Kurşunların peşini bırakmayan bir vatanın hikayesini anlatan Bağdat’taki er-Reşid Caddesi

Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan er-Reşid caddesi (AFP)
Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan er-Reşid caddesi (AFP)
TT

Kurşunların peşini bırakmayan bir vatanın hikayesini anlatan Bağdat’taki er-Reşid Caddesi

Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan er-Reşid caddesi (AFP)
Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan er-Reşid caddesi (AFP)

Sabah Nahi
Irak’ın başkentinde bulunan, şehrin doğusundaki Dicle Nehri’nin bitişiğinde yer alan mağaza, banka ve pazarlarla dolu en önemli ve gözde cadde, bağrında Bağdat ve Irak’taki en meşhur hikayeleri gizliyor. Başkent’te yaşayan hiç kimse yoktur ki, kuzeyde Babu’l Muzam (büyük kapı) ve güneyde Babu’l Şarki (doğu kapısı) arasındaki bu caddeyi adımlamasın.

Reşid caddesi bir işaret ve eser
Cadde, taşıdığı miras ve insanlarla bir ülkenin tarihi ve krizlerinin özeti sayılabilir. Bu cadde Iraklılar için bir sürpriz değil. Bu efsanevi mekanın, Abbasi İmparatorluğu’nu 786-809 yılları arasında yöneten Abbasi Halifesi Harun Reşid’in adını taşıdığının farkındalar. Bu şehrin Abbasoğulları’ının başkenti olarak anılması Iraklılar için bir gurur vesilesi. Harun Reşid’in nüfuz sahibi olduğu topraklar, hakimiyet ve egemenliğinin büyüklüğünün bir ifadesi olarak bir yağmur bulutuna hitaben “Nereye yağarsan yağ, yağmurun benimdir” dediği söylenilir.
Cadde ilk olarak Osmanlı valisi, Bağdat hükümdarı ve Babu’l Şarki’den Rusafa'ya doğru Babu’l Muzam’a giden yolu inşa eden Osmanlı ordusunun komutanı ‘Halil Paşa’nın adıyla anılıyordu. Dicle’ye bitişik olan bu iki mekan, Bağdat haritası ve merkezindeki en ünlü iki yer. Bu cadde, geçen yüzyılın başlarında 1910 yılında Osmanlı askerlerinin hareket etmesi ve araçlarının geçişini kolaylaştırmak amacıyla inşa edilmişti. Ancak bu kolay olmadı. Caddenin geçtiği birçok cami ve mescit nedeniyle din adamları tarafından başlatılan itirazlar, evleri yıkılan hane sahipleri ve koruma altındaki yabancıların öfkesiyle devam etti. Ancak bir süre sonra başkentin en önemli ve gözde mekanı olacak olan bu yolun yapımına edilen itirazlara kayıtsız kalındı. Bu cadde daha sonra Bağdat’ta bir yaşam simgesi haline geldi. Sakinleri ve alışveriş yapmak isteyenlerin uğrak mekanı oldu.
Halil Paşa, bu nedenle bazı simgeleri yıkmaktan kaçınıp, caddeye bir ayrıcalık ve fark katan zikzaklar ekledi. Daha sonra 1917 yılında İngilizler işgal edince bu caddeye en-Nasr (zafer) Caddesi ardından da Hind Nabark Caddesi adı verildi. Ancak isim, alim Mustafa Cevad'ın önerisinden sonra, Haşimi Krallığı döneminde er-Reşid Caddesi olarak değiştirildi.

Reşid Caddesine hakim olan dört rakamı ve özelliği
Reşid caddesinden geçerken 4 numaralı İngiliz menşeili iki katlı kırmızı renkte ‘Leyland’ model otobüsü görmeniz bir tesadüf değil. Bağdat’ta meşhur olan ve İngilizler döneminden kalan bu otobüsle, Babu’l Muzam’dan Rusafa tarafındaki el-Endülüs meydanına gidebilirsiniz. Dört kilometre uzunluğundaki bu caddeyi kullandığınızda Bağdat’ta tarihi miras özelliği bulunan dört ünlü caminin önünden geçersiniz. Bu camiler: 1919 yılında Osmanlı’dan Davud Paşa tarafından inşa edilen Haydarhane (Haydar-Khana) Camii, Mercan Camii, Seyyid Sultan Ali Camii ve Hüseyin Paşa Camii. Bu camilere verilen isimler aynı zamanda yakınlardaki yerleşim merkezleri ve banliyölere de verilmiştir.
4 numaralı otobüse bindiğinizde Bağdat’taki dört ünlü çarşıya da uğrarsınız. El-Herc, es-Saray, Sufarin ve eş-Şurca çarşıları. Bunlardan bazıları Abbasi dönemine uzanıyor. Şehrin dört büyük bankasının da bu caddede olması şaşırtıcı değil: Merkez Bankası, er-Rafidin, er-Reşid ve Ziraat Bankası.
Bu caddede her iki tarafında verandalarında kron bulunan bin beton sütun yer alıyor. Her bir sütunun arasında ise dörder metre boşluk bulunuyor.
Reşid caddesi Rusafa ve Kerh arasındaki dört köprüye çıkıyor. Eş-Şüheda, el-Ehrar, es-Senk ve el-Cumhuriye köprüleri. Cadde dört meydana çıkıyor: el-Meydan, er-Rusafi, Hafız el-Kadi ve el-Gureyri.
Bu caddede dört sinema salonu vardı: en-Necah, el-Vatani, ez-Zuvera ve el-Hiyam. Aynı şekilde dört tiyatro salonu bulunuyor: er-Reşid, eş-Şa’b, Alâeddin ve Aştar. Reşid caddesindeki dört ünlü mekan her gün ziyaretçilerle dolup taşmakta: eş-Şurca, el-Mütenebbi Sokağı, Mercan Han ve Bağdat Müzesi.
Bu caddenin tarihindeki şaşırtıcı dört rakamı sanki Irak tarihindeki temsil ediyor: İngiliz dönemi, Krallık, ardından Cumhuriyet ve işgal dönemi.

Caddede iki dünya savaşından kalan önemli yerler
Bağdat’taki bu ana caddenin tarihi, iki dünya savaşı arasındaki dönemde hakim olan yaşam tarzını ortaya koyuyor. Bu iki savaş arasındaki yaşam sanki orduların, Bağdat ve mirası üzerindeki mücadelesinin bir ürünü gibi. Osmanlılar 500 yıllık hakimiyetlerinin ardından isim ve kapılarını miras bıraktı. Bu kapılar halkın ve pazarların mülkünü korumak için geceleri kapatılıyordu. Osmanlıların tahliyesinin ardından Savunma Bakanlığı’na dönüşen Babu’l Muzam’daki asker kışlasının önünde de Osmanlı yapımı bakır bir topçu olan ‘Ebu Hazame Topu’ bulunuyor. Caddede ayrıca kısa minaresiyle bir Özbek camisi bulunuyor. Bıçak bileyiciliğiyle uğraşan Özbekleri, arabalarıyla eş işçiliklerini yaparken görebilirsiniz. Özbekler, Osmanlılar tarafından getirilen halktan geriye kalanlardır. Onlar için bir cami inşa edildi çevresinde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Caddedeki diğer önemli yapılar ise Osmanlı döneminde inşa edilen çok sayıda okul. Caddenin hemen başında eski bir miras niteliğinde olan Me’muniye Okulu bulunuyor.  Kral I. Faysal’ın bu okulda eğitim alması onu daha bir ayrıcalıklı kılıyor. Ayrıca oğlu Melik Gazi de aynı sıralarda eğitim gördü. Abbasi Halifesi Me’mun’un adı verilmiştir.
Aynı caddede Abbasi halifesi el-Mustansir Billah adına inşa edilen el-Mustansariyye Okulu’nu görebilirsiniz. Bu, Irak’ta inşa edilen ilk üniversite konumundadır. Bunun yanısıra caddede farklı dönemlerde inşa edilen iki Sufi tekkesi de bulunuyor.

Medeniyet çeşitliliği ve toplumsal uyum
Caddede karşınıza, Bişr-i Hafi ve Ebu es-Sena el-Alusi gibi evliya, salih kimseler ve alimlere ait zaviyeler de karşınıza çıkıyor. Manzaraya nehrin kenarına saçılan Yahudi evleri, manastır ve antik kiliseler de dahil oluyor. Cami, kilise, manastır ve Sabii ibadethaneleri arasında inanılmaz bir birliktelik var.
El-Meydan bölgesinde etnik çeşitlilik, homojen toplum yapısına rağmen müthiş bir birlikte yaşam söz konusu. Çok sayıda tema parkı ve tiyatro da bulunuyor.
 Reşid caddesindeki kafeler, onlarca yıldır, insanların Seylan tarlalarından getirilen Arap kahvesi ve Irak çayı içmek için ziyaret ettiği ve müşterileri oldukça kalabalık olduğu kültürel entelektüel okullar konumunda. Ancak bu kafeler yalnızca erkek ziyaretçiler için dizayn edilmiş durumda. Bu kafelerin en ünlü kadın ziyaretçilerinden biri de, Iraklılara büyük bir saygı duyan İngiliz Yüksek Komiseri Sir Percy Cox’un Danışmanı ‘Miss Bell’ idi.
Caddede ayrıca yaz aylarında sıcaklık derecesinin 50’nin üzerine çıkması nedeniyle sıcaktan korunmak amacıyla dükkanların muntazam bir şekilde sıralandığına tanık olursunuz. Ancak buna rağmen halk yine de soğuk meyve suları yerine sıcak çaylar içmeyi tercih ederler.

Kafeler farklı kültürler ve toplumsal referanslara sahip
Kafeler, farklı kültür, meşrep ve toplumlara sahip. Devlet emeklisi yaşlı aristokratların oturduğu ez-Zehavi Kafe’nin yanı sıra onun 100 metre ilerisinde başkentten gelen Iraklı solcu yazar ve edebiyatçıların uğrak mekanı olan Hasan Acmi Kafe de bu cadde üzerinde yer alıyor.
Eğitimli sınıf ve parlamenterlerin sık gittiği kafelerin yanı sıra Reşid caddesinde, halk kahvehaneleri de mevcut. El-Mütenebbi Caddesi’nde bulunan kitapçılar, kütüphaneler ve kaldırımda kitap satanlar dikkat çekicidir. Şairler ve önde gelen isimlerin heykelleri de bu caddede yer alıyor.

Özel tatlara sahip restoranlar
Caddede yer alan restoranlar arasında dünya çapında ünlü ve öncü markalar da mevcut. Çeşitli lezzetlere sahip et ve balık restoranlardan cömert ikramlarla karşılaşmanız da mümkün. Irak tat ve lezzetleriyle harmanlanmış Türk ve İran mutfağı lezzetleri. Reşid caddesindeki her halk restoranında ücretsiz çay ikramıyla karşılaşabilirsiniz. En ünlü restoranlar arasında, garip mimarisi ve gelenekleri olan bir Abbasilerden miras kalan Mercan Han da bulunuyor.

İnsanlar savaşır ve yaşam mahvolur
Caddenin manzarası son 17 yıl içerisinde, bölge sakinleri arasında bir savaş alanına dönüşmesinin ardından tamamen değişti. Yeni cumhurbaşkanını destekleyen taraflar ve kentlerindeki değişimi reddeden Bağdat halkı arasındaki anlaşmazlık ve kavgaları çözmek için çoğunlukla ABD kuvvetleri müdahalede bulunuyor.
Reşid caddesinde kurşun izi bulunmayan bina bulmak neredeyse imkansız bir hal aldı. Sahipleri bu binaları terk edip, ölüm mekanlarına dönüşen bu yerlerde kaçıp gitti. Askeri gruplar gece boyu caddeleri tutuyor. Geceleri buralardan geçmek oldukça zor bir hal aldı. Kendinizi bir meçhule giriyor gibi hissediyorsunuz. Caddenin bazı bölümleri kayboldu. 4 numaralı otobüs artık oradan geçmiyor. Ölüm bu caddeye yerleşmiş gibi görünüyor. “Nereye yağarsan yağ, yağmurun benimdir” cümlesini kurmak artık imkansız bir hal aldı.
*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir. 



Sharon Stone'dan Sydney Sweeney'ye destek geldi

Rol arkadaşları, Variety'nin etkinliğinde birlikte poz verdi (AP)
Rol arkadaşları, Variety'nin etkinliğinde birlikte poz verdi (AP)
TT

Sharon Stone'dan Sydney Sweeney'ye destek geldi

Rol arkadaşları, Variety'nin etkinliğinde birlikte poz verdi (AP)
Rol arkadaşları, Variety'nin etkinliğinde birlikte poz verdi (AP)

ABD merkezli eğlence dergisi Variety'nin çarşamba günü Los Angeles'ta düzenlediği Kadınların Gücü (Power of Women) etkinliğine transparan elbisesiyle katılan Sydney Sweeney en çok konuşulan isim oldu. 

Yükselen aktris, son dönemde başarısıyla olduğu kadar neden olduğu tartışmalarla da gündemde. 

Rol aldığı kot pantolon reklamındaki "Sydney Sweeney'in harika jeanleri var" sloganı, "Sydney Sweeney'in harika genleri var" cümlesini doğrudan çağrıştırdığı için 28 yaşındaki yıldızın ırkçılığa zemin hazırladığı savunuluyor. 

1990'ların seks sembollerinden Sharon Stone tıpkı kendisi gibi kamuoyunda hedef haline gelen Sweeney'e yönelik eleştirileri yorumladı. 

Üçüncü sezonuna hazırlanan Euphoria'nın kadrosuna katılan 67 yaşındaki yıldız, Variety yazarlarından Angelique Jackson'a şöyle konuştu: 

Annenin sana verdiğini kullanmakta sorun yok. Seksi olmak zor ve hepimiz bunu biliyoruz. Tüm cazibeni şimdi ve burada kullanmak gerçekten normal.

Şimdiye kadar 25 Emmy adaylığı kazanıp bunlardan 9'unu ödüle çeviren Euphoria'nın üçüncü sezon kadrosuna Stone'la birlikte Rosalía da katıldı. 

Zendaya, Jacob Elordi, Alexa Demie, Hunter Schafer, Colman Domingo, Maude Apatow, Eric Dane, Martha Kelly, Chloe Cherry ve Sydney Sweeney de rolleriyle geri dönecek.

İlk iki sezonda toplam 8 bölüme müzikleriyle katkı veren Hans Zimmer'den bu sezon da destek alınacak.

İkinci sezonu 2022'de ekranlara gelen HBO dizisinin yeni bölümleri üç yıldır bekleniyor. Euphoria'nın 2026 baharında izleyicilerle buluşacağı bildiriliyor. 

Hollywood grevleri ve dizinin yaratıcısı Sam Levinson'la başrol oyuncusu Zendaya arasındaki yaratıcı fikir ayrılıkları bu gecikmeye neden olan faktörler arasında.

8 bölümlük üçüncü sezonun öyküsü, 5 yıllık bir zaman atlamasıyla devam edecek ve karakterler artık lisede olmayacak.

Independent Türkçe, Variety, JoBlo


"Cadılar Bayramı Kraliçesi" çarpıcı kostümünü nihayet gösterdi

Heidi Klum, genellikle "Heidiween" diye anılan yıllık Cadılar Bayramı partisi öncesinde gösterişli Medusa kostümünü tanıttı (CJ Rivera/AP)
Heidi Klum, genellikle "Heidiween" diye anılan yıllık Cadılar Bayramı partisi öncesinde gösterişli Medusa kostümünü tanıttı (CJ Rivera/AP)
TT

"Cadılar Bayramı Kraliçesi" çarpıcı kostümünü nihayet gösterdi

Heidi Klum, genellikle "Heidiween" diye anılan yıllık Cadılar Bayramı partisi öncesinde gösterişli Medusa kostümünü tanıttı (CJ Rivera/AP)
Heidi Klum, genellikle "Heidiween" diye anılan yıllık Cadılar Bayramı partisi öncesinde gösterişli Medusa kostümünü tanıttı (CJ Rivera/AP)

Amber Raiken Yaşam Haberleri Muhabiri 

Heidi Klum, 2025 Cadılar Bayramı kostümünü nihayet sergiledi.

52 yaşındaki model, genellikle "Heidiween" diye anılan yıllık Cadılar Bayramı (Halloween) partisi öncesinde hafta boyunca Instagram'da, ince detaylı kostümünden küçük ipuçları paylaşıyordu. Bu yılki görünümüne dair ipuçları arasında, takma sivri diş fotoğrafı ve açık yeşile boyanmış yüzü vardı.

2025 kostümünün, saçlarının yerine geçen yılanlar ve çıngıraklı yılan kuyruğuyla Medusa olduğu artık açığa çıktı. Klum, bu tasvirin bir videosunu Instagram'da "MUTLU HEIDIWEEN'LER Çok uzun süre bakmayın yoksa taşa dönersiniz #HeidiHalloween" açıklamasıyla paylaştı.

Encyclopedia Britannica'ya göre Yunan mitolojisinde Medusa, kendisine bakanlar üzerindeki taşlaştırma etkisiyle biliniyordu ve yüzüne bakanlar anında taşa dönüyordu.

Yunan mitolojisinde Medusa, kendisine bakanlar üzerindeki taşlaştırma etkisiyle biliniyordu ve yüzüne bakanlar anında taşa dönüyordu (CJ Rivera/AP)Yunan mitolojisinde Medusa, kendisine bakanlar üzerindeki taşlaştırma etkisiyle biliniyordu ve yüzüne bakanlar anında taşa dönüyordu (CJ Rivera/AP)

Klum, her kostümünü ve yıldızlarla dolu Cadılar Bayramı partisini önceden planladığı için "Cadılar Bayramı Kraliçesi" diye anılıyor. Bazıları üzerinde neredeyse bir yıl çalışılan göz alıcı kostümler, Klum'un hayranlarından da elbette övgü topluyor.

America's Got Talent'ın jürisi, efsanevi Cadılar Bayramı uğraşını 2024'te yeni bir galaksiye taşıyarak E.T.'ye dönüşmüştü. Spielberg'ün 1982 klasiğindeki ikonik uzaylıyı örnek alan kostümü, parlayan bir parmak ucu ve ekibinin uzaktan kumandayla kontrol edebildiği bir ağız ve gözlerle donatılmış motorlu bir başlıkla tamamlanmıştı.

America's Got Talent'ın jürisi, efsanevi Cadılar Bayramı uğraşını 2024'te yeni bir galaksiye taşıyarak Spielberg'ün 1982 klasiğindeki ikonik uzaylıyı örnek alarak E.T.'ye dönüşmüştü (AFP)America's Got Talent'ın jürisi, efsanevi Cadılar Bayramı uğraşını 2024'te yeni bir galaksiye taşıyarak Spielberg'ün 1982 klasiğindeki ikonik uzaylıyı örnek alarak E.T.'ye dönüşmüştü (AFP)

Bir önceki yıl da uzun, dik tüylerle süslenmiş pürüzlü bir başlık ve çalışan bir gaga takarak tavus kuşu kılığına girmişti.
 

Model, bir önceki yıl uzun, dik tüylerle süslenmiş pürüzlü bir başlık ve çalışan bir gaga takarak tavus kuşu kılığına girmişti.(AFP)Model, bir önceki yıl uzun, dik tüylerle süslenmiş pürüzlü bir başlık ve çalışan bir gaga takarak tavus kuşu kılığına girmişti.(AFP)

Arkasındaki Cirque du Soleil dansçı grubunun boyalı yüzleri ve giydiği yeşil tulumlar, tavus kuşunun tüylerini andırıyordu.

2022'de dev bir solucana dönüşen Klum'un yüzü neredeyse görünmüyor ve kostümde birinin olduğu sadece sarı gözlerden anlaşılıyordu.

Diğer kostümleri arasında 2015'te Masum Sanık Roger Rabbit'teki (Who Framed Roger Rabbit) Jessica Rabbit'in çizgi filmvari özelliklerini yakalamak için kullandığı protezler ve 2017'de Michael Jackson'ın ikonik "Thriller" klibindeki kurt adamlardan biri kılığına girmesi yer alıyor. 2013'te bir kelebek, 2014'teyse yaşlı bir kadın olmuştu.

Cadılar Bayramı kostümlerinde sınırları zorlayan tek ünlü Klum değil. Bu yıl şarkıcı Janelle Monáe, Beterböcek (Beetlejuice) filmine adını veren ve ismini üç kez söyleyince gelen hayaletin kostümünü giydi.

Son yıllarda Klum'la rekabet eden Monáe, bu bayram için elinden gelenin en iyisini yapıyor. Geçen yıl o da E.T. kılığına girmişti.

Independent Türkçe, independent.co.uk/life-style


Yıldız oyuncu eski röportajlarında "sinir bozucu" olduğunu söyledi

Jennifer Lawrence, basına verdiği eski röportajları "utanç verici" bulduğunu söyledi (Reuters)
Jennifer Lawrence, basına verdiği eski röportajları "utanç verici" bulduğunu söyledi (Reuters)
TT

Yıldız oyuncu eski röportajlarında "sinir bozucu" olduğunu söyledi

Jennifer Lawrence, basına verdiği eski röportajları "utanç verici" bulduğunu söyledi (Reuters)
Jennifer Lawrence, basına verdiği eski röportajları "utanç verici" bulduğunu söyledi (Reuters)

Inga Parkel 

Kariyerinin ilk yıllarında halk tarafından neden benimsenmediğini anlayan Jennifer Lawrence, eski röportajlarındaki davranışlarını kendisinin de "sinir bozucu" bulduğunu itiraf etti.

Artık 35 yaşında olan Lawrence, 2010 yapımı gerilim-gizem filmi Gerçeğin Parçaları'ndaki (Winter's Bone) çıkış rolüyle ilk kez tanındığında henüz 20 yaşındaydı. İki yıl sonra Açlık Oyunları (Hunger Games) serisinde Katniss Everdeen'i canlandırarak dünya çapında şöhrete kavuştu.

Hayranlar, Umut Işığım'ın (Silver Linings Playbook) Oscar ödüllü yıldızının doğaçlama tavırlarını ilk başta sevimli bulsa da internetin ona sırt çevirip samimiyetsizlikle suçlaması uzun sürmedi.

The New Yorker'a verdiği yeni röportajda Lawrence, eski basın toplantılarındaki "enerjik" ve"utanç verici" tavırlarını hatırladığında rahatsız olduğunu söyleyerek "Aslında bu benim gerçek kişiliğim, veya öyleydi, ama aynı zamanda bir savunma mekanizmasıydı" dedi.

Oyuncu, şöhretle başa çıkmaya çalışırken giderek daha açık sözlü hale geldiğini söyledi. Lawrence "Bu bir savunma mekanizmasıydı, 'Ben öyle değilim! Her gün kendimi rezil ediyorum!' demek gibiydi" diye konuştu.

Lawrence "O röportajlara bakıyorum ve oradaki kişi sinir bozucu. Bu kişiyi her yerde görmenin neden sinir bozucu olabileceğini anlıyorum" diye itiraf etti. "Ariana Grande'nin SNL'de yaptığı taklidim tam isabetti" diyen oyuncu, Grande'nin 2018'deki parodisine atıf yaptı.

Yıldız isim, "Filmlerim, siyasi görüşlerim yüzünden değil, ben olduğum için, kişiliğim yüzünden reddedildiğimi hissettim (hissetmedim, bu böyleydi sanırım)" diye ekledi.

İki yıllık aradan sonra yeni psikolojik drama filmi Geber Aşkım'la (Die My Love) kasımda ekrana geri dönmeye hazırlanan Lawrence, spot ışıklarından uzak durmasını anlatmıştı.

Geçen hafta The Graham Norton Show'da kariyerine geri dönmekte zorlanabileceğinden endişe edip etmediği sorulduğunda şöyle demişti: 

Bunun olma ihtimaliyle barışıktım. [Hollywood] çok şey ifade ediyor... Sanırım [iyi] olurdum ama aynı zamanda çok üzülürdüm. Bilmiyorum.

Lawrence kariyerinin zirvesinde olduğu ilk dönemlerinde, 6 yılda inanılmaz bir şekilde 16 filmde rol aldı ve bunların çoğu gişede çakıldı.

2021'de Vanity Fair'e verdiği röportajda "Olması gereken kaliteyi ortaya koyamıyordum" diye itiraf eden Lawrence, "Herkes benden bıkmıştı. Ben de kendimden bıkmıştım. Artık hiçbir şeyi doğru yapamadığım bir noktaya gelmiştim" diye eklemişti.

Lawrence "Kırmızı halıda yürüsem, 'Neden koşmadı?' deniyordu... Sanırım hayatımın büyük bir bölümünde insanları memnun etmeye çalıştım" demişti. 

Çalışmak bana kimsenin bana kızamayacağını hissettiriyordu: 'Tamam, evet dedim, yapıyoruz. Kimse sinirlenmedi' diye düşünüyordum.

Sonra insanların sadece varlığımdan bile hoşnut olmadığı bir noktaya geldiğimi hissettim. Bu da beni sarsarak işin veya kariyerin ruhuma huzur getirebileceği düşüncesinden beni uzaklaştırdı.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment