Doğu Afrika'daki çekirge istilasına uzmanlardan çözüm: Kebap yapın

Bir yetişkinin kokusunu genç çekirgeler arasında yaymanın, sürüleri yok etmeye yardımcı olacağı düşünülüyor

The Eat A Bug Yemek Tarifleri isimli kitaptan bir görsel (Chugrad McAndrews / The Eat A Bug Cookbook)
The Eat A Bug Yemek Tarifleri isimli kitaptan bir görsel (Chugrad McAndrews / The Eat A Bug Cookbook)
TT

Doğu Afrika'daki çekirge istilasına uzmanlardan çözüm: Kebap yapın

The Eat A Bug Yemek Tarifleri isimli kitaptan bir görsel (Chugrad McAndrews / The Eat A Bug Cookbook)
The Eat A Bug Yemek Tarifleri isimli kitaptan bir görsel (Chugrad McAndrews / The Eat A Bug Cookbook)

İkinci istila dalgası Doğu Afrika’nın mahsullerini tehdit ederken Nairobi’deki bir laboratuvarda çalışan bilim insanları, çekirgelerden kurtulmak için yeni yollar öneriyor: Onları yiyin, zehirleyin veya yamyamlığa teşvik edin.
Çekirgeler genellikle ilaçlama yoluyla kontrol altına alınıyor ama kimyasallar diğer böceklere ve ekinlere zarar verebiliyor.
Bu nedenle Uluslararası Böcek Fizyolojisi ve Ekolojisi Merkezi'ndeki (ICIPE) bilim insanları, çekirgeler için çevre dostu imha yöntemleri arıyor. Bu yöntemler arasında çekirgelerin insan ya da hayvan yemi olarak kullanılması ve biyopestisitler (doğal özlerin ilaç olarak kullanılması) yer alıyor.
Örneğin ICIPE araştırmacıları, Metharizium acridum isimli bir mantardaki özün başka canlılara zarar vermeden çekirgeleri öldürebildiğini keşfetmişti. Bu öz şu anda Doğu Afrika’da ilaçlamada kullanılıyor.
ICIPE’den bilim insanı Baldwyn Torto’nun yeni araştırması ise çekirge kokularına ve feromonlara (aynı türün üyeleri arasındaki sosyal ilişkileri düzenleyen kimyasal madde) odaklanıyor.
Torto’nun aktardığına göre çekirgeler uçmadan önce belirli bir kimyasal süreçten geçiyor. Bu esnada grupta kalmalarını sağlayan eşsiz bir koku yayıyor. Çekirge olgunlaştıkça bu koku da değişiyor.
Bir yetişkinin kokusunu genç çekirgeler arasında yaymanın, sürüleri yok etmeye yardımcı olacağı düşünülüyor. Torto bu süreci şöyle açıklıyor:
"Yönlerini kaybediyorlar, grup parçalara ayrılıyor, yamyamlık yaparak birbirlerini yiyorlar, biyopestisitlere de daha duyarlı hale geliyorlar."
Reuters’ın haberine göre çekirgelerle savaşmanın daha düşük teknolojili ama yine çevre dostu bir yolu daha var: Onları yemek.
ICIPE, çok sayıda çekirdeği yakalamak için ağlar ve sırta takılan vakumlar geliştiriyor. Böylece protein açısından zengin böcekler daha sonra hayvan yemi veya insan tüketimi için uygun hale getirilebilir.
ICIPE ayrıca, bu böceklerin tüketimini normalleştirmek için etkinlikler de düzenliyor. Araştırmacı Chrysantus Tanga, bizzat kendisinin bu böcekleri tükettiğini söylüyor.
Ancak ICIPE, tüketimden önce böceğin ayaklarını, kanatlarını ve kafasını yok ediyor. Araştırmacı bunu şöyle açıklıyor:
"İlk kez deneyenler için daha prezentabl görünmeli."
Tanga ayrıca, ICIPE şefleri tarafından hazırlanan çekirge bazlı yiyeceklerin, Tartar sosundan kebaptaki etin yanında şişe geçirilen zerzevata kadar geniş bir skalada kullanıldığını söylüyor.
 



"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
TT

"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)

Meenakshi Raghavan, geçmişi milattan önceye dayanan Kalaripayat'ı öğretmekten vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Dünyada bu dövüş sporunu öğreten en yaşlı kadın olduğu tahmin edilen Hintli, "Muhtemelen ölene kadar Kalari yapacağım" diyor. 

Meenakshi Anne olarak da bilinen 82 yaşındaki Raghavan, Kerala'nın Vadakara bölgesinde yaşasa da başka kentlerde de gösteri yapıyor.

Eşinin 1950'de kurduğu dövüş okulunda sabah 5'ten öğlene kadar Kalaripayat dersleri vermeyi sürdürüyor:

Günde 50 civarında öğrenciyi eğitiyorum. 4 çocuğum da ben ve eşim tarafından yetiştirildi. 6 yaşından itibaren öğrenmeye başladılar.

Meenakshi Raghavan, 7 yaşındayken çok iyi dans ettiğini ve babasıyla konuşan VP Raghavan'ın onu Kalaripayat'a başlattığını söylüyor:

Tıpkı dans gibi, bu sanat formu da esnek olmanızı gerektiriyor.

Sonrasında okul kurup evlenen ikili, yüzlerce öğrenciyi para almadan yetiştirmiş.

2007'de eşini kaybettikten sonra resmen okulun başına geçen Raghavan, bir gün işleri 62 yaşına gelen en büyük oğlu Sanjeev'e bırakacağını söylüyor. 

dcfgthy
Eski öğrencileri, onu büyük bir ilham kaynağı olarak görüyor (Meenakshi Raghavan)

Kökleri en az 3 bin yıl önceye dayanan bu teknik, Hindistan'ın güneyindeki Kerala eyaletinde bulundu. Ülkenin en eski dövüş sanatı olarak kabul ediliyor. 

Dövüş ve savaş teknikleri öğretmekle kalmıyor, öz disiplini sağlamada ve fiziksel kuvvet kazanmada da etkili. 

Sabır gerektiren Kalaripayat, 4 aşamalı bir yöntemle öğretiliyor.

Meypattu adı verilen ilk safhada yağlı masajın ardından egzersiz yapılıyor. 

İki yılın ardından kolthari'ye (sopa dövüşü), angathari'ye (silahlı dövüş) ve verumkai'ye (silahsız dövüş) geçiliyor. Kalaripayat'ta uzmanlaşmak için ortalama 5 yıl gerekiyor. 

Kung fu'nun nefes alma ve vücuttaki enerji akışını sağlama yöntemlerini 6. yüzyılda Kalaripayat'tan aldığı tahmin ediliyor. 

Independent Türkçe, BBC, Guardian