Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan enflasyon açıklaması!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (İHA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan enflasyon açıklaması!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (İHA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Büyüme rakamları başta olmak üzere pek çok konuda ülkemizle ilgili tahminlerin hep fiili gerçekleşmelerin gerisinde kalması, potansiyelimizin zenginliği sayesindedir. Salgının dünya ekonomisinde küçülmeye yol açtığı dönemde Türkiye'nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu – Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası Açılış Töreni’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada, “Dünya ekonomisinin en önemli merkezlerinden biri olan İstanbul'un açılışını yaptığımız bu bina ile konumunu daha da pekiştireceğine inanıyorum. Korona virüs salgını sonrası İstanbul'un da cazibesi artacaktır. Yeni döneme hazırlık için vergi mekanizmalarının etkin ve hızlı işletilmesi, öngörülebilirliğin temel şartıdır. Türkiye'nin tüm kurum ve kuruluşlarıyla bir hukuk devleti olduğunu bu alanda göstermekte kararlıyız. Ülkemize yönelik çifte standartları, ikiyüzlü tutumları, ön yargılı yaklaşımları hukuk devleti niteliğimizi güçlendirerek aşabiliriz. Büyüme rakamları başta olmak üzere pek çok konuda ülkemizle ilgili tahminlerin hep fiili gerçekleşmelerin gerisinde kalması, potansiyelimizin zenginliği sayesindedir. Salgının dünya ekonomisinde küçülmeye yol açtığı dönemde Türkiye'nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz. Nitekim açıklanan her veri bu iddiamızı teyit ediyor. Ülkemizin çok büyük bir sıçrama sürecinde olduğunu yavaş yavaş herkes kabul etmeye başladı. Ekonomimize kurulan tuzakları birer birer bozarak yolumuza devam ediyoruz” dedi.

“Özellikle salgın kaynaklı bu kısa gecikme dışında, ekonomi programımızı aynı kararlılıkta uygulamayı sürdürüyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, “Salgın dönemi çalışmalarımızın ve emeklerimizin karşılığının görülmesini sadece birkaç ay öteledi. Bu süreçte sanayicimizden esnaf ve sanatkarımıza, çalışanlarımızdan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza kadar toplumun her kesiminin yanında olduk. Sosyal koruma kalkanı olarak adlandırdığımız destek programlarıyla doğrudan milletimizin cebine aktardığımız kaynak tutarı 24 milyar lirayı geçti. Son olarak özellikle salgın kaynaklı bu kısa gecikme dışında, ekonomi programımızı aynı kararlılıkta uygulamayı sürdürüyoruz. Küresel düzeyde yeniden düzenleneceği anlaşılan siyasi ve ekonomik yapı konusunda Türkiye gerçekten avantajlı bir yerde duruyor. Daha salgın dönemi bitmeden dünyanın dört bir yanından alternatif üretim için ülkemizdeki firmalarla temasa geçilmeye başlandı. Devlet olarak tüm kurumlarımız ve imkanlarımızla girişimcilerimizin, iş dünyamızın dinamizmini destekliyoruz. Türkiye'nin salgın sürecinden sağlıktan üretime kadar her alanda böylesine güçlü şekilde çıkması hemen birilerini rahatsız etti. AB'nin ekonomiden demokrasiye, şeffaflıktan altyapıya hiçbir alanda esamesi okunmayacak ülkelere kapılarını açarken Türkiye'yi dışarda bırakması bu rahatsızlığın işaretidir. Ama ne yaparsa yapsınlar Türkiye'nin demokraside ve ekonomide hedeflerine ulaşmasına engel olamayacaklar. Biz bir kaybedersek onların kaybı 5 olacaktır, 10 olacaktır. Özellikle turizmde, Türkiye'nin sağlık dahil her alanda verebileceği hizmetlerle yarışabilecek bir başka millet tanımıyoruz. Bu konuda daha ilkeli davranan ülkeler de var. Mesela İngiltere; Türkiye'yi karantinadan muaf tutarak attığı olumlu adımla her iki ülkenin kazanacağı bir iklim tesis etti” dedi.

“Haziran’da sanayideki elektrik tüketimi Mayıs’a göre yüzde 36 daha fazla gerçekleşti”
“Haziran’da sanayideki elektrik tüketimi Mayıs’a göre yüzde 36 daha fazla gerçekleşti” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İmalat sanayide kapasite kullanım oranları 65,8’e kadar çıktı. Ekonomik güven endeksi 73,5 ve real kesim güven endeksi 89,8 seviyesine geldi. Satın alma yöneticileri endeksi Haziran’da son 28 ayın zirvesi olan 53,9a yükselerek ekonomik faaliyetlerdeki genişlemeyi teyit etti. Bu veriyle G20 ülkelerinin tamamını geride bıraktık. Sadece Haziran ayında 1421 yeni sanayi işletmesi kuruldu. Bu sayı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 91 daha fazladır. Çalışmaya hızla, kararlılıkla devam ediyoruz. Hem ülkemizde OSB sayısı 827'ye ulaştı, hem de bu imkana ulaşmayan ilimiz kalmadı. Yatırımlar tamamlandığında 129 binin üzerinde vatandaşımıza yeni iş alanı ortaya çıkacak. İhracatımız Haziran’da bir önceki aya göre yüzde 35, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,8 artmıştır. Üstelik bu başarıları salgının tüm hızıyla sürdüğü bir dönemde elde ettik.
Enflasyonu 2018 Ekim'indeki yüzde 25 seviyesinden yüzde geçen yıl sonu itibariyle 11,8 düzeyine geriletmiştik. Şu anda da yıllık yüzde 12,6 olan enflasyonu en kısa sürede tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.

"İçeride ve dışarıda ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu defa Türkiye'nin şahlanışını durduramayacaklar"
Faizlerdeki düşüşün otomobilden konuta tüm piyasalarda belirgin bir canlanmayı beraberinde getirdiğini kaydeden Erdoğan, “Şu anda özellikle konut satışlarında ciddi bir patlama var. Otomotiv sektöründe ciddi bir patlama var. Geçmişte bu milleti ya birbirine düşürerek, ya siyasi ve ekonomik krizlerle oyalayarak ya terörle boğarak önüne gelen fırsatları engellemişlerdi. İnşallah bu defa başaramayacaklar. İçeride ve dışarıda ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu defa Türkiye'nin şahlanışını durduramayacaklar. Bu güzel tabloyu bozmak için pek çok teşebbüste bulundular. Sokakları karıştırmaktan terör örgütlerini harekete geçirmeye, darbe teşebbüsüne, ekonomimize tuzak kurmaya kadar her yolu denediler. Milletimiz özellikle son 7 yıldır yapılan tüm hamleleri boşa çıkardı. Biz de Türkiye düşmanlarını birer birer tepeleyerek bugünlere kadar geldik. Ülkemizi 2023'e sağ salim ulaştırdığımızda artık Türkiye'yi durdurulamaz bir güç haline getirmiş olacağız. Yeter ki ezanımızda, bayrağımızda, vatanımızda, devletimizde sembolleşen değerlerimizden taviz vermeyelim. Yeter ki 'kim var' diye seslenildiğinde sağına soluna bakmadan 'ben varım' diyebilecek bir gençlik yetiştirebilelim” şeklinde konuştu.



Üç soruda ABD’nin Rusya yaptırımları

Ukrayna savaşı uzadıkçta Batılı ülkelerin Rus enerji sektörüne yaptırımları da artıyor (Reuters)
Ukrayna savaşı uzadıkçta Batılı ülkelerin Rus enerji sektörüne yaptırımları da artıyor (Reuters)
TT

Üç soruda ABD’nin Rusya yaptırımları

Ukrayna savaşı uzadıkçta Batılı ülkelerin Rus enerji sektörüne yaptırımları da artıyor (Reuters)
Ukrayna savaşı uzadıkçta Batılı ülkelerin Rus enerji sektörüne yaptırımları da artıyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, uzun süredir yaptırımla tehdit ettiği Rusya'nın enerji sektörüne yönelik somut adımı sonunda attı.

