‘Katyuşa hücreleri’ Bağdat’taki Yeşil Bölge’yi yine hedef aldı

Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği binası (AFP)
Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği binası (AFP)
TT

‘Katyuşa hücreleri’ Bağdat’taki Yeşil Bölge’yi yine hedef aldı

Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği binası (AFP)
Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği binası (AFP)

Irak’ta silahlı gruplar veya artık bilinen ismiyle ‘katyuşa hücreleri’ dün başkent Bağdat’ta hükümet binaları ve yabancı misyon temsilciliklerinin bulunduğu Yeşil Bölge’yi hedef aldı.
Saldırı, Washington’un Büyükelçilik binasında güvenlik tedbirleri almasından saatler sonra geldi. Bu tedbirler kapsamında katyuşa füzelerinin engellenmesi amacıyla hava savunma sisteminin denendiği belirtiliyor. İran destekli bu gruplar ABD Büyükelçiliği binasını vurmak için uzun yıllardır Yeşil Bölge’ye saldırılar gerçekleştiriyor. Ancak şu ana kadar hiçbir saldırıda Büyükelçilik binasına füze isabet etmedi. Irak’ta şimdiye kadar yönetime gelen hükümetlerin bu saldırıları durdurma yönündeki çabaları her defasında başarısızlıkla sonuçlandı. Saldırılar çoğunlukla bölgede ikamet eden sıradan vatandaşların ev ve arabalarına zarar veriyor. Nitekim katyuşa hücrelerinin dünkü saldırısında da bu durum tekrarlandı.
Irak Başbakanlığı'na bağlı Güvenlik Medya Ağından yapılan açıklamaya göre, başkent Bağdat'ta Ali Salih bölgesinden Yeşil Bölge'ye katyuşa füzesi atıldı. Açıklamada, füzenin Biladi isimli yerel televizyon kanalı binası yakınlarında bir eve isabet ettiği ve olayda bir çocuğun yaralandığı bildirildi. Füzenin atıldığı Ali Salih bölgesi Yeşil Bölge’ye yalnızca birkaç kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Güvenlik Medya Ağının açıklamasında ayrıca, ABD askerlerinin konuşlu olduğu Taci Askeri Üssü'ne yönelik saldırı planının engellendiği belirtildi. Açıklamada, “Güçlerimiz Ummu’l İzam bölgesinde bir başka saldırıyı engelledi ve aynı zamanda katyuşa tipi füze ile fırlatma rampası ele geçirdi. Bu füzenin başkentin kuzeyindeki Taci Askeri Üssü’ne yönelik olduğu ortaya tespit edildi” denildi.
Bağdat sakinleri önceki gün Yeşil Bölge’den gelen patlama ve silah seslerini duydu. Söz konusu olayın, alışıldığı üzere İran destekli grupların ABD Büyükelçiliği’ni katyuşa füzesiyle hedef aldığı bir saldırı olduğu değerlendirilmesi yapıldı. Ancak daha sonra bu seslerin ABD Büyükelçiliği’nin füze saldırılarına karşı düzenlediği tatbikat sırasında geldiği öğrenildi. Büyükelçiliğin saldırılara karşı hava savunma sistemini denediği belirtiliyor.
ABD Büyükelçiliği’nin sık sık uğradığı saldırılardan korunmak amacıyla düzenlediği tatbikat, bazı milletvekillerin tepkisini çekti. Söz konusu vekiller yabancı büyükelçiliklerin güvenliğinin sağlanmasının Irak Devleti’nin sorumluluğu kapsamında olduğu gerekçesiyle tatbikata karşı çıktı.
Irak Meclis Başkan Yardımcısı Hasan el-Kabi, ABD Büyükelçiliği’nin yeni hava savunma sistemlerini denemek amacıyla ateş açmasını ‘tüm uluslararası yasalara ve diplomatik normlara aykırı yeni bir provokatif adım’ olarak niteledi.
‘Irak halkını kışkırtan eylem ve hareketlerin durdurulması da dahil kararlı önlemler alma’ çağrısında bulunan Kabi, “Büyükelçiliğin Bağdat’ın kalbindeki bir yerleşim bölgesinde ateş açması kabul edilemez bir eylemdir. Bu, Büyükelçiliğin Irak'taki tüm provokasyonlarına ve yasadışı eylemlerine eklenen ülkeye yönelik başka bir problemdir” dedi.
Irak Meclisi Güvenlik ve Savunma Komisyonu Başkanı Muhammed Reza el-Haydar, Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Mustafa el-Kazimi ile Ortak Operasyonlar Komutanlığı’na, ABD Büyükelçiliği içinde yaşananlara karşı tavır alma çağrısında bulundu.
Reza, basına yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Hükümet, Irak içinde nerede olursa olsun, diplomatik temsilcilikleri ve büyükelçilikleri korumakla yükümlüdür. ABD Büyükelçiliği’nde olduğu gibi büyükelçiliklerin içinde ateş açılması kabul edilemez bir durum ve provokatif bir eylemdir. Yeşil Bölge’deki büyükelçiliklerin askeri üslere dönüşmesi mantıksızdır. ABD Büyükelçiliği’nin bugün hava savunma sistemlerini deneyerek yaptığı şey, Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı ve Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın tavrının yer aldığı bir açıklamayla karşılık bulmalıdır.”
Irak hükümeti, ABD Büyükelçiliği veya Ortak Operasyonlar Komutanlığı’ndan konuyla ilgili henüz bir açıklama yapılmadı.
Iraklı güvenlik uzmanı Hişam el-Haşimi, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği'ne kurulan hava savunma sistemi Patriot sistemi değildir” diye yazdı.
Haşimi, mesajın devamında, “Centurion (C-RAM), roket, havan ve katyuşa mermilerine karşı kısa menzilli entegre bir sistemdir. Bu sistem 2020 Şubat ayı sonlarında Adil Abdulmehdi (önceki başbakan) hükümetinin bilgisi dahilinde ABD Büyükelçiliği’ne kuruldu. Bu sistem Patriot gibi maliyetli değildir. Hedefleri etkisiz hale getirme kabiliyeti yüzde 70 ila 80 arasındadır” değerlendirmesinde bulundu.
Bazı askeri kaynakların aktardığına göre, ABD Büyükelçiliği binasına kurulan sistem, Pazar günü silahlı grupların attığı katyuşa füzelerini engellemede başarılı oldu. Ancak bu bilgi henüz resmi kaynaklar tarafından teyit edilmedi.



BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.


Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)

 


Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
TT

Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını görüştü.

Libya İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, başkent Trablus'ta düzenlenen ve çok sayıda güvenlik yetkilisinin katıldığı toplantıda ‘karşılıklı çıkar alanlarında ortak koordinasyonun yönlerinin’ ele alındığını belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantı sırasında ‘hedefli eğitim ve yeterlilik programları ile Libya İçişleri Bakanlığı personelinin yeteneklerinin geliştirilmesinin’ yanı sıra ‘düzensiz göçle mücadele, sınırların güvenliği ve Türkiye'nin uzmanlığından yararlanma ile ilgili konulara’ değinildiği belirtildi.

fvg
Dün başkent Trablus'ta Libya ve Türkiye heyetleri arasında yapılan toplantı (İçişleri Bakanlığı)

İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın Trablus ziyareti, General Halife Hafter'in oğlu ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter’in geçtiğimiz hafta sonu Türkiye'nin başkenti Ankara'da siyasi ve askeri düzeyde gerçekleştirdiği toplantıların ardından geldi.

Libya İçişleri Bakanı Trablusi, bakanlığının ‘ülkenin son yıllarda karşılaştığı zorluklara ve bunların güvenlik durumuna etkisine rağmen büyük çaba sarf ettiğini’ söyledi.

Gidişatı iyileştirmek için çalışmaların sürdüğünü ve bir dizi olumlu sonucun elde edildiğini vurgulayan Trablusi, bakanlığın, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika ülkeleriyle doğrudan iletişim kanalları aracılığıyla yasadışı göç konusuna ‘özel önem’ verdiğini kaydetti.

Trablusi, Libya İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik planının, sınırların güvenliğini sağlamaktan başlayarak, ardından çöl ve şehirlerin, son olarak da kıyıların güvenliğini sağlamayı içeren aşamalı bir yaklaşım benimsediğini, ayrıca göçmenler için gönüllü geri dönüş programını uyguladığını ve insan kaçakçılığına karışan organize suç çetelerini takip ettiğini de sözlerine ekledi.

Libya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Bakan Yerlikaya’nın Libya İçişleri Bakanlığı’nın çabalarını övdüğünü ve Türkiye’nin düzensiz göçle mücadeledeki deneyimini ve son yıllarda elde ettiği olumlu sonuçları paylaştığını aktardı. İçişleri Bakanlığı, bu toplantının, istikrarı artırmak ve güvenlik alanındaki kurumsal çalışmaların konsolidasyonunu desteklemek amacıyla dost ülkelerle etkili iş birliği olanakları oluşturma yönündeki devam eden çabaları çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.

Saddam Hafter, birkaç gün önce Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya geldi.

LUO Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ankara’daki görüşmelerde uluslararası sahnedeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtilirken, “Savunma Bakanı Güler ile iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirerek bölgedeki güvenlik sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak ve güvenlik ve istikrar çabalarını destekleyecek yollar tartışıldı” denildi.

Öte yandan UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile İngiltere'nin Libya’daki yeni Büyükelçisi Martin Reynolds arasında yapılan toplantıda düzensiz göç konusu başlıca gündem maddesi oldu.

İngiltere’nin Libya (Trablus) Büyükelçiliği tarafından sosyal medya platformu X üzerinden görüşmeye ilişkin yapılan kısa açıklamada, Büyükelçi Reynolds'un Libya'daki diplomatik görevinde ilk kez görüşmesini Dibeybe ile gerçekleştirdiği ve ‘yapıcı bir toplantı’ olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantıda düzensiz göç, güvenlik ve ekonomik büyüme alanlarında ortak önceliklerin ele alındığı belirtildi.