Hartum ile Addis Ababa arasında elektrik anlaşması imzalandı

Hartum ile Addis Ababa arasında elektrik anlaşması imzalandı
TT

Hartum ile Addis Ababa arasında elektrik anlaşması imzalandı

Hartum ile Addis Ababa arasında elektrik anlaşması imzalandı

Sudan Enerji ve Madencilik Bakanı Hayri Abdurrahman, Sudan ile Etiyopya’nın Sudan’ın Nahda Barajı'ndan 3 bin megavat elektrik sağlaması yönünde anlaşma imzalandığını, aynı zamanda Sudan’ın en az bin megavat elde edeceği, Nil Havzası'ndaki beş ülke için yeni bir bölgesel anlaşmanın da eklendiğini duyurdu
Bakan Abdurrahman, Nahda Barajı inşası sonrasında Nil'deki su seviyesinin yükselmesinin Sudan'a bilhassa elektrik alanında büyük faydalar sağlayacağını zira Sudan'ın yeni barajlar inşa etmeye gerek kalmadan mevcut barajlardan elektrik üretimini artırmasına izin vereceğini açıkladı.
Etiyopya, Sudan sınırına 20 km uzaklıkta inşa edilen ve inşaatı yüzde 73 oranında sona eren barajın Afrika'nın en büyük hidroelektrik merkezi olacağını belirtiyor.
Sudan Geçiş Egemenliği Konseyi üyesi Hasan Şeyh İdris, gıda ve su güvenliği arasındaki ilişki göz önüne alındığında su meselesinin devletin oldukça önem verdiği stratejik bir mesele olduğunu vurguladı. Aynı zamanda Nahda Barajı üzerindeki mevcut krizin yalnızca Nil Havzası ülkeleri arasında seyreden bir kriz değil, su kullanımının artırılması hakkında küresel bir stratejik sorun olduğuna ve bu sorunun suyu ticaret malı haline getireceğine dikkat çekti. “Yakın gelecekte su bankalarının kurulduğuna tanıklık edeceğiz” diyen İdris, Nil Havzası'ndaki memba ülkeleri ve delta ülkeleri isimlendirilmesinin kaldırılması çağrısında bulunarak bunların kabul edilemez bir mücadeleye sebebiyet verdiğini öne sürdü.
Su alanında çalışmalar yürüten uzman İbrahim el-Emin de Sudan, Mısır ve Etiyopya arasındaki Nahda Barajı meselesinin Nil Havzası ülkelerindeki su krizi ile ilgili stratejik konunun yansıması olduğunu söyledi. Nil Havzası ülkelerini bu stratejik kaynaktan en iyi şekilde yararlanmaya ve su sorunlarına etkili çözümler bulmaya çağıran Emin, söz konusu ülkeler arasında bölgesel iş birliği ve entegrasyona dayalı çözümler bulma ihtiyacının altını çizdi. Aynı zamanda müzakerenin anlaşmazlıkları ele almanın en iyi yolu olduğunu vurguladı.
Nahda Barajı müzakerelerindeki resmi heyetini destekleyecek ve su meseleleri hakkında Sudanlılar arasında farkındalık sağlamak için çalışacak ulusal bir mekanizma kurulması talebinde bulunan Emin, bu mekanizmanın herhangi bir partinin veya harici tarafların etkilerinden uzakta olması gerektiğini söyledi.
Sudan’daki su kaynakları çeşitliliğine rağmen bunların yüzde 30’unun çölleşmiş arazi alanında kalması ve yüzde 25’inin ise çölleşme tehdidi altında olması sebebiyle bu konuda ciddi sıkıntılar çekiliyor. Bu durum, Sudanlıların ülkenin stratejik su çıkarlarına hizmet eden ulusal bir proje etrafında toplanmasını gerektiriyor.
Emin açıklamasında Nil Havzası ülkelerini her ülkenin çıkarlarını, bölgedeki güvenliğini ve istikrarını, gelecekteki vizyonlarına göre kaynaklarını koruyan bir su stratejisi üzerinde anlaşmaya çağırdı. Ayrıca bölgesel gıda güvenliğini sağlamak için ciddi düşünmek ve iklim değişikliklerinin bölge üzerindeki olumsuz etkilerine hazırlıklı olmak gerektiğine de değindi.
Sudanlı yetkililer, hükümetin Nahda Barajı krizini ülke için bir ulusal güvenlik sorunu olarak ele aldığını, Sudan'ın müzakere pozisyonunun başkalarına zarar vermeden ulusal çıkarlara ulaşmak için yerel ve uluslararası bilimsel çalışmalara dayandığını vurguladılar. ‘Su sorunları ve Nahda Barajı sonrasındaki yankıları’ konulu forumda konuşan yetkililer; Sudan, Mısır ve Etiyopya arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdiler. Aynı zamanda Sudan’ın Mısır ve Etiyopya arasındaki bir arabulucu olmadığını, aksine ulusal çıkarlarına göre müzakere ettiğini ifade ettiler.
Sudan ve Mısır, Etiyopya'nın barajı üç ülke arasında bir anlaşmaya varmadan doldurmaya başlama niyetini kabul etmediklerini açıkladılar. Sudan müzakere sırasında, barajı doldurmadan önce bir anlaşmaya varılmasının gerekliliği hakkındaki tutumunu teyit etti. Söz konusu müzakerelerdeki Sudan heyetinden Sudan Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı teknik heyetinin Başkanı Dr. Salih Hamad, Sudan'ın müzakeredeki tutumunun, üzerinde anlaşmaya varılmış yerli ve uluslararası bilimsel çalışmalara dayandığını bildirdi. Sudan'ın Nahda Barajı'ndan sağlayacağı faydaların zarardan çok daha fazla olması gerektiğine dikkat çeken Hamad, “Bazı çalışmalar, barajın Sudan’a getireceği faydaların, özellikle tarım sektöründe Etiyopya'ya sağladığı faydalardan daha yüksek olduğunu gösteriyor” ifadesini kullandı.



Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
TT

Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)

İsrail televizyon kanalı i24NEWS, dün Suriyeli kaynaklara dayandırdığı haberinde Şam'ın, İsrail ile bir güvenlik anlaşmasına varmak için topraklarındaki Türk ve Rus varlığı arasında denge kurmak istediğini bildirdi.

Kanal, Suriye'nin ülkenin güneyinde ve Golan Tepeleri yakınlarında Rus güçlerinin konuşlandırılmasını İsrail ile müzakereleri güçlendirmenin bir yolu olarak gördüğünü belirtti.

Televizyon haberinde, İsrail'in Suriye'deki Rus varlığının devamı konusunda Amerika Birleşik Devletleri ile görüşmeler yaptığı ifade edildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'ya yakın bir kaynak, İsrail ve Suriye arasında güvenlik anlaşması konusunda son haftalarda önemli ilerleme kaydedildiğini ve yakında imzalanmasının mümkün olduğunu bildirdi.

İsrail'in i24NEWS haber sitesine konuşan kaynak, bu son atılımın ABD Başkanı Donald Trump'ın önemli çabaları sayesinde gerçekleştiğini belirterek, diplomatik bir ilave içerecek olan anlaşmanın, yakın gelecekte bir Avrupa ülkesinde yapılacak üst düzey bir Suriye-İsrail görüşmesinde imzalanmasının muhtemel olduğunu kaydetti.

Suriyeli kaynak, Eş-Şara ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında yapılacak bir görüşmede doğrudan imzalanma olasılığını da göz ardı etmediğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail kanalından aktardığına göre Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani geçen ay, Şam'ın 1974 Ateşkes Anlaşması'na dayalı, bazı küçük değişikliklerle ve tampon bölgeler olmaksızın, yıl sonuna kadar Suriye ve İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasına varılmasını beklediğini söyledi.

İsrail ise eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra İsrail ordusunun Suriye'de ele geçirdiği tüm mevzilerden İsrail'in çekilmesi yönündeki Suriye'nin talebini reddediyor.

i24NEWS'e göre İsrail kaynakları, İsrail ordusunun Suriye topraklarında şu anda kontrol ettiği dokuz noktadan bazılarından çekilmesinin ancak Suriye ile tam bir barış anlaşması karşılığında gerçekleşeceğini, güvenlik anlaşması karşılığında olmayacağını belirtiyor.


UBH: Genelkurmay Başkanı'nın uçağının iki kara kutusunun Almanya'ya gönderilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldı

Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)
Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)
TT

UBH: Genelkurmay Başkanı'nın uçağının iki kara kutusunun Almanya'ya gönderilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldı

Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)
Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı dün, Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindekileri taşıyan uçağın kara kutularının doğru teknik analiz için Almanya'ya gönderilmesi konusunda Türk yetkililerle anlaşmaya varıldığını duyurdu.

Bakanlık, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, yasal işlemleri tamamlamak amacıyla, talihsiz uçaktaki yolcuların ailelerinin bazılarından alınan DNA örneklerinin karşılaştırma ve kurbanların kesin kimlik tespiti için Türk yetkililere verildiğini belirtti.

Bakanlık, Genelkurmay Başkanı ve beraberindekilerin ölümüne yol açan uçak kazasıyla ilgili soruşturma komisyonunun Türk makamlarıyla koordinasyon içinde çalışmalarına devam ettiğini ifade etti.

Bakanlık ayrıca, Türk Başsavcısının olayla ilgili tüm belgeleri ve kamera kayıtlarını Libya makamlarına vermeye hazır olduğunu teyit ettiğini ve ortak soruşturma için izlenen prosedürleri ve verilen onayları özetleyen resmi bir muhtıranın Libya Başsavcısına gönderileceğini kaydetti.

Korgeneral Muhammed el-Haddad'ın ölümü Libya kamuoyunda birçok soru işaretine yol açtı (AFP)Korgeneral Muhammed el-Haddad'ın ölümü Libya kamuoyunda birçok soru işaretine yol açtı (AFP)

Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Abdülhamid Dibeybe, Ankara üzerinde uçağıyla temasın kesilmesinin ardından Libya Genelkurmay Başkanı'nın hayatını kaybettiğini duyurdu.

Dibeybe ayrıca, Ankara'ya yaptığı resmi bir gezi dönüşünde meydana gelen trajik bir kaza sonucu Haddad'ın yol arkadaşlarının da hayatını kaybettiğini açıkladı: Kara Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Futuri Gribel; Askeri Sanayi Şirketi Direktörü Tuğgeneral Mahmud Al Katavi; Libya Ordusu Genelkurmay Başkanı Danışmanı Sayın Muhammed el Assavi Diyab ve Genelkurmay Başkanı'nın medya ofisindeki fotoğrafçı Sayın Muhammed Ömer Ahmed Mahcub.

"Bu trajik kayıp, millet, askeri kurum ve tüm halk için büyük bir kayıptır. Ülkelerine samimiyet ve özveriyle hizmet etmiş, disiplin, sorumluluk ve milli bağlılık konusunda örnek teşkil etmiş insanları kaybettik" ifadelerini kullandı.

Türkiye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, salı akşamı Ankara'dan ayrıldıktan kısa bir süre sonra Libya Genelkurmay Başkanı'nı taşıyan uçakla temasın kesildiğini açıklamıştı.

Bakan, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, "Bu akşam saat 20:52'de (GMT 17:52) Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan Trablus'a doğru 20:10'da kalkan 9H-DFJ tescil numaralı Falcon 50 tipi özel jetle temas kesildi" dedi.

Bakan, "Haymana bölgesinden acil iniş talebi alındı, ancak daha sonra uçakla temas kesildi" diye belirtti. "Uçakta Libya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed Ali Ahmed el-Haddad da dahil olmak üzere beş kişi bulunuyordu" diyen Bakan, daha sonra uçağın enkazının bulunduğunu ifade etti.


Gazze'deki çeteler tampon bölgenin genişletilmesinin önünü açıyor

Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta dün bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için bekleyen kuyruklar arasında Filistinli bir kız çocuğu, (AP)
Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta dün bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için bekleyen kuyruklar arasında Filistinli bir kız çocuğu, (AP)
TT

Gazze'deki çeteler tampon bölgenin genişletilmesinin önünü açıyor

Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta dün bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için bekleyen kuyruklar arasında Filistinli bir kız çocuğu, (AP)
Gazze'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta dün bir yardım kuruluşunun mutfağından yemek almak için bekleyen kuyruklar arasında Filistinli bir kız çocuğu, (AP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki tampon bölgeyi genişletmesinin bir ön gösterimi olarak ve savaşın başlangıcından bu yana eşi benzeri görülmemiş bir olayda, Gazze şehrinin doğu mahallelerinde faaliyet gösteren silahlı çeteler dün, şehrin doğusundaki el-Tuffah mahallesinde, sarı hata (İsrail ve Hamas'ın kontrolündeki bölgeler arasındaki sınır çizgisi) bitişik bir yerleşim bloğunun sakinlerini tamamen tahliye olmaya zorladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, "Rami Halas Grubu" olarak bilinen gruba bağlı kişilerin dün günü şafak vakti Şucaiyye ve Kibbutz bölgelerindeki kalan sakinlerin evlerine yaklaştığını, havaya ateş açtıktan sonra ayrıldığını bildirdi. Ancak daha sonra tekrar geri dönerek, sakinlerin gün batımına kadar tahliye edilmesini talep ettiler ve uymayanları vurmakla tehdit ettiler.

Aynı kaynaklara göre, bu silahlı grubun üyeleri, birkaç yüz metre mesafeden küçük bir hoparlör kullanarak bölgenin tamamen tahliye edilmesini talep ettiler. Sakinlerin sayısının iki yüzden fazla olduğu tahmin ediliyor.

Görgü tanıkları, silahlı kişilerin, tahliye emrinin "sarı hat"ın doğusunda, ailelerin evlerinden 150 metreden fazla uzakta konuşlanmış İsrail ordusu tarafından verildiğini sakinlere bildirdiğini aktardı. Aileler, Gazze şehrine doğru batıya kaçmak zorunda kaldı.

Sahadaki kaynaklara göre, İsrail güçleri salı ve çarşamba akşamları bu bölgelere patlayıcı içermeyen sarı variller bıraktı, ancak sakinlere tahliye emri vermedi.