Tunuslu aileler, çatışma bölgelerinde kalan torunlarını arıyor

Tunuslu aileler, çatışma bölgelerinde kalan torunlarını arıyor
TT

Tunuslu aileler, çatışma bölgelerinde kalan torunlarını arıyor

Tunuslu aileler, çatışma bölgelerinde kalan torunlarını arıyor

Babaları aşırılık yanlısı bir gruba katıldığı için Suriye’de doğan torunlarının büyüdüğünü Whatsapp uygulamasından takip eden Tahiyye, torunlarından hayatta kalan ve şu anda bu savaş ülkesinde sıkışmış olanlar ile görüşeceği günü iple çekiyor.
Dışişleri Bakanlığı ile sivil toplum örgütleri arasında haftalarca gidip gelen bu babaanne, altı ve dört yaşlarındaki erkek torunlarını ve üç yaşındaki kız torununu sınır dışı etmenin yollarını arıyor. Altı yaşındaki torunu başından yaralı ve acil tedaviye ihtiyaç duyan Tahiyye, aslında beş torunu olduğunu, ancak diğer iki torununun kamplardaki yetersiz bakım ve tedavi sebebiyle öldüğünü söylüyor.
Çocukların babası Ibn Tahiyye’nin 2012 yılında DEAŞ’a katıldığını ve orada öldürüldüğünü söyleyen Tahiyye, AFP’ye verdiği röportajda, çocukların maruz kalabileceği olası baskıyı önlemek için tam adını açıklamaktan kaçındı. “Onlar bizim çocuklarımız. Tek istediğimiz onların bakımı, savaş ve sefaletten uzakta bir hayat sürmeleri” diyen babaanne, torunları hakkındaki tüm belgeleri (net olmayan fotoğraflar, sözde DEAŞ devleti imzalı kimlik kartları) saklı tutuyor.
Nitekim Tahiyye de birçok aile gibi savaş alanında mahsur kalan ve aileleri silahlı örgütlere katılmakla suçlanan çocuklar arasından kendi torununu geri almaya çalışıyor. Kayravan’da ortalama bir sosyal çevreden gelen, deniz ticaretinde aşçı olan ve Somali'deki rehin alma operasyonundan sağ çıkan Ibn Tahiyye, savaşmak için Suriye'ye gitmeye karar veren ilk kişilerden biriydi.
DEAŞ’ın kalesi Rakka’da restoran açan Ibn Tahiyye, 2018 yılında buradan kaçmaya çalıştığı sırada öldürüldü. Türkiye’ye giden kardeşi, Ibn Tahiyye’nin kendisinden çocuklarına göz kulak olmasını istediğini, ancak yeğenlerini almaya çalışma çabalarının sonuç vermediğini doğruladı. Şimdi ise, hayatta kalan bu üç çocuk, 14 yaşından önce evlenen Suriyeli anneleri ile beraber Suriye-Türkiye sınırındaki bir kampta yaşıyor.
Babanne Tahiyye ise “Aşırı yoksulluk içerisinde yaşıyorlar. Onlara para gönderemiyoruz. İnternet çektiği sürece iki veya üç günde bir anneleriyle iletişim kuruyoruz. Onlardan aylarca haber almadığımız da oldu. Torunlarımı bugüne kadar bir kez bile öpemedim” ifadelerinde bulunuyor. Daha çok başkent Tunus'ta ve Dışişleri Bakanlığı önünde düzenlenen tüm protesto gösterilerine katıldığını söyleyen Tahiyye, torunlarını kaybetme korkusu yaşayan diğer ailelerle bir araya geldiğini anlatıyor.
Torunlarını arayan bir diğer anneanne ise kızı rejime karşı savaşmak için 2013 yılında eşiyle beraber Suriye’ye giden Fethiyye idi. Kızı 2019 yılında bir bombalama sonucu hayatını kaybeden Fethiyye’nin biri dört, diğeri ise altı yaşında şuanda yerinden edilenler kampında yaşayan iki yetim torunu var. 
Tunus İnsan Hakları ve Özgürlükleri Gözlemevi (ODL), ailelerden alınan ifadelere dayanarak, Suriye'de neredeyse tamamı kamplarda yaşayan Tunuslu 104 çocuğun bulunduğunu, bunlardan dörtte üçünün burada doğduğunu ve altı yaşından küçük olduklarını bildirdi. Libya’da ise Libya Kızılayı’nın sorumluluğu altında olan veya silahlı kişilerin elinde mahsur kalan 36 çocuğun daha bulunduğunu ifade etti. 
2011 sonrasında Suriye, Libya ve Irak'taki savaş alanlarında en çok bulunan cihatçılar Tunuslulardı. Zirâ Tunus'taki yetkililer, 3 bin vatandaşın ülke dışındaki aşırılık yanlısı örgütlerde savaştığını bildirdi. Uzman ekipler, Tunus'a getirilmeden önce soylarının doğrulanması için birçok çocuktan DNA örneği almak üzere Libya'ya gönderildi. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, halkın çocukların ülkeye geri getirilişlerine tepki göstermesine rağmen, ailelerin kalplerini biraz olsun rahatlatan bir hareketle, Ocak ayında Libya'dan altı yetim çocuğu geri getirme girişiminde bulunmuş; bu minvaldeki çabaların hızlandırılacağı sözünü vermişti. O sırada Tunus Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Said’in “Bu çocukları ailelerine teslim etmeden önce psikolojik danışma ve sağlık hizmeti sunmak için alınacak gerekli tüm önlemlerin hızlandırılmasının önemini” vurguladığı belirtmişti.
Cumhurbaşkanı Said, ‘Libya'da kalan çocukların geri dönüşünü kolaylaştırmak’ için bu dosyayla ilgilendiğini de vurgulamıştı. Ancak ne yazık ki bu konudaki prosedürler askıda durdu. Zirâ Tunus Dışişleri Bakanlığı, Kovid-19’un ilgili dış otoritelerin işbirliği yapmaması ve koordinasyon süreçlerinin yavaşlamasına neden olduğunu açıkladı. Ancak Tunus ‘cihatçılarının’ ailelerinin kaldığı kampların çoğunun bulunduğu kuzeydoğu Suriye'nin bir bölümünü elinde tutan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, kadın ve çocukları ülkelerine iade etme çağrılarına rağmen Tunus'tan sınır dışı etme talebi almadığını bildirdi.



İsrail'in gizli çalışmalar yürüten Birim 504’ü işte bunu yapıyor

Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)
Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)
TT

İsrail'in gizli çalışmalar yürüten Birim 504’ü işte bunu yapıyor

Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)
Birim 504, 30 Haziran 1948 tarihinde İsrail ordusu istihbarat teşkilatı bünyesinde kuruldu (İsrail ordusu resmi internet sitesi)

Emel Şehade

İsrail, Aksa Tufanı Operasyonu’nun ilk gününden itibaren askeri ve istihbarat araçlarını kullanarak faaliyetlerini, özellikle istihbarat alanında, yoğunlaştırdı. Bilindiği üzere 7 Ekim 2023 tarihindeki olaylar, Gazze Şeridi’nin güneyine doğru en güvenli sınırların ihlal edilmesini engelleyemeyen büyük bir istihbarat başarısızlığıyla sonuçlanmış ve ardından henüz sona ermeyen bir savaş patlak vermişti.

Bu yılın başlarından bu yana, bir yandan Lübnan ile ateşkes anlaşmasına varılması ve diğer yandan Suriye’de Beşşar Esed rejiminin çöküşüyle İsrail'in kuzeyinde bulunan bu iki bölge, İsrail istihbarat teşkilatlarının hedefine girdi. Bu istihbarat teşkilatları, İsrail'in düşman olarak gördüğü ve halkının güvenliği ile sınırları için tehlike arz eden örgütlerin liderlerini ortadan kaldırmak ve bu örgütlerin kapasitelerini zayıflatmak ve yok etmek gibi hedeflerini gerçekleştirmek için çalışıyorlar.

Savaşın patlak vermesinden bu yana 21 aydan fazla bir süredir, bazıları açık, bazıları gizli olan birimler, belirli operasyonların, özellikle de İsrail'in gerçekleştirdiği suikastların yürütülmesini sağlamak için bilgi toplama, rapor hazırlama ve örgütlerin hareketlerini izleme çalışmaları yürütüyor. Bu birimlerin başında faaliyet gösterdiği yıllar boyunca ‘Birim 154’, ‘İstihbarat 10’, ‘Sessizlik Birimi’ ve ‘İnsan İstihbarat Grubu’ gibi çeşitli isimlerle anılan ‘İnsan ve İstihbarat Soruşturma Birimi - Birim 504’ (HUMINT 504) geliyor. Askeri istihbarat bölümünün seçkin birimi olarak kabul edilen bu birimin görevleri arasında İsrail dışında İsrail adına çalışacak gizli ajanlar bulunması ve çalıştırılması da bulunuyor.

Birim 504, son iki ayda, İsrail'in son derece başarılı bulduğu birçok operasyona imza attı. Bunların sonuncusu pazartesi gecesi Suriye'de gerçekleşti. İsrail ordusu, İran'a bağlı olduğunu ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Kudüs Tugayı tarafından yönlendirildiğini iddia ettiği bir hücreyi çökertti.

Ayrıntılı araştırmada, Birim 504'ün bir süredir Suriye'nin güneyindeki çeşitli bölgelerde faaliyet gösterdiği ortaya çıktı. İsrail ordusu, bir yandan İsrail sınırlarını tehdit eden düşman örgütlerin bu bölgede faaliyet göstermesine izin vermeyeceğini, diğer yandan azınlıkları, özellikle de Dürzileri korumak için bu kararı aldığını açıkladı.

ghyjuıko
Birim 504, 300 Filistinlinin tutuklanmasında görev alırken sorguları sırasında tüneller, depolar ve askeri çalışma yöntemleri hakkında bilgi edindi (İsrail ordusu resmi internet sitesi)

Birim 504, görevleri kapsamında, hem güney Suriye'de saha araştırmacılarını görevlendirerek hem de ajanlarını çalıştırarak bu hücre hakkında bilgi ve ayrıntılar topladı. Uygulanan prosedüre göre birim çeşitli kaynaklardan bilgi toplar ve bu bilgileri Suriye, Lübnan veya diğer ülkelerde operasyonlar yürütecek askeri ekipler veya tugaylara yardımcı olmak için orduya aktarır.

Pazartesi Gecesi Operasyonu’nda, 210. Tümen komutasındaki Aleksandroni Tugayı, Birim 504 tarafından iki ayı aşkın bir süre boyunca toplanan bilgilere dayanarak harekete geçti.

Bu operasyon, diğer birimler gibi bilinmeyen istihbarat biriminin arkasında duran onlarca operasyondan biriydi. İsrail ordusu, bu birimin en doğru bilgileri sağladığını ve ajanların operasyonun başarısında büyük rol oynadığını belirtti.

Haganah’ın kökleri

Suriye'nin güneyindeki hücrenin çökertilmesi, bir haftadan kısa bir süre içinde gerçekleştirilen ve Birim 504’ün istihbarat raporlarına dayanan ikinci operasyondu. Birim 504, İsrail'e tehdit oluşturdukları gerekçesiyle aranan kişiler hakkında kesin bilgiler sağladı. İsrail ordusu, Birim 504’ün de katkıda bulunduğu ve farklı örgütlerin en fazla sayıda üyesine ulaşılmasının amaçlandığı bu operasyonlar sonucunda tutuklanan Suriyelilerin sayısını açıklamadı.

Birim 504, Lübnan ve Suriye'deki operasyonların yoğunlaşmasının ardından son aylarda İsrail manşetlerine taşındı. Bu süreçte İsrail, önemli askeri görevlerle görevlendirilmiş kişilerin yanı sıra İsrail ordusuna karşı savaşan hücrelerin de öldürüldüğünü duyurdu.

Birim 504, 30 Haziran 1948'de ordu istihbaratı bünyesinde kuruldu. Bir yıldan kısa bir süre sonra doğrudan askeri istihbarat bölümüne bağlı hale geldi ve ‘İstihbarat 10’ adını aldı. Çok önemli istihbarat bilgileri toplamayı başardı.

Şarku’l Avsat’ın Indpedent Arabia’dan akatardığı habere göre Birim 504, İsrail’in kurulmasından önce faaliyet gösteren paramiliter grup Haganah’ın (İbranice'de ‘savunma’ anlamına gelir) kökleri olarak kabul ediliyor. Haganah, İsrail'in kurulmasını engellemeye çalışan Filistinliler ve isyancılarla savaşmak için Yahudi gençleri silah altına alan bir örgüttü.

frgfr
İsrail ordusu, baskılar sonucu bu yılın başlarında bu birimde görev yapmak üzere kadın askerleri de kabul etmeye başladı (İsrail ordusu resmi internet sitesi)

Birim 504, diğer İsrail istihbarat kurumlarıyla koordineli olarak çalışır ve İsraillilerin “birimin saha araştırmacıları” olarak adlandırdıkları kişilerin faaliyetlerinin yanı sıra, çevre ülkelerde ve Batı Şeria'da ajanlar edinip, onları yönetiyor.

İsrail ordusuna göre birim gizli ajanları işe alıyor ve kendi elemanları ile buluşarak onlara bilgi edinme konusunda eğitim veriyor.  Ordunun verdiği bilgiye göre bu birimdeki subay ile ajan arasındaki ilişki, yıllarca süren güvene dayanıyor. İsrailli birçok subay, bu ilişkinin ordunun saha operasyonlarını destekleyen benzeri görülmemiş istihbarat başarılarına katkıda bulunduğunu vurguladı.

Bu birime katılmak için başvuran onlarca asker, birimlerinin seçiminin son derece özenli ve dikkatli bir şekilde yapıldığını vurgulayan ordu tarafından reddediliyor. Bu birime girenler, önce Golani Elit Tugayı'nda bir ön eğitimden geçiyor. Ardından bu eğitimler arasında ordunun terörle mücadele ve İsrail içinde ve dışında gizli operasyonlar olarak adlandırdığı faaliyetler de bulunuyor.

İstihbarat çalışmaları ve saha araştırmalarının yanı sıra, birim üyeleri sahadaki her istihbarat operasyonunun ilk aşamasını oluşturur. Öncelikle, operasyon için gerekli bilgileri toplamada en başarılı ajanlar aranır, ardından subaylar onlara eşlik ederek, ordunun operasyonu başlatmasından sonuna kadar konumun belirlenmesini ve iletişim araçlarının koordinasyonunu sağlarlar.

Bu yılın başlarında, askerlerin aylarca süren savaşın yarattığı baskıya maruz kalması nedeniyle, İsrail tarihinde daha önce görülmemiş bir durum yaşandı. İsrail ordusu, ilk kez bu birimde görev yapmak isteyen kadın askerleri kabul etti. Kadın askerler, subaylarla birlikte askeri istihbarat bölümündeki savaş birimleri ve araştırma bölümlerine, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’e ve hava ve deniz kuvvetlerinin istihbarat ekiplerine istihbarat sağlamada görev alıyor.

İzinsiz girişler ve belge toplama

Öte yandan Birim 504’ün saha çalışmalarının yanı sıra bir grup müfettiş, savaş sırasında esir alınan Filistinli, Lübnanlı ve Suriyelilerle ilgili soruşturmalarını yoğunlaştırarak, hedeflerine ulaşmak için hayati bir kaynak oluşturdu.

Bu birimin, İsrail dışındaki son derece hassas yerlerde gizli baskınlar ve belge toplama operasyonlarına da katkıda bulunduğu ve bunun ayrıntılarının askeri istihbaratın çok gizli dosyalarında saklandığı açıklandı.

İsrail ordusunun iddiasına göre 7 Ekim 2023'te Aksa Tufanı Operasyonu’yla savaşın patlak vermesinden bu yana Birim 504’ün en önemli operasyonlarını şöyle sıralayabiliriz:

- Hamas, Hizbullah ve Suriye'deki savaşçıların tutuklanması ve sorgulanması.

- Operasyon alanında yapılan doğrudan soruşturmalar, 300 Filistinlinin tutuklanmasındaki katkısı. Tutuklanan Filistinliler soruşturma sırasında tüneller, depolar ve çalışma yöntemleri hakkında bilgi verdiler.

- On yılı aşkın bir süre sonra Gazze'deki ajan ağının etkinleştirilmesine katkıda bulunmanın yanı sıra ajan edinme ve istihbarat çabalarının genişletilmesi.

Son olarak Birim 504’ün yöneticileri son dönemde tuğgeneral yardımcılığına terfi edilerek ödüllendirildi.