Özgür Anayasa Partisi, Nahda’ya meydan okuyor

Nahda’yı Müslüman Kardeşler’in gündemini uygulamakla suçlayan Abir Musa’nın destekçileri. (EPA)
Nahda’yı Müslüman Kardeşler’in gündemini uygulamakla suçlayan Abir Musa’nın destekçileri. (EPA)
TT

Özgür Anayasa Partisi, Nahda’ya meydan okuyor

Nahda’yı Müslüman Kardeşler’in gündemini uygulamakla suçlayan Abir Musa’nın destekçileri. (EPA)
Nahda’yı Müslüman Kardeşler’in gündemini uygulamakla suçlayan Abir Musa’nın destekçileri. (EPA)

Muhalif Özgür Anayasa Partisi Başkanı Abir Musa, İslami eğilimli Nahda Hareketi’ne Ocak 2011’den bu yana verilen yasal izne ilişkin şüphelerini dile getirdi. Musa, 7 Temmuz’da düzenlenen basın toplantısında yasal formüle aykırı olarak kurulan bir parti olan Nahda’nın, hareket başkanı Raşid el-Gannuşi tarafından imzalanan, 28 Ocak 2011 tarihine dayanan bir belge sunduğunu belirtti. Belgenin parti kurma iznini içerdiğini söyleyen Abir Musa, “Gannuşi, o zamanlar Tunus’ta değildi. Bu da hareketin siyasi faaliyetlerde bulunma izninin meşruiyetine dair şüphelere yol açıyor” ifadelerini kullandı.
Musa, “İnsan Hakları ve Anayasa Organları Bakanlığı’na bilgilere erişim talebinde bulunduktan sonra Nahda Hareketi’nin kurulması için yasal dosyaya ulaşabildiler. Ancak dosyanın ‘yasa dışı ve eksik’ olduğu anlaşıldı” dedi. Nahda Hareketi’nin kurulma iznini iptal etmek için İdari Mahkeme’ye itirazda bulunacağını belirten Abir Musa, ‘Nahda’nın izin almasını kolaylaştıran ve bu duruma dahil olan herkese karşı yasal işlemlere başvurma hakkına sahip olduklarını’ vurguladı. Aynı şekilde eski İçişleri Bakanı Ferhat el-Racihi’yi de Nahda Hareketi’ne yasal gereklilikleri ihlal etmesine rağmen yasal lisans vererek yasaları çiğnediği gerekçesiyle dava edeceğini söyledi.
Nahda Hareketi’nin Cumhurbaşkanı Habib Burgiba döneminde siyasi faaliyette bulunmasının yasaklandığı biliniyor. Hareket, Zeynel Abidin Bin Ali döneminde, 2011 devriminden sonra siyasi sahnedeki konumunu yeniden kazandı ve yerel siyasi sahnede etkili partiler arasındaki yerini aldı.
Özgür Anayasa Partisi, yakın zamanda parlamentoya ‘Müslüman Kardeşler’in terör örgütü olarak sınıflandırılmasını önerdiği’ bir liste sunmuştu, Gözlemcilere göre liste, Abir Musa’nın ‘Müslüman Kardeşler’le ilişkilerinden vazgeçmemekle’ suçladığı Nahda Hareketi’ni hedef alan bir sınıflandırma olarak görülüyor. Hareket, liste kapsamında halen bazı ülkelerin terör örgütü olarak belirlediği bu örgütün bir şubesini temsil ediyor. Ancak bu liste parlamento blokları düzeyinde rafa kaldırılmış durumda.
Diğer yandan Nida Tunus Partisi lideri Munci el-Harbavi; Şükrü Beleyid ve Muhammed Brahmi’yi savunma heyeti tarafından yayınlanan belgelere dayanarak Nahda Hareketi’nin ‘gizli güvenlik organı’ açıklamaları doğrultusunda, 7 Temmuz’da Bilgi Teknolojisi Suçla Mücadele Ekibi karşısına sanık olarak çıktı.
Sol eğilimli muhalif Halk Cephesi Koalisyonu da dahil çok sayıda siyasi parti Nahda’yı ‘suikast operasyonlarının arkasında olan gizli bir güvenlik organı kurmakla ve 2013 yılında gerçekleşen suikastlarla ilgili dosyaların büyük bir bölümünü gizlemekle’ suçladı.

Tunus’ta protestolar
Doktora sahibi yüzlerce vatandaş 7 Temmuz’da başkent Tunus’taki hükümet binası önünde, Kasbah Meydanı’nda düzenlenen protestoya katıldı. Protestolarda ülkede iş fırsatı yaratılması çağrıları yapıldı.
Çeşitli alanlarda uzmanlaşmış olan vatandaşların da aralarında olduğu 2 bin eylemci, ‘iş, özgürlük ve ulusal onur’ sloganı attı.
Eylemciler, 7 Temmuz’da sosyal medya organları üzerinde ‘Doktora diploması sahiplerinin istihdamı ulusal bir konudur’ başlığı açtı.
İşsiz Doktora Diploması Sahipleri Koordinasyonu’na göre doktora diplomasına sahip olmasına rağmen işsiz olan vatandaşların sayısı yaklaşık 6 bine ulaşırken yaklaşık 13 bin kişi de şu an üniversite düzeyinde eğitim görüyor.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera vilayeti kırsalında yer alan Yermuk Havzası'ndaki çeşitli noktaları işgal etti.

Suriye devlet televizyonu, ‘İsrail güçlerine ait altı aracın Dera'nın batısındaki Yermuk Havzası'nda bulunan Saysun köyüne girdiğini’ duyurdu.

Ahrar Horan Topluluğu internet sitesi, ‘üç araçtan oluşan bir İsrail kuvvetinin Yermuk Havzası'ndaki Ayn Zikr köyünün eteklerinde bulunan devrik rejim güçlerinin 112. Tugayı’na ait eski bir askeri alana girdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, İsrail güçlerinin söz konusu bölgeye girmesi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşen ikinci ihlal. Zira daha önce de askeri bölgeye girmişler ve içinde sabotaj ve buldozer operasyonları gerçekleştirmişlerdi.

Suriye devlet televizyonunun haberine göre İsrail güçleri, 2 Temmuz'da Kuneytra'nın güneyindeki Mezraa el-Basali'de gözaltına aldıkları üç Suriye vatandaşını birkaç saat sonra serbest bıraktı.

İsrail ordu güçleri çarşamba günü güney Kuneytra kırsalındaki bir çiftliğe saldırı düzenleyerek üç vatandaşı gözaltına aldı; Tel Aviv bu kişilerin İran'la bağlantılı olduğunu iddia etti.

28 Haziran'da bir İsrail ordu gücü güney Kuneytra kırsalındaki Ruveyhine köyünü işgal ederek evlerde arama yaptı ve evlerin içini tahrip etti.

Dera 24 televizyon kanalı, iki tank ve iki araçtan oluşan bir İsrail gücünün köye girdiğini ve bazı evlerde arama yaptığını bildirdi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Esed rejiminin devrilmesinden sonra önemli ölçüde arttı. İsrail ordusu Suriye ordusuna ait askeri mevzileri hedef alarak buraları imha etti. İsrail ayrıca, Şam, Kuneytra ve Dera kırsalında kara saldırılarıyla eş zamanlı olarak tampon bölgeyi kontrol altına aldı, ardından sınır bölgelerinde operasyonlar düzenlemeye başladı.