UMH, Tobruk Temsilciler Meclisi’nin Mısır’dan askeri destek talebinin ertesinde savaş yemini etti

Sirte’ye doğru ilerlemeye hazırlanan UMH’ye bağlı güçler (Reuters)
Sirte’ye doğru ilerlemeye hazırlanan UMH’ye bağlı güçler (Reuters)
TT

UMH, Tobruk Temsilciler Meclisi’nin Mısır’dan askeri destek talebinin ertesinde savaş yemini etti

Sirte’ye doğru ilerlemeye hazırlanan UMH’ye bağlı güçler (Reuters)
Sirte’ye doğru ilerlemeye hazırlanan UMH’ye bağlı güçler (Reuters)

Libya'nın doğusunu yöneten uluslararası kabul görmüş Tobruk Temsilciler Meclisi’nin (TM) Mısır’dan resmi olarak askeri müdahalede bulunmasını istemesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir ilk oldu. TM Başkanı Akile Salih, Türkiye’nin başkent Trablus’taki Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) verdiği desteğe karşı Mısır ve Libya’nın ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit görülmesi halinde Mısır ordusunun Libya’ya askeri müdahalede bulunma hakkı olduğunu söyledi.
UMH ise TM’nin bu açıklamasının ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı, “Sirte ve Cufra kırmızı çizgimizdir” şeklinde açıklamaya misilleme olarak askeri güçlerinin ‘petrolün sürekli akışını sağlamak amacıyla askeri bir operasyon başlatmaya’ hazırlandığını duyurarak gözdağı verdi.
UMH’nin askeri operasyon hazırlığı içerisinde olduğunun bir diğer göstergesi ise UMH ordu Sözcüsü Albay Muhammed Kanunu’nun açıklaması oldu. Albay Kanunu açıklamasında, “Petrolün akışının durdurulmasına, Libyalıların servetlerinin yanlış ellerde harcanmasına ve paralı askerlerin varlığına son vermenin zamanı geldi” dedi.
Albay Kanunu dün yaptığı açıklamada UMH güçlerinin pozisyonunun sabit olduğunu belirterek, meşru kendini savunmaya devam etmek, her nerede olurlarsa olsunlar tüm tehditleri bertaraf etmek ve Libyalıların hayatlarını hiçe sayan yasadışı örgütlerin sonunu getirmek için çalıştıklarını söyledi. Libya’nın ‘koparılan şehirlerine’ doğru ilerlediklerini söyleyen Albay Kanunu, “Libya devletinin kara, hava ve denizdeki egemenliğini genişleteceğiz” ifadelerini kullandı. Albay Kanunu ayrıca toplu mezarlar ve döşenen mayınlarla işlenen suçların cezasız kalmayacağı sözü verdi.
Libya'nın doğusunu yöneten TM dün sabah yayınladığı sürpriz açıklamada, “Mısır Silahlı Kuvvetleri, iki ülkenin güvenliğine yönelik bir tehdit görülmesi halinde Libya’nın ve Mısır’ın ulusal güvenliğini korumak için müdahale edebilir” ifadeleri yer aldı. TM’nin, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin Libyalı kabile liderlerine hitaben yaptığı konuşmanın içeriğinden memnun olduğu vurgulanan açıklamada, Libya ve Mısır arasında, işgalcilerin yenilgiye uğratılması, ortak ulusal güvenliğin korunması ve hem Libya’da hem de bölgede güvenlik ve istikrar sağlanması için ortak çabalarda bulunulması çağrısı yapıldı.
Açıklama şöyle devam etti:
“İşgalcilere verdiğimiz karşılık, Libya ulusal kararının bağımsızlığını garanti ediyor ve Libya’nın egemenliği, birliğini ve servetini koruyor. Bu karşılık, Libya halkının özgür iradesine ve yüce çıkarlarına uygundur.”
Açıklamada ayrıca, Libya halkının serveti ve petrol gelirlerinin eşit dağılımını sağlamanın ve yasa dışı silahlı milisler tarafından yağmalanmamalarının garanti edilmesinin tüm Libya halkı için meşru bir gereklilik olduğuna dikkat çekildi.
Tobruk’taki Temsilciler Meclisi’nin Libya halkının tek meşru temsilcisi olduğu savunulan açıklamada, “Bu adım, Türkiye’nin Libya'ya yönelik açıkça müdahalesinin yanı sıra ülkenin batısını ve tabi oldukları fiili otoriteyi kontrol eden silahlı milislerin kutsanmasıyla egemenliğinin ihlali nedeniyle atılmıştır. Mısır, Libya için tarih boyunca tüm güvenlik, ekonomik ve sosyal düzeylerde stratejik bir derinliği temsil etmiştir. Türkiye’nin müdahalesi, başta Mısır olmak üzere komşu Arap ülkelerinin uyumlu çabalarıyla duracak olan doğrudan tehditler oluşturuyor” ifadeleri yer aldı.
Konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan TM Sözcüsü Abdullah Buleyhik şunları söyledi:
 “Bu açıklama, yayınlanmasından ve dağıtılmasından önce, dün akşam Roma’da İtalya Temsilciler Meclisi Başkanı Roberto Fico ile Libya’daki son durumu görüşmek üzere yaptığı görüşmeyle mevcut krizi sonlandırmak amacıyla resmi ziyaretlere başlayan TM Başkanı Akile Salih’in imzasını taşıyor.”
Öte yandan TM Başkanı Salih, Libya'daki krize bir çözüm bulmak için Libyalı tüm tarafları önümüzdeki iki gün içinde diyalog için yeniden bir araya gelme çağrısı yapıldığını söyledi. Dün Al-Arabiya kanalına verdiği röportajda bu çağrının, iki taraf arasında ateşkes ilan edilmesi vurgusuyla uluslararası toplum fikir birliğiyle kabul edildiğini belirten Salih, Libya'daki krizi çözmek için yayınlanan Kahire Bildirgesi'nin komşu ülkelerde ve uluslararası toplumda büyük destek bulduğunu vurguladı. Salih, “Bunu destekleyecek başka girişimler de kabul edilebilir” dedi.
Diğer yandan Libya Ulusal Ordusu (LUO) sözcüsü Ahmed el-Mismari, son birkaç gündür Türkiye’nin Sirte ve Cufra bölgelerindeki LUO konumlarına yönelik bir saldırı hazırlığı içinde olduğuna dair izlenimler olduğunu açıkladı. Buna karşın Mismari, terörle mücadele çalışmalarına devam ettiğini söylediği LUO’nun tüm hareketlerini ‘çok gizli operasyonlar çerçevesinde’ sürdürdüğünü kaydetti.
Dün akşam düzenlediği basın toplantısında, LUO güçlerinin ‘herhangi bir saldırıya karşılık vermeye’ hazır olduğunu söyleyen Mismari, Türkiye'yi içinde bulunduğu ekonomik krizle başa çıkmak için Libya'nın servetini ve petrolünü kontrol etmeye çalışmakla suçladı. Türkiye yanlısı paralı askerlerin hareket çizgisini ve işleyişini gösteren bir harita sunan Mismari, Türkiye’nin çabalarının, Libya’da Müslüman Kardeşleri (İhvan) istikrara kavuşturmayı amaçladığını öne sürdü.
Avrupa'yı mali ve siyasi olarak zorlamak için Akdeniz'deki seyrüsefer hatlarının paralı ve yasadışı göç için kullanıldığını vurgulayan Mismari, LUO güçlerinin kontrolü altındaki bölgelerde bu tür faaliyetlerin bulunmadığına dikkat çekti.
 



Sudan'ın kuzeyinde altın madeninde çökme: 11 ölü

Sudan'ın altın üretiminin büyük kısmı geleneksel madencilikten sağlanıyor (Reuters)
Sudan'ın altın üretiminin büyük kısmı geleneksel madencilikten sağlanıyor (Reuters)
TT

Sudan'ın kuzeyinde altın madeninde çökme: 11 ölü

Sudan'ın altın üretiminin büyük kısmı geleneksel madencilikten sağlanıyor (Reuters)
Sudan'ın altın üretiminin büyük kısmı geleneksel madencilikten sağlanıyor (Reuters)

Sudan'ın kuzeydoğusunda geleneksel altın madenlerinden birinin kısmen çökmesi sonucu 11 kişi öldü, 7 kişi yaralandı. Resmi açıklama, dün Sudan Maden Kaynakları Limited Şirketi tarafından yapıldı.

2023 yılında Sudan ordusu ile “Hızlı Destek Kuvvetleri” (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana, resmi kaynaklar ve uzmanlara göre, her iki taraf da altın gelirlerine giderek daha fazla bağımlı hale geldi.

Madencilik sektörünün çoğu Sudan'ın çeşitli bölgelerinde yaygın olarak görülmekte, sektöründeki kaynakların tahminlerine göre savaş öncesinde bu sektörde en az 2 milyon kişi çalışıyordu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre iki yılı aşkın süredir ülkeyi kasıp kavuran savaş nedeniyle milyonlarca insan birçok bölgede açlığın eşiğine gelmiş durumda. Bu nedenle geleneksel madencilik, zorlu yaşam koşullarında yaşayan çok sayıda insan için cazip bir alan.

Şirket, yaptığı açıklamada, madenin faaliyetlerini daha önce durdurduğunu ve “hayati tehlike arz ettiği için maden içinde faaliyetlerin sürdürülmemesi konusunda uyarıda bulunduğunu” belirterek, “faaliyetlerinin durdurulduğu yerlerde çalışılmaması konusunda uyarısını” yineledi.

Açıklamada, çöküntünün Sudan'ın kuzeydoğusundaki Huveyd çöl bölgesindeki Karş el-Fil madeninde meydana geldiği belirtildi, ancak kazanın zamanı belirtilmedi.

Sudan, Afrika kıtasının en büyük altın üreticilerinden biridir. Hükümetin şubat ayında yaptığı açıklamaya göre, 2024 yılında altın üretimi 41,8 tondan 64 tona çıkarak rekor kırdı.

Sudan'ın savaşın ekonomisini ve altyapısını tahrip ettiği ülkesinin hazinesine geçen yıl 1,57 milyar dolar gelir sağlayan altın ihracatı, Sudan Maden Kaynakları Şirketi'ne göre üretimin yaklaşık yarısı, kara sınırlarından kaçak olarak ülke dışına çıkarılmaktadır.