İdlib’de askeri gerginliğin tırmandığına dair belirtiler

İdlib’de askeri gerginliğin tırmandığına dair belirtiler
TT

İdlib’de askeri gerginliğin tırmandığına dair belirtiler

İdlib’de askeri gerginliğin tırmandığına dair belirtiler

Kremlin’den dün yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde Suriye’de siyasi çözümü başlatmaya dair işbirliğinin devamıyla ilgili meselelerin ele alındığı bildirildi.
Putin ve Erdoğan arasındaki telefon görüşmesi, Rus askeri yetkililerin Suriye’nin İdlib kentinde ‘radikal örgütlerin provokatif eylemleri yüzünden’ durumun kötüleşmesine karşı uyarılarda bulunduğu bir dönemde gelmesi dikkati çekti. Rusya Savunma Bakanlığı son olarak Suriye’nin Lazkiye kentinde bulunan Rus Hmeymim Üssü’ne yönelik insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlenen saldırının püskürtüldüğünü açıklamıştı.
Kremlin’in açıklamasında, iki liderin telefon görüşmesinde Suriye ve Libya’daki gelişmelere odaklandıkları belirtildi. Açıklamanın Suriye ile ilgili kısmında, liderlerin ‘ikili çalışma takvimine alınan meselelerin görüşülmeye devamı üzerinde uzlaştıkları’ kaydedildi. Bu kapsamda Astana mekanizması da dahil özellikle Suriye’deki siyasi çözümü kolaylaştıracak çabaların yoğunlaştırılması ve bu ayın başında düzenlenen Rusya-Türkiye-İran sanal toplantısında yapılan anlaşmaların esas alınmasına vurgu yapıldı.
Kremlin’in açıklamasında ‘Rusya ve Türkiye Savunma Bakanlıkları arasındaki etkileşim seviyesinden’ geniş bir memnuniyet duyduğu belirtilerek, “Liderlerin iki ülke arasındaki askeri eşgüdümün seviyesiyle ilgili iyi değerlendirmeleri var. Bu eşgüdüm İdlib’de ve Suriye Arap Cumhuriyeti’nin kuzeybatısında istikrarlı durumun tahkim edilmesine yardımcı oldu” ifadeleri kullanıldı.
Rus yetkili makamların radikal örgütlerin bölgede gerginliği tırmandırmaya başvurabileceği noktasında uyarılar yaptığı bir zamanda ‘İdlib’deki askeri eşgüdümden duyulan memnuniyetin’ dile getirilmesi dikkati çekti. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin, Hmeymim Üssü’ne İHA’lar ile saldırı düzenleme çabasını ‘terör saldırısı’ olarak nitelediği açıklamasında, “Hafif almak yok, teröristlerle uzlaşmaya yer yok. Rusya Federasyonu’nun önceliği Suriye’deki askerlerimizin ve Rus çalışma ekiplerinin güvenliğini sağlamaktır” dedi.
Rusya'nın Suriye'deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Aleksandr Şerbitskiy, daha önceki açıklamasında, İdlib’deki militanların Hmeymim Üssü’ne iki İHA ile saldırı girişiminde bulunulduğu ve İHA’lar’ın Rus hava savunma sistemleri tarafından imha edildiğini aktarmıştı.
Şerbitskiy, “İdlib gerilimi azaltma bölgesindeki illegal silahlı örgütler, İHA’larla Hmeymim Hava Üssü’ne saldırı çabalarını uygulamaya devam ediyor. Rus hava savunması kuzeydoğu yönündeki Rus Hava Üssü’ne yaklaşan İHA’lar gözlemledi. Rus hava savunmasından ateş açıldı. Hava Üssü’ne 5 kilometre uzaklıkta savaş mühimmatlarıyla donatılan iki İHA’yı imha etti” ifadelerini kullandı.
Hmeymim’e yönelik saldırı girişimi, Rus medyasında ‘İdlib’deki radikal grupların yeni provakatif eylemlere hazırlandığı’ yönündeki haberlerin ardından geldi.
Rusya Savunma Bakanlığı geçen hafta Cuma günü radikal grupların bölgeye kimyasal silah kapsülleri taşıdıklarına dair ellerinde veri olduğunu açıklamıştı. Kapsüllerin saldırıda kullanılacağı belirtilmişti. Bakanlık, Suriye ordusunun, yaklaşık 250 militanın mevzilerine düzenlediği saldırıyı püskürttüğünü aktarmıştı. Bakanlığın açıklamasının ardından konuşan Şerbitskiy, saldırı girişimini ‘Zeytincik beldesinden hareket eden illegal silahlı örgütlerden yaklaşık 250 kişilik iki grup’ tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
Rus bir askeri yetkili, dünkü açıklamasında, ‘terörist Nusra Cephesi’nin son 24 saatte Lazkiye, İdlib ve Halep’in kasabalarını hedef alan 3 bombalama eylemi düzenlediğini bildirdi. Yetkili ayrıca Türkiye destekli silahlı grupların ateşkes ihlalinde bulunmadığını sözlerine ekledi.
Askeri yetkili, “Suriye'deki ateşkesi izleyen Rus-Türk ortak komisyonundaki Rus tarafı, Türk tarafından kaydedilen bir olay karşılık iki silahlı saldırı olayı kaydetti” dedi.
Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye rejim güçleri ve bağlı grupların İdlib’in güneyindeki Ernebe, Ayn Laruz, Deyr Sünbül, Cebel Zaviye bölgesindeki Mevzere, Fetire, Beyneyn köyleri ile Hama’nın kuzeybatısında yer alan Sehl El-Gab bölgesindeki El-Kahire, Kalidin köylerine top atışları gerçekleştirdiğini, can kaybı yaşandığına dair bilgi ulaşmadığını bildirdi. Gözlemevi ayrıca İdlib’in güney kırsalındaki bölgelerde keşif uçaklarının yoğun uçuşlar gerçekleştirdiği sırada rejim güçlerinin Cebel Zaviye’deki Fuleyfel, Safhun, Fetire, Kansfere, Marbeleyt bölgelerine roketli saldırı düzenlediğini kaydetti.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.