Irak hükümeti elektrik kriziyle mücadele ediyor

Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Seyyid Sultan Ali mahallesinde rastgele uzatılan elektrik kabloları (AFP)
Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Seyyid Sultan Ali mahallesinde rastgele uzatılan elektrik kabloları (AFP)
TT

Irak hükümeti elektrik kriziyle mücadele ediyor

Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Seyyid Sultan Ali mahallesinde rastgele uzatılan elektrik kabloları (AFP)
Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Seyyid Sultan Ali mahallesinde rastgele uzatılan elektrik kabloları (AFP)

Irak’ın bazı bölgelerinde 50 derecenin üzerine çıkan hava sıcaklıklarıyla birlikte elektrik krizi de yeniden baş gösterdi. Hem hükümet hem de vatandaş geçen yıl yaz aylarında olduğu gibi kriz nedeniyle sıkıntı çekiyor. Ülkenin bazı bölgelerinde günde 10 saate varan elektrik kesintileri yaşanıyor.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, mevcut hükümetin önceki hükümetlerden devraldığı elektrik sorununa karşı krizin şiddetini azaltmak için attığı adımlarla elektrik tedarikini mümkün olan en üst seviyede tutmaya çalışıyor.
Kazimi, önceki gün Elektrik ve Petrol Bakanları ile yaptığı toplantıda halihazırda yaşanan elektrik krizinin çözümü için Alman elektronik devi Siemens ile yapılan anlaşma başta olmak üzere bütün elektrik projelerini hayata geçirme talimatını verdi.
Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre Kazimi, “Elektrik ajandası mevcut hükümetin mücadele ettiği en önemli sorunlardan biridir. Daha önceki dönemlerde bu sektöre milyar dolarlar harcandı. Bu harcamalar modern bir elektrik şebekesinin inşası için yeterliydi. Fakat yolsuzluk, israf ve kötü yönetim Irak’taki elektrik enerji krizini çözümsüz bırakarak, vatandaşların yaz aylarında artan sıkıntılarının sürmesine neden oldu” ifadelerini kullandı.
Kazimi, dolaylı yoldan eleştiriler yönelttiği bir önceki hükümetin Elektrik Bakanı’nı ‘elektrik onarımı için hiçbir proje hayata geçirmemekle’ suçlayarak, bu durumun özellikle koronavirüs etkilerinin sonucu olarak dünya genelinde petrol fiyatlarının düşmesi nedeniyle ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşulların gölgesinde elektrik krizinin derinleşmesine neden olduğunu belirtti.
Kazimi, elektrik problemini, üretim sektörlerinin geliştirilmesiyle ilgili planları hayata geçirme, elektrik alanında kalkınmanın önündeki engellere odaklanma ve hayati öneme sahip bu sektördeki yolsuzluk deliklerini kapatarak çözmede kararlı olduklarını vurguladı.
Açıklamaya göre Kazimi, hükümetin elektrik hizmetinin verilmesiyle ilgili uygulamaya başladığı acil çözümler kapsamında ‘Petrol Bakanlığı’na özel jeneratör sahiplerine ücretsiz yakıt sağlanması ve buna karşılık olarak abonelik fiyatlarını düşürme ve elektrik hizmet verme saatlerini artırma’ talimatını verdi.
Irak’ta elektrik kesintileri daha önce birçok kez ülkenin güney ve orta kentlerinde öfkeli protestoların başlamasına neden oldu. Halihazırda evlere düşük voltajlı elektrik verilmesine rağmen protestoların halen başlamamasına gerekçe olarak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) gösteriliyor. Geçtiğimiz günlerde başkent Bağdat ve güneydeki kentlerde bazı gösteriler gerçekleşse de etkisi sınırlı kaldı.
Irak’ta yaşanan elektrik krizi 17 yıldır birbirini takip eden hükümetleri vatandaş karşısında zor durumda bıraktı. Vatandaşlar bu krizin birinci dereceden sorumlusu olarak elektrik sektöründe idari yolsuzlukla suçladıkları yetkilileri gösteriyorlar. Başbakan Kazimi’nin hükümeti de bugün aynı sorunla karşı karşıya.
Elektrik Bakanlığı’nın Temmuz ve önceki aylarda 17 bin megavatlık üretim çıtasını aştıklarını sürekli tekrarlamasına rağmen Iraklı vatandaşların sıkıntıları halen devam ediyor. Elektrik sektörünün altyapısı her yıl artan talebi karşılamakta yetersiz kalıyor.
Elektrik Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Musa, önceki gün yaptığı açıklamada, “Açıkçası, talepteki artışa ve artan elektrik tüketimine ayak uyduramayız. Başlıca malzemeleri satın alabilmek için mali ödeneğe ihtiyacımız var” dedi.
Musa, “2003’ten bu yana Elektrik Bakanlığı’na ayrılan toplam bütçe, yayılan söylentilerde olduğu gibi 400 milyar dolar değil, 60 milyar doları bile aşmıyor. Bakanlık, 2017-2018 döneminde (DEAŞ’tan) kurtarılan bölgelerde 12 milyar dolar zarara uğradı” ifadesini kullandı.
Irak Meclisi Enerji Komisyonu üyesi Sadık es-Suleyti, özel jeneratörleri bulunan vatandaşlara iki ay boyunca ücretsiz yakıt verilmesi kararının elektrik kesintilerinin telafi edilmesine katkı sağlayacağını söyledi.
Alman Haber Ajansı DPA’ya konuşan Suleyti, “Bakanlar Kurulu, izni olması şartıyla özel jeneratör sahiplerine iki ay süreyle ücretsiz yakıt sağlanmasına karar verdi. Bütün jeneratör sahipleri yakıtı ücretsiz bir şekilde teslim alacaklar. Bu karar, jeneratörlere özel olarak düşük fiyatlandırma yoluyla vatandaşa destek olacak. Ülkenin, vatandaşları etkileyen ekonomik koşullardan geçmesi nedeniyle jeneratörlere yönelik özel fiyatlandırma yeniden gözden geçirilecek. Özel jeneratörlere ücretsiz yakıt sağlanması, hükümetin vatandaş üzerindeki ekonomik baskıyı hafifletme amacıyla aldığı kararlardan biri” dedi.



Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde 70 bin kişinin hayatını kaybetmesi, çok sayıda kişinin yaralanması, yüz binlerce insanın yerinden edilmesi ve neredeyse bütün mahallelerin yok olmasının ardından, yeniden inşa artık hayal gücünü zorlayan, neredeyse tasavvur edilemez bir görev haline geldi.

Buna rağmen, bölgede en değerli tarihi yapılar arasında yer alıp ağır hasar gören az sayıdaki noktada, işçiler şimdiden çalışmaya başladı. Amaç, geçmişten geriye kalan az sayıdaki kalıntıyı toprak altından çıkarmak.

Bu alanlar arasında, Gazze’nin eski kent merkezinde bulunan ve savaş sırasında İsrail güçlerinin hedef aldığı en önemli kültürel miras olan Büyük Ömer Camii de bulunuyor. İsrail ordusu, avlularının altında savaşçılar tarafından kullanılan bir tünel bulunduğunu öne sürerek yapıyı bombaladığını açıklamıştı. Filistinliler ise böyle bir tünelin varlığını reddediyor ve saldırının Gazze’nin dini ve kültürel mirasını yok etmeye yönelik olduğunu savunuyor.

dfrgt
Gazze şehrinde bulunan Büyük Ömer Camii'nin içindeki enkazı temizleyen bir işçi, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Batı Şeria’daki Beytüllahim’de bulunan Miras Koruma Merkezi’nde mimar ve kültürel miras uzmanı olarak görev yapan ve şu anda savaşta zarar gören alanları kurtarmak için Gazze’de çalışan Hammude ed-Dehdar, İsrail’in bu yapıların yıkımının Filistin tarihini silebileceğini düşünerek ‘yanıldığını’ söyledi.

Dehdar, Gazze’de Reuters’a yaptığı açıklamada, bu yapıların kadim bir halkın ortak hafızasını temsil ettiğini belirterek, “Bu miras, korunması ve savunulması için ortak çaba gerektiren bir bellektir” dedi.

İsrail ordusu ise Hamas hedeflerine yönelik her saldırının, bu tür alanları tehlikeye atabilecek olması nedeniyle sıkı bir onay sürecinden geçtiğini açıkladı.

fgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, kültürel miras alanları ile tarihi ve kültürel önemi bulunan mekânlara azami hassasiyetle yaklaşmaktadır. Bu alanlar ve sivillerin zarar görmesini en aza indirmek, saldırı planlamasında temel bir önceliktir” ifadeleri yer aldı.

Zamansız hikayeler

Nüfusunun büyük bölümü, bugün İsrail sınırları içinde kalan şehir ve köylerden zorla göç ettirilmiş mülteciler ya da onların çocuklarından oluşan Gazze Şeridi’nde, Büyük Ömer Camii, Gazze halkını kendi kültürel mirasına ve Ortadoğu’nun zengin mimari tarihine bağlayan temel unsurlardan biriydi.

Halk arasında anlatılan geleneksel hikâyelere göre Samson’un onu esir alanların üzerine tapınağı yıktığı yer olduğu söylenen bu alan, İslam’ın 7. yüzyılda Halife Ömer bin Hattab döneminde Akdeniz’e ulaşmasından önce bir Bizans kilisesine de ev sahipliği yapıyordu. Bölge İslam hâkimiyetine girdikten sonra yapı camiye dönüştürüldü.

Sonraki yüzyıllar boyunca yapı; Memlükler, Haçlılar ve Osmanlılar tarafından pek çok kez yeniden şekillendirildi ve Orta Çağ’da bölgenin mimari harikalarından biri olarak ün kazandı.

Caminin minaresi, Gazze siluetinin en belirgin unsurlarından biriydi. Cemaat, kubbeli tavanlar altında ve cilalı taşlarla döşeli avlularda ibadet eder; namazın ardından caminin görkemli cephesinin önünden geçerek kapılarından dışarı çıkar ve eski kentin çevresindeki çarşı sokaklarına doğru akardı.

frgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

Yakındaki Kayseriyye Çarşısı, dükkânlarıyla ünlüydü; esnafı ve komşuları, âşıkların düğün takılarından kıskanç kayınvalidelerin hikâyelerine uzanan unutulmaz öyküler anlatırdı. Bugün bunlardan geriye neredeyse hiçbir iz kalmadı.

Ağır hasar gören bir diğer yapı da 13. yüzyıla uzanan tarihi Paşa Sarayı oldu. Bir müzeye ev sahipliği yapan yapının sergilediği eserler artık kayıp.

Dehdar, kültür ve miras söz konusu olduğunda bunun yalnızca eski bir bina ya da tarihi taşlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Her taş bir hikâye anlatır” dedi.

Filistin’in Batı Şeria merkezli Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Müsteşarı Cihad Yasin ise Filistinli yetkililer ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tarihi alanların restorasyonu için üç aşamalı bir plan hazırladığını, ilk maliyetin 133 milyon dolar olarak öngörüldüğünü belirtti.

Yasin, önceliğin çökme riski taşıyan yapıların hızlı müdahaleyle desteklenmesi olduğunu söyledi. Ancak beyaz çimento ve alçı sıkıntısı yaşandığını, Gazze’deki kaynakların sınırlı olduğunu ve restorasyon malzemelerinin fiyatlarının ciddi şekilde arttığını ifade etti.

sdfgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail hava saldırıları sırasında hasar gören, kısmen yıkılmış Berkuk Kalesi, 16 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde kültürel mirasın yıkımı, evlerini ve geçim kaynaklarını kaybetmiş yaslı aileler arasında bile ayrı bir acı yaratmaya devam ediyor.

Münzir Ebu Asi, küçük kızı Kenzi’nin Büyük Ömer Camii’nin vurulduğunu duyunca hissettiği derin üzüntü nedeniyle onu teselli etmek zorunda kaldığını söyledi.

Ebu Asi, “Küçük kızım Kenzi çok üzüldü. Camiye saldırı haberini duyduğumuzda biz de şaşırdık; neden böyle bir şey yapıldı?” dedi.

Sözlerini sürdüren Ebu Asi, Paşa Sarayı’nın da bombalanmasının ardından artık kesin bir kanaate vardıklarını belirterek, “Bu işgalin, Filistin kimliğini yok etmek, her türlü Filistin eserini silmek istediği artık bizim için kesinleşti” ifadesini kullandı.


Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)
TT

Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır’ı Afrika Boynuzu bölgesinde ‘Etiyopya’yı hedef alan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürütmekle’ ve ‘gerilimi artırmaya zemin hazırlamakla’ suçladı.

İki ülke arasında Mavi Nil üzerindeki Rönesans Barajı konusunda süren anlaşmazlığa atıfta bulunan bakanlık, açıklamasında Mısır’ın ‘Afrika Boynuzu’nda Etiyopya’yı merkeze alan, ancak onunla sınırlı olmayan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü’ savundu.

Bakanlık, Mısır’ın ‘diyaloğu reddettiğini ve gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koyan düşmanca söylemini yoğunlaştırdığını’ iddia etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Etiyopya’nın Rönesans Barajı’na ilişkin tek taraflı adımlarını reddettiğini yineleyerek, “Etiyopya’nın uygulamaları tüm Afrika kıtasının istikrarını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da geçen ay yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın baraj yönetiminde ‘tek taraflı ve kontrolsüz uygulamalarını’ sürdürdüğünü, bunun ‘havza ülkelerinin hak ve çıkarlarını tehdit eden ciddi riskler barındırdığını’ vurguladı.

Etiyopya, milyarlarca dolara mâl olan dev Rönesans Barajı’nın inşasına Nil Nehri üzerinde 2011 yılında başladı. Mısır ise projeyi, Afrika’nın en uzun nehrindeki tarihi su haklarını tehdit eden bir girişim olarak görüyor.

Afrika Birliği (AfB) arabuluculuğunda Mısır ile Etiyopya arasında yürütülen müzakereler Nisan 2021’de sonuçsuz kalmış; bunun üzerine Kahire, Addis Ababa’ya baskı uygulanması için konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı.


İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistin merkezli Ma'an haber ajansının bildirdiğine göre, dün akşam (Çarşamba) Gazze Şeridi’nin güneyine düzenlenen İsrail hava saldırılarında 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail ordusunun Han Yunus kentinin batı bölgelerini en az dört füzeyle vurduğunu aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları, “aralarında iki çocuğun da bulunduğu 6 kişinin İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğini” bildirdi.

Saldırının, Han Yunus’un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı hedef aldığı belirtilirken, gelişmenin İsrail ordusunun gün içinde Refah’ın güneyinde yaşanan çatışmalarda 5 askerinin yaralandığını duyurmasının ardından geldiği ifade edildi.