Çin, ekonomiyi canlandırmak için güney bölgelerini Hong Kong’a bağlamayı planlıyor

Çin hükümeti Hong Kong'u ülkenin finans kapısı olarak görüyor (AFP)
Çin hükümeti Hong Kong'u ülkenin finans kapısı olarak görüyor (AFP)
TT

Çin, ekonomiyi canlandırmak için güney bölgelerini Hong Kong’a bağlamayı planlıyor

Çin hükümeti Hong Kong'u ülkenin finans kapısı olarak görüyor (AFP)
Çin hükümeti Hong Kong'u ülkenin finans kapısı olarak görüyor (AFP)

Çin Bankacılık ve Sigortacılık Düzenleme Komisyonu (CBIRC) eski Başkanı Liu Mingkang, Hong Kong’un, New York ve Londra’ya paralel uluslararası bir finans merkezi ve Çin'i dünyanın geri kalanına bağlayan önemli bir finans kapısı olmaya devam edeceğini söyledi. Video konferans yolu ile yapılan bir forumda değerlendirmelerde bulunan CBIRC eski Başkanı Liu, Hong Kong'un mali rolünün zayıfladığına dair yapılan son tartışmaların kendisinde büyük hayal kırıklığı yarattığını söyledi.
Hong Kong’taki Çin Üniversitesi’ne bağlı Shenzhen Finans Enstitüsü tarafından düzenlenen forumda Liu, “Bu görüşleri destekleyen insanlar ekonomiyi, finansı veya politikayı bilmiyorlar. Çin anakarası ve Hong Kong'da bu tür görüşlerin yayılması son derece zararlı” ifadelerini kullandı.
Çin özel yönetim bölgesindeki mali durumun hukukun üstünlüğüne bağlı olduğunu söyleyen Liu, “Bu durum, İngilizcenin kullanması ve ortak hukukun uygulanmasıyla desteklenen çalışmaları öngörülebilir hale getirdi” dedi.
Hong Kong, son on yılda altı kez halka arzda dünyanın 1 numarası olurken küresel yatırımcılara hitap ettiğini de kanıtladı. Liu, “Daha fazla Çinli şirketin (ABD'den) geri dönmesi halinde, bölge gelecek yıl başka bir unvan daha alabilir” şeklinde konuştu.
Hong Kong’un finans merkezi olma statüsü, Pekin’in geçtiğimiz ayın sonlarında bölgede tartışmalı Ulusal Güvenlik Yasası’nı yürürlüğe koymasının ardından yoğun bir tartışma konusu haline geldi.

ABD baskısı, Hong Kong dolarının istikrarını baltalıyor
ABD, eski İngiliz kolonisi olan Hong Kong’un özel ticari statüsünü hâlihazırda bitirmiş durumda. Artık bölgenin eskisi gibi bağımsız olmadığına işaret eden ABD, Hong Kong ile iş yapan bireyleri ve kurumları mali yaptırımlar uygulamakla tehdit ediyor.
Bloomberg Haber Ajansı, bu haftanın başlarında, ABD yönetiminden bazı danışmanların da Hong Kong dolarının ABD dolarına zarar verdiğini düşündüklerini aktardı. Bu arada Şangay, uluslararası bir finans merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlerken Güney Çin Denizi'ndeki Hainan adası da serbest ticaret bölgesi olarak sınıflandırıldı.

Çin’in güney bölgelerini Hong Kong ve Makao’ya bağlama planı
Ancak Hong Kong’un daha büyük bir stratejik planın parçası olduğunu söyleyen Liu, merkezi hükümetin Çin anakarasının güneyindeki bazı bölgeler ile Hong Kong ve Makao arasında Şangay'dan tamamen farklı bir bağ kurma planı olduğunu belirtti. Bu arada Liu, Hainan adasının bu yarışa katılması için henüz çok erken olduğunu kaydetti.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Pekin hükümeti, anakara yatırımcılarını Hong Kong'daki pazarlara getiren mevcut menkul kıymetleri ve tahvilleri birleştirme planının yanı sıra Hong Kong’un bir finans kapısı olma rolünü açıkça destekledi. Çin Merkez bankası, geçtiğimiz ayın sonlarında ‘servet yönetimi bağlantısı’ olarak adlandırdığı bir mekanizmayı aktifleştirdi. Bu da yabancı servet yöneticilerinin bölge genelinde bazı anakara müşterilerine ürün sunmasına izin verdi.

Sınır ötesi şirket riskini belirleyen ortak bir erken uyarı sistemi
Söz konusu bağlantı mekanizmasını geliştirme imkanı olduğunu söyleyen eski CBIRC Başkanı Liu, ancak, finansal altyapıyı ve ortak gözetimi geliştirmek için daha yakın işbirliği gerektiğinin de altını çizdi.
Liu sözlerine şöyle devam etti:
“Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları çerçevesinde ABD'nin uzun yargılama yetkisine karşı önlemler almalı. Bununla birlikte siber güvenliği artırmalı, kara para aklamayı önlemeli ve terörün finansmanıyla mücadele etmek için gerekli tedbirleri uygulamaya koymalıdır. Ayrıca muhasebe, denetim ve tahkim gibi alanlarda uluslararası kurallara ve uygulamalara uymalıdır.”
Liu, sınır ötesi şirketlerin oluşturduğu risk ve satışlarının arttığı ortaya çıktıktan sonra düşüşe geçen Çinli kahve şirketi Luckin Coffee benzeri durumları belirlemek için ortak bir erken uyarı sistemine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Bilgiye erişim ihtiyacının altını çizen Liu, “Finans uzmanları, yerli ve uluslararası bilgi platformlarına erişebilmeli. Anakaradaki büyük şehirlerde yaşayan uluslararası profesyoneller, Facebook, Twitter veya Bloomberg'i kullanamazsa, küresel pazarlardaki fırsatları nasıl bulabilir ve riskleri nasıl belirleyebilirler?” ifadelerini kullandı.



İsrail Gazze konusunda harekete geçmeden önce Dermer'in Washington'daki görüşmelerinin sonuçlarını bekliyor

İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (İsrail medyası)
İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (İsrail medyası)
TT

İsrail Gazze konusunda harekete geçmeden önce Dermer'in Washington'daki görüşmelerinin sonuçlarını bekliyor

İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (İsrail medyası)
İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (İsrail medyası)

Jerusalem Post'un bilgi sahibi bir kaynağa dayandırdığı dünkü haberine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu en erken önümüzdeki hafta Washington'u ziyaret edebilir.

Bu gelişme, İsrail medyasının Netanyahu'nun bu ayının ikinci haftasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Washington'u ziyaret etmeyi planladığına dair haberlerinin ardından geldi.

Video

Şarku’l Avsat’ın Jerusalem Post'tan aktardığına göre kabine dün bir oturum düzenledi, ancak Gazze konusunda başka önemli adımlar atmadan önce Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in bu hafta Washington'da yapacağı görüşmelerin sonuçlarını beklemeye karar verdi.

Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt düzenlediği basın toplantısında, Dermer'in bu hafta Beyaz Saray'da ABD'li yetkililerle bir araya geleceğini söyledi.

Trump pazar günü Gazze'de bir anlaşma yapılması ve “rehinelerin derhal geri verilmesi” çağrısında bulundu. ABD Başkanı daha önce yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun kalan rehinelerin serbest bırakılması için Hamas ile müzakere yaptığını söylemişti.

Netanyahu Washington'u en son nisan ayında ziyaret etmişti.