Uzmanlar koronavirüsün mutasyon geçirmesinden endişe ediyor

Uzmanlar koronavirüsün mutasyon geçirmesinden endişe ediyor
TT

Uzmanlar koronavirüsün mutasyon geçirmesinden endişe ediyor

Uzmanlar koronavirüsün mutasyon geçirmesinden endişe ediyor

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) uzmanları, Kovid-19 salgını ile mücadelede karşılaştıkları zorlukların salgının görülme sıklığı, hızlı yayılımı, henüz bilinmeyen daha birçok yönü, aynı zamanda küresel düzeydeki ekonomik ve sosyal yankıları ve siyasi çekişmelerdeki kuvvetli varlığı açısından eşi görülmemiş olduğunu kabul ediyor.
Virüsün hava yoluyla da bulaştığını gösteren çok sayıda çalışma ve kanıt olduğunu açıklayan WHO, bu konuda kendisine sunulan tüm veriler hakkında kapsamlı bir rapor yayınlayacağını bildirdi. Ancak, bir süredir bu alandaki uzmanlarla üzerinde çalıştığı bu hipotezi kabul ettikten sonra, bu husustaki kanıtların yeterli olmadığını dile getirdi. WHO’da bulaşıcı hastalıkların denetiminden sorumlu İtalyan araştırmacı Benedetta Allegranzi, temiz havadan yoksun kalabalık veya kapalı alanlarda virüsün havadan bulaştığı hakkında son zamanlarda yapılan deneyler olduğunu bildirdi. Sonuçların kesinlik taşımadığını belirten Allegranzi, nihai bir tutum belirlenmeden önce takip ve izlemenin gerektiğini söyledi.
Birkaç İngiliz ve İtalyan araştırmacı, geçtiğimiz Mart ayından bu yana iyileşen düzinelerce Kovid-19 hastasını kapsayan bir çalışma yayınlamıştı. Bu çalışma, virüsün bazı durumlarda sinir sistemi ve beyin üzerinde derin etkilerinin olduğunu, saplantı ve zihinsel bozukluklara yol açtığını gösterdi. Araştırmacılar, 1918'de yaşanan İspanyol gribi salgını sırasında dünyada birçok kişinin hayatına mâl olan çok sayıda nörolojik bozukluğun tespit edildiğini de hatırlattı.
Ancak WHO araştırmacılarını ve işbirlikçilerini günlerdir endişelendiren şey; virüsün genetik materyali üzerindeki son testlerde tespit edilen, bulaşıcılık yeteneğinde bir artışa ve muhtemelen solunum sistemi dışında daha fazla hasara neden olduğuna inanılan değişiklik. “Virüsün proteinlere tutunan bir grup kötü haberden başka bir şey olmadığını” söyleyen epidemiyologlar, Kovid-19’un taşıdığı en kötü haberin ise son araştırmanın da gösterdiği gibi insan vücudundaki hücrelere sızmasını ve binlerce kez yeniden doğuşunu sağlayacak yeterli bilgilerin 30 bin harflik genetik kodunda bulunması olduğunu ifade ediyor. Birkaç laboratuvarda izole edilen virüsler üzerine yapılan son çalışmalar, bu karakterlerin Çin’deki Vuhan’da yayılmaya başlayan virüsün karakterleriyle artık eşleşmediğine işaret ediyor.
Son zamanlarda gerçekleştirilen tüm testler, yeni virüsün genetik diziliminin 23403 numaralı konumunda A harfinin yerini G harfinin aldığını gösteriyor. Araştırmacılar, bu değişikliğin salgının son dönemdeki hız artışına neden olabileceğine inanıyor.
WHO uzmanları, bu görüşü insan gen diziliminde yer alan yaklaşık 3 milyar harfte gerçekleşen değişikliğin sağlık bozukluklarına, albinizm gibi fiziksel bozukluklara veyahut ölümcül hastalıklara yol açtığı gerçeği ile temellendiriyor.
Koronavirüs hakkında kapsamlı araştırma yapan bir ekibi denetleyen Amerikalı araştırmacı Bette Corper, salgının son aşamalarını yöneten hususun söz konusu genetik değişiklik olduğunu söylüyor. Aynı zamanda, genetik dizilimdeki değişikliğin, virüsün çevresinde insan hücrelerine tutunmasını sağlayan kırmızı taç ve raptiye şeklini veren protein maddelerinin üretimi talimatlarının bulunduğu noktada mevcut olduğunu dile getiriyor.
WHO araştırmacısı Dr. Carlotte Ricci, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda “Şayet bu şüpheler gerçekse ve virüsün gen dizilimindeki bir değişikliğin enfeksiyon hızını arttırdığı ortaya çıkarsa, geliştirilecek aşıların etkisiz kalması gibi bir sorunla karşı karşıya kalabiliriz. Zirâ bu aşılar, geçen yıl Vuhan’da ortaya çıkan koronavirüsün genetik dizilimi baz alınarak geliştiriliyor” ifadelerini kullandı.
İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi Veteriner Fakültesi uzmanı, aynı zamanda yerel hastanedeki 999 farklı hastada virüsün genetik materyali analizini denetleyen Dr. Laura Carillero, virüsün yeni versiyonuna sahip hastaların ilk versiyonundakilerden daha ağır bir viral yük taşıdıklarını doğruladı. Washington'da 880 farklı koronavirüs hastası üzerinde yapılan ilgili bir çalışmada da aynı sonuca varılmıştı.
Buna karşılık, Kovid-19'a karşı aşı geliştirmede Oxford Üniversitesi ekibiyle çalışan biyolog David Pulido-Gomez ise “Virüsün doğasındaki bu değişiklik, virüsü yok eden antikorların etkileşime girdiği aralığın dışında seyrediyor. Ancak değişikliğe uğrayan virüse yakalanan kişilerdeki daha ağır viral yük, sorun teşkil ediyor. Bu, daha fazla antikor üretmesi gereken aşıların geliştirilmesini gerektiriyor ve bu da bir sorun teşkil ediyor” açıklamalarında bulundu.



Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)

Tom Cruise'un geliştirme aşamasındaki uzay temalı yeni filminden kötü haber geldi.

Oyuncunun, Yarının Sınırında'nın (Edge of Tomorrow) yönetmeni Doug Liman'la birlikte hayata geçirmeyi planladığı projenin rafa kaldırıldığı öne sürülüyor. Merakla beklenen filmin sinema tarihinde bir ilke imza atması bekleniyordu.

Page Six'in haberine göre filmin çıkmaza girmesinin temel nedeni, Cruise'un NASA'yla çalışabilmek için ABD Başkanı Donald Trump'tan izin istemeye yanaşmaması. 

"Siyasi nedenlerle Trump'tan yardım istemedi"

Yayına konuşan bir kaynak, "Anladığım kadarıyla bu film için NASA'yla koordinasyon şarttı ve Tom Cruise, Donald Trump'tan yardımını rica etmek istemedi" dedi. Kaynak sözlerini, "Federal hükümetten izin alınması gerekiyor. Tom bunu siyasi nedenlerle yapmak istemedi" diye sürdürdü.

2020'de yapılan açıklamalarda Cruise'un, uzayda çekilen ilk kurmaca film üzerinde çalıştığı duyurulmuş, bir NASA yetkilisi de oyuncunun Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekim yapacağını doğrulamıştı.

Ancak 2022'ye kadar projeyle ilgili neredeyse hiç gelişme paylaşılmadı. O yıl Universal Pictures'ın patronu Donna Langley, "Tom Cruise bizi uzaya götürüyor. Dünyayı uzaya taşıyor" diyerek projeyi doğrulamıştı.

Langley, o dönemde yaptığı açıklamada, "Tom'la geliştirme aşamasında harika bir projemiz var" demiş ve şöyle devam etmişti:

Bu proje, gerçekten bunu yapmasını öngörüyor. Bir roketle uzay istasyonuna gitmesi, çekim yapması ve umarız uzay istasyonunun dışında yürüyüş yapan ilk sivil olması hedefleniyor.

İsmi henüz açıklanmayan filmde Cruise'un, "şansı yaver gitmeyen ve bir şekilde Dünya'yı kurtarabilecek tek kişi haline gelen" bir karakteri canlandırması planlanıyordu. 

Oscarlı yönetmenin yeni filminde

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) yıldızının sıradaki projesi ise Diriliş'in (The Revenant) 4 Oscarlı yönetmeni Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyan ve adı henüz açıklanmayan bir film. 

Yapım hakkında fazla detay bilinmese de 63 yaşındaki Cruise'un, Jesse Plemons, Emma D'Arcy, John Goodman, Sandra Hüller, Riz Ahmed ve Sophie Wilde'ın da yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna liderlik edeceği belirtiliyor.

Cruise ve Iñárritu'nun yeni filmi, 2 Ekim 2026'da vizyona girecek.

Independent Türkçe, Page Six, GamesRadar


Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
TT

Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)

Jim Carrey, Ron Howard'ın 2000 yapımı filmi Grinç'in (How the Grinch Stole Christmas) 25. yılı vesilesiyle, filmin yönetmeni ve makyajcısıyla Vulture'a verdiği röportajda, rolün perde arkasına dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. 

Dr. Seuss'un 1957 tarihli çocuk kitabından uyarlanan film, dünya genelinde 346 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir gişe başarısına imza atmış ve ABD'de 2000'in en çok kazanan yapımı olmuştu. 

Ancak Carrey için bu başarı, son derece zorlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmişti.

"Sadece yeşile boyayın"

Oyuncu, daha önceki röportajlarında Grinç'i ağır makyaj ve protezlerle canlandırmanın "işkence gibi" olduğunu açıkça dile getirmişti. Vulture'a verdiği yeni röportajda ise bu sürece dair daha önce paylaşmadığı ayrıntıları anlattı.

Carrey'nin yaşadığı zorlu sürece rağmen film, makyaj sanatçısı Rick Baker'a Oscar kazandırmıştı. Baker, stüdyonun başlangıçta Carrey'nin yalnızca yeşile boyanmasını istediğini hatırlattı. Baker, "Stüdyo bize, 'Jim'e 20 milyon dolar ödüyoruz ve onu görmek istiyoruz. Sadece yeşile boyayın' dedi" diye konuştu.

Carrey ise kostümü giymeyi kendisinin istediğini ancak bundan nefret ettiğini anlattı. Oyuncu, Grinç'i canlandırırken ağır makyaj ve maske nedeniyle burnundan nefes alamadığını söyledi. Maske üzerinde nefes almasına izin verecek delikler açmakta zorlandıklarını belirten Carrey, "Sonunda tüm film boyunca ağzımdan nefes almak zorunda kaldım" dedi.

Carrey, kostümün "dayanılmaz derecede kaşındırıcı" olduğunu ve gün boyu onu "çıldırttığını" da sözlerine ekledi. Yüzüne dokunamadığını ya da kaşınamadığını anlatan oyuncu, günde 8 saat makyaj koltuğunda oturduktan sonra projeden ayrılmayı ciddi ciddi düşündüğünü söyledi.

"20 milyon dolarını geri vermeye hazırdı"

Yönetmen Ron Howard da Carrey'nin o dönemde rolü bırakmaya çok yaklaştığını doğruladı. Howard, "20 milyon dolarını geri vermeye bile hazırdı. Bunu ciddi ciddi söylüyordu" dedi.

Ekip, çözümü eski bir özel harekat eğitmeni olan Richard Marcinko'yu projeye dahil etmekte buldu. Carrey, Marcinko'yu "CIA ajanlarına ve özel kuvvetlere işkenceye dayanmayı öğreten biri" diye tanımladı. Oyuncu, Marcinko'nun kendisine stresle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler öğrettiğini anlattı.

Bee Gees'e minnettar

Carrey, makyaj sürecini asıl katlanılır kılan şeyin ise Bee Gees'in müzikleri olduğunu söyledi. Oyuncu, makyaj süresince Bee Gees albümleri dinlediğini anlattı: 

Müzikleri inanılmaz derecede neşeli. Barry Gibb'le hiç tanışmadım ama ona teşekkür etmek istiyorum.

Independent Türkçe, Variety, Vulture, CBR.com


James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
TT

James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)

James Cameron, Godzilla Minus One'ın devam filmi için heyecanını gizlemekte zorlanıyor. Ünlü yönetmen o kadar hevesli ki gerekirse sette yardımcı olmayı bile teklif etti.

Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'ün (Avatar: Fire and Ash) Japonya'daki tanıtımı sırasında, sahneyi Godzilla Minus One'ın yönetmeni Takashi Yamazaki'yle paylaştı ve esprili bir dille, "Minus Zero'yu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. 

"Benim için büyük bir onur"

Cameron sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yamazaki sırf burada olmak için setten erken ayrılıp geldi, bu benim için büyük bir onur. Ben de kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.

Yamazaki ise bu teklife gülerek, "Bu durumda işimi elimden alırsınız" diye karşılık verdi. Cameron da "Bence her şey kontrolünüz altında" yanıtını verdi.

II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'da geçen Godzilla Minus One, Kamiki Ryunosuke'nin canlandırdığı eski kamikaze pilotu Shikishima Koichi'yi merkezine alıyordu. 

Godzilla'yla ölümcül bir karşılaşmadan sağ kurtulan Koichi, yıllar sonra canavarın yeniden ortaya çıkmasıyla Japonya'yı kurtarmaya çalışan bir askeri ekibe katılıyordu.

Akademi Ödülleri'nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar kazanan Godzilla Minus One, bu başarıya ulaşan ilk Godzilla filmi olmuştu. Yapım, aynı zamanda bu kategoride ödül alan ilk Japon filmi olarak tarihe geçmişti.

Kasım 2023'te Japonya'da gösterime giren yapım, 7,65 milyar yenin (yaklaşık 50 milyon dolar) üzerindeki hasılatıyla ülkede en çok kazanan Godzilla filmi unvanını elde etmişti. 

Film, Kuzey Amerika'da da 56 milyon dolar hasılat elde ederek, tüm zamanların en yüksek gişe gelirine ulaşan Japonca canlı çekim yapımı olmuştu.

2026 sonunda izleyiciyle buluşacak

Devam projesinin 2026'nın sonlarına doğru vizyona girmesi planlanıyor. Kamiki'nin Kōichi rolüyle geri dönmesi, Minami Hamabe'nin ise karakterin sevgilisi Noriko'yu yeniden canlandırması bekleniyor. Ancak filmin konusuna dair henüz hiçbir detay paylaşılmadı ve proje gizemini koruyor.

71 yaşındaki Cameron cephesinde ise sıradaki proje, Avatar: Ateş ve Kül. Jake ve Neytiri bu kez, yeni bir Na'vi kabilesiyle karşı karşıya gelecek.

Merakla beklenen film, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant