Husiler 7 bin çocuğu zorla silah altına almakla suçlanıyor

Husi militanlar Sana’daki silahlı törenine doğru ilerliyor (Reuters)
Husi militanlar Sana’daki silahlı törenine doğru ilerliyor (Reuters)
TT

Husiler 7 bin çocuğu zorla silah altına almakla suçlanıyor

Husi militanlar Sana’daki silahlı törenine doğru ilerliyor (Reuters)
Husi militanlar Sana’daki silahlı törenine doğru ilerliyor (Reuters)

Husi milisler, 2014’ten bu yana işgal ettikleri başkent Sana’da ve kontrolleri altındaki diğer şehirlerde başta, alıkoyma, hapsetme, ideolojik mezhepçi kurslarına tabi tutma ve savaşmak için zorla askere alma gibi çeşitli suçlar ve hak ihlalleriyle çocukları yeniden hedefine koydu.
Yemen İnsan Hak ve Özgürlükleri Ağı adlı örgütün raporu, darbeci grubun başta Sana şehir merkezi olmak üzere, vilayete bağlı ilçelerde, Saada, Zamar ve Amran’da çoğu 15 yaşının altında olan 7 binden fazla çocuğu zorla silah altına aldığını ortaya koydu.
Bir dizi sivil toplum örgütünü bünyesinde barındıran Yemen İnsan Hak ve Özgürlükleri Ağı raporunda, Husilerin kontrolü altındaki Sanaa’da ve Yemen’in diğer vilayetlerinde, darbeci milis gruplar tarafından ailelerinden alınarak militan olarak yetiştirilen ve sonra zorla askere alınan bir grup çocuğa ait rakamları paylaşıldı.
Yukarıda zikredilen şehirlerin yanı sıra Hacca vilayeti, Husilerin çocuk projesi tarafından aldatılmaya müsait en kolay insan stokları arasında görülüyor. Bu vilayetlerdeki çocukların yaklaşık yüzde 64’ü hala Husilerin saflarında savaşırken, çocuklardan 418’inin ebeveynleri çocuklarını cephelerden geri getirmeyi başardı.
Rapora göre yüzde 18’i temsil eden bin 260 çocuk öldü, 258 çocuk yaralandı, 371’i ise esir düştü. Yine Husiler tarafından kandırılarak cephelere sürülen 264 çocuğun akıbeti hala bilinmezliğini koruyor.
Raporda, Husiler tarafından Amran vilayetinden yaklaşık bin 822 çocuğun kandırıldığı bilgisine yer verilirken, Sanaa vilayetinde Tavk olarak adlandırılan kabileler milislere yaklaşık bin 628 çocuk sağladı. Husilerin militan devşirdikleri şehirlerden Zamar bin 540 çocukla üçüncü sırada yer alıyor. Onu, bin 102 çocukla Husilerin kalesi kabul edilen Saada takip ediyor. Son olarak, Husi milislerin cephelerinde savaşmak için beş vilayetten toplanan çocukların bin 17’si başkent merkezinde toplanıyor.
Başkent Sana’da Husilerin kendi saflarında savaşmaları için topladıkları çocukları kaderleriyle ilgili olarak raporda, bunlardan 103 çocuğun farklı cephelerde öldürüldüğü ifade edilirken, 38 çocuğun çeşitli yerlerinden yaralandığı, 11 çocuğun ulusal ordu birlikleri tarafından esir alındığı, 78’inin ailesine geri döndüğü ve 26’sının akıbetinin ise hala meçhul olduğu belirtildi. Öte yandan hala 761 çocuğun darbeci Husi milislerin saflarında çatıştığı biliniyor.
Bu arada yerel kaynaklara göre, Husi milisleri Nisan ayı başında Cevf vilayetinin merkez şehri olan el-Hazm bölgesindeki mahalleler ve köylerden çocuklar topladı. Yerel kaynaklara göre, toplanan çocuklar cephelere sürülmeden önce beyinleri yıkanmak üzere kurslara tabi tutuldular.
Husiler çocuklara yönelik aynı tutumlarını Bayda’daki Radman şehrinde de uyguladı. Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan bir kabile kaynağına göre Husiler, bu şehirde de birçok çocuğu mezhep merkezli militarist kurslarına katılmaya zorladı.
Kaynaklar, çocuk haklarıyla ilgili yerel, bölgesel ve ilgili uluslararası örgütleri, darbeci Husilerin Radmanlı çocuklara ve genel olarak Yemenli çocuklara karşı işlediği bu suçları belgelemeye ve çocukları bu ihlallerden koruma görevini yerine getirmeye çağırdı.
Husilerin bu hafta Sana’daki kendilerine bağlı bir mahkemede, kendi saflarına kattıkları Cemil Kam’î (16 yaşında) adındaki çocuğun Meşruiyeti Destekleme İttifakı’na casusluk yaptığı suçlamasıyla kanunlara aykırı bir şekilde 10 yıl hapsine, hapis cezası son erdikten sonra 3 yıl gözetim altında tutulmasına hükmetmesi dikkat çekiciydi.
Kaynaklar, Husilerin şehri işgallerinin ardından sürekli eleman devşirme faaliyetleri bağlamında küçük yaştaki çocukları hedef alarak danışmaları aracılığıyla yaşları 8 ila 15 arasında değişen çocukları kurslara topladıklarını ifade etti.
Yemen İnsan Hakları Bakanlığı tarafından yayınlanan bir rapor, Husilerin Eylül 2014 ile Ocak 2020 arasındaki dönemde çocuklar ve kadınlar dahil olmak üzere Yemenli sivillere yönelik 90 binden fazla hak ihlali gerçekleştirdiğini ortaya koydu.
Rapora göre, bu suçlar öldürme ve adam yaralama şeklinde değişkenlik gösteriyor. Buna göre, ölen 16 bin 579 kişiden 3 bin 498’i çocuk, bin 232’si kadın. Aynı şekilde 34 bin 519’dan fazla yaralının 5 bin 748’i çocuk, 5 bin 979’u kadınlardan oluşuyor.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.