Tunus’ta işsizlik ve sivil cinayetlere protestolar sürüyor     

Tunus'taki el-Kamour petrol sahası yakınındaki göstericiler. (AFP)
Tunus'taki el-Kamour petrol sahası yakınındaki göstericiler. (AFP)
TT

Tunus’ta işsizlik ve sivil cinayetlere protestolar sürüyor     

Tunus'taki el-Kamour petrol sahası yakınındaki göstericiler. (AFP)
Tunus'taki el-Kamour petrol sahası yakınındaki göstericiler. (AFP)

Tunus’un güneyindeki Tatavin kentinde genç bir sivilin askerler tarafından öldürülmesi ve işsizliği protesto etmek için bölgede kitlesel gösteriler düzenlendi. Cumhurbaşkanı Kays Said'in bölgeyi ziyaret etmesini talep ettiler.
Bölgedeki tanıkların ifadeleri ve sosyal medya sitelerinde yayılan videolara göre Tatavin vilayetine bağlı Ramada kentinde toplanan protestocular, “Ya iyi bir hayat yaşarız ya da hepimiz ölürüz” diyerek slogan attılar. Göstericilerin çoğunu oluşturan kadınlar, bölgenin ikinci plana itilmesini ve gençler arasında yayılan işsizliği protesto etti.
Ramada’da, kaçakçı olduğundan şüphelenilen genç bir sivilin öldürülmesi nedeniyle üç gündür gerginlikler yaşanıyor.
Tunus Savunma Bakanlığı tarafından perşembe günü yapılan açıklamada genç sivilin, kapalı askeri bölgedeki Libya’dan gelen dört kaçak araca askerler tarafından açılan ateş sonucu öldürülüp öldürülmediğini belirlemek için bir soruşturma başlatıldığı bildirildi.
Bölgedeki bir kadın protestocu devlet başkanına seslenerek şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı Kays Said, buraya gelerek bizimle konuşman için saat sekize kadar sana mühlet veriyoruz.”
Tatavin iline bağlı bir bölge olan ve protestoların haftalardır devam ettiği el-Kamour bölgesinin resmi internet sitesinde yayınlanan videodaki başka bir protestocu kadın ise şöyle seslendi:
“Başkanla görüşmek istiyoruz. Buraya gelip bizimle görüşmesi için seslerimizi yükselttik. Buraya gelmeli ve oğullarımız neden öldürülüyor bizimle konuşmalı.”
Tatavin’deki protestocular, 2017'deki protestoların ardından devlet tarafından imzalanan ve bölgedeki binlerce işsizin istihdam edilmesini ve yatırım fonları tahsis edilmesini onaylayan anlaşmanın uygulanması için haftalardır çağrıda bulunuyor.
Protestocular, Tatavin’in merkezinden iki saat uzaklıkta, çölde bulunan önemli petrol alanı olan el-Kamour’daki üretimi kesintiye uğratmaya yönelik tehditlerde bulunuyor.
Kays Said, perşembe günü Cumhurbaşkanlığı'nın resmi Facebook sayfasında yayınlanan bir videoda yaptığı açıklamada, yaşananların "her açıdan kabul edilemez" olduğunu ifade ederek göstericileri “sakinleşmeye” çağırdı ve gösterilerin barışçıl ve yasalar altında olduğu sürece "meşru" olduğunu belirtti.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz