BAE hükümeti yeniden yapılandırılıyor

Yeni hükümetin öncelikleri yerine getirmesi için önünde bir yılı var (WAM)
Yeni hükümetin öncelikleri yerine getirmesi için önünde bir yılı var (WAM)
TT

BAE hükümeti yeniden yapılandırılıyor

Yeni hükümetin öncelikleri yerine getirmesi için önünde bir yılı var (WAM)
Yeni hükümetin öncelikleri yerine getirmesi için önünde bir yılı var (WAM)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), hükümet hizmet merkezlerinin yarısının kaldırılması ve iki yıl içinde dijital platformlara dönüştürülmesinin yanı sıra federal kurumların yüzde 50'sini birleştirerek hükümeti yeniden yapılandırma kararı aldığını açıkladı.
BAE Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakanı ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, kabinede yapılacak revizyonu onaylamasının ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, yeni hükümetin önceliklere ulaşması için önünde bir yılı olduğunu belirtti.
Şeyh Muhammed bin Raşid, “Yapısal değişikliklerin amacı, karar vermede daha hızlı, değişikliklerle daha güncel, devlet tarihindeki yeni aşama ile başa çıkmada ve fırsatları yakalamada daha iyi bir hükümettir. Hedefi ülkenin başarıları ve kazanımlarını pekiştirmek olan bir hükümet” ifadelerini kullandı.
Hükümetteki bazı isimler yerini korurken, yapılan değişiklikler şu şekilde;
-BAE Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakanı ve Savunma Bakanı Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum
-Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Korgeneral Şeyh Saif bin Zayed
-Başbakan Yardımcısı ve Devlet Başkanlığı İşleri Bakanı Şeyh Mansur bin Zayed
-Maliye Bakanı Şeyh Hamdan bin Raşid
-Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed
-Hoşgörü ve Birlikte Yaşama Bakanı Şeyh Nehyan bin Mübarek
-Kabine İşleri Bakanı Muhammed el-Gergawi
-Federasyon Yüksek Kurul İşleri Bakanı Ahmed bin Cuma ez-Zaabi
-Sağlık ve Toplum Koruma Bakanı ve Federal Ulusal Konsey İşleri Devlet Bakanı Abdurrahman bin Muhammed el-Uveys
-Dışişlerden Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Enver Karkaş
-Mali İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı Ubeyd bin Humeyd et-Tayir
-Uluslararası İşbirliği Devlet Bakanı Reem bint İbrahim El-Haşemi
-Enerji ve Altyapı Bakanı Suheyl bin Muhammed el-Mezrui
-İklim Değişikliği ve Çevre Bakanı Dr. Abdullah el-Naimi
-Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı Sultan bin Ahmed el-Caber
-Adalet Bakanı Sultan bin Said el-Badi
-Eğitim Bakanı Hüseyin bin İbrahim el-Hammadi
-Savunma İşleri Devlet Bakanı Muhammed bin Ahmed el-Bovardi
-Kültür ve Gençlik Bakanı Noura bint Muhammed el-Kaabi
-Genel Eğitim İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Jamila bint Salim el-Muhairi
-İnsan Kaynakları Bakanı Nasır bin Sani el-Hamli
-Toplumsal Kalkınma Bakanı Hessa bint İsa Buhamid
-Ekonomi Bakanı Abdullah Tuk el-Merri
-Girişimcilik ve KOBİ’ler Devlet Bakanı Dr. Ahmed Belhul
-Dış Ticaret Bakanı Dr. Sani bin Ahmed ez-Zuyudi
-Gençlik İşleri Bakanı Şama Bint Suheyl el- Mezrui
-Gıda ve Su Güvenliği Devlet Bakanı Meryem bint Muhammed el-Muhairi
-İleri Teknoloji Devlet Bakanı Sarah bint Yusuf el-Emiri
-Yapay Zeka, Dijital Ekonomi ve Uzaktan Çalışma Uygulamaları Devlet Bakanı Ömer bin Sultan el-Ulama
BAE hükümeti yöneticileri;
-Hukuk İşleri Başkanı Muhammed Sultan el-Abduli
-Dijital Hükümet Başkanı Hamad el-Mansuri
-Medya Ofisi Başkanı Said el-Attar
-Hükümet Stratejisi ve İnnovasyon Başkanı Huda el-Haşimi
-Siber Güvenlik Ajansı Direktörü Dr. Muhammed Hamad el-Kuveyti
-Devlet Hizmetleri Başkanı Muhammed bin Taliah
Federal hükümet çalışanları bugün iş başı yapıyor
Ülkede federal hükümet çalışanlarının tamamı bugün iş başı yapıyor.
Bu karar, yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) sonra gerekli tüm tedbirleri alıp, ekonomik ve sosyal faaliyetlere devam ederek, dünyanın en hızlı büyüyen ve yükselen ülkelerinden biri olma stratejisine ulaşılmasına katkıda bulunmak amacıyla atılan önemli bir adım olarak görülüyor.
BAE Hükümet İnsan Kaynakları Federal Otoritesi (FAHR), federal makamların ofislerdeki çalışma ortamlarına ilişkin gerekli kontrolleri yapması gerektiğini vurgularken, sosyal mesafe gibi çalışanların güvenliğine yönelik önlemlerin alınması ve iş güvenliği ile ilgili talimatlara bağlı kalınması gerektiğini ifade etti.
Söz konusu karar, esnek çalışma saatlerinin sürmesini ve kalabalıkların bir araya geldiği toplantıların azaltılmasını da içeriyor.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.