Rusya, ABD’den intikam mı alıyor?

Rusya, ABD’den intikam mı alıyor?
TT

Rusya, ABD’den intikam mı alıyor?

Rusya, ABD’den intikam mı alıyor?

Donald Trump Başkanlığındaki mevcut ABD yönetimi, eski Başkan Barack Obama yönetiminin politikalarından açıkça ayrı bir yol takip ediyor. Ukrayna’nın doğusunda Rusya sınırını çevreleyen sert savaştan tam 3 yıl sonra ABD tersanesinden Ukrayna ordusuna güçlü silahlar sağlanırken, Kremlin destekli ayrılıkçılara karşı devam eden mücadelesi kapsamında, doğrudan Kiev hükümetine askeri yardımlar suretinde, ‘Javelin’ tanksavar füzeleri teslim edildi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son ABD hamlesine verdiği yanıt, olayların ufkunda bir tırmanışın yaşandığı uyarısı içerdi. Öyle ki Ukrayna’nın ayrılıkçı bölgesine gönderilen silahlar, (birçok analistin Afganistan’a açıkça işarette bulunduğu) diğer bölgelerde devam eden çatışmalara kolayca iletilebilir.
Rusya’nın, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) Afgan mücahitlerin silahlandırılmasında oynadığı açık rolden başlayarak, Rus kontrolündeki bölgelerde zorbalığa, belki de ABD nüfuzunun genişlemesine karşı şikayetleri onlarca yıldır birikiyor.
Afganistan ve Ukrayna’daki geçmiş ve mevcut şimdiki şiddetli çatışmaların, son olarak ABD güçlerinin 2018’de onlarca Rus paralı askeri öldürmeyi başardığı Suriye’deki, aynı şekilde Afganistan ve Ukrayna’daki çatışmaların geride bıraktığı acı birikimleri, Rus istihbaratını ve Afgan Talibanı’nı bir araya getiren yakın bağın sırrını açıklamaya yardımcı oldu. Ukrayna’da, Başkan Donald Trump yönetimi, savaşta kullanılmaması şartıyla Ukrayna ordusuna ‘Javelin’ tanksavar füzeleri göndermeyi başardı.
Rus yetkililerin ve yorumcuların tepkileri, CIA yetkililerinin ‘Rus askeri istihbarat servisinin Taliban’a finansal ödüller sağlamak için tırmanış sınırına ulaştığı’ verilerine dayalı olarak, geçen hafta New York Times gazetesinin yayınladığı bir raporda açık bir öfkeyle doluydu.
Rus askeri istihbaratı ve Afganistan’daki ABD askeri varlığını hedef alıcı saldırılar gerçekleştiren Taliban bağlantılı militanlar arasında bir arabulucu olarak, Afgan kimliği taşıyan ABD’li yetkililerin açıklamalarına göre ABD istihbaratının ortaya koyduğu elektronik bildiriler ve yazışmalar, Rus askeri istihbaratının Taliban Hareketi’yle ilgili bir banka hesabına büyük miktarlarda para transfer ettiğini gösterdi.
Rus yetkililer, daha önce Sovyetler’e bağlı birçok Kızıl Ordu kuvvetini hedef alan ve öldüren, Afgan savaşçılar tarafından benimsenmiş birçok görüşle tutarlı teröristler olarak, radikalizm yanlısı bir İslamcı gruptan göreve alınan katillerden faydalanma fikriyle alay etti.
Geçen hafta devlete bağlı bir haber ajansına açıklamada bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov, Rusya’nın Taliban’a yaptığı para transferlerine ilişkin raporu, ABD kuvvetlerinin Afganistan’dan geri çekilmemesiyle tutarlı bir ‘iftira ve yalancılık’ eylemi olarak niteledi. Kabulov, ABD’lilerin herhangi bir kanıt olmaksızın bu tür bir saçmalık üreterek, başarısızlıklarını haklı çıkarmaya çalıştığını vurguladı. Öfke dolu inkar açıklamalarının ortasında Rusya’ya göre ABD’nin, dış politikalarının aşırılıkları nedeniyle daha önce başkalarının da tattığı bazı acıların tadını çıkardığına dair net hatırlatmalar ortaya çıktı.
Trump’ı destekleyen ve Rusya’da komplo teorisyenliği ile tanınan Rus parlamenter Alexei Zouravliov Rusya’daki takipçilere, “ABD’nin, fırlattığı ateş topunun günü geldiğinde kendi kapılarına çarpacağının farkında olduğunu” ifade etti.
1980’li yıllarda CIA’nin “Rusya’nın Afganistan’daki düşmanlarını” silahlandırmak için denetlediği gizli program olan ‘Siklon Operasyonu’na atıfta bulunan Alexei Zouravliov, “ABD, bu savaşta binlerce Rus askeri öldürmek için silah sevkiyatlarına milyarlarca dolar harcadı. Bu köklü ve tartışılmaz bir gerçektir” dedi. Zouravliov, Rusya’nın Taliban’a para transferi yaptığına ilişkin raporu da yalanlarken, raporun tamamen yanlış olduğunu vurguladı. Alexei Zouravliov, “Onlara para gönderdiğimizi farz edelim (Taliban’ı kastediyor). Daha sonra öldürülen ABD askeri sayısının hakkında onlardan bilgi aldık mı?” dedi. Özel Temsilci, “Sayı, 22’yi geçmeyecek” diyerek, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Afganistan’daki ABD askerlerini öldürmeyi amaçlayan herhangi bir programa imzası olduğunu doğrulayacak tek bir ezici kanıtın bulunmadığına dikkati çekti. Bağımsız uzmanlar da konuya ilişkin olarak, Rusya Devlet Başkanının bu tür programları kabul edeceğinin çok şüpheci olduklarını söyledi.
Öte yandan Putin döneminde Rusya, uzun yıllar boyunca özellikle de Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana ABD’nin kendisine verdiği ciddi zarardan ve Washington’un geçmiş eylemlerine yönelik faturayı ödetme arzusundan kaynaklanan gerçek acıların gölgesinde yaşıyor.
Moskova’daki Çağdaş Afganistan Araştırmaları Merkezi’nin önde gelen uzmanlarından Andrei Sirenko, Rusya hükümetinin ABD kuvvetlerinin Afganistan’dan geri çekildiğini görmek gibi bir arzusunun olmadığını belirtti. Aynı şekilde Sirenko, Rusya hükümetinin nihayetinde Taliban ve diğer Afgan savaş ağalarıyla çeşitli bağları ve ilişkileri güçlendirerek, ABD kuvvetlerinin Afganistan’dan geri çekilmesine hazırlandığını ifade etti. Andrei Sirenko, gelecekte Afgan olaylarının yüzünü şekillendirmeye çalışılacağı ve Washington’a karşı kullanışlı araçlar sunulacağı umuduyla bu hazırlığı, finansal yardım ve diğer teşvik araçlarıyla yaptığını vurguladı.
Sirenko, Taliban’ın da diğer birçok Afgan silahlı grubu gibi Rusya, ABD ve Çin de dahil olmak üzere dış kaynakları kullanma ve dış yardımlar sağlama hususunda bir geçmişe sahip olduğunu belirtti. Uzman, “Bu durum onlar açısından kesinlikle iyi. Bu, Afganistan’daki en başarılı ve karlı işlerden biri” diyerek, Rusya’nın Afganistan’da ABD için birçok sorun oluşturmayı başarması halinde ABD’lilerin Ukrayna ve Suriye’de Rusya açısından son derece az sorunlara neden olacağını belirtti.
Rusya hükümeti, Zamir Kabulov’un, ‘Taliban tarafından esir tutulan Rus pilotların serbest bırakılması hususunda müzakere etmek için’ ülkenin güneyinde Taliban’ın kalesi sayılan Kandehar şehrini ziyaret ettiği 1995 yılından başlayarak, Taliban ile yıllardır temas halinde. Nihayetinde Rus pilotlar uçaklarıyla evlerine dönmeyi başardı. Ancak olayın detayları hala belirsiz. Her şeye rağmen tamamen kesin olan şey ise, Rusya ile Taliban arasındaki ilk müzakere turunun parayla ilgili olduğu.
Afganistan’daki Sovyet savaşı sırasında Sovyet İstihbaratında eski bir subay ve 2018 yılına kadar Rusya’nın Afganistan’daki diplomatlarından biri olan Vasily Kravtsov, Taliban tarafından esir alınan pilotlara ilişkin müzakere turları hakkında “Her şey parayla ilgiliydi” dedi.
Vasily Kravtsov, Rusya hükümetinin o tarihten bu yana koalisyon askerlerini hedef almak ve öldürmek amacıyla Taliban’a para transfer ettiği iddialarını yalanladı.
1980’lerde Afganistan’da Kızıl Ordu saflarında savaşan bir asker olan Igor Yerin, Afgan savaş alanlarında hiçbir zaman ABD askerine tanık olmadığını, ancak ABD’lilerin uçaksavar füzelerle her yerde olduklarını vurguladı. Stinger uçaksavar füzeler, CIA tarafından denetlenen gizli bir programın bir parçası olarak, ABD tarafından Afgan mücahitlerin eline geçmişti. Afgan mücahitler, ABD’nin yardımıyla yüzlerce Sovyet savaş uçağı ve helikopterini vurmayı başardı. Bu durum da yaklaşık 10 yıl süren şiddetli bir savaşta dengeleri değiştirdi.
