Oxfordlu bilim insanı: Koronavirüs Çin’den gelmedi, zaten buradaydı

Oxford Üniversitesi'nden Dr. Jefferson, yeni tip koronavirüsün Çin'den çıkmadığını belirterek, “Dünyanın her yerinde uyku durumundaydı” dedi

AP
AP
TT

Oxfordlu bilim insanı: Koronavirüs Çin’den gelmedi, zaten buradaydı

AP
AP

Oxford Üniversitesi Kanıta Dayalı Tıp Merkezi uzmanı Dr. Tom Jefferson, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Çin’den yayılmamış olabileceğini öne sürdü
Daily Telegraph’a açıklamalarda bulunan Jefferson, virüsün Vuhan’daki laboratuvardan çıkmadığını, uzun zamandır dünyanın her yerinde uyku durumunda bulunduğunu söyledi.
Jefferson, “Bence virüs hep buradaydı, ‘burada’ derken ‘her yerde’ kastediyorum. Muhtemelen uyku durumundayken çevre koşulları tarafından aktif hale getirilen bir virüsle karşı karşıyayız” ifadesini kullandı.
Virüsün Çin’de ortaya çıkmadan çok önce Avrupa’da görüldüğüne dair delillerin olduğunu söyleyen uzman, İspanyol epidemiyoloji uzmanlarının 2019 Mart ayında Barcelona’nın atık sularında yeni tip koronavirüse rastladıklarını bildirdiklerini hatırlattı.
Koronavirüs’ün izlerine ayrıca geçen yılın Aralık ayında İtalyan’nın Milano ve Torino kentlerinde ve Kasım ayında Brezilya’nın Florianopolis kentinde rastlandığı ifade edildi.
Ayrıca 1918-1920 döneminde 100 milyona yakın can alan İspanyol gribiyle kıyaslayan Jefferson şunları kaydetti:
"1918’de Batı Samoa’nın her 3 sakininden biri İspanyol gribi yüzünden hayatını kaybetti. Oysa bu halkın dış dünyayla hiçbir teması yoktu. Bunun açıklaması ancak şu olabilir ki, bu virüsler hiçbir yerden gelmiyor ve hiçbir yere gitmiyor. Onlar hep burada ve bazen bir şey onları aktif hale getiriyor, dünya nüfusunun yoğunluğu veya çevre koşulları olabilir” yorumunda bulundu."



Eşi görülmemiş büyüklükte kara delik jeti bulundu: Samanyolu'nun 140 katı

Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
TT

Eşi görülmemiş büyüklükte kara delik jeti bulundu: Samanyolu'nun 140 katı

Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)
Bugüne kadar gözlemlenen en uzun kara delik jet sisteminin bir sanatçının gözünden tasviri. Mitolojik bir Yunan devine ithafen Porphyrion adı verilen bu jetler kabaca 7 megaparsek veya 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor (E. Wernquist / D. Nelson (IllustrisTNG İşbirliği) / M. Oei)

Bilim insanları bugüne kadar görülen en büyük kara delik jeti çiftini buldu.

İkili, evrende 23 milyon ışık yılı boyunca uzanıyor. Bu da üst üste yığılmış yaklaşık 140 tane Samanyolu Galaksisi'nin uzunluğuna denk geliyor.

Bu tür jetler, süper kütleli kara deliklerden püsküren muazzam miktarda radyasyon ve parçacık patlamalarını ifade ediyor. Milyonlarca yıl sürebilen bu jetler, maddenin uzaydaki akışını değiştirirken kozmosu yeniden şekillendiriyor ve toplam çıktısı trilyonlarca Güneş'e eş değer patlamalar yaşıyor.

Samanyolu jetleri, evrende bir galaksi tarafından üretilen en büyük oluşumlardır. Ancak yeni bulunan ikili, daha önce gördüklerimizden bile daha büyük; önceki gözlemler sadece 16 milyon ışık yılı kadar bir boyuta ulaşabileceklerini gösteriyordu.

Önceki rekor sahibi Alcyoneus adlı bir jet sistemiydi. Aynı ekip tarafından 2022'de bulunmuştu fakat uzunluğu sadece 100 Samanyolu kadardı.

Gökbilimciler jetlere Yunan mitolojisindeki bir deve ithafen Porphyrion (Porfirion) adını verdi. Evrenin sadece 6,3 milyar yaşında, yani bugünkü yaşının yarısından daha genç olduğu bir mesafede tespit edildiler.

Aynı araştırma, bu türden keşfedilmeyi bekleyen daha birçok mega yapının olabileceğini de öne sürüyor. Bilim insanları halihazırda toplam 10 binden fazlasını buldu.

Yeni makalenin başyazarı Martijn Oei, "Dev jetleri ilk bulduğumuzda epey şaşırdık" diyor. 

Bu kadar çok oldukları hakkında hiçbir fikrimiz yoktu.

Ayrıca jet sistemleri, galaksilerin oluşumuna fark etmediğimiz şekillerde katkı sunuyor gibi görünüyor. Evrenin daha erken bir döneminde, galaksiler arasındaki bağlantıların bugünkünden daha yakın olduğu bir zamanda var olan Porphyrion, "kozmik ağın" daha da geniş bir alanına ulaşıyordu.

Caltech'te astronomi ve veri bilimi profesörü olan, çalışmanın ortak yazarı George Djorgovski, "Gökbilimciler, galaksilerle onların merkezindeki kara deliklerin birlikte evrimleştiğini düşünüyor ve bunun kilit önemdeki bir yönü, jetlerin yaydığı muazzam miktarda enerjinin, ev sahibi galaksilerin ve yakınlardaki diğer galaksilerin büyümesini etkileyebilmesi" ifadelerini kullanıyor.

Bu keşif, etkilerinin düşündüğümüzden çok daha öteye uzanabileceğini gösteriyor.

Bulgular, hakemli dergi Nature'da yayımlanan "Black hole jets on the scale of the cosmic web" (Kozmik ağ ölçeğinde kara delik jetleri) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe