Cezayir, Sahra ülkeleri ile takas ticaretini genişletmeye hazırlanıyor

Takas yoluyla alışveriş yapmak Sahel bölgesinin eski geleneklerinden biri. (Sosyal Medya Siteleri)
Takas yoluyla alışveriş yapmak Sahel bölgesinin eski geleneklerinden biri. (Sosyal Medya Siteleri)
TT

Cezayir, Sahra ülkeleri ile takas ticaretini genişletmeye hazırlanıyor

Takas yoluyla alışveriş yapmak Sahel bölgesinin eski geleneklerinden biri. (Sosyal Medya Siteleri)
Takas yoluyla alışveriş yapmak Sahel bölgesinin eski geleneklerinden biri. (Sosyal Medya Siteleri)

Atıf Kadadera
Koronavirüs (Kovid-19) salgını, Cezayir’in en güneyinde yer alan ve Mali ve Nijer ülkeleri ile sınırı bulunan Tamanrasset şehrinde takas ile ticaret yapan tüccarlara bir tür “sokağa çıkma yasağı” getirdi.
Takas, Cezayir’in bağımsızlığının ardından resmi kanuna dahil edilen ve yetkililerce izin verilen ticari bir gelenek olarak ön plana çıkıyor. Ancak son zamanlarda askıya alındı. Bunun sebebi sınır bölgesinde “toplumsal güvenliği” tehdit eden karışıklıkların patlak vermesiydi.

Afrika Sahel Bölgesi
Sahel bölgesinin etrafında, Cezayirliler ve Afrikalılar, Kıta ülkelerine yayılan “Tuareg” kabilelerinin değerlerine ve adetlerine dayanan özel bir ticaret yapıyorlar.
Kağıt veya madeni paranın kullanılmadığı ticari takaslar, Cezayir’in güneyinde en az dört eyalette onlarca yıl ekonominin bel kemiğini oluşturuyor.
Sahel Bölgesi uzun zaman önce tüccarların Sahra Çölü’nün kuzey ve güney şehirleri arasında geçiş yapmaları için doğal bir coğrafyaydı. Ticari kafilelerin içerisinde Sahra şehirlerindeki pazarlarda ve kuzey ile güney kıyılarında takas etmek üzere altın, gümüş, deri, tuz ve tütün gibi çeşitli değerli ürünler ile yüklü yüzlerce deve bulunuyordu.
Cezayir bağımsız olduktan sonra yeni kurulan devlet, ülkenin en güneyinde yaşayan, aralarında kan ve özel bağları olan ve karşılıklı sosyal, ekonomik ve kültürel olaylar ve etkilerle dolu bir tarihe sahip toplulukların yerel kabile baskısına yanıt olarak takasa tabi olan ve gümrük vergilerinden muaf olan eşyalara ilişkin listeleri dahil etti. Cezayir’i Mali ve Nijer ülkeleri ile birbirine bağlayan güney sınırlarına yapılan ticaret geçişini yasallaştırmaya başladı.

Takas bir yaşam tarz
Mallar, Tamanrasset kentinin (başkentin bin 900 km güneyinde) sokakları ve caddeleri üzerinden seyyar satıcılardan veya bazı yerel ticari pazarlardan tedarik edilebiliyor. Yasa uyarınca Afrika meyveleri yalnızca dört eyalette satılabiliyor. Bu yüzden örneğin Benin’den gelen mango meyveleri, kuzeydeki Gardaya kentinde satılan fiyattan çok büyük bir farka Tamanrasset pazarlarında satılıyor.
Cezayirli yetkililer, malların ve ürünlerin takas ticareti kapsamında Cezayir’i Nijer ile bağlayan Tamanrasset’in doğusundaki Ayn Kazam’daki sınır kapısından geçirilmesine izin veriyor.
Cezayir, birkaç yıl önce güney komşusunun kuzeyindeki güvenlik durumları yüzünden Mali’ye bakan Timiaouine’deki ikinci geçit üzerinden yapılan ticari trafiği kapatmıştı.
Sivil Aktivist Musa Venikla takas ticaretini “yaşam tarzı ve ülkenin en güneyindeki gençler için herhangi bir alternatif olmadığı için tek ekonomi kaynağı” olarak nitelendiriyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı haberde açıklamalar yapan Vanikle şu ifadeleri kullandı:
“Herkes bu bölgedeki Sahra insanlarının ticarete meyilli olduğunu biliyor. Ancak Tuareg kabilelerinin kültüründen miras kalan takas yöntemi eskisi gibi değil. Koronavirüs (Kovid-19) birkaç ay önce tek geçişin de kapanmasına sebep olarak takas ticaretinin son kalesini yıktı. Aynı zamanda Ayn Kazam geçidinin yakınında bir kara limanı kurma projesi de dondurulma ve belki de iptal edilme tehlikesiyle karşı karşıya.”
Venikla, Tin Zaoutine adlı sınır kasabasının, Mali’yle arasındaki son huzursuzluklar ile resmi ticaret (takas) hareketinin durdurulması arasındaki doğrudan bağlantıya dikkat çekti. “Resmi ticari geçitlerin kapatılması insanları yasal olmayan faaliyetlere itiyor. Bu gerçek çünkü burada Afrika ülkeleriyle yapılan ticaret ve takas dışında başka bir geçim kaynağı yok” dedi.
Takas ticareti, sınır gümrük otoritesi altında resmi ve kanuni bir kontrole tabi tutuluyor. İnsanlar mevsimlik mango ve ananas gibi Afrika meyveleriyle ticaret yapıyordu ancak takas yapılmasına izin verilen ürünlerin listesi sınır kentlerdeki tüccarların öfkelenmesine yol açıyor. Bu da listenin gözden geçirilmesine yönelik talepte bulunanların seslerinin yükselmesine neden oluyor. Sivil aktivist Vanikle konuya dair şunları söyledi:
“Bölgenin önde gelenleri, ürün listesini genişletme ve sınır ticaret merkezlerini iki katına çıkarmaya ve buna ek olarak göçebe ve bedevi kesimin durumunun incelenmesine yönelik talebini yineledi. Bu kesim, kırmızı et başta olmak üzere takas ticaretine dahil edilmesini istediği su ve samanın mevcudiyetine göre Cezayir ve Sahel ülkeleri arasında seyahat ediyor.”

Takasın kendine çektiği ticari örgütler
Ticari takas yöntemi Berberi Tuareglerin geleneğine yakın olsa da bugün Cezayir’in “Afrika derinliği” ile ilişkisinde yeni bir dönemin başladığını ilan eden ülkedeki genel bir sloganın parçası olarak ticari ve ekonomik organizasyonları kendine çekiyor.
Örneğin Batı Afrika’daki Cezayir Ekonomik Operatör ve İşadamları Gözlemevi takas ticaretini yasallaştıran mevzuatın ve bu mevzuatın Adrar, Tinduf, Tamanrasset ve İlizi olmak üzere ilgili dört şehirde ticari ve ekonomik verilere adapte edilmesinin kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi talebinde bulunuyor.
Şu anda ticaretinin yapılmasına izin verilen ürünlerin listesi ağırlıklı olarak hamur, meyveler, sebzeler, demirci aletleri, Naftal Benzin Dağıtım Şirketi’nin ürünleri, bazı yapı malzemeleri, yerel tütün ve elektromanyetik ürünler olarak ön plana çıkıyor.

Eski kanuni bir ilke
Cezayir 1968 yılında takas kanunu uygulamaya başladı. Hükümet 1994 ve 1999 yıllarında üzerinde bazı değişiklikler yaptı. Bunun ardından geçen yıl, özellikle Moritanya ile kara ve ticari geçidin açılmasından sonra Afrika pazarı tarafından kendine çekilen büyük üreticileri kapsaması ümidi ile takas mesleğini düzenleyen yasada değişiklikler yapılmasına yönelik tartışmalar başladı.
Ekonomi çevreleri, takasları dörtten fazla şehri kapsayacak şekilde genişletilmesi veya bu kanuna tabi tutulan ürünlerin dışarıda pazarlanmasına izin verilmesi için baskı yapıyor. Zira kanuna göre takas ticareti çerçevesinde ithal edilen malların ilgili eyaletlerin dışına nakledilmesine izin verilmiyor. Söz konusu kanun günümüzde halen yürürlükte bulunuyor.
Cezayir Ticaret Bakanlığı tarafından 2019 yılının ocak ayında yayınlanan bir açıklamaya göre yasa üzerinde onaylanması beklenen değişiklikler arasında takasta kullanılan Cezayir mallarının endüstriyel ürünleri de kapsayacak şekilde genişletilmesinin yanı sıra Moritanya’nın takas yapılmasına izin verilen ülkeler listesine dahil edilmesi de yer alıyor.
Cezayir’deki Tüccar ve Esnaflar Derneği’nin yerel bir üyesi olan İsmail Beşari, Independent Arabia’ya verdiği demeçte derneğin önceden “Ticaret Bakanlığı tarafından komşu ülkelerle yapılan karşılıklı ticareti kolaylaştırmak için takas ticaretini yasallaştırmaya yönelik bir projenin kabulü karşısında duyduğu memnuniyeti” dile getirdiğine dikkat çekti. Beşari, ekonomik çevreler ve yerli üreticilere Afrika pazarının gereksinimlerini tanımaları ve Cezayir ile Nuakşot’u birbirine bağlayan kara yolundan istifade etmeye hazırlanmaları için çağrıda bulunmuştu. Ancak söz konusu proje, geçen yıl Buteflika rejiminin çöküşü ve ardından bu yılın başlarında da koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasından dolayı ertelendi.
Kanuni değişiklik ile kapsamın artırılabileceğini belirten Beşari sözlerini şöyle sürdürdü:
“Takas ticareti sadece Ticaret Bakanlığı’na bağlı değildir. Bu konuya Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Cezayir Gümrükleri, Tarım, Kırsal Kalkınma ve Balıkçılık, El Sanatları ve Kültür bakanlıkları da katılıyor.”



Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Süveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, şiddet olaylarına sahne olan kentte yeni bir ateşkes anlaşmasının ilan edilmesinden saatler sonra, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süveyda kentinden çekilmeye başladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Suriye Arap Ordusu güçlerinin Süveyda kentinden çekilmesi, anlaşma şartlarına uygun olarak ve kentin yasadışı gruplardan temizlenmesinin tamamlanmasının ardından başladı” denilirken, kentte konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden söz edilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayı ve Suriye ordusu karargâhı yakınlarına ve Suriye'nin güneyindeki Süveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine art arda düzenlediği saldırıların ardından sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının şartları

Anlaşma, hükümet ile Süveyda ileri gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını duyuran topluluğun Dürzi Şeyhi Akl Yusuf Cerbu tarafından imzalanırken, Dürzi Şeyh Hikmet El Hicri anlaşmayı reddederek çatışmaların “tüm Süveyda'nın kurtarılmasına” kadar devam edeceğini vurguladı.

El Hicri yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma, müzakere ya da yetkilendirmeyi reddetti ve bu birleşik pozisyondan sapan ve tek taraflı olarak iletişim kuran ya da anlaşan herhangi bir kişi ya da tarafları uyardı.

Cerbu, anlaşmanın Süveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordu güçlerinin kışlalarına dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Süveyda ileri gelenlerinden bir izleme komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca Süveyda'nın Suriye devletine tam entegrasyonunu öngördüğünü ve tüm vilayet toprakları üzerindeki tam egemenliğini teyit ettiğini söyledi.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik kontrol noktaları ve devlet polisi ile Süveyda ve komşu bölgelerden polis personelinin konuşlandırılmasını ve Süveyda'dan polis memurlarının vilayetteki güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmesini de içeriyor.

Cerbu ayrıca iki tarafın, silahların devlet çerçevesi dışında ortaya çıkmasına son verilmesini sağlamak amacıyla Süveyda'daki ağır silahları düzenleyecek bir mekanizma üzerinde ve Süveyda'nın tüm bölgelerindeki tüm devlet kurumlarının Suriye yasaları ve yönetmeliklerine uygun olarak yeniden faaliyete geçirilmesi konusunda anlaştığını söyledi.

Çok sayıda ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı bugün İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarında üç kişinin öldüğünü ve 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık Süveyda'daki Ulusal Hastane'de aralarında güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada İsrail'in Genelkurmay karargâhı, başkanlık sarayı çevresi ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının “tehlikeli bir tırmanış” olduğunu söyledi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Suriye bu tehlikeli tırmanıştan ve yansımalarından tamamen İsrail'i sorumlu tutmaktadır. Suriye, topraklarını ve halkını uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan tüm araçlarla savunmak için tüm meşru haklarını saklı tutacaktır. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenlik ve emniyeti baltalamak için izlediği sistematik bir politika bağlamında gerçekleşen bu bariz saldırganlık, BM Şartı ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir.”