Libya: Hafter petrol anlaşması öneriyor

UMH’ye bağlı Trablus Taburu unsurları, başkent Trablus’taki Şehitler Meydanı’nda (AFP)
UMH’ye bağlı Trablus Taburu unsurları, başkent Trablus’taki Şehitler Meydanı’nda (AFP)
TT

Libya: Hafter petrol anlaşması öneriyor

UMH’ye bağlı Trablus Taburu unsurları, başkent Trablus’taki Şehitler Meydanı’nda (AFP)
UMH’ye bağlı Trablus Taburu unsurları, başkent Trablus’taki Şehitler Meydanı’nda (AFP)

Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) ve Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri arasında Sirte’de karşılıklı askeri operasyonlar devam ederken, yerel kaynaklar ise şu an şekillenmekte olan bir anlaşmaya dikkati çekti.
Muhtemel anlaşma, Türkiye’nin askeri sahadan geri çekilmesini ve LUO komutanı Halife Hafter’in operasyonlarını durdurması karşılığında Libya’daki petrol üretiminin resmi olarak yeniden başlatılmasını öngörüyor. 
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Hafter ise “Libya petrol kaynaklarını koruma seferberliği” hususunda kabileler ile uzlaştı.  Hafter Kabileler ile uzlaşısı sonrası Birlemiş Milletler’in (BM) Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’a 4 şart içeren bir bildirge gönderdi. Bu çerçevede ilk olarak bildirgedeki şartlar şöyle:
Türkiye tarafından ülkeye getirilen savaşcılar ülkeden çıkarılması.
UMH’ye yakın Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması.
UMH’ye yakın Ulusal Petrol Kurumu (NOC) Başkanı’nın görevlerinden alınması.
Türkiye’nin Fayiz es-Serrac başkanlığındaki UMH ile Libya’daki askeri müdahaleleri hususunda imzalanan anlaşmanın iptal edilmesi.
13 Haziran’da Williams’a gönderilen bildirgede, ‘üretim ve petrol ihracatının yeniden başlamasından sonraki 90 gün içinde bu görevi yerine getirme taahhüdüyle birlikte BM Libya Misyonu UNSMIL himayesinde, Libya’nın petrol gelirlerinin, el-Beyda şehrinde geçici hükümete bağlı olan Merkez Bankası şubesine devredilmesi yer alıyor.
Öte yandan yakın zamanda İtalya’ya bir ziyaret planlayan Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’e yakın Libyalı kaynaklar, Şarkul Avsat’a yaptıkları açıklamada, Salih’in Avrupa Birliği (AB) yetkilileriyle düzenlediği görüşmelerde, kendilerine yönelik uygulanan yaptırımların kaldırılmasını talep ettiğine dikkati çekti. Kaynaklar, Salih’in 11 Temmuz’da Avrupalı yetkililerle ve bir Fransız heyetle yoğun görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi.
BM misyonu UNSMIL, geçen cuma günü yayınladığı açıklamada, Özel Temsilci Williams’ın Libya Temsilciler Meclisi Başkanı ile İsviçre’nin Cenevre şehrinde gerçekleştirdiği toplantılarda, Libya krizini çözmek ve siyasi diyaloğu yeniden canlandırmak için ortaya koyulan son gelişmeleri ve kapsamlı bir siyasi çözüm için çabaların yoğunlaştırılma gerekliliğini ele aldığını belirtti.
Yapılan açıklamaya göre iki taraf, geçen cuma günü UMH’ye bağlı Libya petrol kuruluşu NOC’un mücbir sebep ilanını kaldırma ve petrol üretimine yeniden başlama kararını da memnuniyetle karşıladı. Görüşmede, petrollerin tüm Libyalıların malı olduğunun, gelirlerinin şeffaf ve profesyonel bir şekilde yönetilmesi gerektiğinin ve petrol akışının engellenmemesi gerektiğinin altı çizildi.
Müzakerelere aşina bir yetkili, Mareşal Hafter’in ABD yaptırımları ve Uluslararası Ceza Mahkemesi listesine dahil edilmesiyle tehdit edilirken, üzerinde ABD açısından ve uluslararası açıdan bir baskı olduğunu belirtti. Yetkili, mahkemenin Tarhuna’da döşenen mayınlar ve toplu mezarlar hususundaki araştırmalarının bir parçası olarak Hafter’i cezalandırma tehdidine dikkati çekti.
Öte yandan UMH ile ortak hareket eden Yüksek Yargı Konseyi, LUO’nun geri çekilmesi öncesinde ülkedeki farklı şehirlerde meydana gelen suçların faillerini yargılamak için özel birimlerin kurulması kararı aldı. Konsey, geçen cuma günü yaptığı açıklamada, ülkenin tanık olduğu koşullara rağmen, bu kararın sorgulanmasının kabul edilemeyeceğine dikkati çekti.
Konsey, bu birimlerin, Tarhuna, Bingazi, Derne, Trablus ve diğer şehirlerde gerçekleşen olayların faillerini cinayet, mayın döşeme ve evleri kundaklama da dahil olmak üzere çeşitli suçlamalarla yargılayacağını belirtti. Konsey ayrıca, faillere karşı ceza davaları açmak ve bulundukları her yerde onları takip etmek için Cumhuriyet Savcılığı ile temasa geçtiğine dikkat çekti.
Diğer taraftan UMH’ye bağlı İçişleri Bakanı Fethi Baş Agha, petrol gelirlerinin şeffaf bir şekilde yönetilmesi, çeşitli bölgelere adil bir şekilde dağıtılması, şantaj ve siyasi çelişkilerin kaynağı olmamaları gerektiğini ifade etti. Aynı şekilde Baş Agha, Twitter aracılığıyla yayınladığı bir bildiride, tüm petrol ihracatında mücbir sebeplerin kaldırılmasını memnuniyetle karşıladığını söylerken, bu karara katkı sunan tüm taraflara da teşekkürlerini iletti.
LUO’ya bağlı el-Kerame Operasyon Birimi Medya Merkezi ise silahlı milisleri, başkent Trablus’taki ticari pazarları yağmalamakla suçlarken, LUO ve UMH arasında Sirte’de karşılıklı askeri çatışmaların devam ettiğini vurguladı.
UMH’ye bağlı Sirte ve Cufra Koruma Operasyon Birimi Sözcüsü, 128’inci ordu taburunu bir kadın ve Hun şehrinin bir sakini de dahil olmak üzere 2 kişiyi öldürmekle suçladı. Sözcü, üçüncü bir kişinin ise akıbetinin bilinmediğine dikkati çekti.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times