Suriyelilerin kemer sıkma listesine şeker ve pirinç de dahil oldu

Fotoğraf (Arşiv_Reuters)
Fotoğraf (Arşiv_Reuters)
TT

Suriyelilerin kemer sıkma listesine şeker ve pirinç de dahil oldu

Fotoğraf (Arşiv_Reuters)
Fotoğraf (Arşiv_Reuters)

Suriye hükümetinin devlet destekli şekerin ve pirincin fiyatını yükseltmesi, Şam sakinlerinin öfkelenmesine yol açtı. Zira bu, fiyatların artmasıyla geçim şartlarını daha da zorlaştırdı. Yapılan değerlendirmeler bu durumun “hükümetin başarısızlığının” işareti olduğu yönünde.
Suriye Ticaret Kurumu’nun geçen çarşamba günü hükümete ait “akıllı kart” aracılığıyla dağıtılan devlet destekli bir kilo şekerin fiyatını 350’den 800 Suriye Lirası’na (SL) yükseltmesi, bir kilo pirinci de 400’den 900 liraya çıkarması Suriyeliler şoka uğrattı. Hükümet fiyatları yükseltmesinin gerekçesini, Suriye Merkez Bankası’nın havale masraflarını ve ithalat izin ücretlerini bir dolar karşısında 700 SL’den bin 250’ye yükseltmesi olarak gösterdi. Bu da “devletin başarısızlığının” bir yansıması olarak görüldü. Ertesi gün açıklama yapan İç Ticaret ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı, devlet destekli bir kilo şekerin fiyatını 500, bir kilo pirincin fiyatını ise 600 olarak belirledi.
Suriye’de 2010 - 2011 yılları arasında bir kilo şeker ve pirincin fiyatı pazarda 25 lirayı aşmazken devlet destekli fiyatı ise 7 liraydı. Şu an pazarlarda ve süpermarketlerde bir kilo şekerin fiyatı bin 300 lirayı geçmiş durumda. Mısır pirinci bin 400-bin 500 liraya satılıyor. “Basmati” ve “Şalan” gibi diğer pirinç türlerinin fiyatı ise 3 bin liranın üzerinde.
Hükümet şubat ayında “akıllı kart” aracılığıyla temel gıda maddelerini (şeker, pirinç, bitkisel yağ ve çay) sübvansiyonlu bir fiyata satmaya başlamıştı. Bu uygulama ile herkes, ailenin payının aylık beş kilogramı geçmemesi şartıyla ayda 350 liraya bir kilo şeker, dört kiloyu geçmemesi şartıyla 400 liraya bir kilo mısır pirinci, bir kiloyu geçmemesi şartıyla 900 liraya 200 gram çay ve bir aile litre başına 800 liraya üç kilo bitkisel yağ alabiliyor.
Devlet destekli şeker ve pirinç fiyatlarının artırılmasının yaklaşık bir hafta önce hükümetin bu yılın sonuna kadar şekerin fiyatını 350’ye ve pirincin fiyatını 400’e sabitleyeceğine dair verdiği son vaatlerin ardından gelmesi ilgi çekici olarak değerlendirildi. Bir anaokulunda çalışan bir öğretmen konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi:
“Boş vaatlerden başka bir şey almıyoruz. Akıllı kartı icat ettiklerinde ilk iki ay şeker, pirinç, yağ ve çay dağıttılar ancak daha sonra yağı ve çayı dağıtmayı bıraktılar. Şimdi de şekerin ve pirincin fiyatını yükselttiler. Bir süre sonra bunları da dağıtmayı bırakabilirler. Et, zeytinyağı, kekik, lor ve hatta her üç tabletin fiyatı 100 liraya ulaştıktan sonra falafel bile tüketim listemizden çıktı. Şimdi ise sıra pirinç ve şekerde...”
Hükümetin çarşamba günü duyurduğu fiyatlardan geri adım atmasını şaşırtıcı bulan özel bir şirkette çalışanı Ebu Mervan da Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:
“Kararları vatandaşların konuya dair memnuniyetsizliğini teyit eder nitelikte. 100 liraya bir kilo şeker dağıtsalar bile bu, aylık maaşlarla kıyaslanınca sadece birkaç gün yeteceği için çok pahalı sayılıyor. Onlar (rejim) çözümü biliyor ancak büyüklük taslayıp sessiz kalmakta ısrar ediyorlar. İnsanların yaşamalarına izin vermeleri gerekiyor.”
Suriye iç savaş yıllarında birçok ülke tarafından ekonomik yaptırımlara maruz kaldı ve para birimi ABD doları karşısında gitgide kan kaybetmeye başladı. ABD’nin 17 Haziran’da Caesar Yasası’nı uygulamaya başlamasıyla birlikte de endeks yaklaşık 2 bin 600’e ulaştı. Savaş öncesi yıllarda ise bir ABD doları 45-50 liraydı.”
Her geçen gün kötüleşen döviz kuruna, 60-80 katına çıkan gıda fiyatlarındaki artış dalgaları eşlik ederken hükümet çalışanlarının aylık maksimum maaşı 50 bin SL (Yaklaşık 20 dolar) olarak kaldı. Bu da vatandaşların dayanma sınırını aştı ve geçim krizini kötüleştirdi. Zira yapılan çalışmalar ve yayınlanan raporlar Suriyelilerin yüzde 90’ından fazlasının yoksulluk sınırının altında yaşadığını gösteriyor.
2016 yılındaki resmi istatistikler Suriye’nin yıllık 500 bin ton şeker ithal ettiğini ortaya koyarken raporlar ülke genelinde yılda yaklaşık 600 bin ton şeker ve 300 bin ton pirinç tüketildiğini gösteriyordu. Suriye Tarım Ticareti’nin 2009 yılı raporu, yerel üretimden 149 bin 156 ton şeker tedarik edildiğine dikkat çekerken 2014 yılının ortalarında hükümet, ülkedeki şeker pancarı üretiminin 50 yıl içerisindeki en düşük seviyesini gördüğünü açıklamıştı.



Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump
TT

Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump

Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.

Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.

Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.

Kulenin felsefesi

Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.

Kxkxk
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)

Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”

Uygulama hızı

Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.

Körfez'deki niteliksel değişim

Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”

Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.

Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”

Suudi Arabistan ilham verici bir model

Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”

Çift haneli büyüme

Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”

Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.