Libya: UMH operasyona hazırlanırken Sirte’ye sükunet hakim

Libya’nın başkenti Trablus’un merkezindeki Trablus Tugayı milisleri (AFP)
Libya’nın başkenti Trablus’un merkezindeki Trablus Tugayı milisleri (AFP)
TT

Libya: UMH operasyona hazırlanırken Sirte’ye sükunet hakim

Libya’nın başkenti Trablus’un merkezindeki Trablus Tugayı milisleri (AFP)
Libya’nın başkenti Trablus’un merkezindeki Trablus Tugayı milisleri (AFP)

Fayiz es-Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) destek veren Türkiye’nin, Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO) kontrolü altındaki Sirte şehrini ele geçirmek amacıyla devam eden seferberlik nedeniyle Sirte’de güvenlik koşulları istikrarlı görünüyor.
Ülkenin doğusundaki LUO yandaşı geçici hükümetin işlerini yürüten Sirte şehri güvenlik müdürlüğünde bir yetkili, şehir sakinlerinin ‘yakın bir savaştan’ bahseden spekülasyonları ve haberleri takip etmekle meşgul olmalarına rağmen güvenlik koşullarının ‘son derece iyi’ olduğunu vurguladı.
İsminin belirtilmesini istemeyen yetkili, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, halkın çoğunluğunun LUO’nun yanında olduğunu ve Mısır’ın gerektiğinde müdahale etmesine destek verdiğini ifade ederken, devlet kurumlarının ve LUO’nun halk için tüm yaşamsal ihtiyaçları karşılamaya istekli olduğunu belirtti.
Yetkili, “Ülkedeki insanların çoğu, savaşın sona ermesini istiyor. Tüm savaş atmosferlerine ve askeri seferberliğe rağmen hayat normal bir şekilde devam ediyor ve güvenlik, iyi şekilde istikrarlı” dedi. Herkesin, savaşın ilk kıvılcımının ateşlenmesini beklediğini söyleyen yetkili, “Ancak topraklarımızda bir Türk müdahalesi istemiyoruz. Yabancıların, Libya halkının servetlerini ve yeteneklerini kontrol etmelerini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
LUO’da askeri bir yetkili, ordu güçlerinin ülkenin batısındaki Misrata şehrini ve Sirte’yi birbirlerine bağlayan yol üzerinde, el-Vişka ve Buerat el-Hussoun bölgeleri başta olmak üzere çeşitli cephelerde saldırılara hazırlandığını söyledi. Askeri yetkili, bu bölgeleri aşmanın, Sirte’ye ulaşmak anlamına gelmediğini ifade etti. LUO kaynakları, UMH’ye yakın yerel medya organları tarafından ‘geçen cuma akşamı Sa’ka Kuvvetleri unsurları ve Brega şehrindeki Petrol Tesisleri Muhafızları arasında sürpriz şekilde meydana gelen çatışmalara’ ilişkin yayınlanan haberleri yalanladı.
Öte yandan UMH’ye bağlı Ulusal Petrol Kuruluşu (NOC), LUO kuvvetlerini ‘askerileşmeye ve yabancı paralı askerleri mevzilendirmeye’ devam etmekle suçladı. Kuruluş, geçen cuma günü yaptığı açıklamada, savaşa yol açabileceği, petrol ve gaz tesislerini yok edebileceği gerekçesiyle petrol tesislerinin ‘askeri alanlar’ olarak kullanılması konusundaki derin endişesini dile getirdi. Petrol Kuruluşu ayrıca, Libya’daki Birleşmiş Milletler (BM) misyonuna da kuruluşun operasyon bölgelerinde bulunan askeri varlığı denetlemek için gözlemci gönderme çağrısı yaptı.
LUO Sözcüsü Ahmed el-Mismari, Sidre petrol limanındaki yabancı varlığına dikkati çekerken, “Petrol tesisleri, Petrol Tesisleri Muhafızı’nın güvenliğine tabidir” dedi.
Ulusal Petrol Kuruluşu (NOC), tüm Libyalıları ‘Libya’nın, esas olarak petrol- gaz üretimi ve ihracatı yeteneklerine bağlı olduğunu’ hatırlamaya çağırırken, “Petrol tesislerini hasardan korumak, Libya’nın refahına tanık olmak isteyen herkes için bir önceliktir. Libya petrolüne yönelik uygulanan sürekli kapatma eylemi, Libya üretimini sadece küresel pazarlardan çıkararak yabancı petrol ihracatçılarına yardımcı olmaya katkıda bulunmuyor, kuyulara, tarlalara, boru hatlarına ve yüzey ekipmanlarına ciddi hasarlar veriyor. Bu durum, Libya’nın gelecekteki zenginliğini tehdit ediyor ve üretim kapasitesini daha da bozuyor” ifadelerini kullandı.
NOC, tüm onurlu Libyalıları ‘bu zorla kapatma eylemlerini sonlandırma çabalarını desteklemeye ve Libya’nın petrol üretmesini engelleme niyeti taşıyan yabancı ajanların çıkarlarını engellemeye’ çağırdı. Tüm Libyalıların, petrol tesislerinin silahlı gruplar tarafından siyasi bir pazarlık kağıdı olarak kullanılmasını önlemeye çalışması gerektiğini vurgulayan Kuruluş, bu durumun da ‘petrol alanlarını korumak için silahlı grupların uyguladığı baskıya direnebilecek profesyonel ve bağımsız bir güvenlik gücünün varlığını gerektirdiğini’ kaydetti.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Hafız da Mısır’ın, Türkiye’nin Arap ülkelerinin içişlerine yönelik siyasi ve askeri müdahalesini reddettiğini vurguladı. Hafız, “Bu müdahale, herhangi bir meşru desteğe sahip değil. Hatta Irak’ta, Suriye’de ve Libya’da Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ihlal ediyor” dedi.
Dışişleri Bakanlığı, 18 Temmuz’da terörizm ve radikalizmle mücadelede seçilmiş Libya birimlerinin Mısır desteğini talep etmesine ilişkin meşruiyet boyutuna dair bazı Türk yetkililerin ifadeleri dolayısıyla da şaşkınlığını dile getirdi.



Gece Yarısı Çekici Operasyonu... Askeri bir aldatma ve dezenformasyon operasyonunun ayrıntıları

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)
TT

Gece Yarısı Çekici Operasyonu... Askeri bir aldatma ve dezenformasyon operasyonunun ayrıntıları

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD'nin İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ayrıntılarını açıkladı. Hegseth, ABD'nin Tahran'ın nükleer programını tamamen imha ettiğini, imhanın ‘başarılı’ olduğunu ve operasyonun ‘Amerikan caydırıcılığını gösterdiğini’ belirtti.

Hegseth Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında, ABD saldırılarının İran güçlerini ya da İran halkını hedef almadığını ve Başkan Donald Trump'ın İran'ın nükleer programının ABD ulusal çıkarlarına ve ABD güçleri ile İsrail'in ortak savunmasına yönelik oluşturduğu tehditleri ortadan kaldırmak için ilan ettiği hedefe ulaştığını söyledi. Hegseth ayrıca, birçok ABD başkanının İran’ın nükleer programına ölümcül bir darbe vurmayı hayal ettiğini, ancak hiç kimsenin bunu başaramadığını ifade etti.

Hegseth, cumartesi günü erken saatlerde bir dizi B-2 bombardıman uçağının Missouri'deki üssünden taşınması kararının İranlıları yanıltmaya yönelik bir aldatma operasyonu olduğunu söyledi.

ABD'nin İran'ın en güçlü nükleer tesisine 14 zırh delici bomba atan B-2 bombardıman uçaklarını korumak için savaş uçakları konuşlandırarak başka aldatma yöntemleri de kullandığını bildirdi.

thy
Pentagon'da düzenlenen bir basın toplantısında ABD Savunma Bakanlığı tarafından sunulan Gece Yarısı Çekici Operasyonu’nun açıklayıcı haritası (AP)

ABD Savunma Bakanı tüm bu yöntemlerin ABD'nin İran savaş uçaklarını ya da hava savunma sistemlerini alarma geçirmeden bombaları atmasına yardımcı olduğunu ve bu saldırıları gerçekleştirme planının aylar ve haftalar süren bir konumlandırma ve hazırlık gerektirdiğini belirtti. Hegseth, ABD savaş uçaklarının İran'a girmesi ve güvenli bir şekilde geri dönmesi ve tahkimat delici bombaların ilk pratik kullanımında B-2 bombardıman uçaklarıyla tarihi bir saldırı gerçekleştirmesi için büyük bir hassasiyet ve en üst düzeyde operasyonel güvenlik gerektirdiğini açıkladı.

Hegseth, Başkan Trump'ın ‘savaş değil barış istediğini ve İran'ın da bu yolu takip etmesi gerektiğini’ sözlerine ekleyerek, İran'ın ABD'ye vereceği herhangi bir yanıtın çok daha büyük bir güçle karşılık bulacağı tehdidinde bulundu.

Hedef rejim değişikliği değil

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hegseth, “Bu operasyon rejim değişikliğini değil, İran'ın nükleer programının yarattığı tehditleri etkisiz hale getirmeyi amaçlıyordu” dedi. Saldırıların temel amacının İran'ın kabiliyetlerini yok etmek olduğunu kaydeden Hegseth, bölgede İran'a bağlı milislerin Irak, Suriye ya da Körfez'de ABD çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırısının ‘çok kötü bir fikir’ olacağını ve ABD'nin tepkisel değil proaktif bir şekilde hareket edeceğini söyledi.

Hegseth, General Michael Erik Kurilla'nın Ortadoğu'daki ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'ndaki (CENTCOM) performansına ve İsrail ile yakın koordinasyonuna dikkat çekti. İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıların yalnızca ABD öncülüğünde gerçekleştirildiğini ancak İsrail'in son bir buçuk hafta içinde gerçekleştirdiği saldırılardan yararlanıldığını vurguladı.

Gece Yarısı Çekici Operasyonu

ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine, İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesislerine yönelik saldırıların ayrıntılarını “Bu son derece gizli bir görevdi ve Washington'da hiç kimse bunun zamanlamasını ya da niteliğini bilmiyordu” diyerek açıkladı. Caine, Gece Yarısı Çekici Operasyonu olarak adlandırılan görevde Missouri'deki üslerinden İran'a giden yedi B-2 bombardıman uçağının yer aldığını söyledi. Caine, 18 saatlik uçuşun birden fazla havada yakıt ikmali gerektirdiğini ve bombardıman uçaklarının ‘karmaşık ve hassas bir şekilde zamanlanmış bir manevra’ ile Ortadoğu'da kara üzerinde uçarken ABD savaş ve destek uçaklarıyla buluştuğunu ifade etti.

sdfergty
ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında (AFP)

Caine, cumartesi günü saat 17:00 sularında, uçaklar İran hava sahasına girmeden hemen önce, bir ABD denizaltısının İsfahan'daki hedeflere iki düzineden fazla Tomahawk seyir füzesi ateşlediğini açıkladı. Uçaklar hedeflerine yaklaşırken, ABD çeşitli aldatma taktikleri uyguladı; uçakların bir kısmı aldatma amacıyla Pasifik Okyanusu'na yönelirken, savaş uçakları bombardıman uçaklarının önündeki hava sahasında uçarak düşman uçakları ve karadan havaya füzeleri aradı.

Savaş uçakları Fordo ve Natanz nükleer tesislerine yaklaşırken, B-2 bombardıman uçakları Fordo'daki birkaç noktadan ilkine iki GBU-57 bombası bıraktı, diğer bombardıman uçakları toplam 14 bombayla hedeflerini vurdu, tüm nükleer altyapı hedefleri vuruldu ve İsfahan’daki nükleer tesis Tomahawk füzeleriyle hedef alındı.

125 ABD uçağı

Caine şunları söyledi: “ABD savaş uçakları İran hava sahasını güvenli bir şekilde terk etti ve İran karadan havaya füze sistemleri, ABD kuvvetlerinin yaklaşık 75 hassas güdümlü silah kullandığı görev boyunca bizi tespit etmedi. Bu göreve B-2 hayalet bombardıman uçakları, dördüncü ve beşinci nesil avcı uçakları, onlarca havada yakıt ikmal tankeri, bir güdümlü füze denizaltısı ve tam teçhizatlı gözetleme ve istihbarat keşif uçakları dahil olmak üzere toplam 125 ABD uçağı katıldı.”

frgthyu
İran'da bombalanan Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (AP)

Saldırıların ayrıntılı bir tanımını yapan Caine, İran saatiyle 02:10'da B-2 ana bombardıman uçağının iki ‘sığınak delici’ bomba attığını ve sonraki 25 dakika boyunca iki hedef bölgeye toplam 14 ‘sığınak delici’ bomba atıldığını söyledi.

Caine, İran hava sahasını terk ederken uçaklara herhangi bir ateş açılmadığını vurguladı. Caine, “İran savaş uçakları üzerimizden uçmadı ve İran'ın karadan havaya füze sistemleri de bizi fark etmiş gibi görünmüyordu” dedi.