Dünya genelinde koronavirüs tablosu: 592 bin ölü ve 13,9 milyon vakahttps://turkish.aawsat.com/home/article/2395006/d%C3%BCnya-genelinde-koronavir%C3%BCs-tablosu-592-bin-%C3%B6l%C3%BC-ve-139-milyon-vaka
Dünya genelinde koronavirüs tablosu: 592 bin ölü ve 13,9 milyon vaka
Pekin’de bir alışveriş merkezine girmek için yürüyen merdivenleri kullanan maskeli Çinliler (AP)
Paris/Şarku’l Avsat
TT
TT
Dünya genelinde koronavirüs tablosu: 592 bin ölü ve 13,9 milyon vaka
Pekin’de bir alışveriş merkezine girmek için yürüyen merdivenleri kullanan maskeli Çinliler (AP)
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aralık ayında Çin’de ortaya çıktığı ilk günden bu yana dünya çapında en az 592 bin 791 kişinin hayatına mal oldu.
AFP’nin dün resmi kaynaklara dayanarak hazırladığı rapora göre 196 ülkede ve bölgede 13 milyon 954 bin 77’den fazla vaka kaydedildi. Bu vakaların en az 8 milyon 285 bin 924’ünün iyleştiği duyuruldu.
Dünya çapında en yüksek bilançoya sahip ABD’de 3 milyon 536 bin 658 vakadan 137 bin 897 kişinin virüse yenik düşerek hayatını kaybettiği ve en az 1 milyon 75 bin 882 vakanın iyileştiği bildirildi.
ABD’nin ardından salgından en çok etkilenen ülke 75 bin 366 ölü ve 1 milyon 966 bin 748 vaka ile Brezilya oldu. Bunu sırasıyla 45 bin 119 ölü ve 292 bin 552 vaka ile İngiltere, 36 bin 906 ölü ve 317 bin 635 vaka ile Meksika, 35 bin 17 ölü ve 243 bin 736 vaka ile İtalya takip ediyor.
Sıralamada salt rakamlar esas alınarak vakaların nüfusa oranı dikkate alınmamıştır.
Dün itibariyle Çin ülke genelinde (Makao ve Hong Kong hariç) 4 bin 634 ölü ve 83 bin 612 vaka tespit edildiğini ve 78 bin 719 kişinin iyileştiğini duyurdu.
Kıtalar çapında ise Avrupa’da toplamda 204 bin 254 ölü ve 2 milyon 897 bin 157 vaka ve Latin Amerika ile Karayipler’de 152 bin 191 ölü ve 3 milyon 566 bin 152 vaka kaydedildi.
ABD ve Kanada’da 146 bin 757 ölü ve 3 milyon 645 bin 740 vaka kaydedildi. Asya’da açıklanan ölü sayısı 46 bin 345’e ve vaka sayısı 1 milyon 906 bin 655’e ulaştı.
Orta Doğu’da 21 bin 752 kişi hayatını kaybederken 970 bin 525 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu. Afrika’da ölü sayısı 14 bin 309’a ve vaka sayısı 662 bin 158’e çıktı.
İsrail’in önemli isimleri alışılmışın dışına çıkarak İran'a yönelik saldırıların durdurulmasını istedihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5154852-i%CC%87srail%E2%80%99-%C3%B6nemli-isimleri-al%C4%B1%C5%9F%C4%B1lm%C4%B1%C5%9F%C4%B1n-d%C4%B1%C5%9F%C4%B1na-%C3%A7%C4%B1karak-i%CC%87rana-y%C3%B6nelik-sald%C4%B1r%C4%B1lar%C4%B1n
İsrail’in önemli isimleri alışılmışın dışına çıkarak İran'a yönelik saldırıların durdurulmasını istedi
Tel Aviv'in güneyindeki Bat Yam'da dün İran'ın füze saldırısı sonucu yıkılan konutların enkazı altında kayıp kişileri arayan İsrail askerleri (AP)
İsrail toplumunda Başbakan Binyamin Netanyahu'nun İran'a karşı başlattığı savaşı destekleyenler arasında neredeyse tam bir fikir birliği olmasına ve muhalefet partilerinin de bu savaşı desteklemesine rağmen, savaşın devam etmemesi konusunda uyarıda bulunan farklı sesler de çıkmaya başladı. Bu sesler, ABD'den savaşa katılmasını talep etmek yerine, savaşı sona erdirmek için bir yol bulmasını istiyor.
Bu seslerin başında gelenlerden biri de eski Başbakan Ehud Barak oldu. İsrail’de savunma bakanlığı, içişleri bakanlığı ve dışişleri bakanlığı gibi birçok önemli görevde bulunan Barak, ordunun genelkurmay başkanlığı görevini de üstlenmişti.
Şarku’l Avsat’ın Haaretz gazetesinden aktardığına göre Barak açıklamasında, “Bu savaş, ABD katılsa bile İran'ın nükleer programını ortadan kaldıramayacak, aksine Tahran'ı bu konuda çabalarını ikiye katlamaya itecek” değerlendirmesinde bulundu.
Sokaklarda, televizyon programlarında ve Netanyahu'nun İran'ın nükleer tehdidini ortadan kaldıracağına dair açıklamasında ‘coşkulu bir hava’ olmasını eleştiren Barak, “Bu kutlama zamansız ve gerçeklerden uzak” dedi.
Dün Tel Aviv'in merkezinde sirenlerin çalmasının ardından otoyolda beton parçalarının arkasına sığınan İsrailliler (Reuters)
Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in ‘kibirden kaçınılması ve gerçeklerin gerektirdiği alçakgönüllülüğün korunması gerektiği’ şeklindeki sözlerine övgüde bulunan Barak, “Biz gerçekten ağır, uzun ve acı verici bir sınavla karşı karşıyayız ve hepimiz bunu göğüslemeliyiz” ifadelerini kullandı.
Barak, İsrailli liderlerden ‘bu sınavı yönetirken mantıklı davranmalarını ve sorumluluklarını üstlenmelerini’ istedi.
ABD Başkanı Donald Trump, 2018 yılında, İsrail'in etkisiyle önceki nükleer anlaşmadan çekildiğinde, İran’ın nükleer silah geliştirmesine yaklaşık 18 ay kalmıştı.
Barak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran’ın nükleer tesislerini hedef aldık ve diğer tesisleri ve üsleri de hedef alacağız. Ancak İran'ın nükleer silaha ulaşma kapasitesini birkaç haftadan fazla ertelemedik ve ertelemeyeceğiz. Çünkü ellerinde yaklaşık on bomba yapmak için gerekli ayrışmış madde var ve bunları nasıl kullanacaklarını biliyorlar. Yeni nesil tesisler yerin 800 metre derinliğinde inşa edildi.
‘Yıpratma savaşı’ uyarısı
Haaretz gazetesi, başyazısında savaşın devam etmesi ve bir yıpratma savaşına dönüşmesi, hedeflerinin değiştirilmesi ve rejimin devrilmesi düşüncesinin ortaya çıkması konusunda uyardı.
Söz konusu yazıda şu ifadeler yer aldı:
“İsrail, siyasi kazançlarının ne olduğunu kendisi belirlemeli. Stratejik hedef, Tahran'daki rejimi devirmek değil, İsrail sınırlarını korumaktır. Gazze'de acı verici bir savaşın devam ettiğini, Gazze'deki rehinelerin kaybolduğunu ve insani durumun kötüye gittiğini unutmamalıyız. Savaşlar bir amaç değildir ve daha geniş çaplı bir savaşa ya da uzun süreli bir yıpratma savaşına sürüklenmemeliyiz. İran halen askeri güce sahip ve savaşı bölgesel bir boyuta taşıyabilir.”
Kudüs'te sirenlerin çalmasının ardından dün yer altı otoparkına sığınan İsrailliler (AP)
Öte yandan Hamas tarafından alıkonulan İsrailli rehinelerin aileleri de yakınlarının davasını gölgeleyen İran ile savaşın devam etmemesini istedi.
Cumartesi akşamı yaklaşık bin kişinin katıldığı, internet üzerinden yapılan toplantıda, geçtiğimiz hafta cenazeleri geri getirilen iki rehinenin anısına meşaleler yakıldı.
İç Cephe Komutanlığı'nın güvenlik talimatları nedeniyle haftalık toplantılarını bu kez video konferans şeklinde gerçekleştiren katılımcılar, rehineler arasındaki yakınlarının genel gündemden dışlanmasını reddettiklerini açıkladı.
Rehineler ve Kayıp Aileler Forumu'nun 7 Ekim saldırılarında öldürüldüğünü ve cesedinin Gazze'ye götürüldüğünü duyurduğu Lior Rudaeff’in kızı Noam Katz Rudaeff, “Sadece biz rehine ve kayıp aileleri değil, tüm ülke 617 gündür bilinmezlik karşısında korku içindeyiz” dedi.
Noam Katz Rudaeff, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rehineleri kamuoyunun gündeminde tutmak şimdi her zamankinden daha zor. Ekranlar manşetlerle dolu, ancak onların yüzleri neredeyse hiç görünmüyor.”
Rehinelerden biri olan Omri Miran'ın eşi Lishay Miran, ‘en cesur kararı alarak tüm rehineleri geri getirecek bir anlaşma imzalama’ çağrısında bulundu. Lishay Miran, “Başka cepheler olsa bile, dramatik ve belki de tarihi savaşlar olsa bile, kalplerimiz (sevdiklerimiz için) endişelenmekten vazgeçmiyor” ifadelerini kullandı.