Şu an eski Sovyet askeri Igor Yerin, Moskova’da Afgan savaşının acı dolu hatıralarına dair küçük bir müze işletiyor. Müzede, CIA’in gizli programının bir parçası olarak Sovyet askerlerini öldürmek için gönderilen dizi mayın ve çeşitli ABD silahları sergileniyor.
Vladimir Putin, yirmi yıl önce iktidara gelmesinden kısa süre sonra 2001 yılında terörle mücadele hususunda eski ABD Başkanı George Bush’a destek taahhüdünde bulundu. Putin ayrıca, Taliban’ı Afganistan yönetiminden devirme amaçlı bir ABD kampanyasında işbirliği yaptı. Ancak kısa bir süre sonra Washington’un güvenilir bir ortak olduğu fikrinden kuşku duymaya başladı ve dünyada yaşanan sorunların çoğu için ABD’yi suçlamaya başladı.
Putin, “Tek egemenin, tek efendinin olduğu bir dünya demektir” nitelemesini yaptığı 2007 yılında Münih’te güçlü bir dille yaptığı bir konuşmada açık bir kınamaya maruz kaldı. Putin, konuşması sırasında ABD’nin bilinen her alanda ulusal sınırlarını aştığını belirtti.
Rusya Devlet Başkanı, o günden itibaren hesapların tasfiyesi politikasını benimsedi ve bu konuda, çoğu zaman Putin, göreve başlamadan önce ABD’nin yurt dışındaki genişlemesini sınırlandırmayı başaran Rus askeri istihbaratının yardımını kullandı. Putin, Rusya Federasyonu’nun başkanı olduğundan beri Rus askeri istihbaratı, başkalarına geniş çapta zarar vermekle suçlanıyor.
Son zamanlarda yapılan bir röportajda Rus Askeri İstihbarat Teşkilatı’nın Eski Başkanı Valentin Korabelnikov, bir Rus devlet televizyonuna 1999’da NATO kuvvetlerinin şehre gelişinden birkaç saat önce başkent Priştine’deki havalimanını işgal etmek hedefiyle Rus askerlerinin ve zırhlı araçların Kosova topraklarında nasıl çılgınca bir operasyon düzenlediklerini anlattı. Korabelnikov’un belirttiği gibi bu operasyon, Rusya’nın prestij ve egemenliğiyle ilgiliydi ve Rus devletinin asla göz ardı edilemeyeceğini gösterdi.
Moskova’daki Rus Askeri İstihbaratı binasındaki eski ofisinde konuşan Korabelnikov, teşkilatın, henüz açıklanmayan gizli operasyonlar düzenlediğini ve yürüttüğünü ifade etti. Valentin Korabelnikov, “Biz ve diğer kardeşlerimizin (1990’ların sonunda Vladimir Putin başkanlığındaki Rusya Dış İstihbarat Teşkilatı ve Rus İç Güvenlik Ajansı’na atıfta bulunuyor) gerçekleştirdiği operasyonların büyük çoğunluğu tamamen gizli ve kapalıydı” dedi.
Öte yandan Afgan savaşının Rusya üzerindeki yıkıcı etkileri üzerine doktora yapmış olan Rus güvenlik hizmetlerine dair önde gelen uzman Mark Galeotti, “Rus askeri istihbarat teşkilatının eski savaş muhafızlarından bazıları, Sovyet askerlerinin Afganistan’da ABD silahlarıyla öldürülmesinin intikamını almak için Afganistan’daki ABD askerlerini öldürmeyi amaçlayan bir plan sundu” ifadelerini kullandı. Ancak bu tür planların varlığından ve Rusya siyasi liderliğinin onayını aldıklarından şüphe duyduğunu belirten Galeotti, resmi bir onay olmaksızın bu planların uygulanamayacağını ifade etti.
Geçmiş tarihlerde Afganistan’da silah arkadaşlarını kaybeden Igor Yerin de Afganistan’daki askerlik hizmetinin çoğunu Kunduz’un yakınlarında geçirdiğini ve birliğindeki siyasi güvenlik subaylarının sözlerine inanmadığını söyledi. Yerin’e göre subaylar, ‘1979 yılında Sovyetlerin Afganistan’ı işgalinin, ABD’nin Sovyetler Birliği’nin arka bahçesine yaklaşmasını önlemek için gerekli’ olduğunu söylüyordu.
Igor Yerin, “Onların sözlerine bugün inanıyorum. Afganistan bize en yakın komşu ülke” dedi. Parmağını, küçük müzesinin duvarında asılı olan Sovyetler Birliği’nin büyük ve eski bir haritasında güney sınırlarına işaret eden Yerin, “Burada yaşananlar, Rusya’da bizim için Washington’daki diğerler yetkililere göre daha önemlidir” dedi.



BM uzmanı Pakistan eski Başbakanı İmran Han'ın eşinin gözaltı koşullarını kınadı

Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)
Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)
TT

BM uzmanı Pakistan eski Başbakanı İmran Han'ın eşinin gözaltı koşullarını kınadı

Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)
Pakistan Eski Başbakanı İmran Han ve eşi Büşra Bibi, 15 Mayıs 2023'te Lahor'daki Yüksek Mahkeme'ye çıkmak üzere geldiler (AFP)

Birleşmiş Milletler uzmanı dün yaptığı açıklamada, Pakistan eski Başbakanı İmran Han'ın eşinin, fiziksel ve ruh sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atabilecek koşullar altında tutulduğu konusunda uyardı.

Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezalar Özel Raportörü Alice Gill Edwards, Pakistanlı yetkilileri duruma müdahale etmek için acil önlem almaya çağırdı. 

df
İmran Han ve eşi Büşra Bibi (Arşiv- AFP)

Han ve eşi Büşra Bibi, ocak ayında yolsuzluktan suçlu bulunarak sırasıyla 14 ve 7 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Cumartesi günü, Pakistan'da bir mahkeme, Han'ın görevde olduğu dönemde aldıkları hediyelerle ilgili suçlamalardan dolayı onları ilave olarak 17 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Han ve Bibi, devlet hediyelerinin değerini düşük gösterdikleri iddiasıyla açılan bir davada, güveni kötüye kullanmaktan 10 yıl ve yolsuzluktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılmışlardı.

fthy
Güvenlik görevlileri, 12 Mayıs 2023'te İmran Han'ı mahkeme salonuna götürüyor (Reuters)

Edwards yaptığı açıklamada, "Devletin Bayan Han'ın sağlığını koruma ve gözaltı koşullarının insan onuruna uygun olmasını sağlama görevi vardır" dedi.

Edwards, Bibi'nin elektrik kesintileri nedeniyle sık sık karanlık olan küçük, pis bir hücrede tutulduğu yönündeki raporlara atıfta bulundu.

Edwards, "Bu koşullar, asgari uluslararası standartların çok altında kalıyor," dedi.

"Hiçbir tutuklu aşırı sıcağa, kirli yiyecek veya suya veya önceden var olan bir sağlık durumunu kötüleştiren koşullara maruz bırakılmamalıdır" ifadelerini kullandı.

Raporlar ayrıca, kendisinin günde 22 saatten fazla neredeyse tamamen tecrit altında tutulduğunu da gösteriyor.

Edwards, yetkililere "Bayan Han'ın gözaltı süresi boyunca avukatına erişiminin, aile üyeleriyle görüşmesinin ve etkili insan temasının sağlanmasını" talep etti.

BM Özel Raportörü, Bibi'nin durumunu İslamabad'daki hükümete resmen iletti.

rgt
Eski Başbakan İmran Han'ın tutulduğu Adiala Hapishanesi önünde göstericiler, ailesinin ve avukatlarının kendisini ziyaret etmesinin engellenmesini protesto ediyor (EPA)

BM raportörleri bağımsızdır ve BM'yi temsil etmezler; İnsan Hakları Konseyi tarafından atanırlar.

Bu ayın başlarında Edwards ayrıca Han'ın işkence ve insanlık dışı muameleye varabilecek koşullar altında tutulduğunu açıkladı ve yetkilileri 73 yaşındaki kişinin gözaltı koşullarının uluslararası standartlara uygun olmasını sağlamaya çağırdı. 1992 Kriket Dünya Kupası'nda Pakistan'ı zafere taşıyan 1992 Kriket Dünya Kupası'nda Pakistan'ı zafere taşıyan Han, 2018'de seçimleri kazanarak Başbakanlık görevini üstlenmesiyle Pakistan siyasi manzarasını kökten değiştirdi.

Askeri desteğini kaybettikten sonra 2022'de güvensizlik oylamasıyla görevden uzaklaştırıldı.

Eski kriket yıldızı, Ağustos 2023'ten beri siyasi amaçlı olduğunu iddia ettiği düzinelerce davayla ilgili suçlamalar nedeniyle gözaltında tutuluyor.


Kaliforniya, benzeri görülmemiş bir Noel günü fırtınasına hazırlanıyor

İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)
İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)
TT

Kaliforniya, benzeri görülmemiş bir Noel günü fırtınasına hazırlanıyor

İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)
İlk kar fırtınaları Kaliforniya'daki Mammoth Dağları bölgesini vurdu (AP)

ABD Ulusal Hava Durumu Servisi, dün Los Angeles ve Güney Kaliforniya'nın büyük bir bölümü için ani sel uyarısı yayınladı; bölge, Noel gününde son yıllarda benzeri görülmemiş bir fırtına yaşıyor.

Hawaii tropiklerinden Batı Kıyısı'na doğru ani nem akışı olarak bilinen "ananas ekspresi" adı verilen bir hava olayının etkisiyle oluşan fırtınanın, önümüzdeki günlerde aylarca sürecek yağış miktarını getirmesi bekleniyor.

Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, hızlı seferberlik ve kaynak tahsisini kolaylaştırmak için Los Angeles dahil olmak üzere birçok ilçede olağanüstü hal ilan etti. Ulusal Hava Servisi, "dağlarda yoğun kar ve şiddetli rüzgarların devam etmesiyle birlikte, Güney Kaliforniya'da bugün ve yarın hayatı tehdit eden ani sel baskınları yaşanabileceği" uyarısında bulunarak, "can ve mal güvenliği açısından önemli bir risk bulunduğunu" belirtti.

Bölgeyi, salı gecesi ilk şiddetli rüzgarlar ve sağanak yağışlar vurdu; Los Angeles sakinleri devrilmiş ağaçların sokakları kapatması, küçük çaplı sel baskınları ve binlerce kişinin elektriksiz kalmasıyla karşı karşıya kaldı. Noel fırtınası şiddetlenirken, Pasifik Palisades ve Malibu'nun kıyı bölgeleri, ocak ayında yaşanan yıkıcı orman yangınlarından hala kurtulmaya çalışırken, yüksek alarmda kalmaya devam ediyor. Yangın hasarı, yağmur devam ederken zemini toprak kaymalarına karşı savunmasız hale getirdi.

Güney Kaliforniya'da bazı sakinlere tahliye emri verilmesinin ardından bölge genelinde sığınaklar açıldı. Bölgenin büyük bir bölümünde geçerli olan ani sel uyarıları nedeniyle birçok ana yol trafiğe kapatıldı.

Meteorolog Ariel Cohen gazetecilere yaptığı açıklamada, "Çarşamba gecesinden cuma gününe kadar birçok bölgede, özellikle yüksek kesimlerde ve vadilerden geçen yollar boyunca, önemli sel, toprak kayması ve çamur kayması yaşanması muhtemel" dedi. Güney Kaliforniya'nın bazı bölgelerinde 30,5 santimetreye kadar yağmur yağabileceğini belirten Cohen, bölge sakinlerine, "Noel tatili boyunca seyahat etmeyi planlıyorsanız, lütfen planlarınızı yeniden gözden geçirin" uyarısında bulundu.

Eyalet yetkilileri, 2025 yılında Kaliforniya genelinde 212 bin 551 hektarlık alanı yakan 8 bin 19 orman yangınında 31 kişinin hayatını kaybettiğini, bu yılın başlarında Los Angeles'taki Pacific Palisades de dahil olmak üzere yerleşim bölgelerinde büyük yangınların çıktığını bildirdi. Kaliforniya'nın doğu sınırındaki Sierra Nevada sıradağlarında bu hafta yaklaşık 30 santimetre kar yağdı ve fırtına sona ermeden önce 152 santimetreye ulaşması bekleniyor.

Fırtınanın saatte 88 kilometreye varan rüzgarlar getirmesi de bekleniyor. Meteorologlar, "giderek daha fazla suya doyan toprak ve güçlü rüzgarların birleşimi, geniş çaplı ağaç ve elektrik hattı devrilmelerine neden olabilir... can ve mal güvenliği ciddi risk altında" uyarısında bulundu.


Netanyahu, Trump ile görüşmesinden önce Hamas'ı anlaşmayı ihlal etmekle suçladı

Dün Batı Şeria'daki Beytüllahim'de bulunan Doğuş Kilisesi önündeki Noel Arifesi kutlamalarından (AFP)
Dün Batı Şeria'daki Beytüllahim'de bulunan Doğuş Kilisesi önündeki Noel Arifesi kutlamalarından (AFP)
TT

Netanyahu, Trump ile görüşmesinden önce Hamas'ı anlaşmayı ihlal etmekle suçladı

Dün Batı Şeria'daki Beytüllahim'de bulunan Doğuş Kilisesi önündeki Noel Arifesi kutlamalarından (AFP)
Dün Batı Şeria'daki Beytüllahim'de bulunan Doğuş Kilisesi önündeki Noel Arifesi kutlamalarından (AFP)

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu dün, Refah'ta meydana gelen bombalı saldırıda bir İsrail ordusu subayının yaralanmasından Hamas'ı sorumlu tutmaya çalıştı.

Netanyahu'nun Hamas'a yönelik suçlaması, ABD Başkanı Donald Trump ile ABD'de yapılması beklenen görüşmesinden günler önce geldi. Şarku’l Avsat’ın İbrani medyasından aktardığına göre Netanyahu, Trump'ı İsrail ve Hamas'ın kontrolündeki bölgeler arasında kalıcı bir sınır olarak "sarı hat"ı tanımaya ikna etmek istiyor; bu da fiilen İsrail'in Gazze Şeridi'nin yüzde 58'ini işgal etmesi anlamına gelecektir.

İsrail ordusu, Refah'taki patlamanın ne zaman gerçekleştiğini belirlemek için soruşturma başlatmış olsa da Netanyahu, Trump tarafından sunulan bir plana göre, Hamas'ı geçen ekim ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçladı. Ancak Hamas, patlamanın tamamen İsrail kontrolü altındaki bir bölgede meydana geldiğini ve olayın patlamamış mühimmat nedeniyle oluştuğunu öne sürdü.

Bu arada, İsrail işgal yetkilileri dün Filistin Başkan Yardımcısı Hüseyin el-Şeyh'in Beytüllahim'deki Doğuş Kilisesi'nde Noel kutlamaları için düzenlenen gece yarısı ayinine katılmasını engelleyerek, konvoyunun kiliseye ulaşmasını önledi.