ABD’de bir hafta içerisinde 300 bin yeni enfeksiyon

New York'taki göstericiler, koronavirüs dönemindeki kira ve ipoteklerin iptal edilmesi çağrısında bulundu (EPA)
New York'taki göstericiler, koronavirüs dönemindeki kira ve ipoteklerin iptal edilmesi çağrısında bulundu (EPA)
TT

ABD’de bir hafta içerisinde 300 bin yeni enfeksiyon

New York'taki göstericiler, koronavirüs dönemindeki kira ve ipoteklerin iptal edilmesi çağrısında bulundu (EPA)
New York'taki göstericiler, koronavirüs dönemindeki kira ve ipoteklerin iptal edilmesi çağrısında bulundu (EPA)

Beyaz Saray, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının artmasına rağmen okul ve üniversitelerin sonbaharda açılması yönündeki kararında ısrarcı. Bu karara bazı eyalet valileri de destek veriyor.
ABD Başkanı Donald Trump; First Lady Melania Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence ile birlikte, sağlık ve eğitim bakanları, aynı zamanda öğrencilerin ebeveynlerini ağırladığı bir toplantı düzenledi. Okul ve üniversitelerin açılması prosedürlerinin nasıl güvenli bir şekilde uygulanacağının ve vakalarda sıçrama yaşanmadan öğretmen ve öğrencilerin sağlığını koruma yolunda önlem almanın tartışıldığı bu toplantı, ‘ulusal diyalog’ olarak nitelendirildi.
Beyaz Saray Sözcüsü Judd Deere, “Trump yönetimi, kişisel öğrenmenin güvenli ve sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlamak için üniversite başkanları, müfettişler, yöneticiler, öğretmenler, sağlık profesyonelleri, veliler ve öğrenciler ile birlikte çalışmaya kararlı” açıklamalarında bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump, Salı sabahı Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ABD’deki koronavirüs ölüm oranlarının sene içerisindeki en düşük oranda olduğunu, ancak ‘düzmece medyanın’ bu gerçeklere odaklanmadığını söyledi. Pazartesi akşamı attığı tweette “Okullar sonbaharda açılmalıdır” ifadelerinde bulunan Trump, diğer tweetlerinde ise hidroksiklorokin ilacının etkinliğinden bahsetti ve Çin’i salgına neden olmakla suçladı.
Koronavirüs salgını ile verilen savaşın ortasında, Cumhuriyetçi yöneticiler, Beyaz Saray'ın ekonomiyi desteklemek ve salgının kontrol altına alındığı hakkında güvence vermek için ekonominin yeniden başlatılması, mağaza ve dükkanların yeniden açılması yönünde baskı yaptığını hissediyor. Ancak Temmuz ayının ilk 7 günü içerisinde ülkede toplamda en az 300 bin koronavirüs vakasının kaydedilmesi, birçok eyalette endişeye mahal verdi.
Johns Hopkins Üniversitesi verilerine göre, ABD’de şuana kadar 3 milyon 97 bin 84 koronavirüs vakası, 133 bin 972 can kaybı kaydedildi. Amerikan Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD’nin henüz ilk salgın dalgasında sıkışıp kaldığı konusunda uyarıda bulunarak, yeni artışların ele alınması için derhal harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Ekibi vakalardaki artışın teşhis testlerinin artmasından kaynaklandığını savunurken Trump ise virüsün erken bir tarihte ‘ortadan kalkabileceğini’, aşıya ulaşılacağını, vakaların yüzde 99'unun zararsız olduğunu tekrar ediyor. Ancak artan vakalar, salgının yakın bir zamanda ortadan kalkacağına işaret etmiyor.
ABD yönetimi yetkilileri, Pzartesi akşamı gazeteciler ile yaptıkları online görüşmede, okulların yeniden açılmasının önemli olduğunu, çocukların eğitim ve sosyal yaşamdan soyutlanmaması gerektiğini vurguladı. Ancak üst düzey bir yetkili, “Okulların açılması kararları, yerel kararlardır. Biz ise okul ve üniversitelerin güvenli bir şekilde yeniden açılmasını sağlamak için gerekli kaynakları ve en iyi uygulamaları sağlayacağız” ifadelerinde bulundu.
Söz konusu açıklama, Trump yönetiminin ülkenin okul sistemleri üzerinde yasal bir yetkisi olmadığının bir itirafı kabul ediliyor. Yetkililer ise, sağlık uzmanlarının çocukların okullarda virüse yakalanacağı ve bunu aile üyelerine bulaştıracağı riski hakkındaki uyarılarına rağmen, yerel eğitim yetkililerine kılavuzlar ve en iyi uygulamaları sunma vaatleri ile yetiniyor. Nitekim Beyaz Saray, koronavirüse yakalanma riski en yüksek olan yaşça büyüklerin salgından korunması yönünde herhangi bir fikir veya öneri sunmamıştı.
Ancak virüsün değişen doğası, birçok eyaletin okulların ne zaman açılacağını planlayamamasına, bu konuda kesin kararlar alamamasına neden oluyor. Bazıları teknoloji kullanımıyla doğrudan ve uzaktan eğitim seçeneklerine yoğunlaşırken bazıları ise okul ve üniversitelerin açıldığı ilk günlerin nasıl olacağının takip edilmesi yönünde çeşitli senaryolar oluşturuyor. Okul binalarına geri dönüşü destekleyenler; öğrenciler derslere beş aydır dersliklerinden uzakta olduğunu, uzaktan eğitimin çocukların gelişim yeteneklerini engellediğini, aynı zamanda ebeveynlerin kendi işleri ile çocukların bakımı arasında kalmalarına neden olduğunu vurguluyor.
Öğretmenler ise yüz yüze eğitimin faydalarını fark ettiklerini, ancak öğrencilerin koronavirüs riskine maruz kalmasından endişe duyduklarını söylüyor.
New York Valisi Andrew Cuomo, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, eyalet genelindeki öğrencilerin okul ve üniversite sınıflarında öğrenime geri dönüp dönemeyeceklerine dair henüz bir karar vermediğini doğruladı. “Açıkçası okulları açmayı ciddi şekilde istiyoruz, ancak vaziyetin ne olacağını görmemiz gerekiyor” ifadelerini kullanan Cuomo, New York City ve eyaletteki 700 eğitim departmanının okul ve üniversiteleri yeniden açma planları geliştirdiğini belirtti.
Vaka sayısında artış yaşanan Teksas eyaletinde, Houston’daki Öğretmenler Birliğinin yayınladığı bir anket, öğretmenlerin yüzde 7’sinin doğrudan eğitimi desteklediğini, yüzde 20’sinin daha fazla doğrudan ve uzaktan eğitimi desteklediğini, yüzde 72’sinin ise uzaktan eğitimi tercih ettiğini gösterdi. Houston’ın okulların açılması konusunda bu hafta sonu karar vermesi gerekiyor.
Kongre’nin okulların virüsle savaşmasına yardımcı olmak için 13 milyar dolarlık federal fona onay vermesi, Trump yönetiminin okulları bu sonbaharda açmak istediğini gösteriyor. Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi azınlık lideri Kevin McCarthy liderliğindeki Cumhuriyetçiler, şirketleri ve ticari tesisleri nasıl açık tutabileceklerini, okul sistemlerini nasıl koruyacaklarını, okullar açıldığı taktirde vakaları nasıl ele alacaklarını tartışıyor.



ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast


Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)

Myanmar'daki iç savaş, sıtma ve kolera gibi hastalıkların bölgeye yayılmasına neden olabilir.

New York Times'ın haberine göre, yatırımlarda silahlara öncelik veren cunta yönetimleri tarafından Myanmar sağlık sistemi yıllardır ihmal ediliyor.

Sivil hükümet döneminde hastalık kontrolünde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da 2021'de ordunun yeniden iktidarı ele geçirmesiyle bunlar tersine döndü.

UNICEF'e göre Myanmar, hiç aşılanmamış çocukların sayısının en fazla olduğu ülkeler arasında. İç savaşla boğuşan ülkedeki doktorlara göre, boğmaca ve difteri gibi önlenebilir hastalıklar artıyor.

Cunta sağlık sistemini korumadığı gibi hastane ve tıbbi tesislere de saldırıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Myanmar ordusu, bu yıl sağlık tesislerine en az 67 saldırı düzenledi.

Myanmar'ın Bangladeş sınırına yakın bir bölgede isyancıların elindeki 300 yataklı hastanenin bu ay bombalanması sonucu en az 34 kişi hayatını kaybetmişti.

Köylüler ve ayrılıkçı örgütler, hava saldırılarından korunmak için sıtma gibi hastalıkları taşıyan sivrisineklerin istila ettiği ormanlarda saklanıyor. Bazı doktorlar 20 defa sıtma geçiren hastaları tedavi ettiklerini söylüyor.

Ayrıca Myanmar'da 2021'deki darbenin ardından Tayland'da da sıtma vakalarının arttığı belirtiliyor.

Çatışmalar nedeniyle, Myanmar-Tayland sınırındaki Mae Sot kasabasında yer alan Mae Sot Genel Hastanesi'ne giden hasta sayısı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Ancak hastane müdür yardımcısı Dr. Rojanasak Thongkhamcharoen, gelen Myanmarlı hastaları tedavi etmekten başka seçenekleri olmadığını belirtiyor:

Myanmar'daki sağlık durumunu önemsemezsek, çocuk felci gibi uzun süredir görülmeyen hastalıkların yeniden ortaya çıkmasıyla karşılaşabiliriz. Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz.

Tayland-Myanmar sınırında çalışan epidemiyolog Dr. Voravit Suwanvanichkij de şu uyarıları paylaşıyor:

Bu kriz insanları geceleri uykusuz bırakmalı. Myanmar'ın çoğu epidemiyolojik bir kör noktaya dönüştü.

Ülkede nisanda yaşanan  7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki iki depremde 3 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, halihazırda zaten yetersiz olan sağlık sistemi de iflasın eşiğine gelmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Think Global Health


Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
TT

Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)

Amazon, Microsoft ve Google gibi teknoloji devleri Hindistan'a büyük yatırım taahhütleri verdi.

Washington Post'un haberine göre Silikon Vadisi şirketleri, ekimden bu yana Hindistan'da toplam 67,5 milyar dolarlık yatırım yapma sözü verdi. Taahhütlerin yüzde 80'i bu ay açıklandı.

Yatırımların büyük kısmı, yapay zeka destekli sohbet botlarının işlemesini sağlayan devasa veri merkezlerinin inşası için kullanılacak.

Hindistan'daki yazılımcılar için eğitim programları ve küçük işletmeler arasında yapay zeka kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla yatırımlar da yapılacak.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI ve rakibi Claude'un üreticisi Anthropic, bu yıl Hindistan'da ofisler açtı.

Microsoft CEO'su Satya Nadella ve Intel CEO'su Lip-Bu Tan gibi isimler de bu ay Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yle bir araya gelip, yapay zeka ve yarı iletken çip üretimiyle ilgili konuları ele aldı.

Güney Asya ülkesi, şubatta uluslararası bir yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapmaya da hazırlanıyor. Hindistan hükümetine göre bu, Küresel Güney'de düzenlenen ilk uluslararası zirve olacak.

Analizde, 1 milyardan fazla internet kullanıcısına sahip Hindistan'ın teknoloji devleri için "kazanılması gereken bir pazara" dönüştüğü ifade ediliyor.

Amerikan finansal hizmet şirketi Wedbush Securities'den Dan Ives, "Silikon Vadisi'nde herkes Hindistan'da büyük bir rekabetin başladığını biliyor" diyor.

Microsoft, Hindistan'da 17,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını 9 Aralık'ta duyurmuştu. Firmanın Asya'daki en büyük yatırımı kapsamında, Hindistan'ın Haydarabad şehrinde devasa bir veri merkezi kurulması planlanıyor.

Google da büyük bir veri merkezi için 15 milyar dolarlık yatırım yapacağını ekimde açıklamıştı.

Öte yandan çevreciler, ciddi miktarda enerji ve su gerektiren veri merkezlerinin, halihazırda kaynak sıkıntısı çeken Hindistan için uzun vadede kıtlık gibi sorunlar yaratabileceğine işaret ediyor.

Ekonomistler de yapay zekanın yaygın olarak benimsenmesinin ülkedeki işgücü piyasasını altüst edebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times