Karantinadan aylar sonra işe geri dönme konusunda kendinizi zihinsel olarak nasıl hazırlayabilirsiniz?

Şangay’da bir restoranda çalışırken maske takan bir görevli (EPA)
Şangay’da bir restoranda çalışırken maske takan bir görevli (EPA)
TT

Karantinadan aylar sonra işe geri dönme konusunda kendinizi zihinsel olarak nasıl hazırlayabilirsiniz?

Şangay’da bir restoranda çalışırken maske takan bir görevli (EPA)
Şangay’da bir restoranda çalışırken maske takan bir görevli (EPA)

Dünya çapında birçok çalışan ve işçi koronavirüs (Kovid-19) salgını ve ardından Mart ayında çoğu şirketin mağazalarını tamamen kapatmak zorunda kaldığı karantina yüzünden evlerinden çalışmak ya da işine ara vermek zorunda kaldı.
Eğlence, perakende satış ve konaklama sektörlerinde çalışan işçiler bu salgından en çok zarar gören kesim olarak kabul ediliyor. Zira bu kişilerin yüzde 80’inin maaşı şu an hükümet tarafından ödeniyor. Independent Arabia''nın haberine göre bu program o kadar büyük ki, İngiltere hazinesine şu ana kadar yaklaşık 20 milyar sterline mal oldu.
Bazı işçiler, aylarca evde oturduktan sonra -4 Temmuz’da birçok şirketin yeniden faaliyete geçmesiyle- geçtiğimiz haftalarda işe geri dönmeleri için bir çağrı almış olabilir.
Uzmanlara göre, işyerine geri dönmek için kendinizi psikolojik ve zihinsel olarak nasıl hazırlayacağınıza yönelik tavsiyeler:

*Günlük rutininize geri dönün
Psikolog Richard Reid bu konuda “Eğer bir rahatsızlığa maruz kaldıysanız ve üzerinizde bir tembellik hissi varsa hayatınızda bir boşlukla karşı karşıya kalmış olabilirsiniz” ifadelerini kullanıyor.
Bu yüzden ister uzaktan ister işyerinde olsun işe geri dönmeyi bekliyorsanız “her şeyden önce ilk olarak bazı rutinlerinizi geri kazanmak- ve mümkünse - bunları zamana yayarak yapmaya çalışmak” önemli sayılıyor.
Reid “Bunu yapmak için en iyi yol, belli bir vakitte uyuyup belli bir vakitte uyuma alışkanlığına geri dönmek” ifadelerini kullanarak çalışanların, yeniden üretken bir zihin moduna girmek için kendi “tipik iş kıyafetlerini” giymeleri gerektiğine dikkati çekti.
Uzman çevre psikoloğu Lee Chambers işe geri dönme fikrini “belli bir bir rutine geri dönmek üzere bir meydan okuma olarak” yeniden şekillendirmenin faydalı olabileceğini söylüyor.

*Akıl sağlığınızı koruyun
Salgın sırasında çalışmayarak uzun bir süre evde oturan herhangi bir kişiye işe dönme fikri ağır gelebilir.
Chambers bu konuda şu ifadeleri kullanıyor:
“İşe geri dönme konusunda belli bir düzeyde endişelenmeniz önemli değil… Geçtiğimiz 12 hafta boyunca dünya büyük bir oranda değişti. Artık ofislerde size karşı karşıya olduğumuz tehdidi sürekli hatırlatacak dezenfekte araçları, tarayıcılar ve sosyal mesafe kuralına uyulması ile ilgili talimatlar gibi çeşitli uygulamalar var.”

*İş arkadaşlarınızla ve müdürünüzle iletişime geçin
İşten uzak bir şekilde biraz zaman geçirdikten sonra, iş arkadaşlarınızla ve müdürünüzle düzenli bir şekilde görüştüğünüz zamanların üzerinden belli bir süre geçmiş olabilir.
Ekibinizdeki üyelerle iyi bir iletişim kurmak yalnızca çalışma ortamınıza daha iyi bir şekilde adapte olmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda işe geri dönme konusundaki endişelerinizi gidermenize de yardımcı olabilir.

*Esneklik olasılığını tartışın
Hiçbir iş yapmamak ile işinize tekrar dönme arasındaki geçiş süreciniz biraz zaman alabilir. Bunu göz önünde bulundurarak müdürünüze biraz esneklik gösterip gösteremeyeceğini sormak bu geçiş sürecini kolaylaştırmaya yardımcı olabilir.
Henley İşletme Fakültesi Mesleki Gelişim Direktörü Dr. Naime Paşa, çalışanlar işlerinin başına döndükleri sırada şirketlerin kendilerine esnek çalışma konusunda anlayış göstereceklerini umduğunu dile getiriyor.
Paşa “Umarım işe geri dönme süreci istenilen bir biçimde yürür. Çalışanlar bütün eski çalışma yöntemlerine geri dönmek zorunda kalmayacaklar çünkü açık fikirli işverenler, çalışanların esnek çalışma ve bazı işlerini evden yürütme gibi faydalı buldukları bazı şeyleri korumayı idealist bir biçimde düşünecek” değerlendirmesine bulunuyor.

*Düşünmek için bir dakikanızı ayırın
Karantina dönemi boyunca belki de birçok kişi evde durdukları süre boyunca hayatlarını ve mesleki beklentilerini uzun uzun düşünme fırsatı buldu.
Düşünme eylemini sürdürmek işe dönmeye hazırlanan çalışanlara kariyerlerinde nasıl ilerleme kaydedeceklerini keşfetme ya da hatta tamamen yeni bir yola sapma konusunda bir yol gösterebilir.



Prostat sağlığı için yararlı ve zararlı besinler

Prostat kanseri, erkekler arasında en yaygın kanser türlerinden biridir
Prostat kanseri, erkekler arasında en yaygın kanser türlerinden biridir
TT

Prostat sağlığı için yararlı ve zararlı besinler

Prostat kanseri, erkekler arasında en yaygın kanser türlerinden biridir
Prostat kanseri, erkekler arasında en yaygın kanser türlerinden biridir

Yaş ilerledikçe prostat bezinde, “iyi huylu prostat büyümesi” (BPH) olarak bilinen bir durum ortaya çıkabiliyor. Araştırmalar, beslenme ve yaşam tarzındaki değişikliklerin prostatın büyümesini yavaşlatabileceğini ve genel sağlığı destekleyebileceğini gösteriyor.

Şarku’l Avsat’ın Medical News Today’den aktardığı haber göre prostat büyümesi yaşayan kişiler için sağlıklı bir beslenme düzeni; meyve, sebze ve sağlıklı yağlar açısından zengin olmalı. Somon balığı, domates ve çeşitli meyveler gibi bazı besinlerin prostat sağlığına özellikle fayda sağlayabileceği belirtiliyor.

Beslenme ve prostat büyümesi

Prostat, erkek üreme sisteminin temel bir parçası olan küçük bir bez. Testosteron hormonunu, dihidrotestosteron (DHT) adı verilen başka bir hormona dönüştürüyor. DHT seviyelerinin yükselmesi, prostat hücrelerinin büyümesine yol açabiliyor.

defrt
Her yıl iki milyondan fazla erkek prostatit belirtileri nedeniyle doktora başvuruyor (Reuters)

Bazı yiyecek ve içeceklerin, testosteron ve diğer hormonlar üzerindeki etkileri nedeniyle prostat sağlığını doğrudan etkilediği biliniyor. Araştırmalar; meyve, sebze ve sağlıklı yağlar bakımından zengin bir diyetin prostat sağlığını iyileştirdiğini ve büyümeyi yavaşlattığını ortaya koyuyor.

Önerilen besinler

Akdeniz diyeti gibi, meyve-sebze ve sağlıklı yağlar açısından zengin beslenme modellerinin prostat sağlığına katkı sağladığı belirtiliyor. Çalışmalar, bu tür diyetlere uyumun prostat büyümesini yavaşlattığını, genel sağlığı iyileştirdiğini ve prostat kanseri riskini azalttığını gösteriyor.

Öne çıkan besinler şöyle sıralanıyor:

Somon balığı: Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan somon, vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı oluyor. Sardalya gibi soğuk su balıkları da benzer faydalar sağlıyor.

Domates: Güçlü bir antioksidan olan likopen açısından zengin. Domatesin pişirilmesi, likopenin vücut tarafından daha kolay emilmesini sağlıyor.

Meyveler (özellikle böğürtlen, yaban mersini, çilek): Serbest radikallerle savaşan antioksidanlar içeriyor.

Brokoli ve turpgiller: Brokoli, karnabahar, lahana ve benzeri sebzeler; prostat sağlığını desteklediği düşünülen sulforafan adlı bileşiği barındırıyor.

Kuruyemişler: Çinko açısından zengin. Çinko, prostatta yüksek yoğunlukta bulunuyor ve testosteron ile DHT dengesinde rol oynadığı düşünülüyor. Baklagiller ve istiridye de iyi çinko kaynakları arasında yer alıyor.

Turunçgiller: Portakal, limon ve greyfurt gibi meyveler, prostatı koruyucu etkisi olabileceği belirtilen C vitamini içeriyor.

Prostat sağlığı için en iyi içecek hangisi?

Antioksidanlar, vitaminler ve mineraller bakımından zengin içecekler sağlıklı bir diyetin parçası olabilir. Sınırlı sayıda çalışma, yeşil çayın alt idrar yolu sağlığını iyileştirebileceğini ve prostat kanserine karşı koruyucu etki gösterebileceğini öne sürüyor. Ancak bu bulguların kesinleşmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Kaçınılması veya sınırlandırılması gereken besinler

Prostat büyümesi için sağlıklı bir diyet, yalnızca faydalı besinleri tüketmekle sınırlı değil; bazı gıdalardan kaçınmayı da içeriyor. Uzmanlar şu besinlere dikkat çekiyor:

Kırmızı et: Doymuş yağ oranı yüksek olduğu için iltihabı artırabilir. Tüketimin azaltılması prostat sağlığına olumlu katkı sağlayabilir.

Kafein: İdrar söktürücü etkisi nedeniyle idrar miktarını ve tuvalete çıkma sıklığını artırabilir.

Sodyum (tuz): Aşırı tuz tüketimi, prostat büyümesine bağlı idrar yolu şikâyetlerini ağırlaştırabilir. Bu nedenle işlenmiş gıdalardan kaçınılması ve tuzun sınırlandırılması öneriliyor.

Yaşam tarzı önerileri

Beslenme değişiklikleri, iyi huylu prostat büyümesinin bazı belirtilerini yönetmede etkili olabilir. Ayrıca stresin azaltılması, sigaranın bırakılması, akşam saatlerinde sıvı tüketiminin kısıtlanması, mesanenin tamamen boşaltılması, pelvik taban egzersizleri yapılması ve bazı ilaçlardan (antihistaminikler, diüretikler, burun açıcılar) mümkün olduğunca kaçınılması öneriliyor.

Bu önlemler yeterli olmazsa, doktorlar ilaç tedavisi ya da cerrahi müdahale önerebiliyor.

İyi huylu prostat büyümesinin belirtileri

Sık idrara çıkma, ani idrar yapma ihtiyacı, idrara başlamada zorlanma, zayıf ya da kesintili idrar akışı, gece sık idrara kalkma, idrar kaçırma, boşalma sonrası veya idrar yaparken ağrı ve idrar yapamama gibi şikâyetler görülebiliyor.

Bu belirtiler, büyüyen prostat bezinin idrar kanalını sıkıştırması sonucu ortaya çıkıyor. Tedavi, belirtilerin şiddetine göre değişiyor ve bazı durumlarda yalnızca yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olabiliyor. Daha ileri vakalarda ise ilaçlar veya cerrahi yöntemlerle prostatın küçültülmesi ya da belirtilerin hafifletilmesi mümkün oluyor.


Bilim insanları: Dünya'nın çekirdeği soğana benziyor

Dünya'nın iç çekirdeği, homojen demir yerine, birbirinden farklı kimyasal katmanlara sahip olabilir (Wikimedia Commons)
Dünya'nın iç çekirdeği, homojen demir yerine, birbirinden farklı kimyasal katmanlara sahip olabilir (Wikimedia Commons)
TT

Bilim insanları: Dünya'nın çekirdeği soğana benziyor

Dünya'nın iç çekirdeği, homojen demir yerine, birbirinden farklı kimyasal katmanlara sahip olabilir (Wikimedia Commons)
Dünya'nın iç çekirdeği, homojen demir yerine, birbirinden farklı kimyasal katmanlara sahip olabilir (Wikimedia Commons)

Bilim insanları Dünya'nın çekirdeğinin soğan gibi katmanlı bir yapıya sahip olabileceğini tespit etti.

Dünya'nın çekirdeği büyük ölçüde demirden oluşuyor. Ancak silisyum, karbon ve oksijen gibi daha hafif elementlerin de demir alaşımları oluşturduğu düşünülüyor. Dış çekirdek sıvı haldeyken, bu demir alaşımlarını barındırdığı düşünülen iç çekirdek katı formda. 

Deprem dalgaları iç çekirdekten geçerken, yayılma yönüne bağlı olarak farklı hızlara ulaşıyor. Anizotropi denen bu duruma neyin yol açtığı uzun zamandır bilim insanlarının kafasını kurcalıyor. 

Dahası, iç çekirdeğin dış katmanlarında anizotropi daha zayıfken, merkeze doğru belirgin biçimde güçleniyor.

Almanya'daki Münster Üniversitesi'nden araştırmacılar, laboratuvarda iç çekirdek koşullarını yeniden oluşturarak bu soruya bir cevap bulmuş olabilir.

Sözkonusu anomalinin olası açıklamalından biri kafes tercihli yönlenme (lattice-preferred orientation LPO) adı verilen bir olguydu. LPO, alaşımlardaki kristallerin, ısı ve deformasyon koşulları altında belirli bir yönde hizalanmasını ifade ediyor.

Bilim insanlarının, demir-silisyum-karbon alaşımlarında LPO’nun nasıl oluştuğuna dair verisi sınırlıydı. LPO, ses dalgalarının demir gibi metallerden nasıl iletildiğini etkileyebildiği için bu bilgi önem taşıyor.

Yeni çalışmayı yürüten ekip, bu elementlerin aşırı basınç ve sıcaklıklarda nasıl etkileşime girdiğini test ederek çekirdektekine benzer bir ortam yaratmaya çalıştı. 

Araştırmacılar demir-karbon-silisyum alaşımını önce sıkıştırdı, ardından 820 derece gibi yüksek bir sıcaklığa getirdi. Daha sonra atmosfer basıncının yaklaşık bir milyon katı kadar daha sıkıştırıldı.

Bulguları hakemli dergi Nature Communications'ta yayımlanan çalışmaya göre saf demire kıyasla, elementin silisyum ve karbon alaşımı LPO sergiledi. 

 Ayrıca saf demirde, sismik dalgaların bir yönde diğerine göre yüzde 6-7 daha hızlı ilerlediği görüldü. Demir-silisyum-karbon alaşımındaysa bu oran yüzde 2'ydi.

Bulgular, çekirdekle ilgili gözlemlerle uyuşuyor: İç çekirdeğin dış kısmı yaklaşık yüzde 2, merkez bölgeyse yüzde 4 ila 6 anizotropi gösteriyor.

Eğer silisyum ve karbon oranları dışarıya doğru artıyorsa, sismik gözlemler laboratuvar bulgularıyla örtüşüyor demektir.

Bilim insanları bu nedenle çekirdeğin homojenden ziyade, soğan gibi katmanlı bir yapıda olduğunu düşünüyor.

Yine de çalışmada uygulanan sıcaklık ve basıncın, çekirdekteki seviyede olmaması nedeniyle bulguları desteklemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Study Finds, Nature Communications


Meta, Çinlilerin kurduğu yapay zeka girişimini satın aldı

Bir "rüya takım" kurmayı hedefleyen Meta CEO'su Mark Zuckerberg, yapay zeka sektöründe dikkat çeken pek çok kişiyi bu sene transfer etti (AP)
Bir "rüya takım" kurmayı hedefleyen Meta CEO'su Mark Zuckerberg, yapay zeka sektöründe dikkat çeken pek çok kişiyi bu sene transfer etti (AP)
TT

Meta, Çinlilerin kurduğu yapay zeka girişimini satın aldı

Bir "rüya takım" kurmayı hedefleyen Meta CEO'su Mark Zuckerberg, yapay zeka sektöründe dikkat çeken pek çok kişiyi bu sene transfer etti (AP)
Bir "rüya takım" kurmayı hedefleyen Meta CEO'su Mark Zuckerberg, yapay zeka sektöründe dikkat çeken pek çok kişiyi bu sene transfer etti (AP)

Instagram, WhatsApp ve Facebook gibi pek çok uygulamanın sahibi olan Meta, Singapur merkezli yapay zeka girişimi Manus'u satın alacağını açıkladı. 

Wall Street Journal (WSJ), kaynaklarına göre Meta'nın 2 milyar dolar civarında bir ödeme yapacağını bildiriyor. 

Reuters ise anlaşmanın bedelinin 3 milyar doları dahi bulabileceğini aktarıyor.

Çoğu Singapur'da yüz civarında çalışanı olan Manus'un baş yöneticisi ve kurucusu olan "kızıl" lakaplı Xiao Hong'un, Meta'nın Operasyonel İşler Müdürü Javier Olivan'a bağlı olacağı da Amerikan gazetesinin haberinde öne sürüldü. 

WSJ, ABD'nin teknoloji devlerinden birinin Asya'daki girişim ekosisteminde büyüyen bir şirketi satın almasının pek sık görülmediğini işaret ediyor. 

Müşterileri için derin araştırma gibi görevler yapan şirketin kurucuları Çinli. Manus, Alibaba'yla stratejik ortaklığa sahip.

Milyonlarca kullanıcıya sahip olan Manus, martta görücüye sunduğu yapay zeka ajanıyla dikkat çekmişti. 

Bu ajanın detaylı araştırma sonuçlarına ulaşabilmesi ve internet sitesi yapabilme kabiliyeti beğeni toplamıştı. 

Google, Microsoft ve OpenAI gibi devlerle rekabet etmeye çalışan Meta son dönemde yapay zekaya yaptığı agresif yatırımlarla gündem oluyor. 

Yeni anlaşmanın sosyal medya devinin, kendi platformlarında sunduğu hizmetlere büyük katkı sağlaması bekleniyor.

Zuckerberg, şirketinin en yeni yapay zeka sistemlerinin kendi kendini geliştirme konusunda ilk emareleri gösterdiğini temmuzda iddia etmişti.

Kendi kendini geliştiren bir sistemin kontrolden çıkabileceği korkusu, akademisyenler ve sektördekiler tarafından sıklıkla dile getiriliyor.

Zuckerberg bu endişelere değinmese de gelişmiş yapay zekanın ciddi riskler taşıdığı uyarısında bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters