İdlib kırsalında Türkiye ve rejim güçleri arasında çatışma

TSK, Suriye'nin kuzeyindeki İdlib kentinde devriye faaliyeti gerçekleştirdi (AFP)
TSK, Suriye'nin kuzeyindeki İdlib kentinde devriye faaliyeti gerçekleştirdi (AFP)
TT

İdlib kırsalında Türkiye ve rejim güçleri arasında çatışma

TSK, Suriye'nin kuzeyindeki İdlib kentinde devriye faaliyeti gerçekleştirdi (AFP)
TSK, Suriye'nin kuzeyindeki İdlib kentinde devriye faaliyeti gerçekleştirdi (AFP)

Suriye rejim güçlerinin İdlib’in güneyindeki Türkiye destekli muhalif gruplara saldırması üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) rejim mevzilerine füzelerle karşılık verdi.
Suriye rejim güçlerinin Çarşamba günü Türkiye destekli muhalif grupların kontrolündeki Futeyra, Kansafra, Safuhun ve Fleyfel’de saldırı düzenledi. Saldırıda, Türkiye destekli muhaliflere ait Fethu’l Mubin Operasyon Odasından 3 kişinin öldüğü ve yaralıların olduğu bildirildi.
Türk kuvvetleri ve Fethu’l Mubin operasyon odası, rejim güçlerinin saldırısına yanıt olarak, Perşembe günü Kefr Nebil ve İdlib’in güney kırsalındaki rejim güçlerinin noktalarını hedef aldı.
Rejim kuvvetleri, İdlib’in doğusundaki Sermin, Neyrab ve Afes yakınlarını vururken, Türkiye’ye yakın Ulusal Kurtuluş Cephesi de, İdlib’in doğusundaki Dadih köyünde bulunan rejim mevzilerini vurdu.
Bölgedeki Türkiye destekli muhalif gruplar ve rejim güçleri alarm halinde.

İngiltere Savunma Bakanı: SİHA’lar ‘oyun değiştirici’ nitelikte
Öte yandan, İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, Türkiye’ye ait silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Libya ve Suriye’de etkili biçimde kullanmasının ‘oyun değiştirici’ nitelikte olduğunu söyleyerek övgüde bulundu.
Wallece, Hava ve Uzay Gücü Konferansı’nda yaptığı konuşmada, İngiltere’nin savunma konularında başka ülkelerden ders alması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin 2019 ortasından bu yana Bayraktar TB-2’leri Libya’da nasıl kullandığına bakın. Bu İHA’lar istihbarat topladı, gözetleme yaptı ve cephe, tedarik hatlarını ve lojistik üslerini hedef alan operasyonlar yaptı. Türkiye’nin Suriye’de müdahil oluşunu ve elektronik harbi, hafif silahlı SİHA’ları, tankları, zırhlı araçları ve üzerlerindeki hava savunma sistemlerini durdurmaya dönük akıllı mühimmatı nasıl kullandığını düşünün. Haberlere göre Esad rejimi ağır kayıplar verdi. 3 bin asker, 151 tank, 8 helikopter, 3 İHA, 3 muharip savaş uçağı, kamyonlar, 8 hava savunma sistemi, bir karargah ve sair ekipman ile tesisler. Bu iddiaların yarısı bile doğruysa, bu oyun değiştirici niteliktedir.”

HTŞ alıkoyduğu bir İngiliz’i kefaletle serbest bıraktı
Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ), 3 hafta önce Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de alıkoyduğu İngiltere doğumlu olan ancak 3 yıl önce vatandaşlıktan çıkarılan bir kişiyi kefaletle serbest bıraktı.
İdlib bölgesinin yarısını kontrol eden HTŞ, 22 Haziran'da 33 yaşındaki insani yardım görevlisi Taukir Şerif’i alıkoymuştu.
HTŞ’nin propaganda sitesi Ebaa News’e göre Pakistan asıllı Şerif tutuksuz yargılanacak ve iki hafta sonra HTŞ’ye bağlı mahkemeye çıkacak.
HTŞ’nin medya sorumlusu Tacuddin Ömer, yargıya sunulan kanıtlara dayanarak hakkında tutuklama emri çıkarılan Şerif’in askeri mahkeme önüne çıktığı, savunmasını yaptığı ve tutuksuz yargılanmak üzere kefaletle serbest bırakıldığını söyledi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise, Şerif’in HTŞ’nin rakibi olan muhalif gruplarla şüpheli ilişkisi nedeniyle yakalandığını iddia etti.
HTŞ, Şerif’i İdlib’e yönelik projelerdeki yardım parası kullanmakla suçluyor.
Pakistan asıllı ve İngiltere doğumlu olan Şerif’in eşiyle kurduğu ‘Suriye’den Canlı Gelişmeler’ organizasyonuna göre, Şerif 2012 yılında Suriye’ye geldi.
İngiliz medyasında ise Şerif’in, terör örgütü El Kaide ile bağlantılı bir gruba bağlı olmakla suçlandığı ve 2017’de İngiltere vatandaşlığından çıkarıldığı bilgisi yer aldı. Şerif’in kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediği de ifade edildi.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.