Filistin lideri Abbas: İlhak planı durursa müzakereye hazırızhttps://turkish.aawsat.com/home/article/2393216/filistin-lideri-abbas-ilhak-plan%C4%B1-durursa-m%C3%BCzakereye-haz%C4%B1r%C4%B1z
Filistin lideri Abbas: İlhak planı durursa müzakereye hazırız
2017’de İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile Filistin lideri Mahmud Abbas (Getty Images)
Ramallah/Şarku’l Avsat
TT
TT
Filistin lideri Abbas: İlhak planı durursa müzakereye hazırız
2017’de İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile Filistin lideri Mahmud Abbas (Getty Images)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Batı Şeria’yı ilhak planını durdurması halinde İsrail ile müzakerelere hazır olduklarını açıkladı.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile telefonda görüşen Abbas, ilhakın durdurulması halinde başka ülkelerin de katılımıyla Ortadoğu Dörtlüsü komitenin gözetiminde uluslararası meşruiyet temelinde müzakerelere katılmaya hazır olduklarını belirtti.
Abbas, görüşmede, Filistin’in bir karış toprağının bile ilhak edilmesini reddettiklerini yineleyerek, bunun Arap dünyası ve uluslararası toplumun pozisyonu olduğunu vurguladı.
Filistin lideri, İngiltere’ye, ilhakı durdurma ve yeni bir siyasi süreç başlatması için baskı uygulama noktasında elinden geleni yapma çağrısında bulundu.
Abbas, İngiltere’nin uluslararası meşruiyet temelinde barışın sağlanmasına destek verme ve uluslararası meşruiyet kararlara aykırı biçimde Filistin topraklarının ilhakını reddetme konusunda oynadığı role övgüde bulundu.
İngiltere Başbakanı Johnson ise ülkesinin ‘iki devletli’ çözüm temelinde barışın sağlanmasına destek verme pozisyonunu vurgulayarak, İsrail’in uluslararası meşruiyet kararlarına aykırı hareket ederek Filistin topraklarını ilhak etmesini reddettiklerini ifade etti.
Johnson, ülkesinin barışı desteklemeyi sürdüreceğini ve bu yönde elinden geleni yapmaya hazır olduğunu kaydetti.
İki lider önümüzdeki dönemde iletişim ve koordinasyonu sürdürmede mutabık kaldı.
Abbas’ın Ortadoğu Dörtlüsü gözetiminde yeni müzakerelere başlama kararı, çeşitli ülkelerin İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etmesi durumunda yaşanacak muhtemel çatışmaları engellemek için yeni müzakereler başlatmaya çabaladıkları bir dönemde geldi.
Filistin yönetimini Yüzyılın Anlaşması’yla mücadelede yeni müzakere kararına iten, Arap, AB ve bölge ülkelerinin yanı sıra Rusya ve Çin’den aldığı destektir.
Filistin yönetimi daha önce Ortadoğu Dörtlüsüne (AB, BM, Rusya ve ABD) gönderdiği mektupta, “Yasa ve düzeni uygulamak için sınırlı silahlanma ve güçlü polis teşkilatına sahip devletimizi kurmaya hazırız. Sınır ve güvenlikle ilgili Barış Anlaşması’na saygının güvence altına alınması için BM’den üçüncür bir müzakerecinin varlığını kabul etmeye hazırız” ifadeleri kullanıldı.
Mektupta ayrıca 4 Haziran 1967 sınırları temelinde ikili anlaşmaz imzalamak için sınırda önemsiz değişikliklerin yapılması öneriliyor.
İsrail, içerdeki siyasi taraflar arasında ve ABD ile yaşanan ihtilafların yanı sıra giderek artan uluslararası muhalefet nedeniyle ay başında hayata geçirmesi beklenen ilhak planını şimdiye kadar uygulayamadı.
AB’nin Kudüs temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff, Çarşamba günkü açıklamasında, İsrail’in Batı Şeria’nın bazı bölümlerini ilhak planının AB tarafından tanınmayacağını ilan etti.
Burgsdorff, Fetih Hareketi Merkez Yürütme Kurulu Genel Sekreter Yardımcısı Sabri Saydam ile Ramallah’ta yaptığı görüşmede, “AB, hiçbir ilhak eylemini veya bölgeyi şiddet sarmalına itecek ve barış sürecini baltalayacak tek taraflı hiçbir adımı tanımayacak” dedi. Burgsdorff ayrıca AB’nin, Filistin halkının 1967 sınırları üzerinde bağımsız bir devlet kurma hakkının yanında olduğunu vurguladı.
Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurduhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5211489-l%C3%BCbnan-cumhurba%C5%9Fkan%C4%B1-i%CC%87srail-ile-gerginli%C4%9Fi-sona-erdirme-giri%C5%9Fimini-duyurdu
Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail ile yaşanan güvenlik gerginliğini çözmek için "kapsamlı bir girişim" sundu. Girişim, Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeye tam olarak konuşlandırılması ve sınır bölgesinde istikrarın tam olarak sağlanması için müzakerelerin başlatılmasına dayanıyor.
Avn, Bağımsızlık Günü konuşmasında, Lübnan ordusunun İsrail tarafından işgal edilen noktaların kontrolünü "tüm ihlal ve saldırıların durdurulması ve İsrail ordusunun tüm noktalardan çekilmesinin hemen ardından" ele geçireceği beş maddelik bir girişim duyurdu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ayrıca beş üyeli bir komiteye, "Litani Nehri'nin güneyindeki bölgenin Lübnan silahlı kuvvetlerinin tek kontrolü altında olmasını ve kendi kuvvetleri aracılığıyla yetkilerini genişletmelerini" sağlama görevini verdi.
Dördüncü maddesinde, Lübnan devletinin "BM, ABD veya (İsrail ile) ortak uluslararası himaye altında, sınır ötesi saldırıların kalıcı olarak durdurulması formülünü içeren herhangi bir anlaşmayı müzakere etmeye hazır olduğunu" belirtirken, "Lübnan'ın kardeş ve dost ülkeleri, Lübnan ordusunu destekleyecek ve yeniden yapılanmaya yardımcı olacak uluslararası bir mekanizma için net ve kesin tarihler belirleyerek bu süreci denetleyeceğini" belirtti. "Bu girişime hazırız ve kararlıyız" diye vurguladı.
Batı Şeria'da yerleşimci terörü artıyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5211488-bat%C4%B1-%C5%9Feriada-yerle%C5%9Fimci-ter%C3%B6r%C3%BC-art%C4%B1yor
İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
"Tepe Gençliği" olarak bilinen silahlı yerleşimci milisler, dün Batı Şeria'daki terör saldırılarını tırmandırdı, çok sayıda evi, Beytüllahim yakınlarındaki bir çiftliği ve Kudüs, Ramallah, Nablus ve el Halil bölgelerindeki birkaç evi yaktı. İsrail askerleri ise işgal altındaki Kudüs'ün kuzeydoğusundaki bir kasabada iki genci vurarak öldürdü.
Resmi Kan radyo istasyonu, Tel Aviv'deki bir siyasi kaynağa dayanarak, bu milislerin çok sayıda bakan, yerleşimci lideri ve hatta bazı ordu komutanlarının desteğiyle faaliyet gösterdiği yönündeki yaygın izlenimi aktardı.
İsrail hükümetinin güvenlik kabinesi, yerleşimcilerin faaliyetlerinin ciddiyetini görüşmek üzere perşembe akşamı toplandı. Savunma Bakanı Yisrael Katz, yerleşimcilerin "iyi vatandaşlık" konusunda eğitim kurslarına kaydedilmesini önerdi.
3 rehine cesedinin aranmasında yaşanan zorluklar Gazze anlaşmasını gölgeliyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5211402-3-rehine-cesedinin-aranmas%C4%B1nda-ya%C5%9Fanan-zorluklar-gazze-anla%C5%9Fmas%C4%B1n%C4%B1-g%C3%B6lgeliyor
3 rehine cesedinin aranmasında yaşanan zorluklar Gazze anlaşmasını gölgeliyor
İslami Cihat savaşçıları ve Mısırlı işçiler, iki ağır araçla Cuma günü Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arıyor (AP)
Gazze Şeridi’nde İsrailli üç rehinenin cesetlerine ulaşılması için yürütülen çalışmalar, kısa süreli bir aranın ardından yeniden başlasa da ciddi engellerle karşılaşıyor. Filistinli kaynaklar, şu ana kadar söz konusu üç kişiden hiçbirinin naaşına ulaşılamadığını belirtiyor.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Kızılhaç ekipleri ve mühendislik birimleriyle birlikte Gazze kentinin güneyindeki Zeytûn Mahallesi’nde bir rehinenin cesedini arıyor. İslami Cihad’ın silahlı kanadı Saraya el-Kuds ise Kızılhaç ve mühendislerle birlikte, bir diğer cesedin bulunması amacıyla orta bölgede yer alan Nuseyrat Kampı’nın kuzeyinde çalışmalar yürütüyor.
İslami Cihat savaşçıları ve Mısırlı işçiler, iki ağır araçla Cuma günü Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arıyor (AP)
Hamas ve diğer Filistinli grupların Şarku’l Avsat gazetesine verdiği bilgilere göre arama süreci giderek karmaşık bir hâl aldı. Ateşkes müzakereleri sırasında arama çalışmalarının zorluklarla karşılaşacağı ve en az dört cesede ulaşmanın son derece güç olduğunun arabuluculara ve ABD’ye iletildiği aktarıldı.
Kaynaklar, askeri kanatların bir cesedin yerini tespit ettiğini, Nuseyrat bölgesinde bu cesede ulaşmak için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Zeytûn’daki bir başka cesedin yerinin tespit edilmeye çalışıldığı, üçüncüsünün ise hâlen kayıp olduğu ifade edildi. Son üç cesede ulaşma konusunda “güven eksikliği” bulunduğu, Nuseyrat’ın kuzeyinde bir tanesinin bulunma ihtimalinin daha yüksek olduğu kaydedildi.
Hamas kaynakları ayrıca, İsrail’in Zeytûn’daki aramalardan sorumlu bir saha komutanını suikast girişimiyle hedef aldığını, bunun da süreci daha da zorlaştıracağını belirtti. Kaynaklara göre, ağır yıkım altındaki kuzey bölgelerde yürütülen arama faaliyetleri, İsrail’in geniş çaplı bombardımanı ve dozer operasyonları nedeniyle son derece güçleşti.
Filistinli taraflar, tüm bu zorluklara rağmen arabulucularla sürekli temasın sürdüğünü, ABD’nin de durumun ciddiyetini kavradığını ve İsrail’e arama sürecinin zaman alacağı mesajını ilettiğini vurguladı. Hamas, elinde bulunan tüm cesetleri teslim etme ve ateşkese uyma taahhüdünü koruduğunu açıkladı.
İsrail ise konuya dair görüş ayrılıkları yaşıyor. Yedioth Ahronoth gazetesine konuşan bir yetkili, “cesetlerin geri getirilmesi için gerçek bir çaba ve ciddi bir zorluk olduğunu” belirtirken, bazı İsrailli kaynaklar Hamas’ın bu konuda isteksiz olduğunu öne sürdü. İsrail tarafı, 2014’teki “Koruyucu Hat Operasyonu”nda olduğu gibi, Gazze’de hiçbir rehinenin bırakılmayacağı mesajını Hamas’a iletti.
Gazze’de Filistinli cenazelerin çıkarılması için çalışmalar başladı
Bu gelişmeler yaşanırken, Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, İsrail saldırılarında enkaz altında kalan Filistinli cenazelerin çıkarılması için cumartesi günü ilk aşamanın başlatıldığını açıkladı. Çalışmalar, Kızılhaç, Mısır komitesi, polis ve yerel belediyelerin desteğiyle Orta Bölge’deki Megazi Kampı’nda yürütülecek.
Basal, binlerce ailenin enkaz altında kalan yakınlarının çıkarılması için çağrı yaptığını, ancak sivil savunmanın ağır ekipmanlarının büyük bölümünün İsrail tarafından imha edildiğini ve gerekli araçların girişinin engellendiğini söyledi. Kimliği belirlenemeyen çok sayıda cenaze bulunduğundan acil DNA laboratuvarlarına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Ateşkese rağmen çatışma ve ihlaller sürüyor
UNICEF, 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesten bu yana çatışmaya bağlı olaylarda en az 67 çocuğun hayatını kaybettiğini, onlarcasının yaralandığını duyurdu. Kuruluşa göre, ateşkese rağmen günde ortalama iki çocuk ölüyor.
Saha kaynakları, İsrail güçlerinin Han Yunus ve Gazze kentinde gerçekleştirdiği ateş açma olaylarında bir Filistinlinin öldüğünü, altısının yaralandığını bildirdi. İşgal güçlerine ait araçların açtığı ateş Han Yunus’un güneyindeki et-Tineh bölgesinde bir gencin ölümüne yol açtı; ayrıca Gazze’nin kuzeyinde ve doğusunda insansız hava araçlarıyla yapılan saldırılarda çocuklar dahil çok sayıda kişi yaralandı.
Ateşkes hattı olarak belirlenen sarı çizginin doğu ve batısındaki bölgeler, topçu ateşi, hava saldırıları ve patlatma operasyonlarıyla hedef alınmaya devam ediyor.
İslami Cihad savaşçısı, Cuma günü Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini aramak için ağır makinelerle kazı yapan Mısırlı işçileri izliyor. (AP)
İsrail ordusu ayrıca, Refah ’ta bir tünelden çıktığı belirtilen altı silahlı kişiyi öldürdüğünü, beş kişiyi ise gözaltına aldığını duyurdu. Ordunun iddiasına göre, bölgede hâlen yaklaşık 80 silahlı kişi kuşatma altında bulunuyor.
Filistin kaynakları ise İsrail’in bu olaylara ilişkin anlatımlarını teyit etmedi. Refah çevresinde helikopterlerden yoğun ateş açıldığı bildirildi.
Filistinliler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarında hasar gören Ömer Camii'nde cuma namazını kılıyor (Reuters)
Sivil Savunma Teşkilatı, ağır ekipman eksikliğine rağmen operasyonun başlayacağını açıkladı. Kurum, İsrail’in imkânlarının büyük bölümünü tahrip ettiğini ve arama–kurtarma faaliyetleri için gerekli iş makinelerinin bölgeye girişinin hâlâ engellendiğini belirtti. Açıklamada, kimliği belirsiz kurbanların bulunduğuna dikkat çekilerek, DNA inceleme laboratuvarlarının acilen sağlanmasının insani bir zorunluluk hâline geldiği vurgulandı.
İhlaller ve can kayıpları
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Gazze’de 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes sonrasında, çatışma bağlantılı olaylarda en az 67 çocuğun hayatını kaybettiğini bildirdi. UNICEF Sözcüsü Ricardo Pires, Cenevre’de yaptığı açıklamada “Onlarca çocuk da yaralandı. Ateşkesin başlamasından bu yana günde ortalama iki çocuğun öldüğü anlamına geliyor” dedi.
Sahadaki gelişmeler
İsrail güçleri, Han Yunus ve Gazze kentinde düzenlenen saldırılarda bir Filistinliyi öldürdü, altı kişiyi yaraladı. Tıbbi kaynaklara göre, Han Yunus’un güneyindeki Tine bölgesinde bir genç işgal güçlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti; Mawasi bölgesindeki çadırların yakınına da çok sayıda mermi isabet etti. Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye’de iki Filistinli bir İHA saldırısında yaralanırken, Beyt Lahiya’nın kuzeybatısındaki Sultan bölgesinde dört çocuk “quad-copter” tipi bir insansız hava aracının attığı bomba nedeniyle yaralandı.
Ateşkes hattı olarak belirlenen sarı çizginin doğu ve batısındaki birçok alan, hava ve topçu bombardımanına, araç ve İHA ateşine maruz kaldı. Han Yunus, Gazze ve Burayc Kampı’nın doğu-kuzey bölgelerinde büyük patlamalara yol açan yıkım operasyonları gerçekleştirildi.
İsrail Ordusu: “altı militan öldürüldü, beşi yakalandı”
İsrail ordusu, aylar süredir kontrol altında tuttuğu Refah kentinde, iki ayrı tünel çıkışından dışarı çıkan altı silahlı kişiyi öldürdüğünü, beşini ise yakaladığını açıkladı. Açıklamada, olayın kentin doğusunda, söz konusu kişilerin İsrail güçlerine yaklaşarak “doğrudan tehdit oluşturduğu” sırada yaşandığı belirtildi. Ordu, ateşkes anlaşmasına uygun olarak “her türlü doğrudan tehdidi ortadan kaldırmaya devam edeceklerini” bildirdi.
İsrail Ordu Radyosu, olayın Refah’ın doğusundaki Ceninah Mahallesi’nde meydana geldiğini ve kentte kalan son Hamas unsurlarının burada bulunduğunu aktardı. Haberde, tüneldeki unsurların ordunun yoğun faaliyetleri nedeniyle “kademeli olarak çıkmaya başladığı” ifade edildi.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN), Refah’taki son tünellerde yaklaşık 80 militanın kuşatma altında olduğunu duyurdu. Habere göre, Hamas daha önce bu kişiler için arabulucular aracılığıyla güvenli bir çıkış yolu sağlamaya çalıştı ancak İsrail ordusu “ya teslimiyet ya da ölüm” şartında ısrar ediyor.
İsrail’in Kanal 14 televizyonu ise operasyon sırasında tünel bölgesinden çıkan 12 kişiden 7’sinin öldürüldüğünü, 4’ünün yeniden tünele döndüğünü, 1 kişinin ise yakalanarak Şabak (İsrail iç istihbaratı) tarafından sorgulanmak üzere götürüldüğünü bildirdi. Şabak’ın değerlendirmelerine göre tünelde yaklaşık 30 militanın daha bulunduğu, bunlar arasında bir tabur komutanı ya da yardımcısının olabileceği ifade edildi.
Filistin kaynakları, İsrail’in söz konusu olaya ilişkin anlatımlarını doğrulamazken, Refah yönünde İsrail helikopterlerinden yoğun ateş sesleri duyulduğu belirtildi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة