Irak’ta ‘ölüm makinesine’ karşı öfke iklimi hakim

Haşimi’nin kardeşi tabutun başında ağlıyor (Reuters)
Haşimi’nin kardeşi tabutun başında ağlıyor (Reuters)
TT

Irak’ta ‘ölüm makinesine’ karşı öfke iklimi hakim

Haşimi’nin kardeşi tabutun başında ağlıyor (Reuters)
Haşimi’nin kardeşi tabutun başında ağlıyor (Reuters)

Irak’ta güvenlik uzmanı Hişam el-Haşimi’nin ölümüne neden olan ‘ölüm makinesine’ karşı öfke iklimi hâkim. Başbakan Mustafa el-Kazimi, failleri bularak adalete teslim etme sözü verdi.
Haşimi, Pazartesi akşamı evine ulaştığında, silahlı kişiler suikast eylemi için iki motosikletle geldiler ve hiç kimse tarafından durdurulmadan olay yerinden ayrıldılar. Suikast sonrası, Iraklıların tabiriyle ‘devletsiz çeteler’ meselesi yeniden gündeme geldi. Bu tabir, devlet iradesi dışında faaliyet gösteren ve Ekim gösterilerinde aktivistlerin ölümünden sorumlu tutulan silahlı örgütler için kullanılıyor.
Ekim gösterilerinde onlarca aktivist evlerinin önünde kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen suikastlara kurban gitti.
Irak’ta Haşimi suikastının ardından tüm gözler İran destekli Hizbullah Tugayları’na çevrildi. Zira Iraklı aktivist Maan Habib, daha önce Haşimi ile aralarında geçen diyalogda, Haşimi’nin kendisine, bir hafta önce “Hizbullah Tugayları beni ölümle tehdit etti” dediğini aktardı.
AFP’nin haberine göre, geçen yıl Eylül ayında protestolar başlamadan önce İran destekli silahlı gruplar internet üzerinden aralarında Haşimi’nin de bulunduğu 13 kişiyi ölümle tehdit etti.
Haberde, Ocak ayında İranlı General Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Muhendis’in ABD’nin hava saldırısında öldürülmesinden sonraki süreçte Haşimi’nin birkaç günlüğüne Irak’tan ayrıldığı belirtiliyor. Haşdi Şabi içindeki İran destekli Hizbullah Tugayları’nın o dönem ABD ve Irak’taki müttefiklerinden intikam alma tehditlerine dikkat çekiliyor. AFP’ye göre batılı hükümetlerle sıkı ilişkileri bulunan Haşimi muhtemel hedefler arasında yer alıyordu.
AFP’ye konuşan Haşimi ailesi, Haşimi’nin son olarak DEAŞ tarafından tehdit edildiğini söyledi. Haşimi’yi yakından tanıyan Iraklı araştırmacı Adil Bekvan, “Ekim’den bu yana kriterler değişti. Sanki İran destekli gruplarla mücadelede yeni bir çalışma üslubu ve dönüşüm yaşanıyor” ifadesini kullandı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.