ABD’de rekor vaka sayısı kaydedildi

ABD Başkanı, geçen cumartesi günü bir askeri hastaneyi ziyareti sırasında maske taktı (EPA)
ABD Başkanı, geçen cumartesi günü bir askeri hastaneyi ziyareti sırasında maske taktı (EPA)
TT

ABD’de rekor vaka sayısı kaydedildi

ABD Başkanı, geçen cumartesi günü bir askeri hastaneyi ziyareti sırasında maske taktı (EPA)
ABD Başkanı, geçen cumartesi günü bir askeri hastaneyi ziyareti sırasında maske taktı (EPA)

Johns Hopkins Üniversitesi tarafından yayınlanan verilere göre ABD’de son 24 saat içerisinde 60 bin 719 yeni koronavirüs vakası kaydedildiği açıklandı. Üniversite istatistikleri, ülkede Kovid-19’la enfekte olanların sayısının toplam 3 milyon 413 bin 995’e yükseldiğini ve virüs nedeniyle ölenlerin sayısının ise 137 bin 782’e ulaştığını gösterdi.
ABD’de üst üste beşinci gün yeni vaka sayısı 60 bini aştı. Salgın, birçok vilayette özellikle de ülkenin güneyinde ve batısında kontrolden çıktı.
Bu endişe verici gelişmeye rağmen, Florida’daki Orlando şehrindeki Disney World parkının bir kısmı, 4 aylık kapanış sonrasında geçtiğimiz Cumartesi günü yeniden açıldı. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre kalabalığın oluşmaması ve mesafe kurallarına uyulması için ziyaretçiler, biletlerini alana gelmeden önce satın aldı. Girişlerde ateş ölçme, maske takma, tüm alanlara el dezenfektanları yerleştirme ve insanlar arasında en az iki metre bırakma gibi koruyucu önlemler alındı.
Bu gelişme, sosyal medyada ve ABD’deki sağlık çevrelerince eleştirilirken, Florida eyaleti ise salgının hızla yayılmasıyla karşı karşıya. Ancak Florida, zorluklarla karşılaşan tek ABD eyaleti değil. Georgia eyaletinde de Atlanta şehri, Cuma günü şehrin kısmen açılması sonrasında sıkı izolasyon önlemlerini açıkladı. Teksas’taki hastanelerde de aşırı yoğunluğun yaşandığı belirtildi.
Öte yandan ABD çevreleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın, geçtiğimiz Cumartesi günü bir tıp merkezini ziyareti sırasında halka açık bir alanda ilk kez maske takmasını memnuniyetle karşıladı. Trump, Washington’daki askeri Walter Reed Genel Hastanesi’ne ziyareti sırasında maske kullandı. Trump, ABD’de maske takmaya itiraz eden en büyük sembolik isimdi.
Virüsün yayılmaya başlamasından bu yana ABD sağlık yetkilileri, maske takma önerisinde bulunurken Trump, halka açık alanlarda maske ile görünmekten kaçınmıştı. Bu davranışı sergilerken de maske konusunun siyasi bir tartışma konusu haline dönüşmesine katkıda bulundu. Zira maske takmayı reddetmek, ABD toplumunun bir kısmında vatandaşların bireysel özgürlüğünün bir teyidi olarak görülüyor. Maskeyi neden taktığına gelirsek, ziyareti öncesinde Trump, gazetecilere “Savaş alanından yeni çıkan askerlerle konuştuğunuzda, maske takmanın harika bir durum olduğuna inanıyorum. Maske takmaya hiç karşı olmadım. Ama bence buun uygun bir yeri ve zamanı var” açıklamasında bulundu.

Fauci: İlk dalgadan kurtulmadık
Öte yandan ABD koronavirüs salgınının görülmeye başlamasından 4 ay sonra Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü’nde Epidemiyolog Dr. Anthony Fauci, ilerleyen aylarda ülkeyi bekleyen durumun kasvetli bir sahnesini çizerken, maske kullanımının herkes için zorunlu olduğunu vurguladı.
Fauci, İspanya’da yayın yapan El Pais gazetesine yaptığı açıklamada, ABD Başkanının ‘ülkede tanık olunan son yükselişin, test sayılarındaki artıştan’ kaynaklandığı iddialarını reddetti. Doktor, nedeninin önlemlerin uygulanmasında yaşanan gevşekliğin sonucunda vaka sayısındaki artıştan kaynaklandığını ve bu gevşekliğin, hastanelerde yatanların sayısında belirgin bir artışa yol açtığını söyledi.
Salgınla mücadelede ABD bilim ekibinin en önemli yüzü sayılan Fauci, “ABD’deki salgından 4 ay sonra vaka sayısındaki bu artışın birden fazla nedeni vardır. Bazı eyaletler izolasyon önlemlerini erken kaldırdı. Bazıları Ulusal Epidemiyoloji Merkezi tarafından yayınlanan talimatlara uymadı. Aynı şekilde önleyici tedbirlerin ihlali, büyük toplantılara katılma ve maske takmadan halka açık yerlere gitme tüm bunlar, salgının bulaşma hızında önemli bir artışa neden oldu” dedi.
Dr. Anthony Fauci, vaka sayısındaki bu istikrarlı artışı durdurmanın tek yolunun, bazı durumlarda kısmi veya genel izolasyon prosedürlerine geri dönmek, Bilim Kurulu’nun ‘bir aşamadan diğerine geçiş için ayrıntılı şekilde açık ve kesin olarak açıklanması gereken’ koşullara uymak olduğu inancını dile getirdi.
Salgının sonbaharın başlarında ikinci bir dalgayla geri dönme olasılığına da değinen Fauci, “Şimdi ikinci bir dalga hakkında konuşmaya gerek yok, çünkü hala ilk aşamadayız ve bundan henüz kurtulmadık. İkinci dalga, özellikle de yaz aylarında vaka sayısında önemli bir azalma görülmezse, büyük ölçüde mümkündür. Ancak yine de ilk aşamada devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Fauci, aşı hakkındaki fikrini belirtmekten ve gelişimi ve üretimi için olası bir zaman vermekten kaçındı. Doktor sadece, “Bu yılın sonlarında veya gelecek yıl kademeli olarak hazır olabilir” ifadelerini kullandı. Ancak aşıdaki en önemli sorunun etkinliği ve yaygın kullanılabilirliği olduğunu vurguladı. HIV ve AIDS’e karşı kampanyayı denetleyen isim olan Dr. Anthony Fauci, Kovid-19’a karşı hala bir aşının geliştirilemediğini söyledi.
Dr. Fauci, tedaviler hakkında ise “Şu ana kadar hastalığın ileri vakalarında etkili gibi görünen iki tedavi vardır. Ancak, hastaları hastanelerde tedavi etme ihtiyacını önlemek için özellikle de enfeksiyonun erken aşamalarında tespit edilmesi olmak üzere, daha fazlasına ihtiyacımız var” dedi.
ABD’deki siyasi atmosferin, salgınla mücadele ve salgını kontrol altına alma çabalarının önünde bir engel olduğunu belirten Dr. Fauci, “ABD, açıkça ciddi bir politik kutuplaşma halindedir. Bu durum, herkesin ciddiyetini bildiği, ekonomik etkileri olan küresel bir yayılmaya sahip böyle bir salgının kontrol altına alınmasına yardımcı olmaz” dedi.
Dr. Anthony Fauci, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) salgının ciddiyeti hakkındaki geç uyarısına ilişkin konuşmaktan kaçınırken, “Böyle bir salgınla başa çıkmak çok zordur. Hala tam olarak açık olmayan bu salgının doğası, özellikle küresel düzeyde yayıldığı için mücadeleyi zorlaştırdı. Ancak bu durum, iyi faaliyetler yürüttüğümüz gerçeğini değiştirmiyor” ifadelerini kullandı.
Dr. Fauci, ABD yönetiminin hatalarına da değinmekten kaçınırken, “Bu alana girmek istemiyorum, her zaman daha iyisini yapabiliriz. Önemli olan, yaptığımız işi her zaman geliştirmeye çalışmamızdır” dedi. Doktor, “Bu salgından ciddi bir ders çıkardığımızı, vatandaşların, önleyici tedbirlere uymanın ve yeni bir duruma uyum sağlama gerekliliğinin ne kadar önemli olduğunu anladığını düşünüyorum” dedi.
Dr. Anthony Fauci, kendisini bazı hatalar yapmakla ve yönetimin talimatlarına aykırı davranmakla suçlayan ABD Başkanı ile ilişkilerin zorluğu hakkındaki bir soruya yanıt vermeyi ise reddetti. Dr. Fauci sadece, “Bu salgından öğrenmemiz gereken ders, beklenmeyenleri beklemektir. Çünkü bunlar gerçekleşecektir” ifadelerini kullanmakla yetindi.



Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
TT

Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Fransa şubesi Ulusal Gazeteciler Birliği (SNJ) ile iş birliği yaparak, 26 Kasım'da Paris'teki Ulusal Terörle Mücadele Savcılığı'na, Filistin topraklarında medya özgürlüğünü engelleme ve savaş suçları işleme suçlamalarıyla şikayette bulundu.

Kimliği belirsiz kişiye karşı açılan dava, Fransız gazetecilerin güvenliklerini ve çalışmalarına devam edebilmelerini sağlamak amacıyla gizlice toplanan çok sayıda tanık ifadesine dayanıyor.

İki kuruluştan yapılan açıklamada, "Temel ilkeler olan basın özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı Gazze ve Batı Şeria'da yeniden tesis edilmelidir"denildi.

"İşgal altındaki Filistin topraklarında gazetecilerin çalışmalarının yaygın olarak engellendiği göz önüne alındığında, sembolik açıklamalar önemini koruyor, ancak yeterli değil. Harekete geçilmeli ve Fransız yargısının bu konuda bir rolü olmalı. Geçen hafta Paris'te yaptığımız şikayetin anlamı da bu."

Şikayette, özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana hiçbir yabancı gazetecinin serbestçe girmesine izin verilmeyen Gazze'ye uygulanan medya karartması ve Hamas saldırıları hedef alınıyor.

İki kuruluş, bu durumu "silahlı çatışmada eşi benzeri görülmemiş bir karartma" olarak nitelendirirken, Filistinli gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik "sert baskı"nın da eşlik ettiğini belirterek, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun 225 cinayeti belgelediğini kaydetti.

Kuruluşlar, İsrail ve Batı Şeria'da gazetecilerin çalışmalarına getirilen kısıtlamaları da kınadı.

Sahada çalışan Fransız muhabirler, günlük hayatta olayları takip etmelerinin engellendiğini, tehdit edildiğini, ekipmana el konulduğunu, fiziksel saldırılara maruz kaldıklarını, silahların savrulduğunu, tutuklamalar, aramalar ve sorgulamalar, gözaltılar ve keyfi sınır dışı edilmeler yaşandığını ve hatta bazen "vurulduklarını" anlattılar.

Şikayette, belirli bir kişiyi hedef almadıklarını belirtilerek, belgelenen ihlallerin işgal altındaki topraklarda, siviller ve yerleşimcilerin yanı sıra askeri, polis, gümrük ve idari birimlere atfedildiği, "olayların doğru ve dengeli bir şekilde aktarılmasını engellemek ve tek taraflı bir anlatım dayatmak" amacı güdüldüğü belirtildi.

Bu bağlamda SNJ Genel Sekreterleri Vanessa Ribush ve Julien Fleury, "Gazeteciler gözlemci olarak görülmekte zorlanıyorlar, çünkü çoğu zaman aktivist, hatta terörist gibi muamele görüyorlar" dedi.

"Onlarca silahlı yerleşimci tarafından takip edildiklerinde, hayatlarına yönelik tehlike mevcut ve bazen somut hale geliyor. Gazetecilerin temel haklarının bu şekilde ihlal edilmesi cezasız kalamaz" diye eklediler.

İki örgüt, işgal altındaki topraklarda yaşanan ihlallerin, İsrail'in "devlet dokunulmazlığı"nı ileri sürmesini engellediğini ve özellikle ihlallerin Fransız vatandaşlarını etkilemesi ve temel özgürlüklerini ihlal etmesi nedeniyle, Fransız yargısının harekete geçmesinin önünü açtığını savundu.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Anthony Bellanger ise "Fransız gazetecilerin uluslararası insancıl hukukun tamamen geçerli olduğu alanlarda çalışmalarını engellemelerine, tehdit ve sindirilmelerine veya hedef alınmalarına artık izin vermeyeceğiz" dedi. Bellanger, "Basın özgürlüğü çiğnendiğinde ve savaş suçları işlendiğinde, Fransa vatandaşlarını korumak için harekete geçmelidir. Şikayetimiz, uluslararası hukukun üstünde kimsenin olmadığını ve gerçeğin susturulamayacağını herkese hatırlatmak için gerekli bir adımdır" ifadesini kullandı.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve Ulusal Gazeteciler Birliği'ni temsil eden avukatlar Inès Dafoe ve Louise L. Yafe, bu şikayetin Fransa'da "eşi benzeri görülmemiş" olduğunu doğrulayarak, "Gazetecilerin çalışmalarının sistematik olarak engellenmesi ve onları hedef alan savaş suçları temelinde, çatışma bölgesindeki Fransız muhabirlerini korumak için ulusal bir mahkemeye ilk kez böyle bir dava açıldı" dediler.

"Basın özgürlüğünün korunması, hukukun üstünlüğüyle yönetilen her devlette temel bir ilkedir ve Fransız gazetecilerin görevlerini yerine getirme yetenekleri ihlal edildiğinde, mahkemelere başvurmalarını tamamen haklı çıkarır" vurgusu yapıldı.


Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
TT

Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bugün ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yapacağı görüşmenin Ukrayna ile olan çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için önemli bir adım olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rus medya kuruluşu RT’den aktardığına göre Peskov, Putin ve Witkoff'un bugün Washington'un son günlerde Kiev ile yaptığı görüşmelerde elde ettiği sonuçları tartışacaklarını söyledi.

Peskov, “Rusya barış görüşmelerine açık, ancak Ukrayna'daki askeri operasyon çerçevesinde belirli hedeflerine ulaşması gerekiyor... Rusya, Ukrayna çatışmasına gelecek nesiller için bir çözüm bulunmasını istiyor” ifadelerini kullandı.

Witkoff, Miami'de Ukrayna heyetiyle yapılan görüşmelerin sonuçlarını Rusya Devlet Başkanı’na aktarmak ve Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Başkan Donald Trump'ın önerilerini iletmek üzere Putin ile görüşmeye hazırlanıyor.


Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi, ABD yaptırımları karşısında bağımsızlığını savunuyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Yargıç Tomoko Akane (Mahkeme web sitesi)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı ve birçok Avrupa ülkesi, dün, üst düzey yetkililerinden bazılarını hedef alan ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya olan kurumun bağımsızlığını güçlü bir şekilde savundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başkanı Tomoko Akane, Lahey merkezli mahkemenin üye devletlerinin temsilcilerinin yıllık toplantısının açılışında, "Açıkça söyleyelim, hiçbir baskıyı kabul etmiyoruz" dedi.

"Bağımsızlığımız ve tarafsızlığımız temel ve dokunulmaz ilkelerimizdir. Bağlılığımız yalnızca Roma Statüsü'ne (mahkemenin kuruluş metni) ve uluslararası hukukadır."

Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla yargılananları yargılayan Uluslararası Ceza Mahkemesi, 23 yıllık tarihindeki en zor dönemi yaşıyor.

dfr
Uluslararası Ceza Mahkemesi Genel Merkezi, (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkarılmasına öfkelenerek, mahkemedeki hakim ve savcılara yaptırım uyguladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddeden soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, kendisine yöneltilen cinsel saldırı iddialarını reddetti ve hakkında açılan soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Macaristan da dahil olmak üzere dört üye ülke Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden çekilme niyetlerini açıkladı.

Lahey'deki yıllık toplantıya katılan Fransa Adalet Bakanı Gerald Darmanin, Fransa'nın mahkemeye olan "sarsılmaz bağlılığını" vurguladı.  

Darmanin, "Mahkeme eşi benzeri görülmemiş bir dönemden geçiyor. Aralarında bir Fransız yargıcın da bulunduğu hâkim ve savcıları hedef alan yaptırımlar ve zorlayıcı tedbirlerle karşı karşıya" dedi ve "Bu tedbirler kabul edilemez" ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği adına konuşan Danimarka temsilcisi Elisabeth Sondergaard Kroon, bloğun "mahkemeyi kendisine yönelik tehdit ve yaptırımlara karşı güçlü bir şekilde savunduğunu" söyledi.