Man Adası davasında karar: Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarına 197 bin lira manevi tazminat ödeyecek

Man Adası davasında karar: Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarına 197 bin lira manevi tazminat ödeyecek
TT

Man Adası davasında karar: Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarına 197 bin lira manevi tazminat ödeyecek

Man Adası davasında karar: Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarına 197 bin lira manevi tazminat ödeyecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının yurt dışına para transfer ettiklerini iddia etmesi üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik açılan tazminat davası İstinafta usulen bozulmasının ardından yeniden görüldü. Mahkeme, aynı kararı vererek davalı Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan ve yakınlarına toplamda 197 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının yurt dışına para transfer ettiklerini iddia etmesi üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik açılan 1,5 milyon lira değerindeki manevi tazminat davasında, davalı Kılıçdaroğlu 197 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
Dosya İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararı usulen bozdu. Dava, yerel mahkeme olan Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yeniden görüldü.
Duruşmaya, davacı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve davalı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatları katıldı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu izleyici sıfatıyla duruşmayı takip etti.

“Reddi hakim talebi davayı uzatmaya yönelik”
Mahkeme hakimi, davalı vekili Celal Çelik’in 13 Temmuz 2020 tarihinde reddi hakim talepli dilekçe gönderdiğini tutanağa geçirdi. Bunun üzerine söz alan Erdoğan’ın avukatı Ferah Yıldız, “Gerekli şartlar oluşmadığından karşı tarafın talebinin reddini talep ediyoruz. Talebin davayı uzatmaya yönelik olduğunu düşünüyoruz ve sözlü yargılamaya geçilmesini istiyoruz” dedi.
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, “Bir hakimi reddetmek hem hakim açısından hem de meslektaş olarak avukat açısından iyi değildir. Biz haklı olarak mı yoksa bir anlamda davayı uzatmaya yönelik mi reddettik, ona ilişkin açıklamalar yapacağız. Sizin bu mahkemeye atandığınızdan itibaren hukuksuzluklarla karşı karşıyayız. Yok hükmünde verdiğiniz karar ile ihsas-ı reyde bulunduğunuz açıktır. Yurt dışına para göndermemiş olduğu olgusuna ispat edemediğimiz gerekçesine dayanmıştınız. Sayın genel başkanımızın ifade ettiği o olguların tamamı doğrudur" dedi. Delillerin toplanmasını istediklerini söyleyen avukat Çelik, “Delillerimizi neden toplamadınız? Siz hukuksuz bir biçimde delillerimizi toplamadınız. Size güvenmiyoruz sayın yargıç. Hakimin reddi prosedürünü uygulamanızı istiyoruz" diye konuştu.

Reddi hakim talebine ret
Mahkeme, ret sebebine ilişkin inandırıcı delil ve emarelerin bulunmadığını, dilekçelerin soyut iddialar içerdiğini, ret talebinin davayı uzatma amaçlı yapıldığını belirten mahkeme, davalı vekilinin reddi hakim talebinin reddine karar verdi.
Davacı avukatı Ferah Yıldız, “Bu dava usul yönünden bozuldu esas yönünden değil. Tüm deliller dosyada mevcuttur. Davalı vekili davayı kişiselleştirmiş, burayı siyaset meydanına çevirmiştir. Karşı taraf müvekkilleri tehdit ederek savunma sınırlarını aşmıştır. Kendileri bu davayı kaybedeceklerini bildikleri için mahkemeyi, müvekkilleri karalayıp tehdit etmiştir” diyerek davanın kabulüne karar verilmesini istedi.

197 bin lira manevi tazminat ödeyecek
Davayı karara bağlayan mahkeme, aynı kararı vererek Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 110 bin TL, Ahmet Burak Erdoğan’a 15 bin TL, Ziya İlgen’e 17 bin TL, Mustafa Erdoğan’a 25 bin TL, Osman Ketenci’ye 20 bin TL, Mustafa Gündoğan’a ise 10 bin TL olmak üzere toplam 197 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.

Ne olmuştu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Kasım 2017 tarihinde yaptığı grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesi ve yakın çevresinin Man Adaları'nda kurulu bir şirkete para transferi gerçekleştirdiğini iddia etmişti.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Ahmet Burak Erdoğan, kardeşi Mustafa Erdoğan, eniştesi Ziya İlgen, dünürü Osman Ketenci ve iş adamı Mustafa Gündoğan, avukatları aracılığı ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 1,5 milyon TL değerinde manevi tazminat davası açmıştı.
Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 7 Haziran 2018 tarihli karar duruşmasında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 110 bin TL, Ahmet Burak Erdoğan’a 15 bin TL, Ziya İlgen’e 17 bin TL, Mustafa Erdoğan’a 25 bin TL, Osman Ketenci’ye 20 bin TL, Mustafa Gündoğan’a ise 10 bin TL olmak üzere toplam 197 bin lira manevi tazminat ödemesine karar vermişti. İstinaf Mahkemesi’nin ‘usulen bozma’ kararının ardından dosya yeniden yerel mahkemeye gönderilmişti.



Pakistan Genelkurmay Başkanı’nın yetkileri, önerilen yasal değişiklikler kapsamında genişletilecek

Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir (Pakistan Ordusu)
Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir (Pakistan Ordusu)
TT

Pakistan Genelkurmay Başkanı’nın yetkileri, önerilen yasal değişiklikler kapsamında genişletilecek

Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir (Pakistan Ordusu)
Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Münir (Pakistan Ordusu)

Pakistan'da Genelkurmay Başkanı’nın halihazırda güçlü olan yetkileri daha genişletilirken Yüksek Mahkeme'nin yetkileri kısıtlanacak. Bu değişiklikler dün Pakistan parlamentosunun üst meclisi tarafından onaylanan anayasa değişiklikleri kapsamında gerçekleştirilecek. Ancak muhalefet kanadı bu adımın demokrasiyi zayıflatacağını söylüyor.

Tarih boyunca darbelerle boğuşan Pakistan, şu anda tarihinin en uzun süreli seçilmiş iktidarı dönemini yaşıyor. Ancak son yıllarda siviller hükümetteki güçlerini pekiştirmeye çalışırken, ordu açıkça iktidarı ele geçirmeden iktidar mekanizmaları üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı.

Pakistan parlamentosunun üst meclisi Senato, pazartesi günü yaklaşık üç saat içinde, anayasa değişikliği için alışılmadık bir hızla ve muhalefetin tartışmayı boykot etmesinin ardından onayladığı değişiklik, şimdi yasaya dönüşmeden önce alt meclis Milli Meclis'e sunulacak. Önerilen değişiklikle, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘en sevdiğim mareşal’ dediği Genelkurmay Başkanı Asim Munir, ‘savunma kuvvetleri komutanı’ pozisyonunun oluşturulmasıyla hava kuvvetleri ve donanma da dahil olmak üzere ordunun genel komutasını üstlenecek. Görev süresini tamamladıktan sonra rütbesini koruyacak ve ömür boyu yasal dokunulmazlık hakkına sahip olacak.

Ordu uzun süredir geniş yetkilerle donatılmış olsa da, bu değişiklik ona geri alınması kolay olmayacak daha büyük bir anayasal destek sağlayacak. Şimdiye kadar, ordu komutanı hava kuvvetleri ve deniz kuvvetleri komutanlarıyla eşit konumdaydı ve onun üzerinde genelkurmay başkanı yer alıyordu, ancak bu pozisyon kaldırılacak.

Anayasa davaları artık Yüksek Mahkeme tarafından değil, hükümet tarafından atanan yargıçlardan oluşan yeni bir federal anayasa mahkemesi tarafından görülecek. Son yıllarda, Yüksek Mahkeme bazen hükümet politikalarını engelledi ve başbakanları görevden aldı. Eleştirenler, özenle seçilmiş yargıçların artık hükümeti etkileyen en hassas siyasi davaları, Yüksek Mahkeme'nin ise hukuk ve ceza davalarını göreceğini söylüyor.

Değişikliklere göre Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari de ömür boyu yargı dokunulmazlığı kazanacak. Enformasyon Bakanı Ataullah Tarar, geçtiğimiz mayıs ayında Hindistan ile yaşanan çatışmalara atıfla, “Tüm bu değişiklikler, yönetişim, federal hükümet ile eyaletler arasındaki koordinasyon ve savaşta kazanılan zaferin ardından savunma kapasitesinin güçlendirilmesi için yapılmıştır” dedi.

Hükümet, anayasa değişikliklerini geçirmek için parlamentoda yeterli desteğe sahip olduğundan emin olduğunu söyledi. Anayasa değişikliklerinin kabul edilmesi için, Senato ve Ulusal Meclis olmak üzere parlamentonun her iki kanadında da üye sayısının üçte ikisinin onayı gerekiyor.

Şu an hapiste olan eski Başbakan İmran Han tarafından kurulan en büyük muhalefet hareketi, değişiklikler konusunda kendilerine danışılmadığını söyledi. Gürültülü bir protesto sonrasında, muhalefet partileri dün, değişiklik tasarısı Senato'da tartışmaya açıldığında salonu terk etti. Han'ın lideri olduğu Adalet Hareketi, önerilen değişiklikleri kınadı.

Adalet Hareketi Uluslararası Basın Sözcüsü Zulfi Buhari, Reuters'a yaptığı açıklamada, “Bu değişiklik, iktidar koalisyonunun kurumsal denetim ve dengeyi zayıflatmak, muhalefeti susturmak, temel hakları kısıtlamak ve gücü kendi elinde toplamak için kullandığı bir araçtır” dedi.

Munir, geçtiğimiz mayıs ayında Hindistan ile yaşanan çatışmanın ardından generalden mareşal rütbesine terfi etti. Hukuk Bakanı Azam Nazir Tarar cumartesi günü yaptığı açıklamada, bu rütbenin anayasa tarafından korunacağını belirterek “Çünkü o tüm ulusun kahramanı” dedi. Pakistan ordusu, yorum talebine henüz yanıt vermedi. Güvenlik yetkilileri, kara kuvvetlerinin en önemli rolü üstlenmediği modern savaşın değişen doğasının, tüm silahlı kuvvetlerin ortak bir şekilde komuta edilmesini gerektirdiğini söyledi.

Hükümet, anayasa davalarının Yüksek Mahkeme'nin zamanının büyük bir kısmını alması ve davaların birikmesine yol açması nedeniyle Yüksek Mahkeme ile ilgili reformların gerekli olduğunu belirtiyor.


Şara’yı çok güçlü diyerek öven Trump: Zorlu bir geçmişiniz olmasaydı, bu fırsatı yakalayamazdınız

Suriye haber ajansı SANA'nın yayımladığı fotoğrafta, Trump ile Şara'nın Beyaz Saray'daki görüşmesinden bir kare görülüyor (AFP)
Suriye haber ajansı SANA'nın yayımladığı fotoğrafta, Trump ile Şara'nın Beyaz Saray'daki görüşmesinden bir kare görülüyor (AFP)
TT

Şara’yı çok güçlü diyerek öven Trump: Zorlu bir geçmişiniz olmasaydı, bu fırsatı yakalayamazdınız

Suriye haber ajansı SANA'nın yayımladığı fotoğrafta, Trump ile Şara'nın Beyaz Saray'daki görüşmesinden bir kare görülüyor (AFP)
Suriye haber ajansı SANA'nın yayımladığı fotoğrafta, Trump ile Şara'nın Beyaz Saray'daki görüşmesinden bir kare görülüyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün Beyaz Saray'da yapılan benzeri görülmemiş görüşmelerin ardından Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’yı överek onun savaş tecrübesinin savaşın yıktığı ülkesini yeniden inşa etmesine yardımcı olacağını söyledi.

Trump, dün sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, Beyaz Saray'daki görüşmelerinin ardından Şara ile tekrar görüşmeyi ve konuşmayı sabırsızlıkla beklediğini söyledi.

8 Aralık'ta diğer gruplarla birlikte Beşşar Esed rejimini deviren askeri operasyonu yöneten Şara, 1946 yılındaki bağımsızlıktan bu yana Beyaz Saray'ı ziyaret eden ilk Suriye cumhurbaşkanı oldu. Fransız Haber Ajansı AFP’ye göre sadece bir yıl önce Ebu Muhammed el-Cevlani olarak bilinen Şara, El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi’nden ayrıldığını açıklamadan önce Heyet Tahrir eş-Şam'ın lideriydi.

Trump, on yılı aşkın süren savaşın ardından Suriye'nin ‘başarılı olmasını’ istediğini belirterek, Şara’nın ‘bunu başarabilecek kapasitede’ olduğuna inandığını ifade etti. Medyadan uzak bir ortamda gerçekleştirilen görüşmenin ardından Trump, “O çok güçlü bir lider” dedi ve “İnsanlar onun zorlu geçmişinden bahsediyor, ama hepimizin zorlu bir geçmişi var... Dürüstçe söylemek gerekirse, zorlu bir geçmişiniz olmasaydı, bu fırsatı yakalayamazdınız” diye ekledi.

Trump, Suriye'nin, Gazze'de İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkesi güçlendirmek için güvendiği daha geniş kapsamlı Ortadoğu barış planının ‘büyük bir parçası’ olduğunu söyledi. Ancak, Şara'nın Suriye'yi ABD liderliğindeki DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyon’a (DMUK) dahil edeceği veya İsrail ile düşmanlıkları önlemek için bir anlaşma imzalayacağı yönündeki haberleri doğrulamadı.

Öte yandan Şara, korumaları tarafından çevrili olarak Beyaz Saray önünde kendisini karşılayan destekçilerini selamlamak için arabasından indi. Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından sosyal medya platformu X üzerinden yapılan bir paylaşımda, Şara ve Trump arasındaki görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkiler ve ‘bu ilişkileri güçlendirme ve geliştirme yolları ile ortak ilgi alanına giren bir dizi bölgesel ve uluslararası konunun’ ele alındığı belirtildi.

İnanılmaz dönüşüm

Trump'ın devlet başkanlarıyla yaptığı görüşmelerde izlenen olağan protokolün aksine, Şara ile yapılan görüşme basına kapalıydı. Ancak Suriye Cumhurbaşkanlığı, Trump'ın Oval Ofis'te Şara ile tokalaşırken çekilmiş fotoğraflarını yayınladı. Diğer fotoğraflarda ise Şara, ABD Başkan Yardımcısı J. D. Vance, Savunma Bakanı Pete Heggseth ve Genelkurmay Başkanı Dan Kane gibi ABD’li üst düzey yetkililerin katılımıyla Trump'ın karşısında otururken görülüyor.

xdft
Suriye haber ajansı SANA tarafından dağıtılan bir fotoğrafta, Şara, ABD’li ve Suriyeli üst düzey yetkililerin katılımıyla Trump'ın karşısında otururken görülüyor (AP)

Suriye'nin yeni liderliği, iktidara geldiğinden beri geçmişiyle bağlarını koparmaya ve sıradan Suriyelilere ve yabancı güçlere daha ılımlı bir imaj sunmaya çalışıyor. Uluslararası Kriz Grubu'nun (ICG) ABD Programı Direktörü Michael Wahid Hanna, Şara'nın Beyaz Saray ziyaretinin ‘katı çizgideki bir liderlikten küresel devlet adamlığına doğru olağanüstü dönüşümünde yeni bir adım atan ülkenin yeni lideri için son derece sembolik’ olduğunu söyledi.

Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı, ABD Başkanı ile ilk kez geçtiğimiz mayıs ayında Trump’ın bölge turu sırasında Suudi Arabistan'da bir araya geldi.

13 yıllık yıkıcı bir çatışmadan çıkan Suriye, Dünya Bankası'nın 216 milyar dolardan fazla olacağını tahmin ettiği yeniden inşa için finansman arıyor. Şara, Washington'a ulaştıktan sonra Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Müdürü Kristalina Georgieva ile yıllarca savaşa tanıklık eden Suriye'ye yardım etme olasılığını görüşmek üzere bir araya geldi. Ayrıca Suriyeliler tarafından kurulan kuruluşların temsilcileriyle de görüştü.

ABD Dışişleri Bakanlığı cuma günü Şara’yı küresel terörist yaptırım listesinden çıkardı. Bu beklenen bir karardı. Şara'nın Washington ziyareti, geçtiğimiz eylül ayında New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’ni ziyaret etmesinin ardından gerçekleşti. Şara, BM Genel Kurul toplantılarında konuşma yapan ilk Suriye cumhurbaşkanı oldu.

Bu arada Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Şara, Washington'ın düşmanlarına diplomatik açılımlar yaptı. Şara geçtiğimiz ekim ayında, Kremlin'in müttefiki Esed'in rejiminin düşmesinden bu yana ilk kez Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi.


ABD Yüksek Mahkemesi posta yoluyla oy kullanma konusunu görüşüyor

ABD başkanlık ön seçimlerinde oy kullanırken oy pusulasını sandığa atan bir seçmen (Arşiv - AP)
ABD başkanlık ön seçimlerinde oy kullanırken oy pusulasını sandığa atan bir seçmen (Arşiv - AP)
TT

ABD Yüksek Mahkemesi posta yoluyla oy kullanma konusunu görüşüyor

ABD başkanlık ön seçimlerinde oy kullanırken oy pusulasını sandığa atan bir seçmen (Arşiv - AP)
ABD başkanlık ön seçimlerinde oy kullanırken oy pusulasını sandığa atan bir seçmen (Arşiv - AP)

ABD Yüksek Mahkemesi dün, seçim gününden sonra gelen posta oylarının sayılması gerekip gerekmediğine ilişkin bir kararı görüşmeyi kabul etti. Bu karar, 2026 ara seçimleri için önemli sonuçlar doğurabilir.

Yargıtay tarafından değerlendirilmesi gereken bu hukuki ihtilaf, Cumhuriyetçi Parti'nin Mississippi eyaletinde, seçim tarihinden itibaren beş iş günü içinde, seçim gününden önce postaya verilmiş olması şartıyla oyların sayılmasına izin veren bir yasaya karşı yaptığı itirazla başladı. ABD’nin yaklaşık 30 eyaletinde benzer yasalar bulunuyor.

Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump, posta yoluyla oy kullanmayı eleştirdi ve kanıt sunmadan, bunun 2020 seçimlerinde Demokrat Joe Biden'a karşı yenilgisine katkıda bulunduğunu söyledi.

Bir federal yargıç bu davada Mississippi lehine karar verdi, ancak temyiz mahkemesi geçtiğimiz yıl, oy pusulalarının sayılabilmesi için seçim günü sonuna kadar ulaşmaları gerektiği gerekçesiyle bu kararı bozdu. Yargıtay'ın bu davayla ilgili kararını haziran ayı sonlarına kadar vermesi bekleniyor. Bu, kararın Kasım ayında yapılacak ara seçimlere uygulanması için yeterli zamanı sağlayacak.