Batılı bir diplomata göre Lübnan’ın varlığı kriz nedeniyle tehdit altında

Fotoğraf AP arşiv
Fotoğraf AP arşiv
TT

Batılı bir diplomata göre Lübnan’ın varlığı kriz nedeniyle tehdit altında

Fotoğraf AP arşiv
Fotoğraf AP arşiv

New York ve Washington’dan Avrupalı diplomatlar, Lübnanlıların reform için hızlı davranmaması halinde Lübnan için ‘varoluşsal bir tehdit’ haline gelen finansal ve ekonomik krizin etkilerine karşı uyarıda bulundular. Diplomatlar, Lübnan’da konuşlu Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) rolünü iyileştirmek için ‘pragmatik şekilde çalışmak’ istediklerini bildirdiler. Açıklama, Hizbullah tarafından desteklenen hükümetin bozulmayı önlemek için fiili adımlar atmaması ve Hizbullah’ın güneydeki UNIFIL operasyonu bölgesinde Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ihlal etmesi ışığında, Lübnan’daki finansal ve ekonomik koşulların kötüleşmesine ilişkin şu ana kadarki en güçlü uluslararası uyarı oldu.
Şarku’l Avsat’ın Lübnan’la ilgili sorularına yanıt veren Avrupalı bir diplomat, Lübnan’ın ‘kalplerinde son derece büyük bir yere sahip olduğunu’ söylerken Lübnanlıların korkularını paylaşan çok sayıda ülkenin var olduğuna dikkat çekti. Avrupa ülkelerinin Lübnan ile tarihsel bağları ve daima yakın ilişkileri olduğunu belirten diplomat, Fransa’nın Sedir 1 (CEDRE) ve Sedir 2 konferanslarını düzenleyerek finansal ve ekonomik krize yönelik ‘tepki koordinasyonuna öncülük ettiğini’ vurguladı. Avrupalı diplomat, katılımcı tarafların ‘büyük bir finansal ve ekonomik krizden kaçınmak için mümkün olan her şeyi yapmayı sürdüreceğini’  vurguladığı açıklamasında “Top şimdi Lübnan’ın sahasında” dedi. Diplomat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı reformlar ve kararlar Lübnanlılar tarafından alınmalı. Lübnan’daki toplumsal ve siyasi durum göz önüne alındığında istikrarsızlık, güvensizlik ve hatta Lübnan’ın varlığı üzerindeki etkileri son derece şiddetli olacak.”
Diplomat, UNIFIL ile ilgili olarak da çalışmanın 1701 sayılı karar uyarınca görev süresinin 1 yıl daha uzatıldığını belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“UNIFIL, 1978 yılından bu yana var olan, son derece önemli bir barış koruma gücüdür. Yedinci bölüm uyarınca bir dönem ya da barış fırsatını uygulama süreci değildir. Yerel milislere ve diğer aktörlere karşı faaliyet göstermesi gerekmemektedir. Güney Lübnan’da güvenli bir alan sağlamak için vardır.”
Diplomat ayrıca UNIFIL’ın iyi bir iş çıkardığını vurguladı.
UNIFIL’ın görevlerini etkili bir şekilde yerine getirmesini sağlamaya veya bu görevlerin yerine getirilmemesi halinde koşulları yeniden gözden geçirmeye ilişkin olarak ABD’nin son tavrına da değinen diplomat konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bazı ortaklarımız bir eleştiri yolu arıyorlar. UNIFIL’i, Hizbullah ve diğer gruplar konusunda daha aktif hale getirmek istiyorlar. Bu eleştirinin arkasındaki düşünce uygulansaydı, bu yönde ilerleyecek olduğumuzu sanmıyorum. UNIFIL’in faaliyetlerini iyileştirmek ve görevlerine saygı duymak için son iki yılda yaptıklarımızı devam ettireceğiz. ABD’li ortaklarımıza, Fransız, İspanyol ve İtalyan ordularının işlerini nasıl yaptıkları konusunda memnun olmamaları halinde uygulamaları bildireceğiz.”
Gerçekçi ve pratik bir önerinin UNIFIL’ın çıkarına olacağını belirten diplomat sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak bazı ortaklarımızın istedikleri hedefe yöneleceklerini sanmıyorum. UNIFIL, İsrail’in yanı sıra Lübnan’ın da çıkarına hizmet ediyor. Burası, bir İsrailli generalin Lübnanlı bir generalle bir araya gelip görüşebileceği tek alandır. Sahada mevcut olan taraflar olarak Lübnan ve İsrail’in UNIFIL’in silinmesini veya yok olmasını istediğini sanmıyorum.”



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.