Louvre Müzesi kapılarını yeniden açtı

Ziyaretçiler dün Paris'teki Louvre Müzesi'ne girebilmek için sıra bekledi. (Reuters)
Ziyaretçiler dün Paris'teki Louvre Müzesi'ne girebilmek için sıra bekledi. (Reuters)
TT

Louvre Müzesi kapılarını yeniden açtı

Ziyaretçiler dün Paris'teki Louvre Müzesi'ne girebilmek için sıra bekledi. (Reuters)
Ziyaretçiler dün Paris'teki Louvre Müzesi'ne girebilmek için sıra bekledi. (Reuters)

Koronavirüs nedeniyle 16 haftadır kapalı olan Louvre Müzesi dün kapılarını yeniden açtı. Ziyaretçiler, müzeye girebilmek için sırada bekledi. 
Müze yönetimi, koronavirüsün yayılmasını önlemek için sıkı önlemler aldı. Alınan önlemler çerçevesinde her yarım saatte bir sadece 500 kişilik gruplar içeri alınacak. Ayrıca tüm ziyaretçilerin maske takması sağlanacak, işaretlenen yerlerden yürümeleri istenecek ve geriye dönmeleri önlenecek.
Müze Müdürü Jean Luc Martinez, müzenin açıldığı ilk gün ziyaret için 7 bin kişinin rezervasyon yaptığını, pandemiden önce müzenin günde yaklaşık 30 bin ziyaretçi aldığını söyledi. Martinez, Louvre Müzesi’nin karantina sürecindeki zararının 40 milyon euro tutarını aştığına dikkat çekti.
Martinez açıklamasında, ziyaretçilerin Mona Lisa tablosu önünde yalnız kalmasının sabah ilk saatte veya  gün  sonunda mümkün olduğunu belirtti.
Fransa'daki turistik yerler, koronavirüsün yayılmasını önlemek için getirilen kısıtlamalar kapsamında kapatıldıktan sonra tekrar açılmaya başladı. Eyfel Kulesi, haziran ayının sonundan bu yana yeniden ziyaretçi almaya başladı. Paris yakınlarındaki Disneyland’in (Euro Disney) ise 15 Temmuz'dan itibaren kapılarını açması planlanıyor.



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience