Moritanya’nın eski Devlet Başkanı’na yönelik yolsuzluk ve ihanet suçlamasında Katar’ın rolü

Moritanya’nın eski Devlet Başkanı’na yönelik yolsuzluk ve ihanet suçlamasında Katar’ın rolü
TT

Moritanya’nın eski Devlet Başkanı’na yönelik yolsuzluk ve ihanet suçlamasında Katar’ın rolü

Moritanya’nın eski Devlet Başkanı’na yönelik yolsuzluk ve ihanet suçlamasında Katar’ın rolü

Moritanya’da Meclis Soruşturma Komisyonu’nun bugün, eski Devlet Başkanı Muhammed Ould Abdel Aziz’in 2008-2019 yılları arasındaki görev süresi boyunca Anayasa ve Moritanya İslam Cumhuriyeti yasalarını ciddi bir şekilde ihlal etmesine yönelik sorgulama yapması planlanıyor.
Yerel Sahara Medias internet sitesinde yer alan haberde, Abdel Aziz’in Moritanya adalarından birini eski Katar Emiri Şeyh Hamed bin Halife es-Sani hediye etmesinin yanı sıra ülkenin petrol gelirini yönetme ve kamu mülkünü satma gibi çok sayıda yolsuzluğa karıştığı kaydedildi.
Al Akhbar gazetesinde yer alan haberde de aralarında Cumhuriyet İçin Birlik Partisi’nden 6 isim de dahil toplam 9 üyenin yer aldığı Meclis Soruşturma Komisyonu’nu tarafından önceki gün yapılan çağrıda eski Devlet Başkanı’yla ilgili bugün için resmi soruşturma başlatması talep edildiği kaydedildi.
Eski Devlet Başkanı ise Komisyon’un yapacağı soruşturmayı kabul etmedi.
Katar Emiri’ne ‘hediye’ davası
Sahara Medias web sitesi Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 7 Temmuz’da, eski Moritanya Devlet Başkanı’nın eski Katar Emiri’ne hediye verilen adayla ilgili muhtemel yolsuzluk davasını değerlendirmeye başladığı aktarıldı.
Yerel sitenin bilgi sahibi kaynaklardan edindiği habere göre Komisyon’un özellikle Katar ile Moritanya arasında ilişkiler hakkında söz konusu dönemde Devlet Başkanı Danışmanı olarak da görev yapan eski Adalet Bakanı İbrahim Ould Abdellahi Ould Daddah’ı dinlediği, zira Abdel Aziz’in Katarlı yetkililer ile ada konusunda Daddah’ı görevlendirdiği aktarıldı.
Haberde, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun elinde 2 Ocak 2012 tarihinde Katar’ın Nuakşot Büyükelçisi Muhammed bin Kurdi Talib el Merri’den Katar Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen bir mektup olduğu, mektupta ‘Arguin havzasına yakın ve Atlantik Okyanusu kıyısında bulunan güzel adalardan birini vermeye hazır olduğu’ bilgisi yer alıyor.
Komisyon, 10 Ocak 2012 tarihli olan ve Katar Büyükelçisi’nin sızdırıldığı belgenin doğruluğunu teyit edemedi. Mektupta söz konusu dönem aynı ayda Abdel Aziz’in Katar Emiri’nin Moritanya’ya yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyet dile getiriliyor.
Şeyh Hamed bin Halife es-Sani’nin Moritanya ziyareti sırasında ‘Abdel Aziz’in hediye verdiği iddia edilirken birçok kaynak söz konusu tarihte Moritanya eski Devlet Başkanı’nın Katar Emiri’nin ziyaretinin sonunda kendisine veda etmediğini aktardı.
Aynı kaynaklar, Ould Abdel Aziz ile Hamad bin Halife arasında bir anlaşmazlık olduğunu da iddia etti. Sahara Medias’a göre bu anlaşmazlıkların, Katar Emiri’nin Moritanya Devlet Başkanı’na ülkede demokrasi ve reformlar yapılması gereği konusunda verdiği tavsiyelerden kaynaklandığı bildirildi.
Adanın dışarıdan birisine verilmesine yönelik dosya, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun Abdel Aziz’i soruşturmak için ortaya koyulan en ciddi dosyalardan biri olarak gösteriliyor. Muhalif milletvekilleri söz konusu dosyanın 'büyük ihanet suçlamasını eski Devlet Başkanı’na yönlendirmenin güçlü gerekçelerinden biri' olabileceği görüşündeler.
Büyük ihanet suçlaması ve dosyanın kapanması konusu
Muhalif İlerleme Kuvvetleri Birliği Partisi Başkan Yardımcısı Logormo Abdul, Soruşturma Komisyon’un Abdel Aziz’inin çağrılmasının kabul edilmemesinin ardından dosyayı kapatabileceğini belirtti.
Al Akhbar’ın haberine göre Abdul açıklamasında, Komisyon’un raporundaki bakanların hepsinin listede yer almayı kabul ettikleri ancak Abdel Aziz’in soruşturma çağrısını kabul etmemesinin suçlamaya neden olabileceği kaydedildi.
Hukuk uzmanı Abdul meclisin, 'davanın bitmesi için oylama yapması ya da Komisyon’un yolsuzluk, yağma ve hırsızlık başlıklarında mahkumiyet vermesi için yeterli verilere sahip olması nedeniyle oy vermek zorunda kalacağını’ belirtti.
Logormo, davanın kararlaştırılmasından sonra Yüksek Mahkeme’nin ihanet suçlaması hakkında karar alabileceğini belirterek izlenmesi gereken prosedürler olduğunu vurguladı.
Abdel Aziz, geçen aralık ayında düzenlediği son basın toplantısında, herhangi bir soruşturmadan korkmadığını ve Komisyon’a çıkmaya hazır olduğunu söylemişti.
Soruşturmanın yaklaşmasıyla birlikte Eski Devlet Başkanı Muhammed Ould Abdel Aziz ve mevcut Devlet Balkanı Muhammed Veled Gazvani arasında çatışma yaşanması bekleniyor.



Katar Emiri’nin Tahran ziyareti nükleer anlaşmayı kurtarabilir mi?

Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
TT

Katar Emiri’nin Tahran ziyareti nükleer anlaşmayı kurtarabilir mi?

Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)
Katar Büyükelçisi ve İran Merkez Bankası Başkanı arasında dün Tahran’da düzenlenen görüşmesi (IRNA)

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’nin Avrupa ülkelerini de kapsayan bir gezi dahilinde İran’ı ziyaret edeceği iddia edildi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre ajans, Şeyh Temim’in İran, Almanya, Birleşik Krallık ve diğer Avrupa ülkelerini ziyaret edeceğini iddia etti. Katar Emiri’nin 2015 Nükleer Anlaşması ve Avrupa’daki enerji güvenliği alanını ele alması bekleniyor.
Ziyaretin resmi kurumlar tarafından açıklanmaması nedeniyle ismini saklı tutmak isteyen bir kaynak, Katar Emiri Şeyh Temim’in İran’a yapacağı ziyaretin ardından Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’a yapacağı ziyaretlerin bir kaç gün sürebileceğini açıkladı.
Yapılan açıklamada görüşmelerin odak noktasının Viyana müzakereleri ve Avrupa’da sıvılaştırılmış doğal gaz ve enerji güvenliği olacağı belirtildi.
İran resmi haber ajansı IRNA da Şeyh Temim’in ve heyetinin bu hafta başında Tahran’ı ziyaret edeceğini belirtti. Ziyaretin siyasi gelişmelerin takip edilmesi için gerçekleştiğini belirtti. Şeyh Temim’in ziyaretinin İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Doha’da düzenlenen 6. Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumu’na (GECF) katılarak Katar’ı ziyaret etmesi karşılığında gerçekleştiği açıklandı.
İran Merkez Bankası Başkanı Ali Salih Abadi ve Katar’ın Tahran Büyükelçisi Muhammed bin Hamad el-Haciri, dondurulan İran varlıklarının yeniden kullanılması üzerine görüşmelerde bulundu. Yapılan açıklamada görüşmelerin yeni haberlerin önünü açabileceği belirtildi.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran’ın dondurulmuş mal varlıklarının serbest bırakılması için yabancı bir banka ile anlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Abdullahiyan, bir ülke heyetinin Tahran’ı ziyaret ederek Merkez Bankası, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı ile istişarelerde bulunduğunu, görüşme sonrasında mal varlıklarının nasıl ve ne zaman serbest bırakılmasına ilişkin bir anlaşma yapıldığını belirtti.
Abdullahiyan’ın açıklaması, İran rejimi lideri “Rehber” Ali Hamaney’in Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti’nin İran merkezli Farheekhtegan gazetesinde yayınlanan açıklamasının ardından gerçekleşti. Velayeti, dondurulmuş mal varlıklarının İran uyruklu 3 ABD’linin serbest bırakılması için yapılan bir takas anlaşmasının bir parçası olduğunu belirtti.
IRNA, kimliği açıklanmayan heyetin Tahran’ı ziyaretin etmesinin İngiltere’nin yaklaşık 40 yıl sonra İran’a 390 milyon sterlinlik borcunu ödemesinin ardından gerçekleştiğini belirtti.
İran İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Mahmud Abbaszade Mişkini, göz altında olan İran asıllı İngiliz vatandaşlarının serbest bırakılması karşıladığında Birleşik Krallık’ın İran’a ödediği paranın 1 milyon sterlinini teslim alabildiğini açıklamıştı.
İngiltere merkezli The Guardian gazetesi, üst düzey bir İranlı yetkiliden alıntı yaparak söz konusu paranın Umman’da olduğunu ve Londra’nın bir sorunu olmadığını belirtti. İngiltere, Tahran’ın ilaç ve gıda gibi insanı yardım malzemelerinin satın alınması için kullanacağı paranın serbest bırakılması için İsviçre’de ipotek ettirildiğini belirtti. İran’ın dolar ile işlem yapmasını engelleyen ABD yaptırımları, SWIFT ve kara para ile mücadelede uzmanlaşmış uluslararası denetleme kuruluşu Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) İran’ı kara listeye dahil etmesi ile İran bankaları, finansal transferlerde büyük zorluklar ile karşı karşıya.
Viyana müzakerelerinin yeniden yürürlüğe girmesi için gerçekleştirilen Viyana müzakereleri, Tahran’ın ABD’den Devrim Muhafızları’nı yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılmasını istemesi ile çıkmaza girdi.