Liseli Elon Musk'ın kariyer planı neydi?

Musk, kısa süre önce Johnny Depp ve Amber Heard arasında süren davayla da gündeme gelmişti (Maye Musk)
Musk, kısa süre önce Johnny Depp ve Amber Heard arasında süren davayla da gündeme gelmişti (Maye Musk)
TT

Liseli Elon Musk'ın kariyer planı neydi?

Musk, kısa süre önce Johnny Depp ve Amber Heard arasında süren davayla da gündeme gelmişti (Maye Musk)
Musk, kısa süre önce Johnny Depp ve Amber Heard arasında süren davayla da gündeme gelmişti (Maye Musk)

SpaceX, Tesla ve Neuralink’in CEO’su Elon Musk, lisedeyken iki konuya çok büyük ilgi duyuyordu. Bu konular daha sonra akademik olarak başarı da sağlayacağı fizik ve bilgisayar bilimi alanlarıydı.
CNBC'nin haberine göre Musk, Şubat’ta katıldığı “Third Row Tesla” podcast’inde, “Lisedeyken iki alanda sivriliyordum: fizik ve bilgisayar bilimi. Bunlar benim en iyi olduğum konulardı” diye belirtiyor.
Musk o dönem “muhtemelen parçacık hızlandırıcı üzerinde fizikle ilgileneceğimi düşünmüştüm” diyor.
Evrene dair pek çok konuyu merak eden ve bilimi seven biri olarak Musk lisedeyken fizikle daha fazla haşır neşir olabileceği bir kariyer planı tasarlıyordu.
Musk, "Tamam, evrenin doğasının ne olduğunu bulmak istiyorum’ diye düşünüyordum, bu yüzden parçacıkları çarpıştırıp sonra ne olduğunu inceleyen kişilerle birlikte çalışmayı deneyecektim" dedi.
Fakat 1993’te, Musk 22 yaşındayken planları değişti.
Musk, “Süper-iletken süper yarı çarpıştırıcı ABD’de iptal edilene kadar her şey iyi gidiyordu” diyor. Bu, o dönem dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcı projesiydi ve hükümet fonunun çekilmesi nedeniyle sonlandırılmıştı.
Musk, "Vaov diye düşündüm. Ya bir çarpıştırıcıda yıllarımı harcayarak çalışsam ve hükümet bir anda onu iptal etse? Bu yüzden, ‘bunu yapmayacağım’ dedim" dedi.
Musk o dönem Pennsylvania Üniversitesi’nde fizik ve ekonomi okuyordu. 1997’de mezun olduğunda parçacık hızlandırıcı üzerinde çalışmak yerine, bilgisayar bilimleri alanındaki yeteneklerini kullanarak, şehir rehberliği yazılımı sağlayan ilk girişimi Zip2’yi kurdu.
Elon Musk, Zip2’yi 1999’da Compaq’a yaklaşık 300 milyon dolara sattı. Musk bu parayı daha sonra, online finans hizmeti sağlayan X.com platformunu kurmak için kullandı. Platform 2000’de Confinity ile birleşerek PayPal haline geldi. 2002’de eBay, PayPal’u 1,5 milyar dolara satın aldı.
Elon Musk, "Çocukken şöyle bir varoluşsal kriz içindeydim. Yaklaşık 12 yaşındaydım ve ‘Peki dünya ne ifade ediyor? Bunların hepsi ne için? Anlamsız bir varoluş içinde mi yaşıyoruz?’ diye soruyordum. ‘Peki. Cevabın tam olarak ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz ama cevap evren’ diye düşünüyordum" dedi.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Musk, uzay şirketi SpaceX’i 2002’de kurdu. Ünlü milyarder Dünya’daki insan varlığını mümkün olan en uzak geleceğe ulaştırmak ve Mars’ı kolonileştirmek gibi fikirleriyle de biliniyor.
SpaceX, 30 Mayıs’ta iki NASA astronotunu yörüngeye başarılı biçimde ulaştırmıştı. 



Etiyopya'da bulunan dişler yeni insan türünü ortaya çıkardı

Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
TT

Etiyopya'da bulunan dişler yeni insan türünü ortaya çıkardı

Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)
Etiyopya'da fosilleşmiş dişler keşfedildi (Amy Rector/Virginia Commonwealth Üniversitesi)

Etiyopya'da keşfedilen diş fosilleri, insanların atası iki farklı türün 2,6 ila 2,8 milyon yıl önce bir arada yaşadığını göstererek evrimimiz hakkında bilinenleri yeniden şekillendiriyor.

13 diş, Etiyopya'nın Afar bölgesinde aynı dönemde yaşamış hominin atası Australopithecus ve bir Homo türünden geliyor.

Ledi-Geraru arkeolojik kazı alanında bulunan dişler, Homo cinsinin en eski üyelerinin Australopithecus'la bir arada yaşadığını ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, "Bu örnekler, Australopithecus ve erken dönem Homo'nun 2,5 milyon yıl önce Afar bölgesinde iki zayıf soy olarak bir arada yaşadığını ve hominin fosil kayıtlarının daha önce bilinenlerden daha çeşitli olduğunu gösteriyor" diyor.

Çalışmanın ortak yazarı Kaye Reed'e göre bu keşif insan evrimine ilişkin algımızı değiştiriyor.

Dr. Reed "Karşımızda birlikte yaşamış iki hominin türü var. İnsan evrimi doğrusal değildir, dallı budaklı bir ağaçtır ve nesli tükenen yaşam formları vardır" diye açıklıyor.

Bu yeni araştırma, birçoğumuzun zihnindeki maymundan Neandertal'e, oradan da modern [insana] geçiş imgesinin doğru olmadığını gösteriyor. Evrim bu şekilde işlemez.

Dişlerin, hakemli dergi Nature'da yayımlanan analizi, bunların en son 2,95 milyon yıl önce görülen ve ünlü "Lucy" örneğiyle temsil edilen Australopithecus afarensis yerine yeni bir Australopithecus türüne ait olduğunu gösteriyor.

Araştırmanın başyazarı Brian Villmoare, "2,6 ila 2,8 milyon yıllık tortullarda bulunan yeni Homo dişleri, soyumuzun ne kadar eski olduğunu doğruluyor" diyor.

Soyun atası olan bu yeni keşfedilen türün henüz bir adı yok. Bunun gerçekleşmesi için daha fazla fosile ihtiyaç var.

Araştırmacılar numunenin yaşını, fosilin bulunduğu alanın volkanik ve tektonik aktivitesine dayanarak belirledi.

Bölgedeki çok sayıda yanardağ, feldspat adı verilen kristaller içeren kül püskürtüyor.

Çalışmanın bir başka yazarı Christopher Campisano, feldspatlar için "Bunların biriktiği tarihte bölgede meydana gelen patlamaları tarihlendirebiliyoruz" diyor. 

Bu fosillerin bu patlamalar arasında kaldığını biliyoruz ve bu sayede fosillerin üstündeki ve altındaki katmanları tarihlendirebiliyoruz. Fosillerin arazide bulunduğu dönemde meydana gelen volkanik patlamaların volkanik küllerini tarihlendiriyoruz.

dcfgth
Ledi-Geraru Araştırma Alanından toplanan diş fosilleri (Brian Villmoare, Nevada Üniversitesi Las Vegas kampüsü)

Araştırmacılar fosilleri ve araziyi birlikte inceleyerek milyonlarca yıl önceki ortamı yeniden canlandırmayı başardı.

Bu eski insan atalarının 2,6 ila 2,8 milyon yıl önce geçtiği araziyle, günümüzdeki arasında çarpıcı bir fark olduğunu saptadılar.

O zamanlar nehirler, bitki örtüsüyle kaplı bir araziden akarak zamanla genişleyip daralan sığ göllere dökülüyordu.

Çalışmanın bir diğer yazarı Ramon Arrowsmith “Jeoloji, fosilleri içeren tortul birikintilerin yaşını ve özelliklerini gösteriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Bu, yaş kontrolü için çok önemli.

Lucy türüyle Australopithecus türünün aynı şeyleri yiyip yemediği ve yiyecek için birbirleriyle rekabet edip etmediği belirsizliğini koruyor.

Araştırmacılar, daha sonraki çalışmalarda bu türlerin diş minelerini inceleyerek ne yediklerini bulmayı umuyor.

Independent Türkçe