MHP Genel Başkanı Bahçeli'den Baro açıklaması!

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli (İHA)
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli (İHA)
TT

MHP Genel Başkanı Bahçeli'den Baro açıklaması!

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli (İHA)
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli (İHA)

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Görüşülen çoklu baro kanun teklifiyle barolar demokratikleşecek, avukatlar özgürleşecek, savunma daha da güçlenecektir” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli teşkilatlara genelge gönderdi. MHP lideri Bahçeli teşkilatlara gönderdiği genelgede, Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaseti, kalın çizgilerle ihata edilmiş akıl ve ahlak sınırları çerçevesinde dengeli, derinlikli, sabırlı, tutarlı ve ilkeli olduğunu vurguladı. Bahçeli “İstiklal için birlik, istikbal için dirlik gayesiyle kazanın Türkiye olacağına inancımız ise tamdır. Partimiz milli nitelikli her konuda, ülkemizi haksız yere meşgul edip mesul tutan her soruna şaşmaz ve sarsılmaz düzeyde tavırlı, bu suretle Türkiye tarafındadır. Yabancı başkentlerin çekim alanına kapılarak siyasi ve ideolojik sapma ve savrulmalar yaşayan odaklarla aramızda kapanmayacak uçurumlar vardır ve bu son derece doğaldır. Demokrasinin omurgasını kırıp mana ve muhtevasından kopartanların Türkiye’ye ve Türk milletine verdikleri zararlar artış göstermektedir” ifadelerini kullandı.

“Terörist Demirtaş’ın tutukluluğunu adalet ve demokrasinin yokluğuna bağlayan Kılıçdaroğlu, bu izansız üslubu kanalıyla PKK’nın gölgesine sığınmıştır”
MHP lideri Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, “Demokrasiden yana olan bütün güçlerin birlikte hareket etmesi lazım” sözlerine tepki gösterirken şu ifadeleri kullandı:
“Bölücülere ve terör sevicilere yeşil ışık yakıp kucak açması akıl tutulması olduğu kadar hezeyandan hezeyana seyrüsefer yapan bir siyasetçi köhneliğidir. 6-8 Ekim olaylarında 54 kişinin cinayetini azmettiren karanlık suret bellidir. Kışkırtmasıyla halkı sokağa döken, Türkiye’yi karıştırmak ve kaosa sokmak niyetini aleni şekilde izhar eden terörist bilinmektedir. Söz ve eylemleriyle kuşkuya yer bırakmayacak düzeyde PKK’nın emellerine hizmet ettiği teşvik ve tescil edilmiş bu teröristin cezaevinde bulunması demokrasi adabının bir gereği, adalet ve hukuk ölçülerinin bir gerçeğidir. Demokrasiye yürekten inanmış, millet iradesine gönülden bağlanmış hiçbir siyasetçi aksi bir iddiada bulunamayacaktır. Buna rağmen CHP Genel Başkanı gene şaşırtmamış, gene kendisine yakışan şaibeli ve şüpheli zihniyetini ifşa ve ilan etmiştir. Terörist Demirtaş’ın tutukluluğunu adalet ve demokrasinin yokluğuna bağlayan Kılıçdaroğlu, bu izansız üslubu kanalıyla PKK’nın gölgesine sığınmıştır. Aziz Atatürk’ün kemiklerini sızlatan bu şahsın devirdiği çamlar haddi ve hududu çoktan aşmıştır. Yeni CHP’yi HDP’yle güncelleyen, geçmişe format atıp Mustafa Kemal’in mirasını hiç eden, bununla da kalmayıp Kandil’e ve Pensilvanya’ya mahkûm ve meftun hale getiren Kılıçdaroğlu hem partisine hem de Türkiye’ye kurulan vahim, hatta vandal bir kumpasın ana aktörü haline gelmiştir. Gelişmeler Türk siyaseti adına kaygı vericidir. CHP Genel Başkanı’nın, HDP’yi Türkiye’nin saygın bir partisi olarak tanımlaması bir başka sakat ve skandal açıklama olarak hafızalara kaydedilmiştir. Vatan evlatlarımızın kanını oluk oluk döken PKK terör örgütünün gönüllü vesayeti altındaki bölücü partiye saygın demek için bir insanın sadece aklıyla arasının açık olması değil, aynı zamanda milli şeref ve namusla da ihtilafa düşmesi kaçınılmazdır. Maalesef karşımızdaki ağır tablo budur. CHP akıntının hilafına kürek çekmektedir. Üstelik her musibet ve muhataralı konunun doğrudan merkezindedir. Bugünkü CHP yönetimi Türkiye’ye tezgah ve tuzak kuran hasım çevrelerin denetim, gözetim, haczi altındadır. Türkiye’nin yükseliş ümitlerini, büyüme hedeflerini, prangalarını kırma çabalarını perdelemeye azmetmek onurlu bir siyaset tercihiyle bağdaşmayacaktır. Ülkemizin aydınlığını karartmak maksadıyla; felaket tellallığına heveslenmek, yandık, bittik, tükendik, iflas ettik propagandasına meyletmek yalan ve yanlış olduğu gibi faziletli bir siyaset muhtasarı olamayacaktır. Pek çok engellemeye, menfi ve menhus senaryolara rağmen ülkemiz istiklalini birlik içinde savunacak, istikbalin dirliğine dayanışmayla ulaşacak, süregelen istikrarını inançla koruyacaktır. Çamura yatıp çirkefe dolananlar, bununla birlikte çürümenin ve çöküşün teşvikçisi ve dümencisi olanlar mutlaka kaybedecekler, nihayetinde dibe çakılacaklardır.”