Trump, dün yaptığı açıklamada Ukrayna savaşında ateşkes anlaşmasına yanaşmadığı gerekçesiyle Rusya'nın iki büyük petrol şirketine yaptırım uygulanacağını duyurdu.

Yaptırım paketinde neler var?

ABD Hazine Bakanlığı, Rus petrol devleri Rosneft ve Lukoil'ı yaptırım listesine aldı. Bu kapsamda iki şirketin de ABD'deki tüm varlıkları dondurulacak.

Ayrıca ABD'li kişi ve kuruluşların, bu şirketlerle iş yapması da yasaklandı.

Guardian'ın aktardığına göre ABD, Rosneft ve Lukoil'la iş yapan yabancı finans kurumlarına ikincil yaptırımlar uygulamayı da değerlendiriyor.

Haberde, bu kurumlar arasında Çin, Hindistan ve Türkiye'de Rus petrolünün satışını kolaylaştıran bankaların yer alabileceğine dikkat çekiliyor.

Bloomberg'e göre, Rusya'nın en büyük iki petrol şirketi olan Rosneft ve Lukoil, ülkenin ham petrol ihracatının neredeyse yarısını gerçekleştiriyor. Her iki şirket de geçen hafta Birleşik Krallık tarafından yaptırım listesine alındı.

Avrupa Birliği de 19. yaptırım paketi kapsamında, üye ülkelerin Ocak 2027'ye kadar Rusya'dan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) alımlarını aşamalı olarak sonlandıracağını duyurdu.

Trump bu adımı neden şimdi attı?

Geçen yılki seçim kampanyasında Ukrayna savaşını 24 saatte bitireceği iddiasıyla gündem olan Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna lideri Volodimir Zelenski'yle birçok kez görüşmesine rağmen çatışmaları durduramadı.

Diğer yandan ABD Başkanı, Macaristan'ın başkent Budapeşte'de Putin'le yapacağını duyurduğu zirveyi de askıya aldı. İki lider ağustosta Alaska'da buluşmuştu.

Guardian'ın analizinde, Trump'ın Kongre'deki müttefiklerinden gelen yaptırımları artırma baskısına direndiğini ancak Kremlin'in tutumunu değiştirmemesi nedeniyle böyle bir adım attığı yazılıyor. AB'nin yoğun lobicilik faaliyetlerinin de Trump'ın hesaplarını değiştirdiği aktarılıyor.

Yaptırımlar işe yarayacak mı?

Rosneft ve Lukoil'a yönelik yaptırımlar, şirketlerin iş yapma kapasitesini daha da kısıtlayarak Putin üzerindeki baskıyı artırabilir.

Trump'ın ilk döneminde Hazine Bakanlığı'nda görev yapan Marshall Billingslea, özellikle ikincil yaptırımlarla bankaları hedef alma tehdidinin Moskova'yı zor duruma sokabileceğini savunuyor:

Hindistan, Çin ve Türkiye'deki rafineriler Rusya'dan petrol satın almaya devam etmek istese bile bu ülkelerdeki bankalar taleplere olumsuz yanıt verebilir.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi'nden Thomas Graham ise Kremlin'in bugüne dek Batı'nın birçok yaptırımını atlattığına dikkat çekerek, şu ifadeleri kullanıyor:

Beyaz Saray bunun Kremlin'in tutumunda veya Putin'in politikasında radikal bir değişime yol açacağını düşünüyorsa, kendini kandırıyor.

Trump'ın Hindistan'a Rus petrolünü satın almama baskısının da Kremlin'i olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.

Türkiye ve ABD arasındaki LNG anlaşması

Öte yandan Türkiye, ABD'yle LNG ve nükleer enerji anlaşmasını geçen ay imzalamıştı. Trump, 25 Eylül'deki açıklamasında Türkiye'nin Rusya'dan doğalgaz satın almasını istemediğini belirtmişti. 

Reuters'ın analizinde, bu anlaşmanın Rusya ve İran'ın Avrupa enerji piyasasındaki payını olumsuz etkileyeceğine dikkat çekilmişti. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise Türkiye'yle enerji işbirliğinin süreceğini söylemişti.

Independent Türkçe, Guardian, Bloomberg, Reuters


Rusya'nın iki petrol devi Rosneft ve Lukoil hakkında en önemli bilgiler

Astrakhan Korabel Tersanesi’ndeki Lukoil platformunun yakınında bir petrol tankeri (AFP)
Astrakhan Korabel Tersanesi’ndeki Lukoil platformunun yakınında bir petrol tankeri (AFP)
TT

Rusya'nın iki petrol devi Rosneft ve Lukoil hakkında en önemli bilgiler

Astrakhan Korabel Tersanesi’ndeki Lukoil platformunun yakınında bir petrol tankeri (AFP)
Astrakhan Korabel Tersanesi’ndeki Lukoil platformunun yakınında bir petrol tankeri (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna ile savaş sırasında Washington'un Rus şirketlerine karşı aldığı en sert önlemler kapsamında, Rusya'nın en büyük iki petrol şirketi Rosneft ve Lukoil'e Ukrayna ile ilgili yaptırımlar uyguladı.

zxsdf
Rosneft logosu... (Reuters)

Rusya'nın toplam petrol üretiminin yaklaşık yarısını oluşturan iki şirket hakkında bazı önemli bilgiler:

Birincisi: Rosneft

* Şirketin başında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in uzun süredir müttefiki olan Igor Sechin bulunuyor.

* Petrol ve gaz kondensatı üretimi 2024 yılında 184 milyon metrik ton veya günde 3,7 milyon varile ulaşarak küresel petrol üretiminin yaklaşık yüzde 3,3'ünü oluşturdu. Şirket geçen yıl 1,08 trilyon ruble (13,28 milyar dolar) gelir elde etti.

* Rosneft'in Rusya'daki rafinaj hacmi 2024 yılında 82,6 milyon tona ulaştı.

* Batı Hindistan'da dünyanın en büyük rafineri komplekslerinden birini işleten özel bir rafineri şirketi olan Reliance, geçen yıl Rosneft ile günde yaklaşık 500 bin varil ham petrol tedarik etmek üzere 10 yıllık dev bir anlaşma imzaladı.

xzsdf
Lukoil logosu

* Rosneft, Hindistan'ın bir diğer büyük rafineri şirketi Nayara'nın da yüzde 49 hissesine sahip. Nayara'nın Vadinar rafinerisi, günlük 400 bin varil kapasitesiyle tamamen Rus petrol ithalatına bağımlı. Rafineri, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık'ın yaptırımlarıyla karşı karşıya olduğundan, faaliyet oranlarını düşürmek zorunda kaldı, ancak Rus ham petrol ithalatını tamamen durdurması olası görünmüyor.

İkincisi: Lukoil

* Moskova merkezli Lukoil, Rusya'nın en büyük ikinci petrol üreticisidir ve küresel petrol üretiminin yaklaşık yüzde 2'sini karşılamaktadır.

* Rusya'da petrol ve gaz kondensatı üretimi 2024 yılında 80,4 milyon tona ulaşmıştır. Lukoil, 2024 yılında 848,5 milyar ruble kar elde etmiştir.

* Lukoil'in Rusya'daki rafinaj hacmi 2024 yılında 54,3 milyon tona ulaşmıştır.

* Lukoil, dünyanın en büyük petrol sahalarından biri olan Irak'ın Batı Kurna-2 petrol sahasında petrol çıkarmaktadır. Şirket, sahada yüzde 75 hisseye sahipken, devlete ait Irak Kuzey Petrol Şirketi (North Oil Company) yüzde 25 hisseye sahiptir.

* Interfax, geçtiğimiz nisan ayında sahadaki üretimin günlük 480 bin varili aştığını bildirdi.


Fortune Global Forum, Riyad'ı ticaret ve inovasyon için küresel bir merkez haline getiriyor

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
TT

Fortune Global Forum, Riyad'ı ticaret ve inovasyon için küresel bir merkez haline getiriyor

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)

Uluslararası iş dünyasının gözleri, 26-27 Ekim tarihlerinde ilk kez Fortune Global Forum'a ev sahipliği yapacak Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da. Bu adım, Suudi Arabistan'ın küresel bir ekonomi merkezi ve gelecekteki karar alma sürecinin kuluçka merkezi olarak artan statüsünü yansıtıyor.

Fortune ve Suudi Arabistan Kongre ve Fuar Genel Müdürlüğü (SCEGA) yetkilileri, forumun Riyad'da düzenlenmesini Suudi ekonomik manzarasında yeni bir dönüşüm aşamasının doruk noktası ve Suudi Arabistan'ın küresel ekonominin geleceğini şekillendirme yeteneğine uluslararası güvenin teyidi olarak görüyor.

Yeni ufuklar

Fortune Media CEO'su Anastasia Nyrkovskaya, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, Fortune'un misyonunun iş sektörünün geliştiği ve yeni ufuklara doğru ilerlediği her yeri takip etmek olduğunu söyledi. Nyrkovskaya, Riyad'ın seçilmesinin nedeninin, küresel iş dünyasındaki değişiklikleri farketmek için Suudi Arabistan'da neler olup bittiğini anlamak gerektiği inancına dayandığını belirtti.

Nyrkovskaya, “Fortune Global Forum'u burada düzenleyerek, küresel iş sektöründeki değişikliklerin öncüsü olmak için Suudi Arabistan'da neler olup bittiğini anlamak gerektiği ve bunu yapmanın en iyi yolunun Riyad'da bizzat bulunup olan biteni yakından görmek olduğu mesajını veriyoruz” dedi.

Nyrkovskaya, forumun, Suudi Arabistan'da bir ilk olan ve geçtiğimiz mayıs ayında Riyad'da düzenlenen Fortune En Güçlü Kadınlar Zirvesi'nin ardından, bu yıl Suudi Arabistan'da başlayan bir dizi Fortune etkinliğinin devamı olduğunu açıkladı.

Küresel bir merkez

Fortune'un, dönüşüm sürecinden geçen Suudi Arabistan'da bulunmak için güçlü bir çekicilik ve ikna edici nedenler hissettiğini, bunun da Riyad'ın ticaret, inovasyon ve yatırım için küresel bir merkez olarak konumunu pekiştirdiğini söyledi.

r
Fortune Global Forum'un önceki bir edisyonundan (Fortune internet sitesi)

Forumun temalarıyla ilgili olarak Nyrkovskaya, yapay zekanın iş dünyasının geleceği için temel öneme sahip olduğunu ve forumun, yapay zekanın çeşitli sektörler üzerindeki etkisine ilişkin samimi tartışmalar için bir alan sağladığını vurguladı. Gündemin, spor ve medyadan ticaret ve finansa kadar çeşitli konuları kapsayacak şekilde kasıtlı olarak tasarlandığını ve gerçek kararlar alabilen liderler arasında zengin bir diyalog ortamı sağladığını belirtti.

Nyrkovskaya, forumun, CEO'lar, politika yapıcılar ve dünyanın dört bir yanındaki etkili kurumların liderleri arasında yüz yüze görüşmelerin yapılmasını kolaylaştırdığını belirterek, liderler arasında bu tür doğrudan etkileşimin büyük etkinliklerde kolayca sağlanamayacağını bildirdi.

Fuar ve konferans sektörü

Öte yandan SCEGA CEO'su Hatim el-Kahili, Fortune Global Forum'un Riyad'da düzenlenmesinin, Suudi Arabistan’ın iş etkinlikleri endüstrisinin küresel merkezi konumunu yansıttığını vurguladı.

El-Kahili, fuar ve konferans sektörünün son dört yılda benzeri görülmemiş bir büyüme kaydettiğini, konferanslar, sergiler ve küresel forumlar dahil olmak üzere yıllık 17 binden fazla etkinlikle bölgedeki en yüksek rakama ulaştığını belirtti.

El-Kahili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, bu büyümenin, etkinlik sektörünü ulusal ekonomiye katkı sağlayan ve yatırım, turizm, teknoloji ve enerji sektörleri için katalizör görevi gören Vizyon 2030 çerçevesinde gerçekleştiğini açıkladı. El-Kahili ayrıca, sergi düzenleme konusunda uzmanlaşmış 20'den fazla uluslararası şirketin, bölgesel ofisleri için Suudi Arabistan’ı tercih ettiğini ifade etti.

El-Kahili, Riyad'da Fortune Forum'a ev sahipliği yapmanın sadece küresel bir etkinlik değil, Suudi Arabistan'ın ekonomik dönüşümüne ve Krallığın diyalog ve gelecekteki karar alma merkezi olma yeteneğine uluslararası güvenin bir teyidi olduğunu söyledi.

İş birliği fırsatları

SCEGA CEO'su el-Kahili, Suudi Arabistan'ın gelecek vaat eden sektörlere büyük yatırımlar yaptığını ve bu tür forumlar aracılığıyla küresel endüstri liderlerini yerel meslektaşlarıyla bir araya getirerek iş birliği fırsatlarını keşfetmeye çalıştığını belirtti.

El-Kahili, forumun Riyad'da düzenlenmesinin, Suudi Arabistan'ın sadece etkinliklere ev sahipliği yapan bir ülkeden küresel ekonomik gündemi şekillendiren önemli bir aktöre dönüşümünü simgelediğini açıkladı. Sektörün altyapısının benzeri görülmemiş bir genişleme sürecinden geçtiğini ve 2030 yılına kadar Riyad, Cidde, Doğu Bölgesi ve Asir'i kapsayan 1 milyon metrekareden fazla yeni sergi ve konferans alanı ekleme planları olduğunu kaydetti.

asdfer
Fortune Global Forum'un önceki bir edisyonundan (Fortune internet sitesi)

El-Kahili, SCEGA ile Fortune arasındaki ortaklığın, hükümetin yönlendirmesi ile özel sektörün vizyonunu birleştiren yeni bir uluslararası iş birliği modelini yansıttığını ifade etti.

El-Kahili, Riyad'da düzenlenen bu küresel forumların etkinliklerin sona ermesiyle bitmediğini, aksine uluslararası ortaklıklar için yeni ufuklar açan ve Suudi Arabistan'ın iş, inovasyon ve sürdürülebilir yatırım için küresel bir merkez olarak konumunu güçlendiren sürekli iş birliğinin başlangıcı olduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Fortune Global Forum, yapay zekâ alanındaki tarihi gelişmeler, jeopolitik gerilimler ve değişen ticaret politikalarının küresel pazarlar ve tedarik zincirleri üzerindeki etkisi dahil olmak üzere, küresel ekonomideki büyük değişikliklerin arkasındaki itici güçleri tartışıyor.

Ayrıca, ekonomilerin stratejilerini enerji bağımlılığından finansal liderliği güçlendirmeye doğru yeniden yönlendirdiği, kamu-özel sektör ortaklıkları için yeni fırsatlar yarattığı ve iş ve yatırım alanlarında küresel iş birliğinin haritasını yeniden çizdiği Körfez bölgesindeki dönüşümleri de vurguluyor.