Araştırma: Ortalama bir insan günde 6 binden fazla düşünceye sahip oluyor

İnsanlar her gün akıllarına gelen düşüncelerin çoğundan kurtuluyor. Çünkü tüm bu düşünceleri akılda tutmak, hafızanın zayıflamasına neden olabilir (Daily Mail)
İnsanlar her gün akıllarına gelen düşüncelerin çoğundan kurtuluyor. Çünkü tüm bu düşünceleri akılda tutmak, hafızanın zayıflamasına neden olabilir (Daily Mail)
TT

Araştırma: Ortalama bir insan günde 6 binden fazla düşünceye sahip oluyor

İnsanlar her gün akıllarına gelen düşüncelerin çoğundan kurtuluyor. Çünkü tüm bu düşünceleri akılda tutmak, hafızanın zayıflamasına neden olabilir (Daily Mail)
İnsanlar her gün akıllarına gelen düşüncelerin çoğundan kurtuluyor. Çünkü tüm bu düşünceleri akılda tutmak, hafızanın zayıflamasına neden olabilir (Daily Mail)

9Yapılan bir araştırma, ortalama bir insanın günde 6 binden fazla düşünceye sahip olduğunu ortaya çıkardı.
İngiltere merkezli Daily Mail gazetesine göre araştırmacılar, bir düşüncenin başlangıcı ve sonunu belirleyen ve günde kaç tane olduğunu hesaplamalarına izin veren yeni bir yöntem tasarladı.
Ekip, ayrıca bir kişinin düşünce sayısını ölçmekle onun kişilik yönlerinin tahmin edebileceğini de belirtti.
Kanada Bilişsel Sinirbilim Araştırma Başkanı Dr. Jordan Poppenk, “Bir kişi yeni bir düşünceye geçtiğinde, yöntemlerimizle tespit edebileceğimiz yeni bir ‘düşünce solucanı’ yaratır. Film izlerken art arda sahnelerin geldiği gibi düşünce solucanlarının da ortaya çıktığını fark ettik” dedi.
Kendisi ve ekibinin, 184 katılımcı üzerinde çalıştığını söyleyen Poppenk, insanların bütün gün boyunca sahip oldukları düşüncelerin sayısı, büyüklüğü ve sıklığını öğrenmek için beyinlerinin manyetik rezonans ile görüntülendiğini dile getirdi.
Araştırmacılar, ortalama bir insanın günde yaklaşık 6 bin 200 düşünceye sahip olduğunu ve çoğu düşüncenin sadece 20 saniye sürdüğünü tespit etti.
Çalışmaya göre insanlar her gün akıllarına gelen bu düşüncelerin çoğundan kurtuluyor. Çünkü tüm bu düşünceleri akılda tutmak, hafızanın zayıflamasına neden olabilir.
 



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture