BM’den maske ve tıbbi ürün kaçakçılığına karşı uyarı

Massachusetts’te koruyucu maske satan bir dükkan (Reuters) 
Massachusetts’te koruyucu maske satan bir dükkan (Reuters) 
TT

BM’den maske ve tıbbi ürün kaçakçılığına karşı uyarı

Massachusetts’te koruyucu maske satan bir dükkan (Reuters) 
Massachusetts’te koruyucu maske satan bir dükkan (Reuters) 

Birleşmiş Milletler dün yaptığı açıklamada maske, sterilizasyon malzemeleri gibi koronavirüse karşı kullanılan koruyucu ürünlerin, kullananlar için tehdit oluşturabilecek şekilde düşük kaliteli veya sahte olanların ticaretinin ve kaçakçılığının arttığı konusunda uyardı.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) raporu, organize suç örgütlerinin koronavirüse ilişkin korku ve endişeleri bir fırsat olarak kullandığını, bu malzemelere talebin artmasi ve miktarın az olması nedeniyle riskli ticaretinin ve kaçakçılığının da arttığını bildirdi. AFP’nin aktardığı habere göre raporda gelecek dönemde virüse karşı aşı geliştirildiği taktirde  bunların da sahtesinin satılabileceği ifadesi yer aldı.
UNODC Başkanı Ghada Wali açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Sağlık ve yaşam risk altında. Suçlular halkın endişesini ve kişisel koruma kitleri ve ilaçlara yönelik artan talebi fırsat olarak kullanıyor. Organize suç örgütleri şu anda ağırlıklı olarak düşük kaliteli ve sahte tıbbi cihazlar satmak için ülkelerdeki yasal boşlukları kullanıyorlar. 90 ülke geçen mart ayında Interpol tarafından koordine edilen ve uyuşturucu ve tıbbi malzemelerdeki yasadışı trafiği hedefleyen bir operasyon başlattı. Operasyon, dünya çapında 121 kişinin tutuklanmasına, sağlık koşullarını karşılamayan maskelerin ve 14 milyon dolardan fazla miktarın ele geçirilmesini sağladı.
Interpol, 2018’de gerçekleştirdiği benzer bir operasyona kıyasla ele geçirilen ruhsatsız anti-viral ilaçlarda yüzde 18'lik bir artış ve bazı ülkeler tarafından koronavirüs tedavisinde kullanılan ve sıtma ilacı olan ruhsatsız klorokin ilaçlarında yüzde 100'lük bir artış izledi. BM Ofisi, uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi, yasal çerçevelerin iyileştirilmesi, cezaların  sıkılaştırılması ve tıbbi ürünler sektöründeki çalışanlar için daha etkili bir eğitim verilmesi çağrısında bulundu. Bir ön değerlendirme olan rapor, UNODC tarafından üye devletlerin  kendisine verdiği cevaplara ve özel kanallarına, ayrıca özel kurum ve kuruluşlar tarafından yayınlanan medya veya raporlardan toplanan bilgilere dayanıyor.



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.