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin başarısıdır”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini değerlendiren Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin refakat ve imkanlarıyla kutlu bir geleceği kucaklayacağını vurguladı. Bahçeli, “Türkiye tam iki yıl önce resmen uygulamaya geçen, Cumhuriyet tarihinin en muteber yönetim reformu olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin refakat ve imkanlarıyla kutlu bir geleceği kucaklayacaktır. CHP’nin abesle matuf itirazları, İP’in uçuk kaçık güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi yürüyen kervana çomak sokmaktan, yükselen ülke değerine kast etme girişiminden öte bir anlam taşımamaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, hem yönetim hayatımızı güvenceye kavuşturan millet takdiri, hem de milli güvenliğimizi sağlam bir zırha büründüren demokrasi takriridir. Bunu hazmedemeyenler zillete gömülmüşlerdir. Yönetim sistemi bakımından Türkiye Cumhuriyeti’nin 9 Temmuz 2018’den itibaren içine girdiği üçüncü evre sağlıklı, istikrarlı, dirayetli ve nitekim umut ve huzur vericidir. Bu kapsamda CHP’nin ileri sürdüğü tezler çarpıktır. İP’in eleştirileri hamasettir, hakkaniyetten mahrumdur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin başarısıdır. Yeni sistemde çıkarları sarsılanların bir kaşık suda fırtına koparmaları kötürüm maksatlarının ve cahil cüretlerinin sonucudur. Çok şükür iki yıl önce yönetim sistemimize yapılan demokratik aşı tutmuş, atılan muhterem adımlar isabetle yerini bulmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yönetim hayatımıza nüfuz eden kakafoni bitmiş, birbiriyle çatışıp çelişen çok seslilik sonlanmıştır. Yasama, yürütme, yargı arasındaki kategorik güç ayrımları bu üç erkin birbirini tekzip etmesine dayalı değil; devlet ve millet lehine ahenk, uyum ve işbirliği halinde çalışmaya kaynak teşkil etmiştir. Güçlendirilmiş parlamenter sistem teklifi, bir yönüyle TBMM’de milletvekili sayısını 601’e çıkarılmasını, bu ilave milletvekilinin de kendi parti başkanlarının olmasını ihsas edip istemek kadar ahmakçadır. Koltuk için girmedikleri kılık kalmayan malum siyaset döneklerinin yeni hükümet sistemine yüklenip ‘acaba bize ne düşer’ pozisyonuna geçmeleri zavallı ve zelil bir siyasetin çaresizlik beratıdır. Geçmişte hasbelkader aramızda bulunan, önüne gelene yerli yersiz methiyeler düzen, karanlık hedeflerini sahte gülümsemelerle örten, dahası MHP’yi ele geçirmek isteyen FETÖ’nün kuyruğuna takılan bildik isimlerin bugün kalkıp da küçük ortak diyerek şehitler yadigârı partimizi küçümseme yanlışları haya ve edep noksanlığının bariz delilidir” ifadelerini kullandı.

“CHP’nin rotası başkent Ankara istikametine döndürülmelidir”
CHP’nin 37’inci Büyük Kurultay’ında Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhuriyet, Atatürk ve bağımsızlık sevdasıyla kalpleri çarpan sağduyulu CHP’liler tarafından tasfiye edilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi’nin küçüklük-büyüklük gibi bir meselesi, böyle bir gündemi yoktur. Milletimiz neyi takdir ve tensip ederse boynumuz kıldan incedir. Allah gafletin, dalaletin, hıyanetin büyüğü yapmasın, böyle bir şeyi hiçbir adam gibi adam olanlara da nasip etmesin. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne kara çalmak için seferber olan CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden diğer marjinal partilere kadar alayı kendi yüzlerine sürülen zifti temizlemeyi gündemlerine almaları samimi ve ruh sağlıkları açısından tavsiyemizdir. Kılıçdaroğlu’nun hakim ve tedavüldeki hükümet sistemine dikta yönetimi, tek adam rejimi sözleri baltayı taşa vuran değil, kafasına kafasına indiren bir siyaset garabetinin iftirasıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgili değerlendirmelerine Kılıçdaroğlu’nun saçmalık ithamı seviyesiz ve ilkesiz siyasetini aklamaya kâfi gelmeyecektir. Temennim 25-26 Temmuz’da yapılacak CHP’nin 37’inci Olağan Büyük Kurultay’ında, bu partinin tepesine musallat olmuş ne idüğü belirsiz şahısların Cumhuriyet, Atatürk ve bağımsızlık sevdasıyla kalpleri çarpan sağduyulu CHP’liler tarafından tasfiye edilmeleridir. Böylelikle Türk siyaseti hastalık saçan bir virüsten kurtulacaktır. Kambur atılmalı, CHP’nin rotası başkent Ankara istikametine döndürülmelidir” dedi.

Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun seçimden bahsetmesine tepki gösterdi. Bahçeli, 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi 2023 yılının Haziran ayında yapılacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kılıçdaroğlu ile birlikte İP’çi ortağının belirli aralıklarla seçimden bahsetmesi, hele hele bu gürültü kirliliğine Serok ve Babacan’ın da katılıp abuk sabuk yorum ve siyasi değerlendirmelerde bulunmaları bize göre gevezelik, aynı şekilde gevşeklik olarak okunmalıdır. Hükümetten desteğimizi çekmemizi isteyen hamiyet ve haysiyet özürlülerin hangi karanlık çetelerin tekelinde ve tembihiyle siyasete sürüldükleri herkesin malumudur. Türkiye 2023 hedeflerine kilitlenmiştir. Cumhur İttifakı’nın bu hedeften dönüşü muhal bir hayaldir. 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır. Çalı dibi yoklayan, kıyıda köşede el ovuşturan, olmadı niyet okuyuculuğuyla komik durumlara düşen Kılıçdaroğlu tezvirat üretimine, tefrika servisine değil Türkiye’nin iç ve dış sorunlarına kafa yormalıdır.”

“CHP ve yedekleri zalimlerin Türkiye’deki manevi ajanlarıdır”
Genelgede Bahçeli, CHP ve yedekleri zalimlerin Türkiye’deki manevi ajanı olduğunu ifade etti. Bahçeli, “Sınır ötesinde hürmet ve takdir edilecek bir kararlılıkla beka mücadelesi verilirken, Zillet İttifakı’nın ana figüranlarının fitne kuyruğuna girip nemalanma arayışına sürüklenmeleri ayıplı bir siyasetin hüsran verici örneğidir. CHP ve yedekleri zalimlerin Türkiye’deki manevi ajanlarıdır. Libya’da Hafter’e destek vermeleri fıtratlarının gereğidir. Birleşik Arap Emirlikleri’nin alçakça ve düşmanca yaptığı Türkiye aleyhtarı provokasyonlarına sessiz kalmaları, terörizmle birlikte Doğu Akdeniz’deki güç mücadelelerine tepkisizlikleri gayri milli özellikleriyle mütenasiptir. Suriye’de Esad’a zeytin dalı uzatmaları kimliksizliklerinin neticesidir” açıklamasında bulundu.

“Görüşülen çoklu baro kanun teklifiyle barolar demokratikleşecek, avukatlar özgürleşecek, savunma daha da güçlenecektir”
Baro kanun teklifiyle baroların demokratikleşeceğini ve avukatların özgürleşeceğinin altını çizen Bahçeli, “CHP’nin PKK-YPG-FETÖ’yle ilişki ve illiyet bağı ortadayken, kamuoyunda çoklu baro olarak bilinen kanun teklifine ihanet ve bölücülük yaftası vurmak bir başka rezalettir. Kimin bölücülük yaptığı, kimin ihanete teşne olduğu gizlenemeyecek boyutlardadır. Saltanatları tartışmaya açılan bazı baroların CHP takviyeli protestoları demokratik bir hak değil, densiz bir zorlamadır. Konuşmaya uzak, uzlaşmaya mesafeli, müzakere ve görüşmeden bihaber bu baroların ülkemizi huzursuzluk girdabına çekme gayretleri duvara toslamıştır. TBMM Adalet Komisyonu yaklaşık 4 gün süren ve 52 saati bulan toplantılarla mezkur kanun teklifini kabul etmiş, söz sırası Genel Kurul’a gelmiştir. Sahte demokrasi çağrısı yapanlar, demokrasi kültürünü en çok budayan, benim olsun da ne olursa olsun anlayışıyla dar ve kaymak bir kadro kurarak barolara çöreklenenlerdir. Görüşülen çoklu baro kanun teklifiyle barolar demokratikleşecek, avukatlar özgürleşecek, savunma daha da güçlenecektir. Bazı baroların mesleki dayanışma ve hak mücadelesinden ziyade CHP kayığına binip siyasi muhalefete tevessül etmeleri savunma ruhuyla ters düşen bir kırılmadır. Dileğimiz baroların savunulduğu kadar Türkiye’nin hak ve çıkarlarının da savunulması, sahiplenilmesidir” ifadelerine yer verdi.

Bahçeli, milli meselelere Fransız kalanların haktan, hukuktan, demokrasinden bahsetmesi yalnızca kandırmaca olduğunu, Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’nin ekonomik çıkarlarını, egemenlik kazanımlarını, bölgesel ve küresel zeminde gösterdiği haklı direnişi sonuna kadar destekleyip yanında olacağını kaydetti.

“Milliyetçi Hareket Partisi 13. Olağan Büyük Kurultayı 14 Mart 2021 tarihinde yapılacaktır”
Bahçeli, 13’üncü Olağan Büyük Kurultayın 14 Mart 2021 yılında yapılacağını ifade ederken şu ifadelere yer verdi:
“Cumhur İttifakı’yla geleceğin kudret sahibi Türkiye’sinin çatısı örülecektir. Partimiz bu ahval ve şerait içinde 13. Olağan Büyük Kurultayı’na giden süreci başlatmıştır. Bu münasebetle aşağıda maddeler halinde takdim ve tarif edilen ‘İşbu Genelge’ hükümlerine bütün teşkilatlarımız harfiyen riayet edeceklerdir. Milliyetçi Hareket Partisi 13. Olağan Büyük Kurultayı 14 Mart 2021 tarihinde yapılacaktır. Büyük Kurultay sürecinde kullanılacak ana temamız şu şekilde belirlenmiştir: ‘İstiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak.’ Hazırlanacak afiş, döviz, broşür, el ilanı ve diğer görseller tespit edilmiş ana temayı içerecek, bunun dışındaki münferit girişimlere tevessül edilmeyecektir. 19 Haziran 2020 tarihinde toplanan Merkez Yönetim Kurulu’nun almış olduğu karara binaen ilçe ve il kongrelerimiz 9 Ağustos 2020 Pazar günü Samsun’un İlkadım ilçesiyle birlikte başlayacaktır. İlçe ve il teşkilatları bu tarihe uygun olacak şekilde, kongrelerin insicam, intizam ve sağduyu ölçülerinde gerçekleşebilmesi gayesiyle bugünden itibaren ihtiyaç olan planlama, düzenleme ve çalışmalara hız vereceklerdir. Türkiye COVID-19 hastalığıyla mücadelesini inançla sürdürmektedir. Salgın tehlikesi geçmiş değildir. Özellikle sonbahar ve kış aylarında hastalığın tekrar yaygınlaşma ihtimaline vurgular yapılmaktadır. Bu nedenle 1 Haziran 2020 tarihli Genelge’nin 1’inci maddesinde talimatlandırılan kurallara aynen uyulacak, Sağlık Bakanlığı ile Bilim Kurulu’nun tavsiye kararlarına dikkat edilecektir. Hava şartlarının uygunluğuna göre kongrelerin açık hava veya kapalı salonlarda yapılması hususu titizlikle değerlendirilecek; temizliğe, sosyal mesafeye ve maske kullanımına kesinlikle uyulacaktır. Son zamanlarda sokaklarda ikbal arayan, bir sebeple tezahür eden toplu gösteri ve yürüyüş vakalarına sık sık tesadüf edilmektedir. Demokratik bir hak arayışından daha çok iç barış ve huzur ortamını zedelemek isteyen bazı siyaset ve sivil toplum temsilcileri fırsatçılık yaparak ülke gündemini zora sokmaktadır. Provokasyonlara oldukça müsait bugünkü ortamda her türlü tahrik ve saldırıya karşı uyanık olunacak, dikkat edilecektir. Kanun dışı telkin, taciz ve ajitasyonlara aldırış edilmeyecek, kulak asılmayacak, elbette yeri geldiğinde de hukuki müracaat hakkı süratle kullanılacaktır. Oluşacak gerilimler ile partililerimize yönelik faaliyetler sürekli kontrol edilecek ve değerlendirmeler vakit kaybetmeksizin Genel Merkeze ulaştırılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’ni istismar etmek için ortam kollayanlara, fitne yaymak için tetikte bekleyenlere, kimliğimizi ve inançlarımızı kullanarak bozgunculuğa heves edenlere imkan ve izin verilmeyecektir. Bizden görünüp değerlerimize, ilkelerimize ve dava arkadaşlarımıza iftira atan, itibar suikastı ve dedikodu tetikçiliği yapan her kim olursa olsun ayıklanacaktır. Milliyetçi, hareket, ocak, ülkü, hilal, bozkurt gibi partimizin sembollerini çağrıştıran, istismar eden veya kullanan bizim dışımızdaki yabancı dernek, parti, kurum gibi oluşumlardan uzak durulacak, bu gruplarla bağımızın olmadığı kamuoyuna anlatılacaktır. Genel Merkez’in bilgisi ve onayı bulunmadan şu ya da bu adla toplantılar düzenleyip camiamızı ilgilendiren sözde kararlar alan gafillere itibar edilmeyecektir. Partimizin fikirlerini ve duruşunu topluma aktaracağı demokratik platformlar, kararlaştırılmış salon ve meydan mekanlarıdır. Parti mensuplarımız, arkasında kimlerin olduğu meçhul, kontrol dışı gelişmiş ve partimizin düzenlemediği hiçbir toplantı ve gösteriye katılmayacaklardır.”

“Mecburi bir hal alan sosyal medya yasası çıkasıya kadar tavrımızda da bir değişiklik olmayacaktır”
MHP’nin sosyal medya yasası çıkasıya kadar tavrımızda da bir değişiklik olmayacağını ifade eden Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi’nin sosyal medya konusundaki görüşü açıktır, berraktır. Mecburi bir hal alan sosyal medya yasası çıkasıya kadar tavrımızda da bir değişiklik olmayacaktır. Yine de sosyal medyada yapılan saldırılar takip edilecek, eninde sonunda muhataplarından hukuk önünde hesap sorulacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi sosyal medyada kurulmamış, buraya da teslim edilmeyecektir. Önümüzdeki dönemin hassasiyeti dikkate alınarak açık ve kapalı toplantı ortamlarında her ihtimal hesaba katılacak; yayın, ilan, afiş, pankart ve sloganlarda tüzük ve programımızda yer almayan hiçbir şey kullanılmayacaktır. Partimizin politikalarını ve tutumunu aziz milletimize aksettirmek maksadıyla ihtiyaç duyulacak fikir ve ifade birliği için Genel Başkan ve Genel Merkez açıklamaları, toplantı konuşmaları, basın toplantıları, mesajlar ve yayınlar hassasiyetle takip ve analiz edilecek, ortak söylemlerin ve açıklamaların kapsam ve sınırı bu esaslara bağlı kalacaktır. Kamuoyu tercihlerini yönlendirmek için yapılan düzmece anket ve yoklamalar yaygınlaşmıştır. Bundan amaç partililerimizin dik duruşunda dalgalanmalar, kutuplaştırıcı siyasetin aktörlerine yığınak hazırlamaktır. Bu konuda mensuplarımız ve vatandaşlarımız bilgilendirilecek, bu tuzaklara karşı tedbirli olmaları sağlanacaktır. Kongrelerdeki üslubun, kamuya açık olarak dile getirilen görüşlerin ve yapılan yorumların mutlaka parti politikalarına uygun olması ve bunun dışına çıkılmaması önem arz etmektedir. Genel Merkezin belirlediği işaret, slogan, afiş, poster, rozet, marş, sembol ve kavramlar dışında hiçbir materyal parti çalışmalarında kullanılmayacaktır” dedi.



Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
TT

Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)

Elon Musk geçen ay davet listesinde dünyanın en zengin ve en güçlülerinden bazılarının yer aldığı "Joe Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptı.

Bu yemeği ilk haberleştiren Puck'a göre girişimci ve yatırımcı David Sacks, nisanda ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Hollywood Hills'taki malikanesinde bu elit toplantıya ortak ev sahipliği yaptı. Bir kaynak, yemekli davetteki sohbetin büyük ölçüde Demokratları yenmek için nasıl para toplanacağı etrafında döndüğünü belirtti. 

Bu toplantı Puck tarafından "Biden karşıtı" diye nitelendirildi ancak özellikle eski Başkan ve Cumhuriyetçilerin muhtemel adayı Donald Trump'ı desteklemek amacıyla yapılmadı. Aslında Sacks, 2021 Ocak'ta yayımlanan bir podcast'te Trump'ın 6 Ocak'taki eylemlerinin kendisini "ulusal düzeyde yeniden aday olmaktan diskalifiye ettiğini" söylemişti.

Konuk listesinde Peter Thiel, Rupert Murdoch, Michael Milken ve Travis Kalanick'in yer aldığı bildirildi.

Puck'ın haberine göre göç, yemeğin gündem konusu oldu. 

Dünyadaki en zengin ikinci kişi Musk'ın son yıllarda siyasete ilgisi arttı ve sık sık dünya liderleriyle birlikte görüldü. Musk, eski adı Twitter olan sosyal medya platformu X'te bir dizi siyasi görüşünü kamuoyuyla paylaştı.

Musk, kasımdaki ABD başkanlık seçimi için henüz bir adayı desteklemedi. Milyarder, martta yaptığı açıklamada ne Biden ne de Trump'ın kampanyalarına bağış yapmayı planladığını söylemişti. 

Ancak SpaceX'in kurucusu 2020'de oyunu Biden'a verdiğini söylemişti. Ocak ayında sosyal medya ağı X'te şöyle yazmıştı:

Kendimi bu kez Biden'a oy verirken göremiyorum.

Musk, Biden'ın göç politikasını açıkça eleştirmiş ve İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas'ın "yasaları kasten çiğnediği ve yasadışı göçü tüm tarihsel emsallerin ötesinde devasa ölçüde artırdığı için" görevden alınması çağrısında bulunmuştu.

Aynı zamanda X'te "ifade özgürlüğünü" açıkça savunan Musk, Başkan'ın eski baş tıbbi danışmanı Anthony Fauci'den duyduğu hoşnutsuzluğu şöyle dile getirmişti:

Zamirlerim Yargılansın/Fauci.

Musk ayrıca Trump'ı da eleştiriyor. Tesla milyarderi, ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesinin ardından Haziran 2017'de Trump'ın oluşturduğu danışma konseylerindeki görevlerinden istifa etmişti. 

Temmuz 2022'de Trump, milyarderi "saçmalıklarıyla ünlü biri" diye nitelendirerek yerden yere vurması üzerine Musk şöyle bir yanıt vermişti:

Adamdan nefret etmiyorum ama Trump'ın ununu eleyip eleğini asarak emekli olmasının zamanı geldi.

Yemeğe katılan diğer konuklar da eskiden Trump'a yakından bağlantılı isimlerdi.

Trump'ın affettiği finansçı Michael Milken, Trump yönetiminin hazine bakanı Steven Mnuchin'le birlikte yemeğe katıldı.

Fox News'un sahibi News Corp'un eski başkanı olan medya patronu Rupert Murdoch, Trump'ın ekonomik danışma konseyinin bir dönem üyesi olan eski Uber CEO'su Travis Kalanick, PayPal'ın kurucu ortağı ve 2016'da Trump'ı destekleyen Peter Thiel de davette yer aldı. 

The Independent; Musk, Sack, Thiel, Murdoch, Milken ve Kalanick'in temsilcileriyle temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı. 
Independent Türkçe


ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
TT

ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)

ABD'nin inşa ettiği geçici liman tesisi büyük ölçüde tamamlansa da insani yardımların Gazze'ye gidişi bölgedeki kötü hava koşulları nedeniyle gecikebilir .

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Danışmanı John Kirby perşembe günü, yeni tesis üzerinden Gazze'ye yardım akışının ne zaman başlayabileceği sorulması üzerine gazetecilere, (ABD Savunma Bakanlığı'nın Kıyı Ötesi Ortak Lojistik Operasyonu adını verdiği operasyon kapsamında ABD askerlerinin kurduğu) yardım iskelesinin inşasının neredeyse bittiğini söyledi. Geçici liman Amerikan ordusu ve Ortadoğu'daki diğer müttefikleri için büyük bir proje.

Kirby limanla ilgili olumlu haberlerini bir uyarıyla dengeledi.

"Doğu Akdeniz'de insani yardım malzemelerini almaya başlayabileceğimiz tarihi etkileyebilecek, hava durumuna dair bazı endişeler var" dedi. Emekli bir ABD Deniz Kuvvetleri Tuğamirali olan Kirby, deneyimlerine dayanarak o bölgedeki hava durumunun "öngörülemez olabileceğini" de sözlerine ekledi.

"An itibarıyla hava durumunun diğer her şey kadar önemli bir faktör olduğunu anlıyorum" dedi.

Kirby'nin açıklamaları Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh'in gazetecilere "yüzer iskelenin tamamen inşa edildiğini ve kurulduğunu" söylemesinden sadece bir gün sonra geldi.

Singh, iskeleyi Gazze kıyısına bağlayan "geçidin inşasının devam ettiğini" de sözlerine eklemiş ancak ne zaman tamamen bitebileceğini ayrıntılı olarak belirtmekten kaçınmıştı.

"Teslim tarihinde en başından beri mayıs başında demiştik. Hâlâ bu hedefe ulaşma yolunda olduğumuza inanıyoruz ancak insani yardımın, o ilk kamyonların ne zaman Gazze'ye gireceğine dair kesin bir tarih veremiyorum. Ancak elimizde bir tarih olur olmaz elbette sizi bu konuda bilgilendireceğiz" demişti.

Denizde inşa edilen karmaşık bir sistem olan yüzer platform, İsrail güçlerinin yardım taşıyan kamyonlar için sahile demirlediği bir geçide sahip.

ABD Savunma Bakanlığı inşaatın 25 Nisan'da başladığını duyurmuştu. The Independent yardımların ulaştırılmasıyla ilgili tahminler hakkında daha fazla yorum için bakanlığa ulaştı ancak yanıt alamadı.

Biden, Demokrat Partililer ve partinin seçmenleri arasında ABD Başkanı'nın Netanyahu'nun Gazze'deki eylemlerine verdiği tepkiye yönelik memnuniyetsizliğin artmasının ardından marttaki Ulusa Sesleniş konuşması sırasında yardım iskelesinin inşasını duyurmuştu. Son birkaç günde Amerikan kampüslerinde düzenlenen Filistin yanlısı protestolar insani yardımın bölgeye ne zaman ulaşacağı sorularını daha da yoğunlaştırdı.

İsrail-Hamas savaşı, Hamas teröristlerinin geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'i istila ederek çok sayıda kişiyi rehin almasının ardından başlamıştı. Bu rehinelerin bir kısmı iade edilirken, diğerleri hâlâ Filistin topraklarında. Bu hafta Hamas rehinelerden birinin videosunu yayımladı.

İsrail bombardımanı sonrasında Gazze'de çoğu kadın ve çocuk 30 binden fazla kişinin öldüğüne inanılıyor.

Independent Türkçe


Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi
TT

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Güneş atmosferinin en dış katmanı koronanın detaylı görüntülerini paylaştı. ESA'yla NASA'nın işbirliğinde görevini sürdüren Solar Orbiter uzay aracının çektiği videoda bu son derece sıcak katmanın tüy benzeri şeylerle kaplı olduğu görülüyor.

ESA dün yaptığı açıklamada videonun Solar Orbiter'ın Ekstrem Ultraviyole Görüntüleme adlı aracıyla geçen yıl 27 Eylül'de çekildiğini belirtti. Görüntüleri kaydettiği sırada uzay aracının Güneş'le arasındaki mesafe, Dünya'nın yıldızıyla mesafesinin yaklaşık üçte biri kadardı. 

Videodaki parlak yerlerin sıcaklığının 1 milyon derece civarında olduğunu açıklayan uzay ajansı, radyasyonu emen soğuk maddelerin bu nedenle daha karanlık göründüğünü ifade etti. 

Şubat 2020'de başlatılan Solar Orbiter görevi kapsamında çekilen video ve fotoğraflar, bilim insanlarına Güneş'e dair yeni bakış açıları kazandırıyor. Son videosunda da koronal yosun denen tüy benzeri yapıların yanı sıra iğne ve koronal yağmurun yeni görüntülerini sundu. 

Yosuna benzediği için bu şekilde adlandırılan koronal yosun, plazmadan meydana geliyor. Bu yosunlar genellikle, Güneş atmosferinde yine plazmadan oluşan kemer benzeri yapıları ifade eden koronal döngülerin dibinde görülüyor. Yıldızın atmosferinin, kromosfer ve korona adlı iki katmanına yayılan koronal yosun, çok sıcak olduğundan pek çok alet tarafından saptanamıyor. 

Solar Orbiter ayrıca iğne veya spikül denen, uzun gaz kulelerini de kaydetti. Kromosfere kadar uzanan iğnelerin boyu 10 bin kilometreye varabiliyor. 

Videoda soğuk maddelerin yükselip daha sonra büyük ölçüde tekrar yere düştüğü "küçük bir patlama" da gözlemleniyor. Öte yandan ESA yaptığı açıklamada, bu küçük patlamanın Dünya'dan büyük olduğunun altını çizdi. 

Koronadaki sıcak plazmanın soğuyup yoğunlaştıktan sonra geri yağmasını ifade eden koronal yağmur da yeni videoda görülüyor. Kütleçekim etkisiyle meydana gelen "soğuk yağmur" 10 bin dereceden daha düşük bir sıcaklığa sahipken, arkasındaki daha parlak kısım olan koronal döngüler yaklaşık 1 milyon derece.

Solar Orbiter'ın yanı sıra NASA'nın Parker Solar Probe ve Solar Dynamics Observatory görevleri de Güneş'i izleyerek görüntüler topluyor. Parker Solar Probe geçen yıl ekimde yıldızın 7,26 milyon kilometre uzağından geçerek Güneş'e en çok yaklaşan araç olmuştu.

Independent Türkçe, Universe Today, ESA, Space


Pakistan'da meydana gelen otobüs kazası: En az 20 kişi öldü, 21 kişi yaralı

Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
TT

Pakistan'da meydana gelen otobüs kazası: En az 20 kişi öldü, 21 kişi yaralı

Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)
Yaralılar ambulansa taşınırken (AP_Arşiv)

Pakistan polisi bugün (Cuma) ülkenin kuzeyinde meydana gelen trafik kazasında en az 20 kişinin öldüğünü duyurdu.

Kaza yapan otobüs, başkent İslamabad ile yakınlarındaki Ravalpindi arasında sefer yapıyordu.

Kaza yerine yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Chilas kasabasın polis yetkilisi Azmat Shah, "Kazada 20 kişinin öldüğünü, 21 kişinin de yaralandığını" söyledi.

Azmat Shah, AFP’ye yaptığı açıklamada, sürücünün virajda otobüsün kontrolünü kaybettiğini ve otobüsün İndus Nehri vadisine düştüğünü belirtti.

Polis yetkilisi, yaralılardan beşinin durumunun kritik olduğunu söyledi.

Pakistan, otoyolların kötü durumu, trafik kurallarına uyulmaması ve sürücülerin dikkatsiz nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında yüksek ölüm oranları kaydediyor.

Ülkede otobüsler çoğunlukla maksimum kapasiteye kadar dolduruluyor ve emniyet kemeri takma kuralına uyulmuyor.


ABD Savunma Bakanı: Hamas'ın güçlerimize saldırmayı planladığına dair hiçbir belirti yok

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: Hamas'ın güçlerimize saldırmayı planladığına dair hiçbir belirti yok

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Perşembe günü yaptığı açıklamada, Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) Gazze'deki ABD kuvvetlerine herhangi bir saldırı planladığına dair herhangi bir belirti görmediğini ancak ordunun güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri alıdığını söyledi.

Austin basın toplantısında "Bu bilgiyi istihbaratla yetkilileri görüşüyorum. Ancak şu anda böyle bir niyetin olduğuna dair herhangi bir belirti göremiyorum. Ancak burası bir savaş bölgesi ve pek çok şey olabilir" dedi.

Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby Perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD ordusu tarafından Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak amacıyla inşa edilen deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde faaliyete geçeceğini söyledi.

İsrailli yerleşimcilerin Ürdün'den gelen bir sevkiyata saldırmasının ardından ABD, hem İsrail'e hem de Hamas'a Gazze'deki sivillere yönelik yardımın kesintiye uğramamasını sağlama çağrısında bulundu.


İsrail'in Philadelphia Koridoru’nu işgal planı

Mısır'ı Gazze Şeridi'nden ayıran tampon bölge olan Philadelphia Koridoru'na paralel bir yolda devriye gezen askerler, 19 Mart 2007. (Arşiv - AFP)
Mısır'ı Gazze Şeridi'nden ayıran tampon bölge olan Philadelphia Koridoru'na paralel bir yolda devriye gezen askerler, 19 Mart 2007. (Arşiv - AFP)
TT

İsrail'in Philadelphia Koridoru’nu işgal planı

Mısır'ı Gazze Şeridi'nden ayıran tampon bölge olan Philadelphia Koridoru'na paralel bir yolda devriye gezen askerler, 19 Mart 2007. (Arşiv - AFP)
Mısır'ı Gazze Şeridi'nden ayıran tampon bölge olan Philadelphia Koridoru'na paralel bir yolda devriye gezen askerler, 19 Mart 2007. (Arşiv - AFP)

Ateşkes anlaşması ve esir değişimi konusunda ‘olumlu işaretlerin’ yayıldığı bir dönemde Tel Aviv'deki güvenlik çevreleri, İsrail ordusunun Refah'a yönelik geniş çaplı işgale alternatif olarak askeri operasyonlar üzerinde düşündüğünü bildirdi.

İsrail medyası güvenilir askeri kaynaklara dayanarak, 1,4 milyondan fazla yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapan Refah'ın işgal edilmesine karşı ABD dahil uluslararası muhalefet ve uyarılar ışığında bir alternatif aranması gerektiğini belirtti. En iyi alternatif, Gazze Şeridi ile Mısır’ın Sina bölgesi arasındaki Philadelphia Koridoru ya da İsrail'in 2005'te bölgeden çekilmesinden önceki adıyla Selahaddin Koridoru olarak bilinen sınırın kontrol edilmesidir.

f8l9
Gazze-Mısır sınırındaki Philadelphia Koridoru nedir?

Söz konusu askeri kaynaklar, Mısır'ın kesin bir dille yalanlamasına rağmen aktif tünellerin varlığından emin oldukları için, bu hamlenin amacının Filistin Refah’ı ile Mısır Refah’ı arasındaki yer üstü ya da yer altı geçişlerini engellemek olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Ordu Radyosu'ndan aktardığına göre Refah'ta halen düzenli ve organize bir şekilde faaliyet gösteren dört Hamas tugayı bulunuyor. Kuşkusuz bu tugayları dağıtmak aylar alacak. Çünkü İsrail ordusunun şehir içindeki tünel ve yeraltı sığınakları ağını yok etmek için uzun süre çalışması gerekecek.

İsrail Ordu Radyosu’nun raporuna göre, tünel ve yeraltı sığınaklarına önemli ölçüde zarar vermeden Hamas'ın Gazze Şeridi’ndeki komuta ve kontrol zincirini gerçek anlamda etkisiz hale getirmek mümkün değil. İsrail ordusunun kapsamlı ve şiddetli kara harekâtına rağmen, Hamas'ın komuta ve kontrol sistemi, askerlerin çekilmesinin ardından yükselmeye başladı.

Dolayısıyla rapora göre, ‘Refah'ın işgali Hamas'ın yenilgisine yol açmayacak, ancak ilk bakışta İsrail tüm Gazze Şeridi'nin işgalini tamamlamış olacak. Çünkü İsrail ordusu, yedi aylık savaşa rağmen Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerini aynı anda kontrol etmiyor. Ele geçirilen bölgelerde bile Hamas gerilla savaşını sürdürebilir.’

dsf brgt
Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda Mısır ordusu askerleri (DPA)

İsrail Ordu Radyosu, sınırın diğer tarafında henüz açıklanamayan bir Mısır hareketliliği olduğunu da bildirdi. İsrail askerleri, son iki hafta içinde Mısır ordusunun Gazze Şeridi sınırında alışılmadık bir şekilde konuşlandığını, zırhlı askerlerin, araçların ve savaş ekipmanlarının çok sayıda göründüğünü gözlemledi.

İsrail Ordu Radyosu’na göre bu, ‘Mısır'ın Refah'ta yerinden edilmiş insan kalabalığının sınıra doğru ilerlemesinden duyduğu korku ya da İsrail işgali ihtimalinden duyulan rahatsızlığın bir ifadesi’ olabilir.

df vbde
Gazze Şeridi'nin kuzeyinden göç eden insanlar geçtiğimiz Ocak ayında Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki sınır duvarının yakınında (DPA)

Her iki durumda da Mısır ordu güçleri, 1979 yılında iki ülke arasında imzalanan Camp David Anlaşması’nın güvenlik eklerinde öngörüldüğü üzere, son yıllarda yalnızca Mısır polis güçlerinin bulunduğu bölgelerde konuşlandırılıyor.

İki ülke daha önce, Mısır Sina'da terör örgütleriyle, İsrail ise kaçakçılıkla (silah, uyuşturucu ve insan ticareti) mücadele ederken Camp David Anlaşması’nın ilkelerini karşılıklı mutabakatla ihlal etmişti.

sdcverbt
İsrail askerleri Refah yakınlarında, Gazze Şeridi ile güney sınırındaki bir karakolda askeri teçhizatı kontrol ediyor. (EPA)

İsrail Ordu Radyosu İsrailli subayların, 2012 yılında Filistinli savaşçıların Gazze Şeridi'nden Sina'ya çıktıkları, zırhlı bir aracı ele geçirdikleri ve İsrail'e saldırmak üzere sınırı geçtikleri silahlı operasyona benzer bir senaryo için hazırlık yapıldığını söylediklerini aktardı.

Diğer taraftan İsrail sağının, ordunun Refah'ı işgal etmek için gerçek ve ciddi bir plan hazırladığına inanmadığını ve Başbakan Binyamin Netanyahu'nun bu konuda orduyu takip ettiğini ve söyledikleri her şeyin sadece propaganda ve tehdit amaçlı olduğunu belirtmek gerekir.

efrgth
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Kerem Şalom Sınır Kapısı’nda İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Birleşmiş Milletler (BM) Gazze Kıdemli İnsani Yardım ve Yeniden Yapılanma Koordinatörü Sigrid Kaag ile birlikte yürüyor. (Reuters)

Geçtiğimiz çarşamba günü Gazze Şeridi’ni ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in ülkesinin Refah'a yönelik bir saldırı için henüz ikna edici bir askeri plan almadığını ve böyle bir operasyonun Hamas’ın elindeki esirlere zarar vereceğine inandığı için saldırıya karşı olduğunu açıklaması İsrail sağının kuşkularını pekiştirdi.

Sağcı gazete İsrael Hayom'un dünkü (Perşembe) haberine göre, İsrail'deki siyasi sesler Netanyahu’yu yeterince taviz vermemekle suçlasa da Blinken'ın açıklamaları, esirlerin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varılamamasından Hamas'ın sorumlu olduğu konusunda hiçbir şüphe bırakmıyor.

Haberde ayrıca, hükümetin Refah'ı işgal etme ve kalan Hamas tugaylarını dağıtma konusunda tam meşruiyete sahip olduğu ima edildi.


ABD donanmasının Gazze'deki iskelesinin "birkaç gün içinde" açılması bekleniyor

John Kirby (AFP)
John Kirby (AFP)
TT

ABD donanmasının Gazze'deki iskelesinin "birkaç gün içinde" açılması bekleniyor

John Kirby (AFP)
John Kirby (AFP)

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik sözcüsü John Kirbydün (Perşembe) yaptığı açıklamada, ABD ordusunun Gazze'ye insani yardım akışını hızlandırmak amacıyla inşa ettiği deniz iskelesinin, hazırlıkları engelleyen kötü hava koşullarına rağmen birkaç gün içinde açılacağını söyledi.

Kirby bir basın toplantısında: "Hepimiz bunun birkaç gün içinde gerçekleşeceğini umuyoruz" ifadelerini kullandı.


Blinken, Netanyahu'ya yaptığı görüşmede rehineler konusunda anlaşmanın gerekliliğini vurguladı

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
TT

Blinken, Netanyahu'ya yaptığı görüşmede rehineler konusunda anlaşmanın gerekliliğini vurguladı

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, bu hafta başında Tel Aviv'de görüştüğü Başbakan Binyamin Netanyahu ve diğer İsrailli liderlere, rehinelerle ilgili bir anlaşmaya varılması gerektiğini söyledi.

Blinken, anlaşmaya varma ihtimalinin kapanmaya başladığını, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yapılacak büyük bir İsrail saldırısıyla bu ihtimalin muhtemelen tamamen ortadan kalkacağı konusunda uyarıda bulundu.


İsrail'in Şam çevresindeki bir bölgeyi hedef alan saldırısında 8 asker yaralandı

İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)
İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)
TT

İsrail'in Şam çevresindeki bir bölgeyi hedef alan saldırısında 8 asker yaralandı

İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)
İsrail'in Suriye'ye önceki baskınları (arşivler - Reuters)

Bugün Suriyeli bir askeri kaynak, Şam yakınlarındaki bir bölgeye "İsrail saldırısında" 8 askerin yaralandığını söyledi.

Suriye televizyonu dün (Perşembe) adı açıklanmayan bir askeri kaynağın, İsrail'in Golan yönünden hava saldırısı başlattığını ve bunun bazı maddi kayıplara yol açtığını söylediğini aktardı.

Suriye medyası ise İsrail bombardımanının, Suriye topraklarından bir dizi füze fırlatmasının ardından başkent Şam çevresini ve Kuneytra şehrini hedef aldığını bildirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), dün akşam (Perşembe) başkent Şam civarında patlamalar meydana geldiğini belirtirek,  patlamaların İsrail bombardımanından kaynaklandığını ileri sürdü.


Ben Gvir, İsrail Genelkurmay Başkanlığı'na yeni atamaların ardından Gallant'ın görevden alınması çağrısında bulundu

Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)
Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)
TT

Ben Gvir, İsrail Genelkurmay Başkanlığı'na yeni atamaların ardından Gallant'ın görevden alınması çağrısında bulundu

Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)
Itamar Ben Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Knesset'teki bir oturumda (AP)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, ordu Gazze Şeridi'nde Hamas ve diğer Filistinli gruplara, Lübnan sınırında ise Hizbullah'a karşı savaş yürütürken, Genelkurmay Başkanlığı’na yeni atamaların açıklanmasının ardından Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın görevden alınması çağrısında bulundu.

İsrail Yayın Kurumu, Ben Gvir'in, Gallant'ın Genelkurmay Başkanı ile onayladığı atamaların "halkı tamamen görmezden geldiğini gösterdiğini" söylediğini aktardı.

Ben Gvir, Gallant'ı, Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ndeki mevcut savaşı ateşleyen İsrail yerleşimleri ve kamplarına yönelik saldırısına atıfta bulunarak, "ülkenin tarihindeki en büyük başarısızlığa" neden olmakla suçladı.

Ben Gvir, Gallant'ın "7 Ekim saldırısından sorumlu önde gelen yetkililerden biri" olduğunu, bu nedenle  “İsrail Genelkurmay Başkanlığına yeni atamaları onaylama yetkisi olmadığını” söyledi.