Lübnan’da UNIFIL’in görev süresinin uzatılması ile gelişen gelişmeler

Fotoğraf (Getty Images)
Fotoğraf (Getty Images)
TT

Lübnan’da UNIFIL’in görev süresinin uzatılması ile gelişen gelişmeler

Fotoğraf (Getty Images)
Fotoğraf (Getty Images)

Lübnan'daki siyasi topluluk, ülkenin güneyinde faaliyet gösteren Birleşmiş Milletler Lübnan Görev Gücü’nün (UNIFIL) Ağustos ayı sonlarında bitecek olan görev süresinin, ABD ve İran arasındaki mevcut gerilimin yanı sıra İran’ın stratejik müttefiki Hizbullah'ın yükselişinin habercisi olan çevredeki uluslararası ve bölgesel gerginlikler çerçevesinde Birleşmiş Millet Güvelik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı uyarınca uzatılmasını bekliyor.
UNIFIL'in görev süresinin uzatılması bu kez, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Lübnan’ın eski Başbakanı Refik Hariri’nin 14 Şubat 2005'te uğradığı suikast, eski Telekomünikasyon Bakanı Mervan Hamad ile eski Başbakan yardımcısı Michel Murr'a yönelik suilast girişimi ve Lübnan Komünist Partisi (LCP) eski Genel Sekreteri George Havi suikastı ile ilgili bu ayın 22'sinde açıklaması beklenen kararıyla aynı zamana denk geliyor.  Bu suçlar arasındaki temel bağlantı, bu suçları işlemekle suçlanan herkesin Hizbullah üyesi olması.
UNIFIL’in görev süresinin uzatılması aynı zamanda Lübnan Maronit Patriği Bechara Butros Rai’nin Lübnan'ın bölgedeki çatışmalardan etkilenmemesi ve egemen kararı üzerindeki hegemonyanın kaldırılması çağrılarıyla da aynı döneme denk gelirken bu çağrılar, uluslararası toplumun ve Vatikan'ın Lübnan'daki duruma gösterdiği ilgiyi ve onu kurtarmak için ortak çabalarda bulunmaları ihtiyacını yansıtıyor.
Maronit Patriği'nin bu çağrıları, ülkeyi kurtarmak için kartların yeniden karılmasına kapı açacak ortak bir çizgi çizecek şekilde içerideki etkili siyasi güçlerin desteğini alırken Şii İkilisi (Hizbullah-Emel Hareketi), Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve Maronit Patriği ile herhangi bir temasta bulunmayan Hassan Diyab hükümetinde herhangi bir karşılık bulamadı.
UNIFIL’in görev süresinin uzatılması aynı zamanda Washington'ın 1701 sayılı kararını finanse etmekten kaçınmasıyla örtüşüyor. Finansman sorunu Lübnan ordusuna destek olan uluslararası güçlerin sayısının azalmasına neden olabilir.
Şarku’l Avsat’ın konuya ilişkin Batılı kaynaklardan edindiği bilgilere göre Washington, her UNIFIL'in  görev süresinin uzatılması talebinde, UNIFIL’in yetkisinin Hizbullah’ın ülkenin güneyindeki çıkarlarını engelleyecek şekilde Lübnan-Suriye sınırına doğru genişletilmesini istiyor.
Washington'ın daha önce BMGK’da UNIFIL’in görev süresinin uzatılması oylaması sırada veto etme hakkını kullanmadığına dikkat çeken aynı kaynaklar, UNIFIL’in yetkisinin Hizbullah ile çatışmaya girmekteb kaçınan uluslararası güçlere katılan Avrupa ülkelerinin talebi çerçevesinde oy kullanan üye ülkeler arasında yapılan istişarelerle sınırlı tutulduğunu belirttiler.
Washington'ın uluslararası güçlerin finansmanına katkısını durdurmasının bu kez görev süresinin uzatılmasını veto etme hakkını mı kullanıp kullanmayacağı ya da sadece İsrail'i yatıştırmak için değil de Hizbullah'a 1071 sayılı BMGK kararını ihlal ettiği gerekçesiyle azami baskı uygulayacak bir takım koşulları öngörüp görmediği sorgulanıyor.
Diplomatik kaynaklar, Washington’ın da değdi gibi, uluslararası güçler ile Lübnan ordusu arasındaki askeri ve güvenlik niteliği taşıyan ‘birlikte çalışma’ faaliyetleri sürerken Hizbullah'ın özel mülk olduğu gerekçesiyle UNIFIL'in görevini yapıp köylere ve kasabalara girmesinin engellenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladılar.



Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.