G20 ve Paris Forumu, uluslararası sermaye akışlarındaki istikrarsızlığı ele aldı

Sanal konferans (Şarku’l Avsat)
Sanal konferans (Şarku’l Avsat)
TT

G20 ve Paris Forumu, uluslararası sermaye akışlarındaki istikrarsızlığı ele aldı

Sanal konferans (Şarku’l Avsat)
Sanal konferans (Şarku’l Avsat)

Dönem başkanlığını Suudi Arabistan’ın yaptığı G20 zirvesi ülkeleri ile Paris Forumu, dün, uluslararası sermaye akışlarındaki istikrarsızlıktan kaynaklanan, aynı zamanda koronavirüs salgınının neden olduğu eşi benzeri görülmemiş sağlık ve ekonomik krizinden dolayı gelişmekte olan piyasalardaki durumu kötüleştiren zorlukları ele aldı. Gerçekleştirilen sanal konferansta, sürekli sermaye akışlarının yeniden sağlanması ve kalkınma yolunda güçlü bir finansmanın harekete geçirilmesine yardımcı olacak olası yanıtlar tartışıldı.
Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cudan ve Fransız mevkidaşı Bruno Lemerre’nin başkanlık ettiği konferansa, G20 ve diğer ülkelerin maliye bakanları, merkez bankaları, uluslararası finans kurumları, özel sektör finans kurumları yöneticileri, önde gelen araştırmacılar ve düşünce kuruluşları da katıldı.
Söz konusu konferans, dünya hükümetleri ve merkez bankalarının benzeri görülmemiş finansal ve nakdi tedbirler de dahil olmak üzere bu kriz ile mücadelede olağanüstü önlemler aldığı sırada gerçekleştirildi.
Toplantının kapanış bildirgesinde, “G20’nin tarihi Borç Geri Ödeme Erteleme Girişimi’nin (DSSI) başlatılmasıyla, (Dünya Bankası Grubu'nun tahminlerine göre) 2020 yılında ikili borç verenlerden en yoksul ülkelere yardım olarak yaklaşık 14 milyar dolar hızlı likidite sağlanabilir” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, salgına verilen uluslararası tepki her ne kadar olumlu sonuçlar doğursa da, durumun hala bir sorun olmaya devam ettiği, zirâ gelişmekte olan piyasalardan sermaye akışının benzeri görülmemiş seviyelere ulaştığı vurgulandı. Aynı zamanda “Bu piyasaların yabancı sermayeyi aktif bir şekilde çekme yeteneği oldukça zorlaştı” ifadeleri kullanıldı.
Konferansta, uluslararası koordinasyon çemberinin finansal dayanıklılığın güçlendirilmesi ile ilgili önemli konuları, DSSI yönünde ilerleme kaydedilmesini, kalkınmayı koronavirüs salgını ışığında finanse etme ile ilgili hususları da kapsayacak şekilde genişletilmesi üzerine duruldu.
Suudi Arabistan Maliye Bakanı Cudan, “G20 ülkelerinin koronavirüs salgını karşısında kamu maliyesi, nakit ve finansal istikrar hususlarında istisnai önlemler aldığını”; “uluslararası finans kurumlarının gelişmekte olan ülkelere, özellikle de düşük gelirli ülkelere gerekli desteği sağlayabilmesi için çabaladığını” belirtti.
Aynı zamanda, “Krizin birbiri ardına gelen gelişmelerine ayak uydurma yolunda, gelişmekte olan ülkelere yönelik devamlı finansı teşvik etmek üzere daha fazla adım atmak, gelişmekte olan piyasalara sermaye akışını düzeltmeye yardımcı olmak, aynı zamanda finansal esneklik oluşturmak ve daha sürdürülebilir finansman kaynaklarını artırmak için G20 ülkeleriyle birlikte çalışacağız” dedi.
Fransız mevkidaşı Lemerre ise şu açıklamalarda bulundu:
“Eşi benzeri görülmemiş bu kriz, olağanüstü kararlar almayı gerektiriyor. Bu nedenle G20 ülkeleri ve Paris Kulübü, özellikle de Afrika'daki en yoksul ülkelere yardım etmek için Borç Geri Ödeme Erteleme Girişimi’ni başlatarak salgının etkilerini hafifletme yönünde tarihi bir adım attı. Bu girişimin başarılı bir şekilde uygulanmasını sağlamak için birlikte çalışmaya devam etmeliyiz. Ayrıca, sermaye akışlarından etkilenen ülkeleri desteklemek için doğru araçları kullanmamız gerekiyor. Geçmiş yıllarda yatırımcıları çekmek ve büyümeyi desteklemek için yürütülmüş olan çabaların boşa gitmesine izin vermemeliyiz.”
Konferansta, eşzamanlı üç farklı oturum aracılığıyla önemli konular üzerine derinlemesine tartışmalar gerçekleştirildi. ‘Afrika ülkelerinin kalkınması için devamlı finans’ konusunun ele alındığı ilk oturumda; DSSI, Afrika kıtasının finansal piyasalara erişimini yeniden sağlamanın yolları, özel sektörden artan uluslararası sermaye akışları, bilhassa küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere Afrika özel sektörünün desteklenmesi üzerine konuşuldu.
İkinci oturumda ise, mevcut durumu ele alma ve sermaye akışları için gelişmekte olan piyasaları destekleme yolundaki seçenekler gözden geçirildi; harici sermaye akışları önündeki riskleri azaltmak için kullanılabilecek araçlar ve uzun vadeli finans sağlamada Uluslararası Para Fonu'nun rolü ele alındı.
Suudi Arabistan Para Ajansı (SAMA) Başkanı Dr. Ahmed el-Halifi, oturumdaki konuşmasında “Sermaye akışlarının yeniden sağlanması, küresel finansal sistemin istikrarını korumak için esastır. Bu konudaki dalgalanmalara neden olanları daha iyi anlamak, bunları azaltma yolundaki politik cevapları tartışmak üzere G20 ülkeleriyle birlikte çalışıyoruz” dedi.
‘Gelecek için ek finansal sağlamlık oluşturmak ve devamlı finansman kaynakları çerçevesini genişletmek’ başlıklı üçüncü oturumda ise, kısa ve orta vadede farklı politikalar arasındaki denge hesaba katılarak gelişmekte olan piyasaların finansal dayanıklılığının artırılmasına yönelik yöntemler ve uluslararası işbirliğinin rolü tartışıldı.
Konferansın sonuçları, G20 maliye bakanları ve merkez bankaları başkanlarının arasında bugün gerçekleşecek olan bir sonraki toplantıda tartışılacak.



Çin, Fas’taki fabrikalara yatırımları neden artırıyor?

Fas'ın Tanger Med limanı otomobil satışlarında önemli rol oynuyor (Reuters)
Fas'ın Tanger Med limanı otomobil satışlarında önemli rol oynuyor (Reuters)
TT

Çin, Fas’taki fabrikalara yatırımları neden artırıyor?

Fas'ın Tanger Med limanı otomobil satışlarında önemli rol oynuyor (Reuters)
Fas'ın Tanger Med limanı otomobil satışlarında önemli rol oynuyor (Reuters)

Çin, otomotiv sektörü güçlü olan ve Avrupa'yla ticaret anlaşmasına sahip Fas'a yatırımlarını artırıyor.

New York Times'ın (NYT) analizinde, son yıllarda Çinli enerji, elektrikli araç ve batarya üreticilerinin Fas'a 10 milyar dolarlık yatırım yaptığı belirtiliyor. Aralarında batarya üreticisi Gotion High-tech'in de bulunduğu onlarca Çinli firma, Fas'ta otomobil üretimi yapıyor.

Haberde, Fas'ın Avrupa Birliği'yle (AB) serbest ticaret anlaşmasına sahip olduğuna dikkat çekilerek, ABD'yle ticaret savaşında Çin'in buraya yatırımlarını artırdığı ifade ediliyor.

Auto World Journal'a göre Fas, 2023'te Çin, Japonya ve Hindistan'ı geride bırakarak AB'nin önde gelen otomobil ihracatçısı oldu.

Stratejik danışmanlık platformu Multipolarity Report'un kurucusu ekonomist Alexandre Kateb, Pekin'in "Fas'ın temel avantajlarından yararlanmak istediğini" söylüyor.

Kateb, Avrupa ve Afrika'yı birbirine bağlayan Fas'ın son 20 yıldır bir "otomotiv endüstrisi ekosistemi" inşa ettiğini belirtiyor. Ülke, Tanger Med gibi limanları ve araba aküsü üretiminde kullanılan büyük fosfat rezervlerini içeren sofistike bir ulaşım ağına sahip. Ayrıca temiz enerjiye geçiş konusunda da hızlı hareket ediyorlar.

Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'tan Ahmed Aboudouh, Meksika'nın ABD'nin gümrük vergilerinden kaçınmak isteyen üreticiler için oynadığı rolü, Fas'ın da Çinli firmalar için üstlenebileceğini belirtiyor.

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump'ın, Fas'a gümrük vergilerini yükselterek Pekin yönetiminin önünü kesmeye çalışabileceği değerlendirmesi paylaşılıyor.

Aboudouh, Fas'ın Pekin'i "büyük bir ortak olarak gördüğünü" ancak Trump'ın Çin'le ticaret yapan ülkelere baskı uygulama riskinin de farkında olduğunu söylüyor.

Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında sağladığı krediler ve yaptığı yatırımlar, Fas'ın ekonomik kalkınmasına güç kattı. Pekin yönetimi, yüksek hızlı tren hattı, güneş enerjisi santralleri ve Tanca'da 10 milyar dolarlık bir teknoloji merkezi gibi projelerle altyapının güçlendirilmesini sağladı.

Ayrıca bu yıl, Nijerya ve Fas arasında planlanan 26 milyar dolarlık doğalgaz boru hattının inşaatına çelik sağlaması için Çinli bir şirketle anlaşıldı.

Independent Türkçe, New York Times, APA News