Koronavirüs aşıları, ihtiyatla karşılanıyor

Oxford Üniversitesi’nin aşı programı kapsamında Sao Paulo’da bir gönüllüyü kontrol eden bir doktor (Reuters)
Oxford Üniversitesi’nin aşı programı kapsamında Sao Paulo’da bir gönüllüyü kontrol eden bir doktor (Reuters)
TT

Koronavirüs aşıları, ihtiyatla karşılanıyor

Oxford Üniversitesi’nin aşı programı kapsamında Sao Paulo’da bir gönüllüyü kontrol eden bir doktor (Reuters)
Oxford Üniversitesi’nin aşı programı kapsamında Sao Paulo’da bir gönüllüyü kontrol eden bir doktor (Reuters)

Dünya ülkelerinin Kovid-19 salgınının yeniden görülmesi dolayısıyla izolasyon önlemlerini tekrar uygulamaya başladığı bir dönemde, virüse karşı aşı çalışmalarında ilerleme kaydedildi. ABD merkezli Moderna ilaç şirketi, klinik araştırmalarda somut bir ilerleme kaydettiğini açıklarken, bilim adamları ise gereğinden fazla umuda kapılmama, tüm deneylerin sonuçları bekleme uyarısında bulundu. Uzmanlar, Kovid-19 virüsünün doğası ve bağışıklığın verdiği tepkiye etkisi üzerine yapılan çalışılmalar ile birlikte yeni zorlukların ortaya çıktığına değiniyor.

Cesaret verici sonuçlar
Moderna ilaç şirketi, Salı akşamı yaptığı açıklamada, koronavirüse karşı geliştirdikleri aşının klinik çalışmalarının 27 Temmuz’da nihai aşamaya gireceğini duyurdu. AFP’nin haberine göre, bu açıklama aşının güvenli olup olmadığı ya da antikor üretimini uyarıp uyarmadığını doğrulamak üzere yapılan önceki deneylerin sonuçları yayınlandığı sırada geldi. Nitekim aşı çalışmalarının üçüncü ve son aşamasında, ABD’de 30 bin kişi üzerinde klinik deneyler gerçekleştirilecek. Bu kişilerden yarısına aşıdan 100 mikrogramlık bir doz enjekte edilirken diğer yarısına plasebo verilecek.
Araştırmacılar, aşının Kovid-19’a neden olan SARS-CoV-2 enfeksiyonunu önlemede güvenli ve etkili olup olmadığını görmek için, deneye katılanları iki yıl boyunca takip edecek.
Çalışma, aşıya rağmen hastalığa yakalanılması durumda, aşının bu kişilerde hastalığın semptomlarını önleyip önleyemeyeceğini görmeyi amaçlayacak. Bu aşı, aşılanan kişide semptomlar görülse dahi ciddi enfeksiyonların ortaya çıkmasını önlediği taktirde başarılı sınıfına girecek. Söz konusu çalışmanın 27 Ekim 2020’ye kadar devam etmesi, ilk sonuçların bu tarih öncesinde yayınlanması bekleniyor.
Bu açıklama, New England Journal of Medicine dergisinin Moderna aşısı klinik çalışmalarının ilk aşamasında varılan sonuçları yayınlamasından kısa bir süre sonra geldi. Sonuçlar, çalışmalara katılan ilk 45 kişide antikora rastlandığını gösterdi. Moderna şirketi, bugüne kadar 13 milyon 692 bin 606 kişiyi etkisi altına alan, 586 bin 839 kişinin ölümüne yol açan salgına karşı bir aşı geliştirmede dünya çapında yürütülen yarışta ön sıralarda yer alıyor.
Moderna, Mayıs ayında klinik çalışmaların ilk aşamasındaki ‘geçici verileri’ yayınlamış, aşı geliştirmeye katkıda bulunan ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Anthony Fauci ise bu ön sonuçları ‘cesaret verici’ olarak nitelemişti. Ancak bilim adamları, piyasaya sürülen ilk aşıların en etkili aşılar olmayabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. AFP’nin haberine göre, bilim topluluğundaki bazı uzmanlar, tüm sonuçlar ortaya çıkana ve incelenene kadar nihai karar almayacaklarını bildirdi.
RNA’yı temel alan Moderna şirketinin dayandığı teknoloji, laboratuvarda viral proteinlerin üretilmesine ihtiyaç duymadan, Kovid-19’a karşı proaktif bir koruma başlatmak için vücuda genetik bilgiler yüklüyor. Çalışmaları bu teknolojiye dayanan hiçbir aşının düzenleyici kurumlardan onay almadığı biliniyor. Kaliforniya Üniversitesi (Riverside) biyomedikal bilim profesörü, AFP’ye verdiği demeçte, bu teknolojiyi benimseyen önceki araştırmaların ters tepki verdiğini, aşının denendiği kişilerin enfeksiyona karşı daha savunmasız hale geldiklerini bildirdi. Profesör, “Kesin bir şekilde anlamamız gereken şeylerden biri, bağışıklık tepkisini sağlayabilecek uzun vadeli bir etki olup olmadığını bilmek” ifadelerini kullandı.

Rusya’da yürütülen aşının ilk denemeleri
Rusya, dün, Kovid-19 karşı Temmuz ayı sonuna kadar insanlarda uygulanmak üzere test edilen deneysel bir aşının ilk klinik çalışmalarının tamamlandığını duyurdu. Rusya Savunma Bakanlığı ve N.F. Gamaley Ulusal Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilen aşının klinik testleri, Haziran ayı ortalarında, Moskova'daki prestijli bir askeri hastanede çoğunluğu Rus askerler ve sivillerden oluşan bir grup gönüllü üzerinde yapıldı. Rusya Savunma Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, 18 gönüllüden oluşan ilk grubun ‘test çalışmalarındaki katılımlarının sona erdiği ve hastaneden ayrıldıkları’ belirtildi. Bakanlığın açıklamasına göre, bu ilk grupla yapılan deneyin ana amacı, aşının güvenliğini ve insan vücudunun aşının içeriğine vereceği tepkiyi ölçmekti. İlk olarak 18 Haziran'da aşı yapılan gönüllüler, hastanede kaldıkları 4 haftalık süre içerisinde günlük kontrolden geçirildi.
Açıklamada, bu süreçte aşının yapıldığı gönüllülerin hayati fonksiyonlarının ‘istenmeyen yan etkiler veya komplikasyonlar’ kaydetmeden ‘normal aralıkta’ seyrettiği belirtildi. Test Yönetimi Eş Direktörü Svetlana Volchichina, Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan görüntülerde, “Bağışıklıkları iyi durumda. Vücutları antikorlar üreterek virüse karşı kendisini korumaya aldı” ifadelerini kullandı.
Testlerde gönüllü olan askerlerden Yuri, “Artık (virüsten) yüzde 100 korunacağımızı biliyoruz. Bu yüzden buradan ayrılmaktan korkmuyoruz” şeklinde konuştu. Öte yandan Bakanlık açıklamasında, 23 Haziran'da deneysel aşının yapıldığı 20 kişiden oluşan ikinci bir gönüllü grubunun şu anda tıbbi gözetim altında hastane kontrol altında olduğu belirtildi.  Aşı ile ilgili bu klinik çalışmanın da Temmuz ayı sonuna kadar tamamlanması bekleniyor.

İhtiyatlı karşılama
Harvard Business Review dergisine göre, Merck & Co. ilaç şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Kenneth C. Frazier, geliştirilmekte olan aşılarının etkili olacağına dair herhangi bir garantinin bulunmadığını, aşının yıl sonu öncesinde hazır olacağını düşünenlerin ‘kamuoyuna ciddi zararlar’ vermiş olacağını ifade etti. Reuters’ın haberine göre, Pazartesi günü yayınlanan röportajında, olası aşıların çok sayıda insana hızlıca dağıtılması yönünde gerekli özellikleri içermeyebileceğini söyleyen Frazier, “Milyarlarca insan için aşı geliştiriyorsanız, bu aşının neler gerçekleştireceğini bilmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Reuters’ın haberine göre, ABD’li bir yetkili Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD hükümeti ile ortaklaşa hareket eden ilaç firmalarının Kovid-19 aşısını yaz sonuna kadar aktif olarak üretmeye başlamak yönünde doğru yolda olduğunu ifade etti. Trump yönetimi, Warp Speed Operasyonu ile 2021 yılı sonuna kadar 300 milyon doz aşı üretmeyi hedefliyor.

Yeni zorluklar
Öte yandan, bilim adamları ise Salı günü yaptıkları açıklamada, Kovid-19 ile savaşacak bağışıklık tepkisini gösteren son kanıtların kısa ömürlü olabileceğini, aşı geliştiricilerine insanları tamamen koruyabilecek önleyici dozlara ulaşmada yeni zorluklar çıkaracağını söyledi. Çin, Almanya ve İngiltere'de yapılan ön çalışmalar, koronavirüs hastaları vücudunun bağışıklık sisteminin bir parçası olarak antiviral koruyucu antikorlar geliştirdiği sonucuna varmıştı; ancak bunların yalnızca birkaç ay aktif kaldığı görülüyor.
Reuters’ın haberine göre, Londra Kraliyet Koleji immünoloji profesörü Daniel Altmann, “Çoğu insan antikor geliştirir, ancak etkileri genellikle hızla kaybolur. Bu da sağlam bir bağışıklığın elde edilemeyebileceğini gösterir” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, Kovid-19 için geliştirilecek olası aşıların bu durum nedeniyle ciddi zorluklar ile karşı karşıya kaldığını söylüyor. Leeds Üniversitesi tıp profesörü Dr. Stephen Griffin, “Ancak bu, salgını kontrol almak için bir aşıya fazla güvenmenin yanlış olduğu anlamına gelmez” ifadelerini kullandı. Aşıların gerçekten etkili olması için iki seçeneğin varlığına değinen Griffin, bunların “Daha sağlam ve daha uzun süreli koruma geliştirme ihtiyacı veya aşının düzenli olarak elde edilmesi” olduğuna değindi.
Dünya çapındaki en az 100 farklı şirket ve araştırma ekibi, Kovid-19 ile mücadele etme yolunda aşı geliştirmeye çalışıyor. Şuanda bunlardan en az 17’si, aşı etkinliğini insanlar üzerinde test ediyor.
İlaç şirketi AstraZeneca’nın Oxford Üniversitesi ile işbirliği içinde domuzlar üzerinde yürüttüğü Kovid-19 aşısı çalışmaları, iki doz aşının tek bir dozdan daha iyi bir antikor tepkisine katkıda bulunduğunu ortaya çıkardı. Ancak şimdiye kadar insanlar üzerinde gerçekleştirilen hiçbir çalışma, antikorların sağladığı herhangi bir bağışıklık tepkisinin yeteri kadar güçlü veya uzun vadeli olup olmadığını gösteren veriler kaydetmedi.



Çin-Japonya gerginliği: Ünlü şarkıcı sahneden indirildi

Maki Otsuki'nin şaşırıp kaldığı anlar kameralara yansıdı (Chosun)
Maki Otsuki'nin şaşırıp kaldığı anlar kameralara yansıdı (Chosun)
TT

Çin-Japonya gerginliği: Ünlü şarkıcı sahneden indirildi

Maki Otsuki'nin şaşırıp kaldığı anlar kameralara yansıdı (Chosun)
Maki Otsuki'nin şaşırıp kaldığı anlar kameralara yansıdı (Chosun)

Çin'le Japonya arasında Tayvan meselesi nedeniyle çıkan gerginlik, ünlü şarkıcı Maki Otsuki'nin sahneden indirilmesine yol açtı. 

52 yaşındaki Japon şarkıcı, Şanghay'da düzenlenen Bandai Namco Festival kapsamında cuma günü hayranlarıyla buluştu.

One Piece animesinin tema şarkısını söylediği için popülaritesi son dönemde artan sanatçı, kısa bir süre sonra sahneden indirildi. 

Şarkıcının internet sitesinden dün yapılan açıklamada "Performansının ortasındayken zorunlu koşullar yüzünden aniden durmak zorunda kaldı" dendi.  

Japon eğlence devi Bandai Namco, normalde pazar bitirilmesi beklenen üç günlük etkinlik için "Çeşitli faktörler kapsamlı bir şekilde düşünülerek iptal edildi" dedi. 

Momoiro Clover Z'nin etkinlikteki performansı da böylece gerçekleştirilemedi.

Japon şarkıcı Ayumi Hamasaki ve caz piyanisti Hiromi Uehara da Çin'deki konserlerini iptal etmek zorunda kaldı. 

Cumartesi konsere çıkmaya hazırlanırken bir gün önce iptal kararını alan Hamasaki, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda "Eğlencenin bizi birleştiren bir köprü olması gerektiğine hâlâ inanıyorum" ifadesini kullandı. 

Pekin ve Tokyo'yu karşı karşıya getiren gerginlik, Japonya Başbakanı Sanae Takaiçi'nin Parlamento'da 7 Kasım'da düzenlenen oturumda yaptığı açıklamayla patlak vermişti. 

Takaiçi, Tayvan Boğazı'na yönelik muhtemel müdahaleyi "ülkesini tehdit eden bir hareket" olarak göreceğini, böyle bir durumda askeri güç kullanılabileceğini belirtmişti. Böylelikle ilk kez bir Japon başbakanı, Tayvan'ın işgali halinde ülkenin askeri müdahalede bulunacağını açıkça söylemişti. 

Pekin yönetimiyse Takaiçi'den sözlerini geri almasını istemiş, başbakan bunu reddedince Japonya'nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi'yi çağırarak Tokyo'ya protesto notası vermişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı, güvenlik koşullarının uygun olmadığı gerekçesiyle Japonya'ya seyahat uyarısı da yayımlamıştı. Çin Eğitim Bakanlığı da öğrencilere, güvenlik riskleri nedeniyle Japonya'da "eğitim koşullarının uygun olmadığı" uyarısında bulunmuştu.

Pekin'in Osaka Başkonsolosu Şüe Cien'in "kendilerine saldıran kirli bir boynu tereddüt etmeden kesmeleri gerekeceğini" yazdığı sosyal medya gönderisi de krizi körüklemişti. Japonya, diplomatın "gönüllü olarak ülkesine dönmesini" talep etmişti. 

Independent Türkçe, Japan Times, AFP


Fantastik serinin yönetmeni sır gibi sakladığı sahneyi anlattı

Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)
Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)
TT

Fantastik serinin yönetmeni sır gibi sakladığı sahneyi anlattı

Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)
Eğer Cynthia Erivo (sağda) ve Ariana Grande (solda), Elphaba ve Glinda rolleriyle bir kez daha Oscar'a aday gösterilirse, Akademi tarihinde aynı rolle iki kez adaylık elde eden 7. ve 8. oyuncular olarak tarihe geçecek (Universal)

Wicked hayranları, Elphaba ve Galinda'nın öyküsünün ikinci bölümünde neler olacağına dair muhtemelen kabaca bir fikre sahipti. Ancak final sahnesine kadar, en dikkatli izleyicilerin bile fark edemediği bir ayrıntı gizliydi.

Senaryosunu Winnie Holzman ve Dana Fox'un kaleme aldığı müzikal, 2024'te gösterime giren Wicked'ın hikayesini sürdürüyor. 

İlk film, Stephen Schwartz ve Winnie Holzman'ın 2003 tarihli Broadway müzikalinin ilk perdesini beyazperdeye uyarlamıştı. Wicked: İyilik Uğruna'da (Wicked: For Good) ise Elphaba'yla Glinda'nın yollarının ayrılmasının ardından yaşananlar anlatılıyor. Biri Batı'nın meşhur Kötü Cadısı'na, diğeri ise "iyi kalpli" Glinda'ya dönüşüyor.

*Buradan sonrası, filmin sonuyla ilgili sürprizleri kaçırabilir, bizden uyarması*

Broadway müzikalinin ikonik posterini taklit eden final sahnesinde, Galinda'nın Elphaba'nın kulağına bir şey fısıldadığını görüyoruz. Bu an, hem Broadway müzikaline bir selam niteliği taşıyor hem de hikayenin ulaştığı noktayı sembolize eden özel bir kapanış sahnesi işlevi görüyor.

Yönetmen Jon M. Chu'ya göre bu çekim, hikayenin kapanış bölümünde mutlaka olması gereken ve başından beri planlanan bir sahneydi. Üstelik Chu, bu anın son ana kadar gizli kalması için büyük çaba harcadığını söylüyor. Ancak pazarlama departmanının bu sahneyi kullanma planları, finaldeki sürprizin erkenden açığa çıkma riskini doğurmuş.

Chu, Variety'ye yaptığı açıklamada şöyle dedi:

Evet, plan en başından beri buydu. Finali fısıltı sahnesiyle yapacaktım. Stüdyonun bunu hiçbir tanıtım materyalinde kullanmaması için onları ikna etmek ne kadar zordu biliyor musunuz? İlk film için bu sahnenin de olduğu bir poster bile hazırlamışlardı. 'Bu posteri neden yayımlıyoruz? Asla kabul etmemeliyiz. Asla. Asla.' dedim.

Chu'nun stratejisi ise filmin çıkışına kadar bu ikonik görüntüye hiçbir şekilde gönderme yapmamaktı; böylece izleyicilerin dikkatini tamamen başka yöne çekmek mümkün olacaktı. Chu şöyle devam etti:

Sanki hiç umursamıyormuşuz gibi hissettirmek istedim, sonra bir anda Wicked: İyilik Uğruna'nın sonunda karşımıza çıkıyor. Stüdyo o final sahnesini hiç görmedi. Büyük bir kural koydum: 'Bu sahneyi göstermeyin!' Çok istiyorlardı ama izin vermedim.

Görsel kaldırıldı.
Dorothy Gale'in Kansas'tan Oz Diyarı'na gelişinden önce ve sonrasını anlatan Wicked müzikali, Elphaba Thropp ve Galinda Upland arasındaki karmaşık ilişkiyi ele alıyor (Universal Stage Productions)

Bu posterin geçmişi de ilginç çünkü üzerinde yer alan sahne aslında orijinal müzikalde hiç yaşanmıyor. Bu da Chu'nun uyarlamasına sahneyi dahil etmesini daha da etkileyici kılıyor:

O poster bence yapılmış en dahice posterlerden biri. Glinda'nın ne söylediğini bilmiyorsun çünkü müzikalde böyle bir sahne yok. Ama bu, dostluğun özü aslında... Paylaştığımız sırların sembolü.

Filmdeki fısıltıya gelince... Chu, sahnede gerçekten ne söylendiğini kendisinin bile bilmediğini söylüyor:

Kızlar sahnede gerçekten ne söyleyeceklerine kendileri karar verdi. Ben bile bilmiyorum.

Independent Türkçe, GamesRadar, Variety


10 yıllık plan devreye giriyor: Stranger Things'de gizem çözülüyor

Ekran hayatına 2016'da başlayan 12 Emmy ödüllü Stranger Things, 1980'lerde geçiyor ve hayali bir Amerikan kasabasında yaşanan paranormal olayları konu alıyor (Netflix)
Ekran hayatına 2016'da başlayan 12 Emmy ödüllü Stranger Things, 1980'lerde geçiyor ve hayali bir Amerikan kasabasında yaşanan paranormal olayları konu alıyor (Netflix)
TT

10 yıllık plan devreye giriyor: Stranger Things'de gizem çözülüyor

Ekran hayatına 2016'da başlayan 12 Emmy ödüllü Stranger Things, 1980'lerde geçiyor ve hayali bir Amerikan kasabasında yaşanan paranormal olayları konu alıyor (Netflix)
Ekran hayatına 2016'da başlayan 12 Emmy ödüllü Stranger Things, 1980'lerde geçiyor ve hayali bir Amerikan kasabasında yaşanan paranormal olayları konu alıyor (Netflix)

Stranger Things'in 5. sezonunun ilk 4 bölümü artık Netflix'te ve hayranlar, özellikle Baş Aşağı Dünya'nın (Upside Down) ardındaki sırlar dahil, dizinin en büyük gizemlerinin çözümüne hiç olmadığı kadar yakın.

Yeni bölümler, Hawkins ekibinin dehşet saçan Vecna'yı bulup yok etme çabasına odaklanıyor.

Millie Bobby Brown, Finn Wolfhard, Gaten Matarazzo, Caleb McLaughlin ve Noah Schnapp'ten oluşan ana ekibe Sadie Sink, Joe Keery, Maya Hawke, Winona Ryder ve David Harbour'ın da dahil olduğu geniş bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor.

Dizinin yaratıcıları Matt ve Ross Duffer, yaklaşan bölümlerin bu gizemli boyutla ilgili uzun zamandır beklenen açıklamaları getireceğini ve hikayenin nasıl başladığına dair önemli sırların açığa çıkacağını söyledi. 

Matt Duffer, Deadline'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Özellikle İkinci Kısım'a geçtiğimizde, Will'in neden kaçırıldığı ve bunun Holly üzerinden hikayeye nasıl bağlandığı çok daha netleşiyor. Her şey başladığı yere dönüyor.

Stranger Things evreninin hâlâ cevaplaması gereken pek çok soru bulunuyor. Bunlar arasında Baş Aşağı Dünya'nın  gizemi ve Vecna'nın ustaca planı da yer alıyor.

Ross Duffer, bu sırların "İkinci Kısım'ın daha ilk aşamalarında" netleşmeye başlayacağını söyleyerek şöyle devam etti:

Asıl kırılma İkinci Kısım'da yaşanıyor; Baş Aşağı Dünya'ya derinlemesine girdiğimiz ve nihayet ne olduğunu açıkladığımız bölüm o. 10 yıldır planlanan bir şeydi ve artık bunu ortaya çıkarmanın zamanı geldi.

Final sezonu üç bölüm halinde yayımlanacak dizinin ikinci kısmı 26 Aralık'ta, final bölümleriyse 1 Ocak 2026'da ekrana gelecek.

Yeni bölümlerin yayımlandığı ilk dakikalarda platforma erişimde kısa süreli aksaklık yaşanmıştı. Netflix sözcüsü yaptığı açıklamada, "Bazı üyeler cihazlarında kısa süreli bir erişim sorunu yaşadı ancak hizmet 5 dakika içinde tüm hesaplar için normale döndü" demişti.

Independent Türkçe, GamesRadar, Deadline