Lübnan yargısı ülkeye getirilen milyonlarca doları araştırıyor

Muhalifler ve Komünist Parti destekçileri geçen cumartesi günü Beyrut’taki Lübnan Merkez Bankası’nın genel merkezi önünde gerçekleştirilen protestolara katıldı. (EPA)
Muhalifler ve Komünist Parti destekçileri geçen cumartesi günü Beyrut’taki Lübnan Merkez Bankası’nın genel merkezi önünde gerçekleştirilen protestolara katıldı. (EPA)
TT

Lübnan yargısı ülkeye getirilen milyonlarca doları araştırıyor

Muhalifler ve Komünist Parti destekçileri geçen cumartesi günü Beyrut’taki Lübnan Merkez Bankası’nın genel merkezi önünde gerçekleştirilen protestolara katıldı. (EPA)
Muhalifler ve Komünist Parti destekçileri geçen cumartesi günü Beyrut’taki Lübnan Merkez Bankası’nın genel merkezi önünde gerçekleştirilen protestolara katıldı. (EPA)

Lübnan Yargı ve Güvenlik birimleri, ele geçirilen dokuz milyon dolar hakkındaki soruşturmalarını yoğunlaştırdı. Dolarlar, Lübnan’a iki özel uçakla, Türk ve Suriye uyruklu şahıslar tarafından getirilmişti. Soruşturmalar daha çok bu fonların kaynağı ve nasıl gönderildiği üzerinde yoğunlaşıyor. Gözaltına alınan kişiler, paraların döviz için kullanılacağını iddia ettiler. Ancak ifadelerde tutarsızlıklar olduğu belirtildi. Söz konusu tutarsızlığın paranın güvenlik alanında kullanılması endişelerine neden olmasının ardından sorgu kapsamı genişletildi.
Lübnan İçişleri Bakanı Muhammed Fehmi, yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“Türkiye üzerinden özel bir uçakla gelen ikisi Türk, ikisi Suriyeli 4 kişi gözaltına alındı. Üzerlerinde 4 milyon dolar ele geçirildi. Bir döviz şirketleri olduğunu söylediler. Bu paranın kaçakçılık ve dolar manipülasyonu için mi yoksa Lübnan sokaklarındaki şiddet eylemleri için mi kullanılacağını bilmiyoruz. Halk hareketlerine katılan bazı taraflara WhatsApp üzerinden talimatlar veriliyor. Bu insanları Lübnan’a getiren nedir?”
Başsavcı Gassan Uveydat, verilen çelişkili ifadelerin ardından güvenlik servislerine tutuklanan kişilerle soruşturmayı genişletme, fonların kaynağını ve ‘Lübnan iç mekanlarındaki kullanım noktalarını’ doğrulama talimatı verdi. Bir yargı kaynağının Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamaya göre gözaltına alınan kişilerin bu paranın Lübnan ile yurt dışı arasında para transferi alanında uzman iki şirket için getirildiğini aktardı. Söz konusu şirketlerden birinin tanınmış bir iş adamına ait olduğu belirtildi. Ancak iki şirketin yetkililerinin ifadelerinin alınmasının ardından paranın onlara ait olmadığı anlaşıldı. Bu durum, paranın getiriliş amacı hakkında şüpheler doğurdu.
Kaynak, ilginç olanın iki ayrı özel uçakla getirilen dokuz milyon doların Beyrut’a altın ticareti için getirildiğinin iddia edilmesi olduğuna işaret etti.
Türk hükümetinin topraklarından bu ve benzeri para çıkışına engel olduğu biliniyor. Bu, Lübnan topraklarındaki finansman grupları da dahil olmak süreçte başka kesimlerin etkin olacağı şüphelerini güçlendiriyor.
Diğer yandan son iki hafta içinde güvenlik hizmetleri Beyrut'un merkezindeki isyanlara katılan 20’den fazla kişiyi tutukladı. Olaylarda mağazalara, özel ve kamu kuruluşlarına zarar verildi. Soruşturmaları takip eden kaynaklar, tutuklananların bir kısmının ‘bu tür eylemler gerçekleştirmek için biraz para aldığını itiraf ettiği’ bildirildi. Bu paranın kaynağının İstanbul'da yaşayan Lübnanlı bir kişi olduğu iddia edildi.
Bunun yanı sıra başta ülkenin kuzeyinde olmak üzere birçok Lübnan bölgesinde görülebilecek ciddi güvenlik etkileri konusunda uyarı bilgileri verildi. Ancak bir güvenlik kaynağı Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, finanse edilen gruplar için eğitim kamplarının inşa etme iddiası ve bu bilgilerin güvenilirliğinin düşük olduğunu söyledi. Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güvenlik hizmetleri, aldıkları tüm bilgileri ciddiye alırlar ve doğru bir şekilde izlerler. Lübnan’ın bu aşamada dış müdahaleler için verimli bir zemin oluşturduğu göz önüne alındığında daha önemli bir hal alıyor.”
Kaynak, zor ekonomik koşulların ve kötüleşen sosyal ve yaşam durumunun birçok Lübnanlı gence para karşılığında herhangi bir güvenlik projesine katılmalarına neden olabileceğini vurguladı. Aynı kaynak, Lübnan bölgelerinin geri kalanında olduğu gibi güvenlik durumunun kuzey Lübnan'da ve Bekaa'da da korunmasının sağlandığına işarette bulundu.



Suveyda'ya giren Şam, ihlalleri durdurmak için harekete geçti

Dün Suriye askeri polisinin nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda'ya girmesinin ardından bir araya gelen Suriye güvenlik güçleri (Reuters)
Dün Suriye askeri polisinin nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda'ya girmesinin ardından bir araya gelen Suriye güvenlik güçleri (Reuters)
TT

Suveyda'ya giren Şam, ihlalleri durdurmak için harekete geçti

Dün Suriye askeri polisinin nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda'ya girmesinin ardından bir araya gelen Suriye güvenlik güçleri (Reuters)
Dün Suriye askeri polisinin nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda'ya girmesinin ardından bir araya gelen Suriye güvenlik güçleri (Reuters)

Suriye hükümet güçleri dün, ülkenin güneyinde bulunan ve nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda iline girdi ve son iki gün boyunca yerel gruplar ile Bedevi aşiretleri arasında çıkan çatışmaların ardından ihlalleri durdurmak için operasyonlarını yoğunlaştırdı.

Geçtiğimiz yılın sonlarında Cumhurbaşkanı Ahmed Şara hükümetinin iktidara gelmesinden bu yana Suveyda’da ilk kez hükümet güçleri konuşlandırıldı.

Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, ‘Suveyda’nın önde gelenleri ve ileri gelenleriyle yapılan anlaşma uyarınca ateşkesin tamamen durdurulduğunu, sadece ateşin kaynağına karşılık verileceğini’ açıkladı. Bakan Kasra, askeri polisin, askeri hareketliliği denetlemek ve işlenen ihlallerin hesabını sormak için konuşlandırılmaya başlandığını doğruladı.

Öte yandan İsrail, Suveyda'da yaşanan gelişmelere bir kez daha askeri müdahalede bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, ‘kararlaştırılan silahsızlanma politikasına aykırı olması ve İsrail için tehdit oluşturması’ gerekçesiyle Suriye ordusuna ve Suveyda'ya konuşlandırılan silahlı güçlere saldırı emri verdiklerini açıkladı.

Diğer taraftan Suudi Arabistan dün, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, iç barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerinde egemenliğini sağlamak için aldığı önlemlerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik açık saldırılarının devam etmesi, iç işlerine müdahale etmesi ve uluslararası hukuku açıkça ihlal ederek ülkenin güvenliğini ve istikrarını bozması kınandı.