Hastaneler, ulaşım ve iletişim dahil olmak üzere tüm hizmetleri felç etme niyetinde olan Husi grubu, Yemenlilerin ‘toplu imha’ olarak nitelendirdiği bir imada bulundu.
Kendi kontrol altındaki alanlarda yaşayan Yemenlilerin acılarıyla insan ticareti yapmayı amaçlayan Husi grubu, petrol türevlerinin Hudeyde limanlarına ithalatının düzenlenmesi yönündeki anlaşmadan ve mekanizmadan kaçmakta ısrar ediyor. Söz konusu tehditler, Husi grubunun Sana’daki Yemen petrol şirketi kontrolünü elinde tutan liderlerinin açıklamalarında kendini gösterdi. Şarku’l Avsat’a açıklamada bulunan kaynaklar, grubun devasa yakıt rezervlerinin en az yüzde 90'ını son krizin başlangıcından bu yana savaş çabalarına ayırdığını bildirdi. Sana’daki insan hakları savunucuları ve çalışanlar ise Husilerin petrolü Birleşmiş Milletler’e (BM) karşı bir koz olarak kullandığı tehditlerini dehşetle karşıladı.
En az 80 bin yük gemisi, 70 bin toplu taşıma aracı, yarım milyon özel ulaşım aracını durdurmak, iletişim ve internet sitelerini tamamıyla kaldırmak, 400 hastane ve 5 bin sağlık kuruluşunun ve tüm oksijen fabrikalarının çalışmalarını durdurmak Husilerin savurduğu tehditlerin kapsamına giriyor.
Darbeci milislerin bu konuyu ele alma politikası yakıt ve gaz krizine neden oldu; aynı zamanda askerleri seferberliğini ve Marib Valiliği ile savaşı ve saldırıyı destekleyen kabile gruplarının oluşturulmasını artırdı.
Şarku’l Avsat’a açıklama yapan Sana’daki kaynakların söylediğine göre Husi grubu, petrol şirketini yakıt rezervlerinin çoğunu kendi arabalarına, araçları ve liderlerine sağlamaya zorladı. Bu, yeni savaşçılar almak için mensuplarına yüklü meblağlar tahsis etmesiyle eş zamanlı geldi. Kutuplaştırılacak her bir birey ise 100 dolara tekabül ediyor.
Kaynaklara göre, Marib ve diğer savaş cephelerine baskı yapma çabasını sürdüren İran destekli grup, Sana, Amran, Hacca, Zamar, Rayima, İbb ve Taiz’de yalnızca 10 gün içinde savaşçıları seferber etmek için 200'den fazla çeşitli etkinlik gerçekleştirdi.
Geçen yıl Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen ve çalışanların maaşlarının ödenmesi için Hudeyde’deki Merkez Bankası şubesinde özel bir hesaba petrol sevkiyatı vergisi ve gümrük vergilerinden gelir aktarılmasını öngören bir anlaşma yapılmıştı. Ancak grup, yaklaşık 60 milyon dolar değerinde toplanan bu parayı son zamanlarda yağmaladı.
Nitekim meşru hükümet mekanizmayı çalıştırmayı bırakmak zorunda kaldı. Şarku’l Avsat’ı bilgilendiren bir hükümet kaynağı, hükümetin söz konusu mekanizmayı uygulamaya geri dönmek istemediğini, Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi’nden Husilerin vergi gelirlerine el koymamasını sağlamak için teminat istediğini dile getirdi.
Martin Griffiths, en son yaptığı açıklamada, ofisinin iki tarafın da Stockholm Sözleşmesi kapsamında Hudeyde limanı gelirlerini Yemen Merkez Bankası’na aktarma yükümlülüklerini yerine getirmelerini desteklemek için bir dizi geçici düzenleme üzerinde anlaşma sağladığını dile getirdi.
Husilerin bu yılın başlarında özel bir hesapta toplanan fonları tek taraflı olarak geri çekmeleri sonrasında bu düzenlemelerin askıya alındığını söyleyen Griffiths, “Bu meblağların ortak hesaptan nasıl harcayacağına dair bir dizi düzeltici önlemin uygulanması çağrısında bulundum” ifadelerini kullandı.
Son zamanlarda Riyad ziyaretleri sırasında meşru hükümete yönelik çabalarının insani yardım taşıyan dört geminin istisnai girişine izin verilişi ile sonuçlandığını dile getiren Griffiths, “Yemen hükümeti, soruna sürdürülebilir bir çözüm bulmak için ofisimle çalışmaya istekli olduğunu ifade etti. Bu hamleyi çok memnuniyetle karşılıyorum; ancak bu sadece geçici bir çözüm” ifadelerini kullandı.
Diğer yandan Sana halkının ifade ettiğine göre kargoların çoğunu savaş çabalarına aktaran Husi grubu, yakıt ve gaza ulaşmaya çalışan milyonlarca sakinini boğmaya devam ediyor.
Husi grubun anlaşmaları ihlal etmesi ve vaatlerinden cayması hakkındaki son gerekçesi olarak grubun lideri Muhammed Ali el-Husi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “ABD de Çin, Rusya veya İran ile imzaladığı anlaşmalara uymamış, Kongre’nin kararına iltizam sağlamamıştı” ifadelerinde bulundu.
Griffiths ile Riyad’da bir araya gelen Yemen Başbakanı Dr. Muin Abdulmelik; Husi milisleri petrol türevleri krizini üretmek, BM himayesinde kabul edilen mekanizmanın uygulanmasından kaçınmak, İran yakıtı kaçakçılığı yaparak gelirleri ile Yemen halkına karşı açtığı savaşları finanse etmek ve siyasi kazançlar elde etmek için insanların çektiği acıyı derinleştirmekle suçladı.
Aynı zamanda Griffiths’in yardımcısı Muin Şerim’e Husilerin vatandaşları kullanmasına ve mutabık kalınan mekanizmayı reddetmek yönünde bir bahane olarak acı çekme ticaretinde bulunmasına, devlet çalışanlarının maaşlarını ödemek için petrol vergisi gelirlerinden yararlanmasına karşılık net bir tutum takınma çağrısında bulundu.
Söz konusu mekanizmaların terk edilmesini reddeden Başbakan, BM elçisinin net ve sağlam bir yanıt vermesi gerektiğini vurgulayarak “hükümetinin ekonomik dosyayı her yönden tarafsızlaştırmaya çalıştığını, ancak tüm bu girişimlerin reddedildiğini, bunun yerine ulusal para biriminin tedavülden kaldırıldığını” bildirdi.
Husiler, yakıt anlaşmasından kaçmak için hizmetleri felç etme imasında bulunuyor
Husiler, yakıt anlaşmasından kaçmak için hizmetleri felç etme imasında bulunuyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة