Kurşunların peşini bırakmayan bir vatanın hikayesini anlatan Bağdat’taki er-Reşid Caddesi

Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan er-Reşid caddesi (AFP)
Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan er-Reşid caddesi (AFP)
TT

Kurşunların peşini bırakmayan bir vatanın hikayesini anlatan Bağdat’taki er-Reşid Caddesi

Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan er-Reşid caddesi (AFP)
Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan er-Reşid caddesi (AFP)

Sabah Nahi
Irak’ın başkentinde bulunan, şehrin doğusundaki Dicle Nehri’nin bitişiğinde yer alan mağaza, banka ve pazarlarla dolu en önemli ve gözde cadde, bağrında Bağdat ve Irak’taki en meşhur hikayeleri gizliyor. Başkent’te yaşayan hiç kimse yoktur ki, kuzeyde Babu’l Muzam (büyük kapı) ve güneyde Babu’l Şarki (doğu kapısı) arasındaki bu caddeyi adımlamasın.

Reşid caddesi bir işaret ve eser
Cadde, taşıdığı miras ve insanlarla bir ülkenin tarihi ve krizlerinin özeti sayılabilir. Bu cadde Iraklılar için bir sürpriz değil. Bu efsanevi mekanın, Abbasi İmparatorluğu’nu 786-809 yılları arasında yöneten Abbasi Halifesi Harun Reşid’in adını taşıdığının farkındalar. Bu şehrin Abbasoğulları’ının başkenti olarak anılması Iraklılar için bir gurur vesilesi. Harun Reşid’in nüfuz sahibi olduğu topraklar, hakimiyet ve egemenliğinin büyüklüğünün bir ifadesi olarak bir yağmur bulutuna hitaben “Nereye yağarsan yağ, yağmurun benimdir” dediği söylenilir.
Cadde ilk olarak Osmanlı valisi, Bağdat hükümdarı ve Babu’l Şarki’den Rusafa'ya doğru Babu’l Muzam’a giden yolu inşa eden Osmanlı ordusunun komutanı ‘Halil Paşa’nın adıyla anılıyordu. Dicle’ye bitişik olan bu iki mekan, Bağdat haritası ve merkezindeki en ünlü iki yer. Bu cadde, geçen yüzyılın başlarında 1910 yılında Osmanlı askerlerinin hareket etmesi ve araçlarının geçişini kolaylaştırmak amacıyla inşa edilmişti. Ancak bu kolay olmadı. Caddenin geçtiği birçok cami ve mescit nedeniyle din adamları tarafından başlatılan itirazlar, evleri yıkılan hane sahipleri ve koruma altındaki yabancıların öfkesiyle devam etti. Ancak bir süre sonra başkentin en önemli ve gözde mekanı olacak olan bu yolun yapımına edilen itirazlara kayıtsız kalındı. Bu cadde daha sonra Bağdat’ta bir yaşam simgesi haline geldi. Sakinleri ve alışveriş yapmak isteyenlerin uğrak mekanı oldu.
Halil Paşa, bu nedenle bazı simgeleri yıkmaktan kaçınıp, caddeye bir ayrıcalık ve fark katan zikzaklar ekledi. Daha sonra 1917 yılında İngilizler işgal edince bu caddeye en-Nasr (zafer) Caddesi ardından da Hind Nabark Caddesi adı verildi. Ancak isim, alim Mustafa Cevad'ın önerisinden sonra, Haşimi Krallığı döneminde er-Reşid Caddesi olarak değiştirildi.

Reşid Caddesine hakim olan dört rakamı ve özelliği
Reşid caddesinden geçerken 4 numaralı İngiliz menşeili iki katlı kırmızı renkte ‘Leyland’ model otobüsü görmeniz bir tesadüf değil. Bağdat’ta meşhur olan ve İngilizler döneminden kalan bu otobüsle, Babu’l Muzam’dan Rusafa tarafındaki el-Endülüs meydanına gidebilirsiniz. Dört kilometre uzunluğundaki bu caddeyi kullandığınızda Bağdat’ta tarihi miras özelliği bulunan dört ünlü caminin önünden geçersiniz. Bu camiler: 1919 yılında Osmanlı’dan Davud Paşa tarafından inşa edilen Haydarhane (Haydar-Khana) Camii, Mercan Camii, Seyyid Sultan Ali Camii ve Hüseyin Paşa Camii. Bu camilere verilen isimler aynı zamanda yakınlardaki yerleşim merkezleri ve banliyölere de verilmiştir.
4 numaralı otobüse bindiğinizde Bağdat’taki dört ünlü çarşıya da uğrarsınız. El-Herc, es-Saray, Sufarin ve eş-Şurca çarşıları. Bunlardan bazıları Abbasi dönemine uzanıyor. Şehrin dört büyük bankasının da bu caddede olması şaşırtıcı değil: Merkez Bankası, er-Rafidin, er-Reşid ve Ziraat Bankası.
Bu caddede her iki tarafında verandalarında kron bulunan bin beton sütun yer alıyor. Her bir sütunun arasında ise dörder metre boşluk bulunuyor.
Reşid caddesi Rusafa ve Kerh arasındaki dört köprüye çıkıyor. Eş-Şüheda, el-Ehrar, es-Senk ve el-Cumhuriye köprüleri. Cadde dört meydana çıkıyor: el-Meydan, er-Rusafi, Hafız el-Kadi ve el-Gureyri.
Bu caddede dört sinema salonu vardı: en-Necah, el-Vatani, ez-Zuvera ve el-Hiyam. Aynı şekilde dört tiyatro salonu bulunuyor: er-Reşid, eş-Şa’b, Alâeddin ve Aştar. Reşid caddesindeki dört ünlü mekan her gün ziyaretçilerle dolup taşmakta: eş-Şurca, el-Mütenebbi Sokağı, Mercan Han ve Bağdat Müzesi.
Bu caddenin tarihindeki şaşırtıcı dört rakamı sanki Irak tarihindeki temsil ediyor: İngiliz dönemi, Krallık, ardından Cumhuriyet ve işgal dönemi.

Caddede iki dünya savaşından kalan önemli yerler
Bağdat’taki bu ana caddenin tarihi, iki dünya savaşı arasındaki dönemde hakim olan yaşam tarzını ortaya koyuyor. Bu iki savaş arasındaki yaşam sanki orduların, Bağdat ve mirası üzerindeki mücadelesinin bir ürünü gibi. Osmanlılar 500 yıllık hakimiyetlerinin ardından isim ve kapılarını miras bıraktı. Bu kapılar halkın ve pazarların mülkünü korumak için geceleri kapatılıyordu. Osmanlıların tahliyesinin ardından Savunma Bakanlığı’na dönüşen Babu’l Muzam’daki asker kışlasının önünde de Osmanlı yapımı bakır bir topçu olan ‘Ebu Hazame Topu’ bulunuyor. Caddede ayrıca kısa minaresiyle bir Özbek camisi bulunuyor. Bıçak bileyiciliğiyle uğraşan Özbekleri, arabalarıyla eş işçiliklerini yaparken görebilirsiniz. Özbekler, Osmanlılar tarafından getirilen halktan geriye kalanlardır. Onlar için bir cami inşa edildi çevresinde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Caddedeki diğer önemli yapılar ise Osmanlı döneminde inşa edilen çok sayıda okul. Caddenin hemen başında eski bir miras niteliğinde olan Me’muniye Okulu bulunuyor.  Kral I. Faysal’ın bu okulda eğitim alması onu daha bir ayrıcalıklı kılıyor. Ayrıca oğlu Melik Gazi de aynı sıralarda eğitim gördü. Abbasi Halifesi Me’mun’un adı verilmiştir.
Aynı caddede Abbasi halifesi el-Mustansir Billah adına inşa edilen el-Mustansariyye Okulu’nu görebilirsiniz. Bu, Irak’ta inşa edilen ilk üniversite konumundadır. Bunun yanısıra caddede farklı dönemlerde inşa edilen iki Sufi tekkesi de bulunuyor.

Medeniyet çeşitliliği ve toplumsal uyum
Caddede karşınıza, Bişr-i Hafi ve Ebu es-Sena el-Alusi gibi evliya, salih kimseler ve alimlere ait zaviyeler de karşınıza çıkıyor. Manzaraya nehrin kenarına saçılan Yahudi evleri, manastır ve antik kiliseler de dahil oluyor. Cami, kilise, manastır ve Sabii ibadethaneleri arasında inanılmaz bir birliktelik var.
El-Meydan bölgesinde etnik çeşitlilik, homojen toplum yapısına rağmen müthiş bir birlikte yaşam söz konusu. Çok sayıda tema parkı ve tiyatro da bulunuyor.
 Reşid caddesindeki kafeler, onlarca yıldır, insanların Seylan tarlalarından getirilen Arap kahvesi ve Irak çayı içmek için ziyaret ettiği ve müşterileri oldukça kalabalık olduğu kültürel entelektüel okullar konumunda. Ancak bu kafeler yalnızca erkek ziyaretçiler için dizayn edilmiş durumda. Bu kafelerin en ünlü kadın ziyaretçilerinden biri de, Iraklılara büyük bir saygı duyan İngiliz Yüksek Komiseri Sir Percy Cox’un Danışmanı ‘Miss Bell’ idi.
Caddede ayrıca yaz aylarında sıcaklık derecesinin 50’nin üzerine çıkması nedeniyle sıcaktan korunmak amacıyla dükkanların muntazam bir şekilde sıralandığına tanık olursunuz. Ancak buna rağmen halk yine de soğuk meyve suları yerine sıcak çaylar içmeyi tercih ederler.

Kafeler farklı kültürler ve toplumsal referanslara sahip
Kafeler, farklı kültür, meşrep ve toplumlara sahip. Devlet emeklisi yaşlı aristokratların oturduğu ez-Zehavi Kafe’nin yanı sıra onun 100 metre ilerisinde başkentten gelen Iraklı solcu yazar ve edebiyatçıların uğrak mekanı olan Hasan Acmi Kafe de bu cadde üzerinde yer alıyor.
Eğitimli sınıf ve parlamenterlerin sık gittiği kafelerin yanı sıra Reşid caddesinde, halk kahvehaneleri de mevcut. El-Mütenebbi Caddesi’nde bulunan kitapçılar, kütüphaneler ve kaldırımda kitap satanlar dikkat çekicidir. Şairler ve önde gelen isimlerin heykelleri de bu caddede yer alıyor.

Özel tatlara sahip restoranlar
Caddede yer alan restoranlar arasında dünya çapında ünlü ve öncü markalar da mevcut. Çeşitli lezzetlere sahip et ve balık restoranlardan cömert ikramlarla karşılaşmanız da mümkün. Irak tat ve lezzetleriyle harmanlanmış Türk ve İran mutfağı lezzetleri. Reşid caddesindeki her halk restoranında ücretsiz çay ikramıyla karşılaşabilirsiniz. En ünlü restoranlar arasında, garip mimarisi ve gelenekleri olan bir Abbasilerden miras kalan Mercan Han da bulunuyor.

İnsanlar savaşır ve yaşam mahvolur
Caddenin manzarası son 17 yıl içerisinde, bölge sakinleri arasında bir savaş alanına dönüşmesinin ardından tamamen değişti. Yeni cumhurbaşkanını destekleyen taraflar ve kentlerindeki değişimi reddeden Bağdat halkı arasındaki anlaşmazlık ve kavgaları çözmek için çoğunlukla ABD kuvvetleri müdahalede bulunuyor.
Reşid caddesinde kurşun izi bulunmayan bina bulmak neredeyse imkansız bir hal aldı. Sahipleri bu binaları terk edip, ölüm mekanlarına dönüşen bu yerlerde kaçıp gitti. Askeri gruplar gece boyu caddeleri tutuyor. Geceleri buralardan geçmek oldukça zor bir hal aldı. Kendinizi bir meçhule giriyor gibi hissediyorsunuz. Caddenin bazı bölümleri kayboldu. 4 numaralı otobüs artık oradan geçmiyor. Ölüm bu caddeye yerleşmiş gibi görünüyor. “Nereye yağarsan yağ, yağmurun benimdir” cümlesini kurmak artık imkansız bir hal aldı.
*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir. 



Ünlü yönetmene bir cinsel saldırı davası daha açılıyor

Tyler Perry, 21. yüzyılın özgün yönetmenlerinden biri olarak anılıyor (AP)
Tyler Perry, 21. yüzyılın özgün yönetmenlerinden biri olarak anılıyor (AP)
TT

Ünlü yönetmene bir cinsel saldırı davası daha açılıyor

Tyler Perry, 21. yüzyılın özgün yönetmenlerinden biri olarak anılıyor (AP)
Tyler Perry, 21. yüzyılın özgün yönetmenlerinden biri olarak anılıyor (AP)

Tyler Perry'nin 2016'da vizyona giren Boo! A Madea Halloween'de oynayan bir aktör, 56 yaşındaki Amerikalıya cinsel saldırı davası açtı. 

Oyuncu, senarist ve yönetmen kimlikleriyle bilinen Perry, önceki aylarda da Hollywood'daki gücünü cinsel istismar için kullanmakla suçlamıştı. 

Perşembe günü ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki bir mahkemeye dava dilekçesini ileten Mario Rodriguez, yıllar boyunca Perry'nin kendisini defalarca istismar ettiğini ve onun Los Angeles'taki evinde cinsel saldırıya uğradığını öne sürdü. 

Şikayet dilekçesinde Perry'nin zaman zaman eylemlerinden dolayı özür dileyip Rodriguez'e 5 bin dolar verdiği de iddia edildi. 

Derek Dixon adlı bir aktörün haziranda Perry'ye açtığı benzer bir davanın kamuoyuna yansımasının ardından harekete geçtiğini söyleyen Rodriguez, 77 milyon dolar tazminat talebinde bulundu.

Boo! A Madea Halloween'in dağıtımcısı Lionsgate de Perry'nin eylemlerine göz yummakla suçlanarak davalılar arasına katıldı. 

Perry'nin avukatı iddiaları reddetti. 

Perry'nin The Oval ve Ruthless dizilerinde oynayan Dixon da cinsel saldırıyla suçladığı yönetmene 260 milyon dolar tazminat talebiyle dava açmıştı. Henüz yasal süreç tamamlanmadı.

Dixon ve Rodriguez'in avukatları aynı. Perry'nin avukatı Alex Spiro, meslektaşı Jonathan J. Delshad'ın kendilerinden para koparmaya çalıştığını öne sürüyor. 

Perry son dönemlerde üretkenliğiyle de dikkat çekiyor.

Netflix için yaptığı Madea'nın Egzotik Düğünü (Madea's Destination Wedding) ve Son Damla'nın (Straw) yanı sıra Amazon Prime Video'ya hazırladığı Çifte İhanet (Duplicity) ve Joy'un Kısmeti (Finding Joy) bu yıl dijital yayın platformlarında gösterime girdi. 

Independent Türkçe, Washington Post, PageSix, AP


Usta yönetmenden şaşırtan Avatar açıklaması

71 yaşındaki yönetmen, Avatar: Ateş ve Kül'de izleyicileri farklı bir Na'vi kabilesiyle tanıştırıyor (20th Century Studios)
71 yaşındaki yönetmen, Avatar: Ateş ve Kül'de izleyicileri farklı bir Na'vi kabilesiyle tanıştırıyor (20th Century Studios)
TT

Usta yönetmenden şaşırtan Avatar açıklaması

71 yaşındaki yönetmen, Avatar: Ateş ve Kül'de izleyicileri farklı bir Na'vi kabilesiyle tanıştırıyor (20th Century Studios)
71 yaşındaki yönetmen, Avatar: Ateş ve Kül'de izleyicileri farklı bir Na'vi kabilesiyle tanıştırıyor (20th Century Studios)

James Cameron'ın bilimkurgu destanı Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash), ilk haftasında dünya genelinde 500 milyon dolar gişe hasılatını geçmişken usta yönetmenden şaşırtıcı bir açıklama geldi.

Titanik (Titanic) ve Terminatör (The Terminator) gibi pek çok popüler filme imza atan Kanadalı, vizyondaki 3. Avatar filmi ticari anlamda başarı sağlamazsa 2009'da başlayan serinin 4 ve 5. filmlerinin çekilmeyeceğini duyurdu. 

Üç Oscarlı sinemacı, Entertainment Weekly'ye şöyle konuştu:

Destanın bu noktadan sonra ilerleyip ilerlemeyeceğini bilmiyorum. Umarım devam eder. Her seferinde ticari başarısını kanıtlamamız gerekiyor. Her ne sebeple olursa olsun 4 ve 5'i yapamazsak bir basın toplantısı düzenleyeceğim ve neleri çekmeyi planladığımızı sizlere anlatacağım. Buna ne dersiniz?

Cameron bir başka alternatifin de Avatar 4 ve 5'in senaryolarını roman haline getirmek olabileceğini söyledi. 

2009'daki ilk Avatar küresel gişe hasılatında 2,97 milyar dolara erişerek tüm zamanların dünya rekoruna sahip oldu.

Avengers: Endgame, Avatar: Suyun Yolu (Avatar: The Way of Water), Titanic (Titanik) ve bu yılın Çin hiti Ne Zha 2 küresel gişe hasılatında ilk Avatar'ın ardından geliyor.

Yeni filmin de bu listeye girebileceği yorumları yapılıyor. 

Ateş ve Kül, Jake ve Neytiri'nin oğulları Neteyam'ın ölümünün ardından yaşananları konu alıyor. Film, aynı zamanda Kül Halkı diye bilinen ve Mangkwan adlı ateş klanına liderlik eden Varang karakteriyle yeni ve ürkütücü bir tehdidi tanıtıyor. 

Başrolleri paylaşan Sam Worthington ve Zoe Saldaña'nın yanı sıra Stephen Lang, Jack Champion, Sigourney Weaver ve Britain Dalton kadroya geri dönerken; Oona Chaplin ve David Thewlis seriye yeni katılan isimler arasında yer alıyor.

Independent Türkçe, Deadline, Variety


Merakla beklenen Labubu filminin yönetmeni belli oldu

(Reuters)
(Reuters)
TT

Merakla beklenen Labubu filminin yönetmeni belli oldu

(Reuters)
(Reuters)

Shahana Yasmin 

Ayı Paddington filmleri ve Wonka'yla tanınan Paul King, popüler Labubu oyuncak serisini konu alan yeni Sony Pictures filminin yönetmenliğini üstlenecek.

Çin yapımı tüylü canavar oyuncak bebekler, koleksiyonluk aksesuarlar olarak muazzam bir ilgi görüyor.

Sony'nin bu karakterlere dayanan bir film yapmak için oyuncağın ekran haklarını satın aldığı geçen ay duyurulmuştu. 

The Hollywood Reporter'a göre filmin yönetmen koltuğunda oturacak King, Department M ve Wenxin She'yle birlikte yapımcılığı da üstlenecek.

Filmin konusu hakkında henüz bir bilgi yok ve canlı çekim mi yoksa animasyon mu olacağı da belli değil.

The Independent cevap hakkı için King ve Sony'nin temsilcileriyle temasa geçti.
 

Görsel kaldırıldı.

Paul King, Labubu oyuncak serisine dayanan yeni bir filmin yönetmenliğini üstlenecek (AFP)

King'in önceki filmleri arasında yer alan Ayı Paddington (2014) ve Ayı Paddington 2 (2017), eleştirmenler tarafından memnuniyetle karşılandı ve dünya çapında ikisi toplam 500 milyon dolardan fazla hasılat elde etti.

Daha sonra çikolatanın mucidi Willy Wonka'nın başlangıç hikayesini anlatan ve Timothée Chalamet'nin başrolünü oynadığı Wonka'yı (2023) yönetti. Film, gişede 600 milyon dolardan fazla hasılata ulaştı.

Labubular ilk olarak Hong Kong doğumlu illüstratör Kasing Lung tarafından 2015'te yaratıldı. Lung'un İskandinav mitlerinden ilhamla The Monsters (Canavarlar) adlı öykü serisi için oluşturduğu yaratıklar, daha sonra oyuncak şirketi Pop Mart tarafından pazarlanan peluş bebeklere dönüştürüldü.

Tavşan benzeri kulakları, iri gözleri ve tehditkar görünen dişleriyle öne çıkan Labubular, genellikle "kör kutularda" satılıyor; yani rasgele seçilen kutulardaki oyuncağın hangi modelden olduğu, ambalajı açılana kadar gizemini koruyor.

Normal tasarımların yanı sıra özellikle nadir bulunan ve koleksiyoncuların peşine düştüğü "gizli seri" Labubular da var. Bu baharın başlarında piyasaya sürülen "Big Into Energy" serisi de bunlardan biri.

"Kör kutu" modeli, ikinci el piyasasının patlamasını sağladı. Bu yazın başlarında bazı Labubuların tanesinin ikinci el satışının bin doları aştığı ve çocuk boyutundaki bir Labubu'nun yaklaşık 150 bin dolara alıcı bulduğu bildirilmişti.
 

Görsel kaldırıldı.Labubular ilk olarak illüstratör Kasing Lung tarafından 2015'te yaratıldı (AFP)

Genellikle "Lafufular" diye adlandırılan sahte versiyonlarsa üçüncü taraf sitelerde giderek daha yaygın hale gelirken, bakkallarda ve yerel süpermarketlerde de bulunabiliyor.

2024'te Blackpink üyesi Lisa gibi K-pop yıldızları tarafından aksesuar olarak kullanılmasının ardından gerçek Labubu bebeklerinin popülaritesinde sıçrama yaşandı.

Rihanna, Louis Vuitton çantasını Liçi Meyvesi Labubu'yla süslemiş, Dua Lipa da bu trende ayak uydurmuştu. Emma Roberts da Instagram'da kör kutu açılışı yapmıştı.

PopMart'ın yönetici direktörü Si De, şirketin Labubu'yu oyuncak satışının ötesine taşıyarak animasyon, tema parkları, içerik işbirlikleri ve ürün yelpazesinin genişletilmesi planlarını değerlendirmeyi düşündüğünü ekimde söylemişti.

Labubu'ya küresel çapta duyulan ilgi, şimdiden önemli bir finansal etki yaratarak Pop Mart'ın hisselerinde bu yıl yaklaşık yüzde 200'lük bir artışı tetikledi. Kısa bir süre için şirket, diğer oyuncak üreticileri Hasbro, Mattel ve Sanrio'nun toplamından daha değerli hale getirdi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment