Irak’ta Haşimi suikastından sonra Federal Polis 1. Tümen Komutanı görevden alındı

Cumhurbaşkanı Berham Salih, güvenlik uzmanı Hişam el-Haşimi’nin fotoğrafını Twitter hesabından paylaştı
Cumhurbaşkanı Berham Salih, güvenlik uzmanı Hişam el-Haşimi’nin fotoğrafını Twitter hesabından paylaştı
TT

Irak’ta Haşimi suikastından sonra Federal Polis 1. Tümen Komutanı görevden alındı

Cumhurbaşkanı Berham Salih, güvenlik uzmanı Hişam el-Haşimi’nin fotoğrafını Twitter hesabından paylaştı
Cumhurbaşkanı Berham Salih, güvenlik uzmanı Hişam el-Haşimi’nin fotoğrafını Twitter hesabından paylaştı

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, siyaset ve güvenlik uzmanı Hişam el-Haşimi’nin Bağdat’taki evinin önünde öldürülmesinin ardından  Federal Polis 1. Tümen Komutanı Muhammed Kasım’ı görevden aldı.
Cumhurbaşkanı Berham Salih, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, suikastı Irak’ı hedef alan ‘aşağılık’ bir suç olarak nitelendirerek, Haşimi’nin yasadışı eller tarafından öldürüldüğünü belirtti.
Salih, söz konusu aşağılık suçun bir Iraklıyı ve onun özgür ve onurlu bir yaşam hakkını hedef aldığına vurgu yaparak, ülkede güvenlik ve barışı sağlamak için suçluları ortaya çıkarıp adalete teslim etmeleri gerektiğini ifade etti.
Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ise, yetkili hükümet kurumlarına soruşturmanın ve özellikle tekrarlayan kaçırma ve suikast eylemlerinden sonra bu suça karışanların ifadelerinin kamuya açıklanması çağrısında bulundu.
Irak resmi haber ajansı INA’ya göre Halbusi, “Güvenlik hizmetleri, kendilerine verilen sorumluluğa bağlı kalarak, yasa dışındaki kişiler ve vatandaşların güvenliğine müdahale edenlere bir son vermelidir” dedi.
İçişleri Bakanı Osman el-Ganimi de, Federal İstihbarat ve Soruşturma Bakanlığı’na bağlı olacak şekilde, suikast hakkında soruşturma komisyonu kurulması talimatı verdi.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.