ABD'nin en çok kazanan CEO'ları ne kadar maaş alıyor?

 (AFP)
(AFP)
TT

ABD'nin en çok kazanan CEO'ları ne kadar maaş alıyor?

 (AFP)
(AFP)

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) en çok kazanan şirket yöneticileri belli oldu.
Bloomberg’ün 2019 yılında en çok kazanan CEO’ları sıraladığı listesinde zirvede Elon Musk yer alırken, onu Tim Cook takip etti.
Listede Tim Cook’u da Charter Communications CEO’su Tom Rutledge izliyor.
Tesla hakkındaki açıklamaları ve SpaceX çalışmalarıyla sık sık gündeme gelen Musk, 2019 yılında 595,3 milyon dolar ödeme aldı. Cook’un kazancı da133,7 milyon doları buldu
Rutledge ise 117 milyon dolara yakın bir kazanç elde etti.

Tim Cook’un ek gelirleri dahil değil
Tim Cook yalnızca maaş almıyor. Apple CEO’su ayrıca çeşitli hisse opsiyonlarından ve bonuslardan da faydalanıyor. Bloomberg bu ek gelirleri genel maaş hesaplamalarına dahil etmediği için Cook ile Musk arasındaki fark bu kadar büyük çıkıyor.

Listenin ilk 10’u şöyle:
Elon Musk (Tesla Inc)
Tim Cook (Apple)
Tom Rutledge (Charter Communications)
Joseph Ianniello (ViacomCBS)
Sumit Singh (Chewy)
Jonathan Gray (Blackstone Group)
Robert Swan (Intel)
Sundar Pichai (Alphabet)
Satya Nadella (Microsoft)
Douglas Ingram (Sarepta Therapeutics)



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal