Lübnan’da koronavirüs vaka sayıları artıyor

Başkent Beyrut'taki göstericiler yüz maskeleri takıp Lübnan bayrakları sallıyor (Reuters)
Başkent Beyrut'taki göstericiler yüz maskeleri takıp Lübnan bayrakları sallıyor (Reuters)
TT

Lübnan’da koronavirüs vaka sayıları artıyor

Başkent Beyrut'taki göstericiler yüz maskeleri takıp Lübnan bayrakları sallıyor (Reuters)
Başkent Beyrut'taki göstericiler yüz maskeleri takıp Lübnan bayrakları sallıyor (Reuters)

Lübnan’da koronavirüs vaka sayısında artış kaydetmeye devam ediyor. İlk vakanın kaydedildiği geçtiğimiz Şubat ayından bu yana son 24 saat içinde kaydedilen vaka sayısı 166’ya, ülke genelindeki toplam vakası sayısı ise 2 bin 344’e yükseldi.
Salgın ve Bulaşıcı Hatalıklar Ulusal Komitesi Üyesi Dr. Abdurrahman el-Bizri Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte Lübnanlıları şok eden bu rakamların sürpriz olmadığını şu ifadeleriyle belirtti, “Bizler şu anda havaalanının yeniden açılmasıyla birlikte dikkatsizliğin, alınan önlemlere bağlı kalmamanın ve gevşek davranmanın bedelini ödüyoruz” dedi.
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Bizri, “Bu rakamlar, devleti sıkı prosedürler uygulamak ve tüm kurumları ciddi bir kontrole tabi tutmak suretiyle, vatandaşların güvenliğini sağlayarak hayatı yeniden normal seyrinde devam ettirmeye dayanan gerçek bir sınavla karşı karşıya koyuyor. Aksi takdirde bir süre sonra, vaka sayılarının artış göstermeye devam etmesiyle, genel bir karantina gibi ekonomi üzerinde sert etkiler meydana getirecek sıkı önlemlere başvurmak zorunda kalacağız.” ifadelerine yer verdi.

Üniversite sınavları devam edecek
Üniversite Öğrencileri Derneği’nin Twitter sayfasında, üniversitedeki Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde (Hades Kompleksi) dün yeni bir koronavirüs vakasının kaydedildiğini duyurması ve vaka sayısındaki artış Lübnanlı üniversite öğrencileri arasında da panik meydana getirdi. Bu iddia, Lübnan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuad Eyyub tarafından reddedildi. Rektör, üniversite içinde herhangi bir vakanın kaydedilmediğini vurguladı. Rektör Eyyub, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde koronavirüse yakalandığı söylenen kişinin geçen ayın sonundan beri üniversiteye gelmediğini ve ayrıca söz konusu kişinin sınavlarının Eylül ayında başladığını, yani bu şahsın şu anda sınavlara giren kişiler arasında olmadığını belirtti. Rektör ayrıca, “Üniversite yönetiminin bu şahsın koronavirüsten etkilenmediğini doğrulayarak, şahsın kardeşinin virüsten etkilendiğini, ancak bu gelişmenin de öğrencinin kampüsü son kez ziyaret ettiği günden sonra olduğunu” açıkladı.
Rektör Eyyub, “Akrabaları veya arkadaş çevreleri arasında herhangi birinin koronavirüsten etkilenme durumu olan ve onlarla temasta bulunan öğrencilerin üniversitenin ilgili idari birimlerini bu konuda bilgilendirmelerini istedi. Çünkü sınavların gerektiği şekilde icra edilmesi için bu durumda olan öğrencilerin okula devam etmemeleri ve durumlarının incelenmesi gerektiğini” ifade etti. Prof. Dr. Eyyub, “Lübnan Üniversitesi’nin tüm fakültelerinde, yüzeylerin devam olarak dezenfekte edildiğine ve salonlarda sosyal mesafeye bağlı kalınması gibi tüm koruyucu tedbirlere uyulduğuna” işaret etti. Ayrıca, “Lübnan Üniversitesi’nin kampüsünde hastalığı bulaştırma ihtimalinin düşük olması sebebiyle imtihanların tamamlayacağını” vurguladı.

“Ramco” çalışanları karantinada
Lübnanlılar dün ayrıca, Ramco şirketinin binalarından birinde patlak veren koronavirüs vakasında 130 işçinin virüse yakalanması sebebiyle de başka bir panik yaşadı.  Şirket müdürü Velid Ebû Saad’ın vaka sayılarının önümüzdeki saatlerde artabileceği ihtimalini dile getirmesi endişeleri daha da artırdı. Şirket Müdürü Ebu Saad, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, “Ramco Şirketi’nin bundan bir hafta önce, koronavirüsten enfekte olduğundan şüphelenilen kişileri karantinaya aldığını ve söz konusu kişileri ikamet ettikleri yer haricinde herhangi birine virüsü bulaştırma olasılığının çok düşük bir ihtimal olduğunu” belirtti.
Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte Ebû Saad, “Geçtiğimiz Cuma günü şirket çalışanlarından üç kişide yüksek ateş fark edildiğini ve bu işçilerin şirkete ait klinikte incelendikten sonra koronavirüs testi yapıldığını, şüpheli vakaların Refik Hariri Hastanesi’ne sevk edildiğini ve daha sonra karantina altında tutulacakları ikametlere yerleştirildiklerini” ifade etti. Ebû Saad, “söz konusu işçilere ait test sonuçlarının pozitif çıktığında, şirketin konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı’nı bilgilendirdiğini ve geçtiğimiz Salı gününden bu yana şahısların ve onlarla temasta bulunanların ikamet adreslerinde karantina tedbirlerinin alındığını ve ayrıca şirket çalışanlarına yönelik olarak iki parti halinde 800’den fazla BCR testi yapıldığını” belirtti.
Ebu Saad, Beyrut Valisi’nin desteğiyle virüsten etkilenen işçiler ve şüpheli vakaların karantina merkezine sevk edildiklerini açıkladı. Ayrıca, salgının başlangıcından bu yana, şirketin bu insani felaketi önlemek için, koruyucu tedbirler alarak işçileri vardiyalara ayırdığına dikkat çekti. 

Lübnan’ın güneyinde durum kontrol altında
Önceki gün güney şehirlerinden Sur kentine bağlı Bazuriye ve Cibal el-Botm ilçelerinin karantinaya alınmasının ardından, Nebatiye Valisi Hasan Fakih ilçe yönetimlerine talimatname gönderdi. Buna göre, “Bu ay yurtdışından geleceklerin sayısındaki artış olasılığı ve özellikle nehir kenarları kutlamaları ve partilerinde, hükümet tarafından benimsenen koruyucu tedbirlere riayet edilmeyen toplantıların yasaklanması yönünde bilgilerin gelmesinin ardından, dışarıdan gelenlerin karantinaya tabi tutulması ve kontrollerinin sıkılaştırılması gerektiği” yönünde emir verdi. Nebatiye Belediyesi Pazartesi pazarını bir günlüğüne iptal etti. Bu konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Nebatiye dışında çalışan fakat bu şehirde oturan bir şehir sakininde koronavirüs testinin pozitif çıkmasının ardından, mesele usule uygun olarak ele alındı. Hastalığı yayma ihtimali ortadan kaldırıldı. Yukarıdaki önlemlere istinaden, yarın enfekte vakalarla temasta bulunanların kontrolleri belediyenin sosyal etkinlik merkezinde yapılacak.” ifadelerine yer verdi.
Güneyde de durum aynı şekilde. Ancak mülteci kampları hattında, er-Reşidiye Kampı’ndaki Halk Komitesi yaptığı açıklamada, “koronavirüs testi yapılmak üzere kamptaki 70 kişiden rast gele alınan numunelerden üç pozitif vakanın klinik olarak tespit edildiğini” duyurdu. Komite, “toplumsal hijyeni muhafaza etmek için, tüm restoranlar, kafeler ve internet kafelerin kapatılması, geziler ve deniz kıyılarındaki toplantılar da dahil olmak üzere tüm yaz etkinlikleri ve faaliyetlerinin yasaklanması” çağrısında bulundu.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.


Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
TT

Güney Lübnan'da İsrail’in bir araca düzenlediği hava saldırısında bir genç hayatını kaybetti

İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)
İsrail'in Frun'a düzenlediği saldırının gerçekleştiği yerden bir görüntü, (X)

İsrail ordusunun bugün Güney Lübnan'daki Zavtar el-Şarkiye'de düzenlediği saldırıda bir gencin öldürülmesiyle yeni bir gerilim yaşandı. UNIFIL ise sınırda devam eden gerginliğin ortasında Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısını yineledi.

Ulusal Haber Ajansı'nın (NNA) haberine göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Zavtar bölgesinde bir aracı hedef alan hava saldırısında bugün bir Lübnanlı genç hayatını kaybetti.

Ajans haberinde, "Genç Kamil Reda Karabaş, İsrail insansız hava aracının (İHA) Ayn el-Semahiye yolunda seyir halindeki aracına iki güdümlü füzeyle saldırması sonucu şehit oldu. Ambulans ekipleri olay yerine geldi" ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu ayrıca Bint Cubeyl sektörüne bağlı Frun kasabasında bir Hizbullah mensubunu hedef alan hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Ordu sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından baskına ilişkin bir video yayınlayarak, hedefin "İsrail'e karşı terörist planlar yürüttüğünü" ve faaliyetlerinin "Lübnan ile varılan mutabakatların ihlali anlamına geldiğini" belirtti.

Adraee, ordunun Güney Lübnan'dan gelebilecek "her türlü tehdidi ortadan kaldırmaya" devam edeceğini ifade etti.

Lübnan Halk Sağlığı Acil Durum Operasyon Merkezi, dün yaptığı açıklamada, Frun kasabasında bir aracı hedef alan İsrail hava saldırısında bir vatandaşın hayatını kaybettiğini duyurdu.

UNIFIL: Lübnan'ın egemenliğine saygı gösterilmelidir

Bu arada, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) Başkanı Diodato Abagnara, 1701 sayılı Kararın uygulanmasında ilerleme sağlanması için "Lübnan'ın egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı" gösterilmesinin gerekliliğini vurguladı.

"X" platformunda açıklama yapan Abagnara, Lübnan ordusunu destekleme taahhüdünü teyit ederek, orduyu güneyde "istikrarı sağlamada kilit ortak" olarak nitelendirdi. Ayrıca, Lübnan ordusunun bölgede yeniden konuşlandırılmasını, devlet otoritesinin genişletilmesinde hayati bir adım olarak değerlendirdi.

İsrail, Gazze'deki savaş sonrasında Hizbullah ile yaşanan çatışmanın ardından bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına rağmen güney ve doğuda saldırılarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes anlaşmasının amacının "partinin askeri kapasitesini yeniden inşa etmesini engellemek" olduğu belirtiliyor.