Hamas ve Fetih “Halk Direnişi” için anlaşmaya hazır

Batı Şeria'yı ilhak etme planına karşı Gazze Şeridi'ndeki Refah’ta gösteriler (AFP)
Batı Şeria'yı ilhak etme planına karşı Gazze Şeridi'ndeki Refah’ta gösteriler (AFP)
TT

Hamas ve Fetih “Halk Direnişi” için anlaşmaya hazır

Batı Şeria'yı ilhak etme planına karşı Gazze Şeridi'ndeki Refah’ta gösteriler (AFP)
Batı Şeria'yı ilhak etme planına karşı Gazze Şeridi'ndeki Refah’ta gösteriler (AFP)

Hamas Siyasi Büro üyelerinde Husam Bedran, Hamas Hareketi’nin halkla birlikte direnme hakkına sahip olduğu mesajını vermek için anlaşamaya hazır olduklarını söyledi.
Filistin Yönetimi’ne bağlı televizyon kanalına konuşan Bedran, kapsamlı bir “Halk Direnişi”nin uygulamaya ve takip edilmeye değer bir tez olduğunu belirterek, “Hamas olarak buna hazır olduklarını, daha önce de bu tarz direniş yöntemlerinin uygulamaya konulması için geniş halk desteğine ihtiyaç duyduklarını söylediklerin” kaydetti. İsrail’in ‘İlhak Planı’na karşı Batı Şeria'da genel kabul gören bu tezin sahada da uygulanmasını görmek istediklerini belirten yetkili, Gazze ve diasporadaki adımlar konusunda da Fetih ile anlaşmaya çalıştıklarını bildirdi.
Bedran'ın Fetih hareketi ile kapsamlı bir “Halk Direnişi”ni kabul eden açıklaması, halk direnişini tek bir yaklaşım olarak tanımayı reddetmiş olan hareketin politikasında önemli bir değişikliğe işaret ediyor.
İsrail’in ilhak planı, 2007 yılından bu yana çatışma içinde olan Hamas ve Fetih’i diyaloğa ve ortak hareket etmeye zorluyor. 13 yıldır Gazze ve Batı Şeria arasında yaşanan bölünmüşlük İsrail’in stratejilerini daha rahat uygulamasını sağlıyor.
Geçtiğimiz hafta Fetih Hareketi Merkez Komite Sekreteri Binbaşı Cibril el-Racub, Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısı sırasında, iki hareket olarak İsrail’in ilhak planına karşı anlaştıklarını belirterek birlikte tavır alacaklarını söyledi.
Düzenlenmeden sadece birkaç saat önce ilan edilen konferans, sonuç vermeyen yakınlaşma girişimlerinin ardından Filistinlilere ve İsraillilere bir sürpriz oldu. Fetih Merkez Komitesi Üyesi Ahmed Helles’in katıldığı tv programında konuşan Bedran, “Ortak konferans bir tesadüf değildi, ancak Filistin halkımıza görünen bu ulusal imaja ulaşıncaya kadar öncesinde de pek çok temas ve günlük toplantı vardı” dedi. Bu adımların Fetih ve Hamas hareketlerinin önderliğindeki çağrışım ve farkındalığın sonucu atılan gerçek ve ciddi adımlar olduğunu söyleyen Bedran, Hamas’ın Filistin ulusal anlaşmasına varmaya konusunda hazır olduğunu bildirdi. Hamas yetkilisi, gerçek bir uygulamaya geçemeyen önceki deneyimlere atıfta bulunarak, Filistin halkının ulusal birlik konusunda endişeli olduklarının farkında olduklarını belirterek, bu kez kademeli adımlar atacaklarını, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde alınan kararları istikrarla sürdüreceklerini kaydetti. Bedran, Hamas Hareketi’nin işgal karşısında el Fetih ile birlikte mücadele edeceğini söyleyerek, bu durumun yalnızca Batı Şeria’ya özgü olmayacağı sözü verdi.
Bu gelişmeler Filistinlilerin ilhakla mücadelesinde önemli bir dönüm noktası oluştururken, saha biriminin bölünmesini sona erdiren daha geniş bir anlaşmaya yol açıp açmayacağı bilinmemektedir. Helles konuyla ilgili açıklamasında, Hamas hareketiyle Yüzyılın Anlaşması ve ilhak planı konusunda Filistin birliğine ulaşma arzuları olduğunu belirterek, İsrail’in işgal planıyla yüzleşmek için birlikte çalışabileceklerini bildirdi.
Helles açıklamasında, Filistin halkının işgal karşısında birleştiğini söyleyerek,  topraklarının bölünmesine izin vermeyeceklerini vurguladı.



Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
TT

Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, İran’daki rejimin çöküşüne ilişkin ‘aceleci hesaplamalar’ konusunda uyarıda bulunarak, bunun bütün bölgenin istikrarını bozacağını ve zaten istikrarsız olan bölgede bir güvenlik boşluğu yaratacağını söyledi.

Sudani, dün İngiliz haber ağı BBC'ye verdiği röportajda şunları söyledi:

“İran'daki rejim, hızla çökecekmiş gibi gösterildiği kadar zayıf değil. Bu rejim köklü bir rejim ve çok sayıda destekçisi ve yandaşı var.”

Irak Başbakanı İran'daki rejimin çöküşünün Irak'a etkisiyle ilgili bir soruya verdiği yanıtta, “Mantık, komşularda herhangi bir yerde çıkan yangının tüm bölgeye yayılacağını söylüyor. Bu yangından kimse korunamaz” ifadelerini kullandı.

Sudani, Irak'ın savaşın tüm bölgeye yayılmasından ‘gerçek bir endişe’ duyduğunu söyledi.

İsrail savaş uçakları, geçtiğimiz ay 12 gün süren savaş sırasında Irak hava sahasını kullanarak İran’daki hedefleri bombaladı. Başbakan Sudani bunu ‘ülkenin egemenliğinin ihlali’ olarak nitelendirdi.

Hükümetinin ülkenin savunma yapısında bir zayıflık tespit ettiğini, bunun üzerine Güney Kore ve Fransa'dan hava savunma sistemleri satın almak için çalışmalara başladığını ve son gerginliklerin ardından da bu süreci hızlandırmaya karar verdiğini söyleyen Irak Başbakanı, “Bizim bu tür ihlallere karşı koyacak yeterli ve ileri teknolojiye sahip bir hava savunma sistemimiz yok. Bu, aslında Irak'ı dahil olmadığı bir savaşa sürüklemek anlamına geliyordu” şeklinde konuştu.

Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Planlarımızı kesinlikle sürdüreceğiz ve İsrail ya da başka herhangi bir ülkenin Irak hava sahasını ihlal etmesine izin vermeyeceğiz. Mümkün olan tüm araçları kullanacağız.”

Irak'ın yeni radar sisteminin bazı parçalarını teslim aldığını ve bu yıl içinde sistemin büyük bir kısmını teslim alacağını belirten Sudani, “Güney Kore'den ilk sevkiyatı alacağız, ancak daha fazlasına ihtiyacımız var” dedi.

İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kırılganlığından duyduğu endişeyi dile getiren Sudani, ateşkesi tehdit eden en önemli unsurlardan birinin İsrail hükümetinin başında Binyamin Netanyahu'nun bulunması olduğunu söyledi.

Irak Başbakanı, şunları söyledi:

“Bu, tüm bölge için bir endişe kaynağı, çünkü savaşları ve çatışmaları tüm bölgeye yaymak bu kişinin hayatta kalma stratejisidir. Bu da bölgedeki tüm ülkelerle sorunlar yaratıyor. Gazze'de ateşkes sağlanamadı, Lübnan'da da durum aynı, Suriye'ye istediği zaman saldırıyor. Bu endişe verici bir durum.”