Irak ordusu sınır kapılarında devlet kontrolünü sağlamak için harekete geçti

Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)
Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)
TT

Irak ordusu sınır kapılarında devlet kontrolünü sağlamak için harekete geçti

Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)
Kazimi’nin Mendeli Sınır Kapısı’na yönelik ziyareti (AP)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, ülke sınır kapılarının ‘bugünden sonra yolsuzluğa batanların mağarası’ olmayacağını söyledi.
Kazimi, daha önce eşi görülmemiş bir karar alarak, güvenlik güçlerine ‘gümrüklerin kutsallığına’ el uzatanlara karşı ateş açma yetkisi verdi.
Kazimi, Sınır Kapıları Kurumu Başkanı ve yüksek rütbeli komutanların katılımıyla İran’a açılan Mendeli Sınır Kapısı’nı ziyaret etti. Kazimi’nin bu adımı, İran ile ortak sınır kapılarının yıllardır milis güçlerin ve etkin siyasi partilerin kontrolünde bulunması nedeniyle oluşan idari ve güvenlik kaosunun sona ermesi için başlatılan geniş kapsamlı askeri operasyonla eş zamanlı olarak geldi.
Kazimi, burada sınır kapısı çalışanlarına hitaben yaptığı konuşmada, “Bugün burada bu önemli sınır kapısıyla yolsuzluğa batan herkese, kanun ve düzeni yeniden hakim kılma mesajı veriyoruz. Bu yalnızca hükümetin talebi değil aynı zamanda halkın, siyasi grupların ve sivil kuruluşların talebidir. Çeşitli isimler altında (sınır kapılarında) heba edilen paraların dönemi bitti” dedi.
Kazimi, “Sınır kapısındaki tüm çalışanlara şunu söylüyorum: Ne yazık ki yolsuzluğa batanların sığınağı, geçidi ve meskenine dönüşen sınır kapıları ajandasıyla ilgili size söz verdiğimiz gibi yeni bir dönem başladı” ifadelerini kullandı.
Sınır kapılarını tamamen devlet kontrolüne girmesi amacıyla hükümetin üç maddelik bir eylem planı oluşturduğunu söyleyen Kazimi, bu maddeleri şu şekilde sıraladı:
1- Sınırların kutsallığı askeri güç tarafından korunacak. Askeri güç, bu kutsala el uzatanlara karşı ateş açma yetkisine sahip.
2- Kamu malının yolsuzluğa batanlardan korunması amacıyla gümrüklerin idari yönleriyle ilgili eksikliklerin tamamlanması.
3- İş insanlarını ve tüccarları, mallarını sınırdan geçirmeleri için daha fazla para ödemeye zorlamak adına şantaj uygulayan hayaletlerin (gizli bir şekilde kapıları kontrol eden etkili gruplar) takip edilmesi.
Ortak Operasyonlar Komutanlığı dünkü açıklamasında ortak bir gücün İran’a açılan iki sınır kapısına ‘yolsuzlukla mücadele’ kapsamında girdiğini bildirdi.
Komutanlığın açıklamasında, “Ani Müdahale Kuvveti ve Haşdi Şabi, Mendeli ve Munduriye sınır kapılarına girdi ve ikisi üzerinde kontrol ve denetimi tümüyle sağladı” denildi.
Açıklamada, yolsuzlukla mücadele amacıyla iki sınır kapısında sürekli koruma altında tutacak özel bir gücün tahsis edildiği bilgisi yer aldı.
Irak’ta sınır kapıları meselesi, önceki tüm hükümetlerin çözmekte yetersiz kaldığı ve Kazimi’nin köklü çözüm bulması gerektiği en önemli sorunlar arasında yer alıyor. Bu karmaşık sorunun çözümü, sınırların denetimini elinde tutan partilerin, silahlı grupların ve hatta bazı aşiretlerin kontrol altına alınmasından geçiyor. Iraklı ekonomi çevreleri, bu kapıların gelirlerinin yarısından fazlasının yolsuzluğa batanların, çetelerin ve o bölgede etkili olan milislerin ceplerine gittiğini belirtiyorlar. Yolsuzluk, kamu malının heba edilmesi, idari ve güvenlik kaosu gibi sorunların ülkenin çoğu sınır kapısında yaşandığı doğrudur fakat İran ile resmiyette olan yaklaşık 8 sınır kapısı, özellikle de Basra ile ülkenin doğu ve güney kentlerinde yer alan kapılar kontrolsüzlüğün ve kaosun en çok görüldüğü yerler olarak biliniyor.
Irak basınında geçtiğimiz haftalarda Başbakan Kazimi’nin sınır kapılarının denetimini sağlama görevini Abdulvahhab es-Saadi başkanlığındaki Terörle Mücadele Kurumu’na devredeceği yönünde çok sayıda haber çıktı. Dün sınır kapısı ziyareti sırasında Kazimi’ye eşlik eden askeri isimlerin arasında Saadi’nin yer alması dikkatleri çekti.
2020 içerisinde Basra’daki sınır kapıların birinde görev yapan bir kaynak, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kazimi’nin bugün (dün) attığı adım şüphesiz iyi bir adım. Ona, bütün sınır kapılarında hakim olan kaos ve pervasızlık halini ortadan kaldırma noktasında şans diliyoruz” dedi.
İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, “Güç tek başına sınır sorununu çözmeye yetmez. Durumlar birbiriyle iç içe ve tamamen karmaşık. Hükümetin tüm kapılarda yaklaşık 14’e ulaşan gümrük daireleriyle işbirliği yapmaya acil ihtiyacı var. Hükümet bu dairelere, kapılardaki tehlikeli çetelere karşı gerekli güvenliği sağlamalıdır” diye konuştu.
Kaynak, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Kapılarda yalnızca milisler veya silahlı gruplar değil, aynı zamanda başka gruplar da var. Kapılarda aktif olan ve durumları kontrol altına alan aşiretler ve partiler var. Bunun da ötesinde neredeyse birçok siyasi partinin, özellikle Basra Limanı ve İran ile hayati öneme sahip sınır kapılarındaki varlığından söz edilebilir. Bazı silahlı örgüt ve gruplar son dönemlerde resmi sınır kapılarına karşı paralel sınır kapıları açmaya başladı. Bu durum son olarak batıdaki Anbar ilindeki El-Kaim Sınır Kapısı’nda gerçekleşti. Merkezi hükümetin tamamen kontrolü dışında kalan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki sınırlarda da benzer bir kaos hali yaşanıyor. Kazimi’nin kapıları kontrol altına almada başarı sağlaması, şüphesiz başbakanlık makamında kaydettiği en önemli başarı olacak ve halk arasındaki imajını güçlendirecek.”
Öte yandan Vasıt Valisi Muhammed Cemil el-Miyahi, Mendeli Sınır Kapısı’na yakın Zurbatiyah Sınır Kapısı’nda kontrolü sağlamak için dün Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Mustafa el-Kazimi’den yardım istedi.
Miyahi, kapıyı kontrol etmek için Kazimi’de bir ordu alayı göndermesini talep etti.
“Ülkede genel durum istikrarlı olduğu süreçte de sınır kapısının güvenliği için ordu içinden özel bir alayın gönderilmesi talebinde bulunmuştuk” diyen Miyahi, genelde ülkenin özelde de Vasıt şehrinin içinde bulunduğu istikrarsız ortamda Zurbatiyah Sınır Kapısı’nda her türlü kontrolsüzlük ve yasa dışı durumların önüne geçmek için ordu alayı talebinde bulundu.



Suriye Enformasyon Bakanı: 300 bin sahte hesap Suriyelileri hedef alan yanıltıcı haberler yayıyor

Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa, 10 Temmuz'da Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı Ortadoğu Bölümü Başkanı Anette Schamas ile bir araya geldi ve nefret söylemiyle mücadele alanında iş birliğini görüştü (Enformasyon Bakanlığı hesabı)
Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa, 10 Temmuz'da Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı Ortadoğu Bölümü Başkanı Anette Schamas ile bir araya geldi ve nefret söylemiyle mücadele alanında iş birliğini görüştü (Enformasyon Bakanlığı hesabı)
TT

Suriye Enformasyon Bakanı: 300 bin sahte hesap Suriyelileri hedef alan yanıltıcı haberler yayıyor

Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa, 10 Temmuz'da Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı Ortadoğu Bölümü Başkanı Anette Schamas ile bir araya geldi ve nefret söylemiyle mücadele alanında iş birliğini görüştü (Enformasyon Bakanlığı hesabı)
Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa, 10 Temmuz'da Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı Ortadoğu Bölümü Başkanı Anette Schamas ile bir araya geldi ve nefret söylemiyle mücadele alanında iş birliğini görüştü (Enformasyon Bakanlığı hesabı)

Suriye Enformasyon Bakanı Hamza Mustafa, sosyal medya platformlarında yaklaşık 300 bin aktif sahte hesabın, kışkırtıcı söylemlerle Suriyelileri hedef alan yanıltıcı haberler yaydığını söyledi.

Mustafa, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, bu hesapların “4 ana ülkeye yayılmış” olduğunu belirtti, ancak bu ülkelerin hangileri olduğunu açıklamadı.

Resim  Dolaşan videonun, Süveyda'daki Dürzileri katletmekle tehdit eden bir Bedevi militanına ait olduğu iddiası yanıltıcıdır. Araştırmalar, 2015 yılında yayınlanan bir videoda, Suriye'deki bir Libyalı liderin, Ebu Hafs adında bir kişinin, kendilerine teslim olmalarını ve Esed rejimi saflarında savaşmayı bırakmalarını istediğini göstermektedir (doğrulandı).

Hamza Mustafa, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, Suriye'nin sosyal medya platformlarıyla ilgili ABD yaptırımlarının devam ettiğini ve ABD Başkanı Donald Trump'ın imzaladığı yürütme emrine rağmen, yaptırımların kaldırılması konusunda yavaş ilerleme kaydedildiğini belirtti. Bakan, bu yaptırımların devam etmesinin “özellikle de dezenformasyon ve yalan haber kampanyalarıyla mücadele konusunda bu platformlarla doğrudan iletişimi engellediğini” ifade etti.

Resim  «ICAD» geçtiğimiz Nisan ayında, siyaset ve medya arasında faaliyet gösteren Suriyeliler ve İsraillilerden oluşan organize bir ağın varlığını ortaya çıkardı.

Yayınlanan yanıltıcı içeriğin çeşitli şekillerde ortaya çıktığını belirten Bakan, bazılarının devleti destekler gibi görünse de bölücü söylemler yaymaya odaklandığını söyledi. Bakan, son günlerde önemli sayılara ulaşan (günde 10 bin hesap) yeni hesapların oluşturulmasını engellemek için Bakanlığın yoğun çaba gösterdiğini ifade etti.

Yetkililerin uygun koşulların sağlanması için halkın farkındalığına güvendiklerini belirten Bakan, “Herkesi dikkatli ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz” dedi.

Suriye'li medya çalışanları, yıllardır sosyal medyada dezenformasyon ve yalan haberlerle mücadele etmek için iki hesap açtılar.

Bunlardan ilki, gerçekleri bulma, haber ve bilgileri doğrulama ve yanlış bilgiyle mücadele konularında uzmanlaşmış ve bu alanda uluslararası otoriteler tarafından akredite edilmiş "Tekid" platformudur.

Diğeri ise, gerçeği ortaya çıkarmak için profesyonel çabalar sarf eden ve X'te “açık kaynak istihbarat” araştırma platformu olarak kendini tanıtan ICAD platformudur.