Suriye’de koronavirüs vaka sayısı 400’e yaklaştı

Virüsün İdlib vilayetine ulaşmasının ardından Suriye’deki durumun daha da kötüleşmesinden korkuluyor. (AFP)
Virüsün İdlib vilayetine ulaşmasının ardından Suriye’deki durumun daha da kötüleşmesinden korkuluyor. (AFP)
TT

Suriye’de koronavirüs vaka sayısı 400’e yaklaştı

Virüsün İdlib vilayetine ulaşmasının ardından Suriye’deki durumun daha da kötüleşmesinden korkuluyor. (AFP)
Virüsün İdlib vilayetine ulaşmasının ardından Suriye’deki durumun daha da kötüleşmesinden korkuluyor. (AFP)

Suriye’de koronavirüs vaka sayısı 400’e yaklaşırken ülkenin kuzey batısındaki İdlib vilayetinde de ilk koronavirüs vakası kaydedildi.
Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığı bilgilere göre Suriye Sağlık Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, “virüsten etkilenenlerle temasta bulunmaları sebebiyle 22 kişinin koronavirüs ile enfekte olduğunun tespit edildiği ve toplam vaka sayısının 394’e yükseldiği” ifade edildi. Bakanlık açıklamasında ayrıca “koronavirüs ile enfekte olmuş vakalardan ikisinin yaşamını yitirdiği ve ölenlerin sayısının 16’ya yükseldiği” bilgisine yer verildi.
Suriyeli muhaliflerden bir sağlık yetkilisi, Suriye’nin kuzey batı bölgesinde perşembe günü ilk koronavirüs vakasının kaydedildiğini duyurdu. Muhalif grupların kontrolü altındaki bu bölgedeki yerlerinden edilenlerin yaşadığı kalabalık kamplarda salgının yayılması halinde “bir sağlık felaketinin” meydana gelmesinden endişe ediliyor. Meram eş-Şeyh yaptığı açıklamada “Bugün İdlib’de bir sağlık ocağındaki sağlık çalışanının koronavirüs test sonucunun pozitif çıkmasıyla birlikte ilk vakanın kaydedildiğinin duyurulmasından dolayı üzgünüz” dedi. Şeyh, Twitter hesabında yaptığı paylaşımın devamında şunları söyledi:
“Sağlık ocağı ve sağlık ocağına tahsis edilmiş bina kapatıldı. Enfekte vaka ile temasta bulunanlar araştırıldı ve numuneler alınarak karantina uygulandı. Ayrıca acil durum planını devreye koymak için kriz masası olağanüstü bir toplantı çağrısı yaptı.”
Gaziantep’teki Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Ofisi sorumlusu Mahmud Dahir, bulaşın meydana geldiği kişinin 30’lu yaşlarda Suriyeli bir doktor olduğunu ve Türkiye sınırındaki Bab el-Hava ilçesindeki bir hastanede çalıştığını belirtti. “Doktorun Kovid-19 olabileceğinden şüphelenmesi üzerine”, perşembe günü yaptırdığı test sonucunun pozitif çıktığını aktardı.  Dahir, “dün sabaha kadar Suriye’nin kuzey batısında herhangi bir vaka kaydedilmediğini” belirterek bunun Esed rejiminin kontrolü dışındaki bu bölgede kayıtlara geçen ilk koronavirüs vakası olduğunu vurguladı.
İnsani yardım örgütleri, son birkaç aydır Suriye’nin kuzey batısında patlak vermesi muhtemel olan ölümcül virüse karşı hazırlıklar yapıyordu. Rusya tarafından desteklenen Suriye rejim güçlerinin İdlib’e saldırısını ise kırılgan da olsa varılan ateşkes durdurdu.
Diğer yandan aşırılık yanlısı grupların kontrolü altındaki Suriye’nin kuzey batı bölgesinde yaklaşık 3 milyon kişi yaşıyor. Bunların büyük bir kısmı ise ülkelerini paramparça eden savaş sebebiyle evlerini terk etmek zorunda kalan göçmenlerin toplandığı aşırı kalabalık kamplarda barınıyor.
AFP’nin haberine göre Dahir, “Kovid-19 salgınının yayılmadığından emin olmalıyız. Aksi takdirde gerçek bir sorunla karşı karşıya kalabiliriz” diyerek uyarıda bulunurken “sahadaki şartların” zorluğu konusundaki endişelerini de dile getirdi. 
Yapılan açıklamalarda Birleşmiş Milletler’in Suriye’nin kuzey doğusunda, Kürtlerin kontrolü altındaki bölgede bir ölüm ve 6 bulaş vakası kaydettiği yönünde.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.