Protestocular Tunus’ta bir petrol tesisine zorla girdi

Tunus’ta bulunan Tatavin kentine bağlı El-Kamur bölgesindeki bir benzin istasyonunun önünde oturma eylemi yapan protestocular (Arşiv-AFP)
Tunus’ta bulunan Tatavin kentine bağlı El-Kamur bölgesindeki bir benzin istasyonunun önünde oturma eylemi yapan protestocular (Arşiv-AFP)
TT

Protestocular Tunus’ta bir petrol tesisine zorla girdi

Tunus’ta bulunan Tatavin kentine bağlı El-Kamur bölgesindeki bir benzin istasyonunun önünde oturma eylemi yapan protestocular (Arşiv-AFP)
Tunus’ta bulunan Tatavin kentine bağlı El-Kamur bölgesindeki bir benzin istasyonunun önünde oturma eylemi yapan protestocular (Arşiv-AFP)

Tunus’un güneyinde dün yüzlerce protestocu, enerji tesislerinde iş talebinde bulunmak için sürdürdükleri protestolar sırasında bir benzin istasyonuna zorla girdi.
Protestocular Tatavin kentine bağlı El-Kamur bölgesindeki bir benzin istasyonunun önünde toplandılar ve ardından benzinliğin kapısına dayanarak içeriye girmeyi başardılar. Bölgeye askeri takviyeler yapılırken protestocular Tunus’un resmi marşını söyleyerek “Tatavin, geri çekilmeye hayır” şeklinde sloganlar attı. Ordu mensupları ile protestocular arasında herhangi bir arbede yaşanmadı.
Tatavin kentinin merkezinde haftalardır protestolarına devam eden kişiler, 2017 yılında yaşanan protestoların ardından hükümet ile imzalanan anlaşmanın yürürlüğe konmasını istiyor. Söz konusu anlaşmada bölgedeki binlerce işsizin istihdam edilmesi ve yatırım fonları tahsis edilmesi öngörülüyor.
Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada “Silahlı kuvvetler son olayları yüksek derecede bir sorumluluk duygusu ve profesyonel bir yaklaşım göstererek ele alıp can kaybı yaşanmasını ve tehlikeli savrulmalara düşülmesini engellemek için kendini dizginledi. Ordu petrol tesislerini hedef alan herhangi bir sabotaj eylemine ya da bireyleri etkileyebilecek herhangi bir saldırı gerçekleştirilmesine müsaade etmeyecek” ifadelerini kullandı.
Protestocular haftalardır çölde, kent merkezinden iki saat uzaklıktaki bulunan ve petrol kuyularının yoğunlukta bulunduğu el-Kamur bölgesinde petrol üretimini durdurma tehdidinde bulunuyor.
Tunus’ta büyük petrol ve doğal gaz çıkarma alanları bulunmuyor ancak Tatavin sakinleri bölgeden onlarca yıldır devam eden ikinci plana atılmaya bir son vermek üzere hükümetin taahhütlerini yerine getirmesini bekliyor.
Tatavin’deki işsizlik oranı yüzde 30’a yükseliyor bu da ülkedeki en yüksek işsizlik oranlarından biri sayılıyor.
Söz konusu protestolar, ülkenin çarşamba günü Başbakan İlyas el-Fahfah’ın istifa etmesiyle zirve noktasına ulaşan şiddetli bir siyasi krize tanıklık ettiği bir döneme denk geldi.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.