FSO Safer dosyası çarşamba günü BMGK’da görüşülecek

Abdullah es-Saadi. (SABA)
Abdullah es-Saadi. (SABA)
TT

FSO Safer dosyası çarşamba günü BMGK’da görüşülecek

Abdullah es-Saadi. (SABA)
Abdullah es-Saadi. (SABA)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Yemen Dışişleri Bakanlığı’nın yüzen petrol tankeri (Safer) dosyasının siyasi dosyaların geri kalanından ayrı bir şekilde ele alınmasına yönelik talebine yanıt verdi. Yemen, üyelerin olası bir felaketi önlemek için sıkı tedbirler alınmasına karar vereceği görüşünde. BMGK, 15 Temmuz Çarşamba günü bu konuda ayrı bir oturum düzenlenmesine karar verildiğini duyurdu.
Yemen’in BM Daimi Temsilcisi Abdullah es-Saadi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte Yemen hükümetinin, yüzen petrol tankeri (Safer) sorununa ilişkin dosyanın ayrı ve kararlı bir çözüm ortaya konulması açısından diğer dosyalardan ayrı bir şekilde ele alınması için BMGK’ya sunduğu talebe yanıt geldiğini belirtti.
Saadi “Konu, BMGK’nın dikkatini çekti. Uygun önlemlerin alınması için gelecek hafta bu konunun müzakere edilmesinde gelişmeler kaydedilecek” dedi. Saadi Yemen hükümetinin, FSO Safer adlı gemide bulunan petrolün sızıntı yapması durumunda çevresel ve ekonomik bir felaketin yaşanabileceğine ve bu felaketin Yemen ve bölge üzerindeki olası feci etkilerine ilişkin BMGK huzurunda sürekli uyarıda bulunduğunu söyledi.
Hükümet, Husilerin FSO Safer tankerine bir çözüm bulmak için BM Yemen Özel Temsilcisi tarafından sunulan tüm önerileri reddettiğine dikkati çekti. Bu da Yemen hükümetini BMGK’ya ve BM Genel Sekreteri’ne yaklaşmakta olan çevresel, insani ve ekonomik felakete karşı uyarıda bulunmak üzere bir dizi mektup göndermeye itti. Saadi “Safer siyasi bir dosya değil. Aksine BMGK’ya şu anda gerekli ve acil birtakım önlemler alması ve sorumluluklarını yerine getirmesi için çağrıda bulunan insani ve ekonomik bir dosyadır” ifadelerini kullandı.
Saadi konuşmasının devamında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Husiler, Yemen siyasi dosyası çetrefilli bir dosya iken her dosyayı siyasileştirmeye çalışıyor. İncelenmesi ve cevap verilmesi gereken, BM temsilcisi tarafından sunulan öneriler var. Bu dosya Husilerin uzlaşma taraftarı olmaması sebebiyle daha çok vakit alacak.”
Saadi, Husi grubunun BM Yemen Özel Temsilcisi’nin sunduğu önerilerle etkileşimine ilişkin şunları söyledi:
“Griffith daha önce Safer sorununun çözüme kavuşturulması için ayrı bir öneri sunmuştu ve Yemen hükümeti de bu öneriyi onaylamıştı. Ancak Husiler tıpkı ateşkes ve güven inşa edici uygulamalar da dahil olmak üzere temsilci tarafından sunulan diğer onaylanmış öneriler gibi bu öneriyi de reddetti. Husiler, belirli siyasi hedeflerin uygulanmasına hizmet etmek için şu an herhangi bir askeri çözüm istemediklerini ve buna ek olarak Yemenlileri yönetme ve onları öldürme konusunda ilahi hakları olan bir grup olduklarına dair mezhep inançlarını kanıtladılar. Husiler siyasi ve askeri kazançlar elde etmek için Yemen halkına çektirdikleri acıyı artıyor. Yemen halkı için en büyük felaket beklentilerini ve modern bir sivil devlet kurma hayallerini yok eden Husilerin yaptığı silahlı darbe olsa da Husiler vatandaşların ne acılarını ne de eylemlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkacak felaketleri umursuyorlar. Bu nedenle Suudi Arabistan da dahil olmak üzere Yemen’in ve tüm bölgenin güvenlik ve istikrarını İran’a ait füzeler ve insansız hava araçları ile tehdit ediyorlar.”
Saadi, BM’nin Safer tankerinin bakımının yapılması, petrolün çıkarılması, teknik durumun çözüme kavuşturulması ve olası bir küresel insani felaketten kaçınılması için teknik destek sağlamaya hazır olduğuna ilişkin tutumuna övgüde bulundu. BMGK’yı, Husi grubuna uluslararası ve yasal sorumluluklarını üstlenmesi için baskı yapmaya çağırdı.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.