Rus Parlamentosu Mısır'ın Libya'ya müdahalesini memnuniyetle karşılıyor

Libya'daki çatışmlardan bir kare (Reuters_Arşiv)
Libya'daki çatışmlardan bir kare (Reuters_Arşiv)
TT

Rus Parlamentosu Mısır'ın Libya'ya müdahalesini memnuniyetle karşılıyor

Libya'daki çatışmlardan bir kare (Reuters_Arşiv)
Libya'daki çatışmlardan bir kare (Reuters_Arşiv)

Rusya hükümeti, Libya Temsilciler Meclisi’nin Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) ilerlemesine karşılık Mısır ordusunun gerektiği takdirde Libya'ya askeri müdahalede bulunabilmesine onay veren bir tasarıyı kabul etmesine karşılık tutumunu henüz açıklamadığı halde, Rus parlamentosu söz konusu kararı memnuniyetle karşılayarak “Mısır ordusunun Libya devletinin yeniden kazanmasına yardım edebileceğini” belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Kremlin'in, Libya'daki durumun Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmelerinin odak noktası olduğunu açıklamasından bir gün sonra yaşanan hızlı gelişmeler hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Bunu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Amerikalı mevkidaşı Mike Pompeo ile yaptığı görüşmeleri duyurması izledi. Dışişleri Bakanlığı Libya dosyasının tartışılan en önemli noktalar arasında olduğunu söyledi.
Rusya Federasyonu (Senato) Konseyindeki Uluslararası İlişkiler Komitesi'nin ilk Başkan Yardımcısı Vladimir Gabarov yaptığı açıklamada, "Mısır ordusunun Libya’ya müdahalesinin Libya’nın tekrar güç kazanmasına yardımcı olabileceğini" düşündüğünü belirtti. Ülkedeki duruma siyasi bir çözüm aramaya devam edilmesi gerektiğine dikkat çeken Gabarov, "Tabii ki durumu çözmek için siyasi müzakerelere ihtiyaç var. Ancak Mısır ordusu Libya'nın devleti yeniden düzenlemesine yardım ederse bu çok iyi olur” dedi.
Rus parlamentosu "Müslüman Kardeşler'i devirdikten sonra Mısır'daki devleti yeniden iyileştirmeyi başaranın tam olarak Mısır ordusu olduğunu ve ülkenin şuan başarılı bir şekilde gelişmekte olduğunu" vurguladı. Gabarov açıklamasında, “Rusya'nın, Mısır'ın Libya'daki durumu istikrarsızlaştırma çatışması karşısındaki endişesini anladığını" ifade etti.
Libya'daki Rus büyükelçiliğinden Cemşid Boltaev, geçen hafta Rusya'nın Libya'daki büyükelçiliğinin çalışmalarının yeniden başladığına dair açıklamasından bu yana yaptığı ilk basın açıklamasında ülkesinin "Libya'ya silah veya ekipman aktarmadığını ve BM Güvenlik Konseyi yasağını ihlal etmediğini" doğruladı. 
Boltaev, Rus hükümeti haber ajansı Novosti ile yaptığı röportajda, "Libya'daki silahlarla ilgili olarak, yaptırımlar uygulanmadan önce silah sağladık ama elbette şuan bu söz konusu değil. Yasağı ihlal etmiyoruz” şeklinde konuştu. Rus diplomat, ülkesinin Libya'da siyasi bir çözüme ulaşılması ihtiyacı konusundaki tutumunu yineleyerek “uluslararası toplumun büyük ölçüde çatışmaya askeri bir çözüm olmayacağından ve müzakerelerin Berlin Konferansı'nın sonuçları ve ilgili uluslararası kararlar temelinde yeniden başlatılması gerektiğinden emin olduğunu” ifade etti.
Moskova hükümeti geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Libya Ulusal Ordusu’nun ateşkes belgesi imzalamaya ve diyalog başlatmaya hazır olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak Ulusal Mutabakat Hükümeti bunu istemiyor” değerlendirmesinde bulunmuştu. Siyasi gözlemcilere göre bu değerlendirme, daha önce taraflardan birini kötüleşen durumdan sorumlu tutmaktan kaçınan Rusya’nın Ulusal Mutabakat Hükümeti’na yönelik eleştirisini açıklıyor. Moskova ayrıca, Mutabakat Hükümetini krizin çözülmesi için siyasi bir yol bulmaya ikna etmesi için Türkiye ile aktif temaslarda bulunduğunu belirtmişti.
Cemşid Boltaev, Rus bankasında Libya petrol gelirleri için bir hesap açma olasılığından bahsetmenin "erken" olduğunu ve "ülkedeki krize siyasi bir çözüm bulunmadan önce bu konuyu tartışmanın mantıksız olduğunu" vurguladı.
Rus diplomatın yorumu, Libya Kabile Şeyhleri ​​Yüksek Konseyi Başkan Yardımcısı es-Senusi el-Halık tarafından başlatılan ve Konseyin tüm Libyalılar arasında petrol satışlarından kârın adil bir şekilde dağıtılması için bir banka hesabı açmayı planladığını ve en iyi seçeneğin bir Rus bankası olduğunu belirttiği girişime yanıt olarak geldi.
Boltaev son olarak açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Rusya bu girişimi destekliyor. Ancak Rusya'nın mevduat için kabileler fikrini destekleyeceğini ya da şu anda ihraç edilmeyen petrol satışından para alacak hesabın nerede açılacağını söylemek için çok erken olacak. Siyasi bir çözüm kabul etmeden önce bunu tartışmanın bir anlamı yok.”



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.